Dünyadan ve Türkiyeden Güncel Haberler

Bahşiş Verme Alışkanlığı Kredi Kartları Yüzünden Bitiyor

Hesapların kredi kartı ile ödenmesi yaygınlaştıkça bahşiş verme alışkanlığı da unutulmaya yüz tuttu. Para taşımayan tüketici garsona ya da taksi şoförüne bahşiş vermeyi gerekli görmüyor. 400 yıllık alışkanlık yavaş yavaş kayboluyor…

TEKNOLOJİ günlük yaşantımızı şekillendirdikçe geleneksel alışkanlıklarımız da teker teker kayboluyor.

Bunlardan biri de bahşiş alışkanlığı.

kartla odeme

Bir hizmetten memnun kaldığımızı belirtmek için ekstra para olarak verdiğimiz bahşiş, günümüzde en bonkör kişiler için bile sorun haline geldi.

Sebebi, artık üzerimizde para taşımamamız. En küçük harcamalar dahi kredi kartıyla yapılıyor.

İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin araştırmasına göre, bu durumdan en çok şikayet eden kesim doğal olarak garsonlar, taksi şoförleri ve otel çalışanları. ABD’nin başkenti Washing-ton’da taksicilik yapan Peter Faris, artık bahşiş alamamaktan yakınıyor.

Gelirinin önemli bölümünü topladığı bahşişlerden elde ettiğini söyleyen Faris, “Çoğu müşteri, taksiden indiği anda ücreti merkezden kesilmiş oluyor. Neden bir de bahşiş vermek istesin ki?” diyor. Taksi şoförlerine göre, çalıştıkları şirket zaten, “ücret minimum düzeyde, bahşiş de yok” sloganıyla müşteri topluyor. Ücret de elektronik olarak merkeze ödeniyor.

Taksi kullanan her yüz müşteriden sadece beşi, bahşiş verme nezaketini gösteriyor. Bu yüzden çoğu taksi şoförü, koltuklarının arkasına teşvik için “Bahşişlerinize teşekkür ederiz” yazısı asmış.

GEREK VAR MI, YOK MU?

Taksi çalıştıran şirketlerin ortak görüşü ise bahşişe gerek olmadığı yönünde. “Müşteri, kendisine sunulan hizmetin bedelini ödüyor. Fazladan para vermek zorunda değil” diyorlar. ABD’de, taksi şoförlerine, otel çalışanlarına, garsonlara hesap fişinde yazan miktarın yüzde 10-20 oranını, bahşiş olarak vermek, standart bir uygulama. Çünkü bu ülkede bahşişler bile götürü usulde vergilendiriliyor. Tahsildar garsona, “Sen bu restoranda ayda bin dolar bahşiş toplarsın. 200 dolarını şimdiden vergi olarak vereceksin” diyor. Garson, ayda bin dolardan az bahşiş toplarsa zarar ediyor. Bu nedenle ikinci, üçüncü sınıf restoranlarda garsonlara en az iki dolar bahşiş bırakmak, garsonu mağdur etmemek açısından önemli.

KÖKENİ İNGİLTERE

Bahşiş, “küçük bir miktar parayı hediye etmek” olarak 1600’lü yıllarda başlamış bir uygulama. Amerika’da ‘tip’ olarak bilinen kelimenin Almanya’nın kuzeyinde kullanılan Aşağı Al-manca’da ‘tippen’ (hafifçe dokunmak) fiilinden geldiği sanılıyor. Fakat bu kelime önceleri, suçlular arasında ekstra para alışverişi anlamında kullanılmış. Kelime, gerçek anlamını İngiltere’de buluyor. Evlerde gece kalan misafirler, hizmetkarlara, sundukları hizmetten dolayı para vermeye başlamışlar. Bu gelenek, kahvehanelerde servis yapan garsonlara ekstra para verilmesiyle yaygın hale gelmiş. Daha sonra da Avrupa’nın geri kalanında yaygınlaşmış. Bu nedenle Almanlar ‘içme parası’ anlamında ‘Trinkgeld’, Fransızlar da ‘içmek için’ demek olan ‘pourboire’ kelimelerini bahşişi tanımlamakta kullanmışlar.

Şimdi bazı ülkelerdeki bahşiş uygulamalarından söz edelim. Oralara giderseniz, bocalamayın, zor durumda kalmayın.

ALMANYA

Bahşiş yasal zorunluluk olarak ücrete eklenmez. Bu konuda Almanlar, bahşiş taraftarları ve aleyhtarları olmak üzere ikiye ayrılır. Restoranlarda genelde 10 euro gelen hesapta iki euro bahşiş verilir. Almanlar, hesabı isterken, “Bahşişiyle birlikte ne kadar?” diye de sorarlar. Bazı yerlerde ise “Aufrunden bitte” (Lütfen yuvarlayın) yazısı görürsünüz. Bu durumda 19 euro’luk hesabı 20 euro vererek ödersiniz. Ama bu, zorunlu bahşiş değildir. Yuvarlama parası, hayır kurumlarına özellikle de bakıma muhtaç çocuklara gidecektir.

ÇİN

Bahşiş nedir bilmezler. Ama son zamanlarda yabancılara hizmet veren otel çalışanlarının bahşiş almalarına izin verildi. 1997’de İngiltere’den devraldıkları Hong Kong’da bahşiş yaygındır.

DANİMARKA

Drikkepenge (içme parası) dedikleri bahşiş, yasalar gereği satış fişine eklenir. Garsonlar ayrıca bahşiş beklentisinde olmazlar. Hizmetten çok memnun kalır bahşiş verirseniz, sadece karşı tarafı şaşırtmış olursunuz.

FRANSA

Kafe ve restoranlarda faturaya yüzde 15 hizmet bedeli eklemek, yasal zorunluluktur. Büyük şehirlerin restoranlarında garsonlar, bahşiş beklemez. Ancak küçük kasabalarda, mütevazı restoranlarda, turistlerin ekstra para vermesine de kimse ses çıkarmaz. Bahşişin miktarı önemlidir. Ücretin yüzde 5-10 arası memnuniyetle kabul edilir. Daha azı veya fazlası, hakaret sayılır.

MACARİSTAN

Hizmet sektöründe çalışanlar bahşiş beklemezler. Yabancılara hizmet veren lüks otel ve restoranlarda bahşiş kabul edilir. Ama bu uygulamanın, yasal bir çerçevesi olmadığından çoğu kişi, bahşişi rüşvet sayarak almaktan çekinir.

İNGİLTERE

Bahşiş alışkanlığının doğduğu bu ülkede, hesabın yüzde 12.5’ini bahşiş olarak vermek adettendir. Kafadan hesaplaması biraz zor olmakla birlikte Ingilizler, “memnun kaldıkları takdirde” bu parayı seve seve öderler. Memnun kalmazlarsa hesabı bile ödememe haklan vardır. Bu hak Ingi-lizlere, 1982’de çıkarılan Mal ve Hizmet Temini Yasası uyarınca tanınmıştır.

İSPANYA

Size gelen restoran hesabında ‘propina’ (bahşiş) kelimesini görmezsiniz. Hizmet bedeli olarak zorunlu tutulmaz. Fakat İs-panyollar sizden bahşiş beklerler. Berberden, market kasiyerine kadar hizmet sektöründeki herkes bu beklenti içindedir. Bahşişler o kadar yaygın ve yüksektir ki 2007 yılında Ekonomi Bakanı Pedro Sol-bes, enflasyon oranının yükselmesine bahşişlerin sebep olduğunu söylemişti.

İSVEÇ

‘Dricks’ (bahşiş) yaygın görülen bir uygulama değildir. Ama hesabın masada ödendiği restoranlarda bahşişi masaya bırakmak, garsonu incitmemek açısından centilmence bir davranış olur. Fakat taksi şoförleri, hiç bahşiş beklemez. Çünkü taksi ücretleri zaten astronomiktir.

İTALYA

La Mancia. “Bir avuç para ya da başka şey”. Bahşiş anlamına gelen bu kelimeyi de İtalya’da pek duyamazsınız. Garsonlar sizden bahşiş beklemez. Bahşiş, lüks restoranlarda ödeyeceğiniz hesapta ‘coperto’ (kuver) adı altmda zaten vardır. Bazen kasanın yanındaki bahşiş kavanozuna para bırakabilir, bazen de garsona “Tenga il resto” (üstü kalsın) diyebilirsiniz. Küçük kafelerde bahşiş kesinlikle söz konusu olmaz. Buralarda ‘sospeso’ (askıda) uygulaması yaygın olarak görülür. İçtiğiniz bir fincan kahveyi, iki veya daha fazla kahve olarak ödersiniz. Diğerleri askıya asılır ve ödeme güçlüğü içindeki başka müşterilere ısmarlanmış olur.

JAPONYA

Bahşiş, Japon kültürünün bir parçası değildir. En lüks restoranda ya da otelde bile bahşiş vermek kişiye hakaret kabul edilir. ABD başkan aday adaylarından ünlü iş adamı Donald Trump, Japonya’da lüks bir restoranda arkadaşlarıyla yemek yedikten sonra on bin dolar bahşiş vermeye kalkışmış, orta çaplı bir skandala neden olmuştu.

KANADA

Bahşiş vermek zorunlu tutulmaz. Ama vergi dairesi, bahşişi yasal gelir kabul eder ve garsonlardan, topladıkları bahşiş oranında vergi vermesini ister. Sizin beyanınızı doğru kabul eder. Bahşiş alan hiçbir KanadalI da vergi dairesinin bu güvenini kötüye kullanmaz.

NORVEÇ

Dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan Norveç’te bahşiş alışkanlığı yoktur. Taksi şoförlerinden otel çalışanlarına, garsonlardan portörlere kadar hiç kimse bahşiş almaz. Otel ve Restoran Çalışanları Sendikası da sık sık, bahşiş alınmaması konusunda çalışanları uyarır. Çünkü bahşiş, çalışanların aleyhinedir. Çalışanların ücretlerinin artırılması görüşmelerinde bahşiş, pazarlık konusu olmamalıdır.

SİNGAPUR

Uzakdoğu kültüründe bahşiş, hiçbir zaman sıcak bakılan bir uygulama olmamıştır. Bu küçük kent devletinde de bahşiş verilmez. Ama bahşiş, faturanm yüzde 10’u olarak hesaba ilave edilir. Bu para, garsonların ya da otel hizmetçilerinin cebine girmez.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

2 Yorum

  1. İş kurmak isteyen herkese kredi veren bankalar.

  2. sadece bizde yok bu bahşiş alışkanlığı. her ülke de daha çok var bence.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu