Makaleler

Avrupalı melek yatırımcılar Türkiye pazarını nasıl görüyor

Avrupa Melek Yatırımcılar Ağı (EBAN) Başkanı Paulo Andrez, Türkiye’nin son yıllarda yatırımlarda en fazla öne çıkan ülkelerden biri olduğunu söylüyor. ‘Avrupalı melek yatırımcılar; genel olarak hızlı büyüyebilecek işlere yatırım yapıyor” diyen Andrez, mobil teknolojileri ve medikal yatırımlarını örnek gösteriyor.

EBANAvrupa Melek Yatırımcılar Ağı (EBAN), Avrupa’da 50 ülkede faaliyet gösteren 75 bin melek yatırımcının şemsiye örgütü. Bu örgüt çatısı altında binlerce melek yatırımcı en doğru yatırımın adresini arıyor. Yatırım yapılacak ülkelerle işbirliklerini güçlendirmeye çalışıyorlar. Nisan 2012’de Moskova’da yapılan genel kurulda Türkiye de ilk kez EBAN yönetimine girdi. Türkiye’deki melek yatırımcılarla ilişkilerinin son yıllarda çok geliştiğini ve çok güçlü bir bağ kurduklarını belirten EBAN Başkanı Paulo Andrez, ülkenin girişimcilik performansını ve sistemini başarılı olarak nitelendirirken. “Şu ana kadar Türkiye, melek yatırımcılar sıralamasında 50 ülke arasında sekizinci konuma yükselmiş durumda” diyor.

Türkiye’nin yatırımlar açısından cazip bir ülke konumunda olduğunu ifade eden Andrez, bu avantajı da şu şekilde dile getiriyor:

“Türkiye’de muhteşem bir girişimci sistemi var. Bu sistem ve kurulmuş olan ağlar da son derece başarılı bir şekilde ilerliyor. Ayrıca Türkiye, Ingiltere ile beraber yatırımcılara en geniş vergi avantajım sağlayan iki ülkeden biri.”

Avrupa Melek Yatırımcılar Ağı Başkanı (EBAN) Paulo Andrez, Avrupalı melek yatırımcıların Türkiye pazarını nasıl gördüğünü ve ne tür yatırımlarla ilgilendiklerini şöyle anlattı:

European Business Angels Network/Avrupa Melek Yatırımcılar Ağı (EBAN) olarak kendinizi biraz tanıtır mısınız?

Avrupa Kalkınma Ajansları Birliği ve Avrupa Komisyonu tarafından Brüksel’de kurulmuş olan EBAN, Avrupa kıtasındaki 50 ülkede faaliyet gösteren 75 bin melek yatırımcının şemsiye örgütüdür. Nisan 2012’de Moskova’da yapılan genel kurulda, Türkiye ilk kez EBAN yönetimine girdi. EBAN Yönetim Kurulu Üyesi olarak Baybars Altuntaş, Türkiye’deki girişimcilerin EBAN kanalıyla Avrupalı melek yatırımcılarla buluşması çalışmalarını yürütüyor.

Avrupalı melek yatırımcıların eğilimleri ne yönde, ne tür şirketlere yatırım yapmak istiyorlar?

Avrupalı melek yatırımcılar, genel olarak hızlı büyüyebilecek işlere yatırım yapıyor diyebilirim. Bunlar da genelde BT, mobil teknolojiler oluyor. Bu sektörün ardından medikal yatırımların geldiğini söyleyebiliriz.

Özellikle bahsini geçirdiğimiz bu iki sektörde büyüme beklentileri oldukça yüksek. Dolayısıyla eğilimlerin son zamanda bu iki sektöre yoğunlaştığını görüyoruz.

Avrupa’da melek yatırımcılara ne tür avantajlar sağlanıyor? Türkiye’de durum nedir?

Bu noktada öncelikle devletlerin devreye girdiğini belirtmemiz lazım. Devletin de bu konuda yapabileceği üç temel şey bulunuyor:

Bunlardan ilki fınansal destek sağlama. İkincisi, aynı Türkiye’de olduğu gibi vergi avantajı | sağlanması. Üçüncüsü, ortak yatırım fonunun kurulması. Türkiye’yi düşünecek olursak, şu anda ortaya konan kanun, zaten ileride ortaya çıkacak olan ortak yatırım fonunun da altyapısını hazırlamış durumda. Türkiye’de öncelikle muhteşem bir girişimci sistemi var. Şu anda bu sistem ve kurulmuş olan ağlar da son derece başarılı bir şekilde ilerliyor. Ayrıca Türkiye, İngiltere ile beraber yatırımcılara en geniş vergi avantajını sağlayan iki ülkeden biri.

Avrupalı melek yatırımcılar, Türk şirketlerine yatırım yaparken özellikle hangi kriterleri baz alıyor?

Avrupalı olsun olmasın yabancı yatırımcıda olay, yalnızca yatırım yapma olayı değil… Bunun dışında da çok önemli faktörler söz konusu.

Bunun başında ise yatırım yapılacak ülkeyi son derece iyi tanımak var. O ülkedeki dili ve iklimi bilmek zorundasınız. Yapacağınız en ufak yatırımın, o ülke için ne anlama geldiğini önceden kestirmek durumundasınız. “Bu yatırım, o ülkede nasıl karşılanır, son tüketicinin tepkisi ne olur, en nihayetinde yatırımdan sonuç alınabilir mi” gibi soruları önceden sormanız ve cevaplamanız gerekiyor. Bu bağlamda hangi sektöre girilecekse o sektöre göre kararlar da değişiklik gösterecektir.

Öte yandan Avrupalı melek yatırımcıların Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmasının önünde birtakım engeller var mı?

Elbette birtakım engellerden bahsetmek mümkün. Ama çok sert engellerin olduğunu söylemek pek doğru olmaz. Burada yatırımcıları zorlayacak en büyük handikap dil. Bu noktada da özellikle yabancı yatırımcının, yerel bir yatırımcıyla ortaklık kurması, ülkeye yeni girecek olan yatırımcılar açısından son derece önem arz ediyor. Nihayetinde pazardaki işleyiş, bilgi birikimi, vergi sistemi gibi birtakım süreçlerden bahsediyoruz. Tüm bu süreçlerde o ülkenin işleyişini bilmek için size en çok yardımı dokunacak şey, o yörenin dili. Sonuçta Türkiye pazarı için hangi yönde adım atabileceğinizi gösterecek bir rehbere ihtiyacınız olacak. Çünkü Türkiye pazarı çok genç, çok yeni, aynı zamanda dinamik de bir pazar. Her an yeni şeyler gerçekleşebiliyor. Yeni yeni melek yatırımlar türüyor.

Türkiye’de diğer melek yatırımcılarla nasıl bir iletişiminiz var? Işbirliğinizi nasıl tanımlıyorsunuz bu noktada?

Türkiye’deki melek yatırımcılarla ilişkilerimiz, son yıllarda çok gelişti ve çok güçlü bir bağ kurmuş durumdayız. Baybars Altuntaş’ın önderliğinde kurulan Türkiye Melek Yatırımcılar Derneği (TBAA) üzerinden yürüttüğümüz bir ilişkimiz olduğu biliniyor. Şu ana kadar da Türkiye, melek yatırımcılar sıralamasında 50 ülke arasında sekizinci konuma yükselmiş durumda. Tablo böyleyken Türkiye ile olan ilişkimizi ancak ‘harika bir boyutta’ olarak tanımlayabilirim.

Türkiye’deki start up’lara ve girişimcilere verebileceğiniz en önemli tavsiyeniz nedir?

Once lokale bakılarak yerli bir melek yatırımcı bulunmalı. Eğer lokal bir melek yatırımcı bulamazlarsa ancak o zaman yurtdışına bakılmalı. Çünkü melek yatırımcı kavramı, aynı zamanda mentorluk içeriyor. Bu nedenle girişimlerin kendi bölgesinden bir melek yatırımcının ortaya çıkması sektöre de katkıda bulunur. Bu nedenle girişimcilere en önemli tavsiyem, girilen pazarların daha yakından tanınması için melek yatırımcıların o bölgeden bulunması olacaktır. Zira yerel bir melek yatırımcı demek o girişimi en iyi yönlendirecek olan o pazarı avcunun içi gibi tanıyan bir ortak anlamına geliyor.

Gelecekte melek yatırımcıların iş dünyasında nasıl bir rol üstleneceğini düşünüyorsunuz?

Bütün ülkeler inovasyona destek vermek istediğini söylüyor ve daha fazla şirket kurulmasını istediğini belirtiyor. Fakat yine herkesin malumu, bankalar da kefil bulamazsa start up’lara kredi vermeyi reddediyor. Dolayısıyla bankalar bu tip inovasyon işleri için iyi bir çözüm yolu değil. Ama kamu parası da bu aşamada sınırlı. Sermayeyi elinde tutan yatırımcılar da zaten melek yatırımcının getirdiği işlere bakıyor.

Peki bu durumda çözüm ne olacak?

Geriye tek bir çözüm kalıyor; o da melek yatırımcıların, girişimcilere cebinden yapacağı yatırım. Çünkü bu noktada iş ve ülke için servet üretiliyor. Bildiğiniz gibi bu yüzden Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, EBAN kanalıyla Avrupa’daki melek yatırım ekosistemine hitap etti. Inovasyonun finansmanında melek yatırımcıların ne kadar önemli bir rol oynadığını kendi söyledi. Bu yüzden melek yatırımcılar, günden güne daha da önem kazanarak artıyor ve çeşitleniyor. Dolayısıyla önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde tahminlerden fazla bir büyümenin yakalanacağı belirtmemiz lazım.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu