Güncel Ekonomi Haberleri

Bağımsız enerji için yol haritası belirlendi

İLAVE İSTİHDAM 5 BİNİ AŞACAK

Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada eneıji piyasaları tüketici memnuniyetini odağına alan yeni bir yapılanma içerisine girdi. Son 15 yılda tüketici ve müşteri odaklı gelişmelere yönelik açıklamalarda bulunan ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel, Türkiye’de 2013 yılında tamamlanan dağıtım özelleştirmelerin ana amacının hizmet kalitesini ve tüketici memnuniyetini artırmak olduğunu vurguladı. Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDKnın elektrik dağıtım şirketlerinin performanslarını çok yakından takip ettiğini dile getiren Yüksel, “Yaptığımız yatırımlar, vatandaşların bize yönelik memnuniyeti ve hizmet kalitesi çok sıkı denetleniyor. Vatandaşlarımızı daha hızlı ve daha iyi bilgilendirmek için elektrik dağıtım şirketleri tarafından mevcutlara ilave olarak dokuz ilde yeni çağrı merkezleri açıldı ve 2 binin üzerinde ilave istihdam sağlandı. Hizmet kalitesini artırmak amacıyla sahadaki bakım onarım ekiplerimizin de sayısını artırıyoruz. 2017 yılı içinde çağrı merkezleri ve bakım onarım ekipleri ile elde edilen ilave istihdam toplam 5 bin kişinin üzerine çıkacak.”

YERLİ KÖMÜR YATIRIMI

Yerli kaynaklardan kömür, çok yoğun bir yatırım stratejisiyle ve dünyadaki en üst çevre kriterlerinin de ilerisinde bir çevreci yaklaşımla değerlendirilecek. ETKB’nin enerjide yerli kaynak kullanımını artırma politikası çerçevesinde, 2005 yılında başlatılan kömür arama çalışmalarına devam edildi. 2005-2016 yıllan arasında yürütülen çalışmalar sonucunda yaklaşık 7.65 milyar ton ilave görünür linyit rezervi tespit edildi. Kömürün yanında Türkiye’nin sahip olduğu petrol ve doğalgaz rezervlerinin saptanması için yoğun arama faaliyetleri devam ediyor. Yerli kömür kaynaklarının etkin şekilde değerlendirilmesi adına geliştirilen yeni modelle ilk ihale yapıldı. Bu model kapsamında yerli kömürden üretilecek olan elektriği en ucuza satacak firma ihaleyi kazanıyor. Yeni modelle yapılan ilk ihale EÜAŞ’ın Çayırhan’da bulunan eneıji üretim ve kömür rezerv alanların özelleştirme ihalesi oldu.

TANAP TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR

Bölgesinde enerji üssü olmanın yanı sıra eneıjide önemli bir geçiş güzergahı olmayı da hedefleyen Türkiye’nin, halihazırda sekiz, devam eden iki boru hattı bulunuyor. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Pro-jesi’nin (TANAP) 3.2 milyar dolar daha düşük maliyet ve planlanandan kısa sürede tamamlamak için çalışmalara hız veriliyor. TANAP, Azerbaycan’daki Şah Deniz-2 sahasından çıkarılacak doğalgazı, Avrupa’ya ulaştıracak bir proje. Toplam bin 850 kilometre uzunluğa sahip TANAP’tan ilk gaz Türkiye’ye 2018 Hazi-ran’da verilecek. Proje, 2020’de de Avrupa’ya gaz sağlamayı hedefliyor. Faz sıfır olarak tanımlanan Türkiye – Gürcistan sınırından Eskişehir’e kadar olan ve BO-TAŞ’a ilk gaz verilecek olan bölümün yüzde 77’si tamamlandı. TANAP, Türkiye Gürcistan sınırında Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Edirne olmak üzere 20 ilden geçecek. Edirne’nin İpsala ilçesinde son bulacak proje bu noktadan Avrupa ülkelerine doğal gaz aktaracak olan TAP Doğal Gaz Boru Hattı’na bağlanacak. îlk gaz akışının 2018’de gerçekleşeceği TANAP’ta, başlangıçta yıllık 16 milyar metreküp olarak planlanan taşıma kapasitesinin, kademeli olarak önce 24 milyar metreküpe ve ardından 31 milyar metreküpe çıkarılması hedefleniyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİ

Son 15 yılda Türkiye’nin sahip olduğu hidrolik, rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji potansiyellerinin enerji üretiminde kullanılması için gerekli yasal altyapı oluşturuldu ve bürokratik engeller azaltıldı. Bu sayede son yıllarda yenilenebilir enerji alanında yapılan yatırımlar ivme kazandı. 2002 yılında 12 bin 277 MW olan yenilenebilir eneıji kaynaklan kurulu gücü 34 bin MW’ı aştı. 2016 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin kurulu gücünün yüzde 44’ünü yenilenebilir eneıji kaynaklan oluşturdu. 2016 yılsonu itibarıyla rüzgar enerjisi santrali için 9 bin 893.6 MWe kurulu gücünde lisans ve 209.9 MWe kurulu gücünde önlisans verildi. 2016 yılı sonu itibarıyla işletme halinde bulunan rüzgar santrali toplam kurulu gücü 5 bin 751 MW oldu. 2002 yılında rüzgar enerji kurulu gücü 18.9 MW düzeyindeydi.

En büyük yenilenebilir enerji kaynağı olan hidrolik enerjiden azami ölçüde faydalanmak için yürütülen çalışmalar kapsamında 2002 yılında 12 bin 241 MW olan hidrolik enerji kurulu gücü, 2016 yılı sonu itibarıyla 26 bin 681 MW’a ulaştı.

Jeotermal enerjiden elektrik üretimi için potansiyeli, görünür teknik kapasite olarak bin 500 MW olup tüm sahaların ilave geliştirme çalışmaları neticesinde 2 bin MW’a ulaşabileceği öngörülüyor. Bununla birlikte, ETKB 2015-2019 Stratejik Planında yer alan jeotermal kaynaklı elektrik kurulu gücünün 700 MVV’a çıkarılması hedefi aşılmış olup, jeotermal kurulu gücü 2016 yılsonu itibarıyla 820.9 MW’a ulaştı. Güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik hukuki ve teknik düzenlemeler tamamlandı. 2014 yılında güneş enerjisi kurulu gücü 40.2 MV iken, 2015 yılında 248.8 MVV’a ulaştı. 2016 yılı sonu itibarıyla devrede olan lisanssız güneş enerjisi kurulu gücü 819.6 MW oldu.

GÜNEŞ ENERJİSİNDE DEV ADIM

ETKB, yenilenebilir enerjide ilk çılgın projeyi güneşte hayata geçirdi. Konya Karapınar’da dünyanın en büyük güneş enerji santrali kurulmasına yönelik olarak ihale süreci tamamlandı. İhaleyi kazanan firmanın kuracağı bin megavatlık santralden üretilen elektrik enerjisi 15 yıl boyunca teklif verilen alım garantisi fiyatı üzerinden değerlendirilecek. Dünyanın en büyük fotovoltaik (FV) güneş enerjisi sahasında 1.3 milyar dolarlık yatırımın işletmeye girmesiyle her yıl yaklaşık 1.7 milyar kWh elektrik enerjisi üretilecek.

Güneşin ardından rüzgarda da çılgın proje için düğmeye basıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’m yaptığı açıklamalara göre, rüzgar YEKA için şartname bir iki hafta içinde açıklanacak. Yaz bitmeden Rüzgar YEKA uygulaması rüzgarda da hayata geçirilecek. Yaklaşık 8 bin kalem kınlımı olan rüzgar türbini teknolojisinde yerlileştirmenin önü açılacak. Nükleer teknolojide de Türkiye, bölgesel ve küresel olarak bir üst lige çıkarak bu altyapıya kavuşacak.

“ÖDEMELER DENGESİNE OLUMLU ETKİ”

BOTAŞ eski genel müdürü, Angoragaz İthalat Toptan Satış Genel Müdürü Gökhan Yardım, üretim içerisinde yenilenebilir eneıjiye verilen desteklerle birlikte yenilenebilir eneıjinin payının giderek arttığım ve bu paym termikten alınarak hem karbon oranlarının düşürüldüğünü hem de ödemeler dengesine olumlu etki yaptığını vurguladı.

2002 yılında yüzde 0.2 seviyesinde olan güneş, rüzgar ve jeotermalin elektrik üretim payının yüzde 6’lar seviyesine çıktığını belirten Yardım, aynı dönemde Türkiye’nin elektrik üretimi, kurulu gücü, trafo merkezlerinin gücünün yüzde 100’den fazla artarken, bu gücü iletecek iletim hatlarının uzunluğunun aynı miktarda artmadığını, düşük kaldığına dikkat çekti.

MTA ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİ

Madencilik alanında önemli adımlar atılıyor. Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) yeniden ya-pılandınhrken, bu yılın ikinci yarısında Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UM-REK) devreye alınarak, bir maden projesi ve sahasının güvenilir şekilde, banka ve finansal kuramların da değerlendirebileceği güvenilir bir raporlama standardı içinde yer alması sağlanacak. Bu standartlarla, uluslararası şekilde yurtdışmdan da finansmanın önü açılacak. Türkiye haritasındaki tüm sondaj faaliyetleri ‘Veri tabam” haritası çıkarılarak, herkese açık bir merkezde arşivlenecek.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) -özel işbirliğiyle dünyanın madencilik noktasındaki kritik işbirlikleriyle bölgesel aramacılık noktasında da bir süreç başlatılacak. 2002’de yılda 32 bin metre sondaj yapan bir MTA’dan sonra, bu rakamı 300 bin metrelere çıkarılacak. Sondajda bu yıl 1 milyon metreye, takip eden iki yılda 2 ve 3 milyon metreye çıkılması, ardından da 6 milyon metreye ulaşılması hedefleniyor. Bu arada Türkiye jeofizik haritası 2018’de tamamlanacak. Tüm Türkiye coğrafyasını, bitki örtüsünden to-pografik yapışma kadar röntgeni çekilip madencilikte sahip olunan kaynakları görülecek.

Önder KARADUMAN / Elektrik Üreticileri Derneği Başkanı
Yatırım ortamını iyileştirecek adımlar atılmalı

Kısa vadede, yatırım iştahlarının azalması nedeniyle yabancı yatırımlar üretim tarafında biraz geri çekildi. Ancak, orta ve uzun vadede yaşanacak gelişmeler yabancı yatırımcıları tekrar motive edecektir. Bu güne kadar yerli yatırımcılar büyük yatırımlara imza attı, ama ihtiyaç duyulan ilave yatırımların hayata geçmesi için mutlaka yabancı yatırımcılar piyasaya çekilmeli. Söz konusu yatırımlar çok ciddi bir finansman gücü gerektiriyor. Bu ölçüde finansman ihtiyacını yalnızca yerli yatırımcıların temin etmesinin kolay değil. Yatırım ortamının bozulmaması için hepimiz azami özeni göstermeliyiz. Yatırımcıların, hukukun güvencesi altında olduklarından, güvenlikli bir ortamdan, siyasal düzen ve istikrardan ve ekonomik büyümenin devamından emin olmaları gerekir. Enerjide büyüme arzuluyorsak, diğer sektörlerde de büyümenin duraksamaması gerekiyor. Enerjide yeni yatırımların aksaması durumunda, ileriki yıllarda arz krizi riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Türkiye, sanayileşmenin ve kentleşmenin devam ettiği bir ülke olarak elektrik tüketiminde her yıl yüzde 4-5 oranında artış yaşayan bir ülke. Tüketimde yaşanan artışın karşılanabilmesi için mutlaka her yıl 3-4 bin MVV’lık bir ilave kapasitenin istikrarlı bir şekilde devreye girmesi lazım. Bunun için, yatırım ortamını iyileştirecek adımların hızla atılması gerekiyor.

HÜLYA GENÇ SERT KAYA

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu