Makaleler

Bin Ladin ve Breivik

Bütün bunlar aklıma son günlerde medyanın bir kısmını izlerken geldi. “Batının” ırkçılığı, Doğu düşmanlığı ve İslamofobisi yeniden gündemde. Sanki kanlı çılgınlık ve yabancı düşmanlığı bir insanlık hali değil de Batı’ya özgü bir özellik. Onlar bizi nasıl (yanlış) görüyor konusu işlenirken, biz onları nasıl (yanlış) görüyoruz sorusunun aynı anda ele alınmaması yanlış mesajdır. Nasıl bir ironi! Irkçılığa karşı çıkarken aynı anda stereotipler kurarak milli, dinî, kültürel genellemeler kullanmak… Irkçılığı deşifre etmek, ırkçılığı ele alıp çürütmek varken “Batı’nın nasıl ırkçı olduğunu” savunmak, Batı, Batı bir genellemeyi beslemek, reddedileni yeniden üretmek değil midir?

Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı çıkmak başkadır, yalnız karşı tarafı bu sakatlıkları yüzünden yermek başkadır. Bin Ladin’in taraftarları da sürekli Batı’yı yermişlerdir, Breivik’in Doğu için yaptığı gibi. Bu tür yaklaşımlar ve ifadeler, aşılması istenenin toplumların bilinçaltına yerleşmesine neden olur. Genellemeler bireylerin sonsuz çeşitlilik sergilediklerini görmememize neden olur. Genellemeler algılamamızın temeli olunca aşılması istenilen de aşılmaz. Yalnız ırkçı söyleme değil, ırkçı algılamaya da karşı çıkılmalıdır.

Önceki sayfa 1 2

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu