Makaleler

Doğru Kararları Almak

REKABETÇİLİK Bütün yaptığım maçlarda rakiplerimin hatamı kolladıklarının farkın-daydım ve bu hatalar ortaya çıkıyordu. Bu yüzden kazandığımda bile gidip rahat yatağıma uzanmadım. Geri dönüp hataları buldum ve rakiplerim bunları kullanamadan onları düzelttim. Ben buna geçmişteki başarıların yarattığı yerçekimi diyorum. (Türkçe’deki sırtında yumurta küfesi taşıma moderatörün notu) Bu bütün başarılı insanların mücadele ettiği en önemli konulardan biridir.

DEĞİŞİMİN DİYALEKTİĞİ Herkese kazandıran durumlardan bahsetmek, statik sistemler söz konusuysa mümkün. Yatay bir gelişim evresinden geçiyorsanız, belirli bir teknolojik mükemmeliyet noktasına ulaşırsınız ve bunun üzerinde gelişimi sağlayabiliriz. Ancak çalkantılı bir dönüşüm dönemindeyseniz, teknoloji değişiyorsa, artık karşılıklı olarak kazanmaktan ya da herkesin kazanmasından bahsedilemez. Birileri ortalığı silip süpürecektir. Bu gerçekleşir. Nihayetinde birçok sektör kaybederken herkesin kazandığı bir sistem kurgulayamazsınız.

KAOS İÇİNDE GELİŞİM Neden 20. yüzyılın önemli teknolojik yenilikleri savaşlar sırasında ve Soğuk Savaş döneminde ortaya çıktı? Çünkü savaş sırasında toplumdaki muhafazakar kesimler -ki bunlar her zaman kaos yaratan değişime karşıdırlar güçlerini kaybetti. Birçok insan yeni endüstrilerin ortaya çıkmasının öncesinde işlerini kaybetti. Her toplumun değişime karşı olan bir tepkisi vardır çünkü değişim tehlike potansiyeli barındırır. Savaş sırasında bütün bu güçler zemin kaybederler; insanların zaten acı çektiği ve işlerini kaybedebildiği, aynı ücretleri talep edemedikleri ve sendikaların daha öncesi kadar güçlü bir toplu iş görüşmesi yürütemediği bir süreç yaşanır. Bu dönemlerde de teknoloji önemli yatırım çeker ve kısa vadeli kar beklentisi olmadan yapılan bu yatırımlar sıçrama yaratır. Savaşı kazanmanız ve bunu yapmak için bir şeylerle ortaya çıkmanız gerekmektedir. Atom bombası, lazer, uzay yarışı, hepsi bu dönemlerde ortaya çıkmıştır. Bunun bir de yan etkisi vardır, işadamının “yatırım dönüşü” bakışı içinde ele alındığında, bu sadece çöpe atılmış kaynaktır. Ancak bugün internet de dahil olmak üzere kullandığımız birçok teknoloji uzay yarışının yan etkisi, internet, Soğuk Savaş’ın başladığı 1950-60’larda ABD’de ileri Araştırma Projeleri Ajansı’nın (ARPA) çalışmalarından geliyor.

RİSK VE ÖDÜL Kazankazan çözümünün mantığı riskin ortadan kaldırılmasıdır. Herkesin yararına olacak bir çözüm bulalım bakış açısıyla hareket edilir. Ancak günün birinde birileri kafalarını kaldırıp gökyüzüne bakar ve risk ortaya çıkar. Bir şeyleri ileri götürmeyi istediğinizde risk vardır ve bunun karşılığında bir ödül olması gerekir.

DEĞİŞİMİN ZORLUĞU insanlar artık enerji deyince emtiadan bahsetmiş oluyor. Ben Rusya’dan olduğum için doğalgazı yakın izliyorum ve gördüğüm şu: Ortada ekonomi yok, sadece büyük bir boru hattı var. Fiyatlardaki dalgalanma her şeyi etkiliyor. Ne kadar teknolojiden bahsedersek bahsedelim, dünyayı sürükleyen teknoloji hâlâ 125 yıl önce keşfedilmiş olan içten yanmalı motor. Beğenelim ya da beğenmeyelim, gerçekleştirilen bütün iyileştirmelere karşın işler aynı üretim bandında sürüyor. Birisi bütün bu işleri değiştirecek bir çözümle ortaya çıktığında birçok sektörün ortadan kalkması gerekecek. Dünya genelindeki uçak üretimini ele alalım. Şirketler, binlerce uçağın üretilmesini de içeren 2030 planlarını açıklıyorlar. Mühendislik bakış açısıyla değerlendirdiğinizde bunun açık anlatımı, torunlarımızın uçtuğu uçakların teknoloji olarak dedelerimizin uçtuklarıyla aynı olması. Bu kadar yatırım yapılırken, projeksiyonlar ortaya konulurken bir şeyleri değiştirmeniz mümkün değil. Biz bir şeylerin ters gittiğini fark ediyoruz ve bununla ilgili bir şeyler yapılması gerektiğini anlıyoruz ama değişimi yaratmak bizi ürkütüyor ve dona kalıyoruz.

STANDART OLANIN DIŞINA ÇIKMAK Bugünkü dünya tarihsel gelişimin akışı içinde göründüğü kadar parlak değil. Dünya 1880 ile 1905 arasında çok büyük bir değişim yaşarken, 1950-60 dönemi gerçekleşmese de sayısız yeni fikrin ortaya konulmasına tanıklık ediyor. Günümüzde ise standart olanla tatmin olunan bir dünya söz konusu. Ödülünü elde etmek için risk almanın fazla göze alınmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Herkes yüzde 10 artış ya da yüzde 10’luk yatırım dönüşü peşinde. Bu sadece Wall Street’in değil, asıl Main Street’in sorunu; finans dünyası kadar iş dünyası da buna tutulmuş durumda. Üstelik finans dünyası sadece iş dünyasını rahatlatacak bir model arayışı içinde bu noktaya gelmiş durumda. Ancak sonuca bakmak gerekiyor: Magellan bugün sermaye arıyor olsaydı, risk sermayesi bulma şansı sizce ne kadar olurdu?

İNOVASYON VE ACI Çiçek Çocuklar kuşağı, savaş, açlık vb. sorunlarla boğuşmadan büyüyen ilk kuşak oldu. Ve bunlar sosyal hastalıklara çözüm bulma konusunda önemli fikirler ürettiler. Birçok önemli iş de yaptılar. Muhteşem fikirleriniz olabilir ama çözümlerin uygulanması için birilerinin bedeli ödemesi gerekir; bu da acı çekmek demektir.

Bu fikirleri üretenler, günün birinde bunu uygulamak için yeterli paranın olmadığını anladığında, kredi temerrüt takasları (CDS), türev piyasalar ve sahte değerlerin üretilmesi geldi. Yeterince inovatif olamazsanız, risk alıp ileri gitmezseniz, gerçek işletmelerin yarattığı değerleri ezersiniz.

Önceki sayfa 1 2 3Sonraki sayfa

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu