İş Fikirleri ve İş Kurmak

Girişimcilere Spor Alanında İş Fırsatları

Spor, gelişmiş toplumlarda olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir girişimcilik alanı olmaya başladı. Özellikle spor malzemelerini kapsayan perakende mağazaları franchising sistemiyle hızla yayılırken, yabancı markalarm Türkiye operasyonlarına verdikleri önem de artmaya başladı. Spor salonlarından spor aktivitelerine kadar birçok alandaki büyüme beklentileri girişimcilere de yeni fırsatlar yaratıyor.

Türkiye’de spora olan ilgi hızlı bir yükseliş trendinde. Gerek kamu spotlarıyla obezite ve çeşitli sağlık sorunlarıyla artırılan farkındalık, gerek Sağlık Bakanlığının geçtiğimiz aylarda ‘Türkiye’nin hızla obezite ülkesi olma yolunda ilerlediği’ konusunda verdiği alarm ve buna ilişkin önlem alınacağını açıklaması, spora yönelik farkındalığı artırmaya başladı.

Sağlık Bakanlığı haksız değil. Zira, rakamlar da artık Türkiye’nin obezite raporunda sınıra yaklaştığını destekliyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) ekonomik, çevresel ve sosyal istatistikleri içeren 2011-2012 raporuna göre, 15 yaş ve üstü nüfusta obezitenin en çok görüldüğü ülke yüzde 33,8 ile ABD. Türkiye’de ise obezite oranı yüzde 15,2. Bu rakam yüzde 16,9 olan OECD ortalamasının altında olsa da birkaç yıl içinde bu oranın da üzerine çıkmamıza az kalmış görünüyor. Çünkü Türkiye’de kadın obezite oranı yüzde 18,5, erkek obezite oranı da yüzde 12,3.

Yapılan araştırmalara göre, Türk erkeklerinin dörtte birinde, kadınların da yanya yakınında obezite belirlenmiş. Bu oran 10 yıl önce çok daha azken günümüzde erkeklerde iki kat artmış, 50 yaş üzeri kadınlarda da yüzde 40’dan az iken yüzde 50’ye yükselmiş.

Kısacası Türkiye hala OECD ortalamasının gerisinde olsa da koşar adımlarla obeziteye doğru ilerliyor.

PAZAR İŞTAHLA BÜYÜYOR

Bu durum daha sağlıklı yaşam bilincini oluştururken, beslenme alışkanlıklarını değiştiriyor. Özellikle metropol hayatında ofislerinde çok fazla hareket imkanı olmayan çalışanları spor salonlarına yönlendiriyor. Dolayısıyla son yıllarda Türkiye’deki spor merkezlerinin sayısında hızlı bir artış yaşandığını görüyoruz. Spor ülkesi olma yolunda ilerleyen Türkiye’de sadece spor merkezleri değil, spor giyim zincir mağazaları, outdoor adı verilen alternatif sporlar da sektörü büyütüyor.

İştah kabartan bu pazarda, spor kulüplerinin ürünlerinin satıldığı mağazaların sayısı hızlı bir şekilde arttı. Özellikle yeni transfer döneminde forma satışları birkaç günde birkaç yüzbini bulabiliyor.

Spora olan bu ilgiyi gören girişimci şirketler ise mini golf sahaları, mini futbol sahalarıyla bir işletme modeli oluşturdu ve yeni bir iş sahası yaratıyorlar. Kısacası spor artık A’dan Z’ye tam bir fırsat kapısına dönüşmüş durumda.

SPORA HARCAMA ARTIYOR

Diğer yandan spora yapılan harcamalar da her geçen yıl artıyor. Bundan 10 yıl önce yaklaşık 10 bin adet olan tenis raketi pazarının bugün 50 binli rakamlara ulaşmış olmasını bu gelişime bir örnek olarak gösterilebiliriz. Benzer tablonun hemen hemen tüm spor branşlarında yaşandığını söyleyebiliriz.

Fitnesdan giyime, spor malzemelerinden spor perakendeciliğine spor pazarının parasal büyüklüğüyle ilgili net bir veri yok. Fakat tahminler, özellikle son beş yılda gerçekleştirdiği çift haneli büyüme rakamlanyla pazann 2.5 milyar Euro’ya ulaştığı yönünde. Buna rağmen pazar büyümeye oldukça açık. Zaten şirketlerin ve girişimcilerin iştahını kabartan da bu tablo. Şu anda Türkiye’de kişi başına spor harcaması sadece 8 Euro. Bu rakam Bulgaristan’da 45 Euro, Yunanistan’da 65 Euro, Avusturya’da 150 Euro, Almanya’da ise 180 Euro civarında. Kısacası daha alınacak çok yol var.

FİT OLMA ÇABASI

Spora artan bu ilginin nedenini sorduğumuz Spora Club Genel Müdürü Kenan Topuz, spor merkezleriyle pazarın hızlı bir yükselişe geçtiğini söylüyor. Spor merkezlerinin Türkiye’de toplam cirolarının 420 milyon dolara ulaştığını belirten Topuz, 5 yıl içinde bu rakamın 5 milyar dolar seviyesine ulaşmasını beklediklerinin altını çiziyor. Peki, Türkiye’de spora olan ilgi neden arttı? Topuz, sorumuzu şöyle yanıtlıyor:

“Bunun altında daha çok sosyolojik bir olgu yatıyor. Türk halkının giderek muhafazakarlaşması ve muhafazakar kesimin gelir seviyesinin artması bunda büyük rol oynuyor. İnsanlar gece hayatı yerine gündüz spor yapmayı, sigara ya da içki içmek yerine sağlıklı besinlere yönelmeyi tercih ediyor. Bir başka neden ise çalışan kadınların iş hayatlarında yöneticilerine karşı ‘fit kadın’ görüntüsü vermek istemeleri. Çünkü iş yaşamında şekilcilik oldukça öne çıkmaya başladı. www.myfikirler.com Ve önemli neden ise kadm-erkek arasında kendini birbirine beğendirme arzusu. Artık TV’lerde fit liderler görüyoruz. Bu da insanları etkileyen önemli bir etken.”

YABANCI ZİNCİRLER

Buna bağlı olarak son yıllarda özellikle B ve A grubuna hitap eden spor ve sağlık merkezlerinin sayısında hızlı bir artış söz konusu. Yeni açılan AVM’ler, lüks residance projeleri bu sayının hızla artmasını tetikliyor.

Genelde bin 500 dolar ile 2 bin 500 dolara yıllık üye kabul edilen bu spor merkezlerinin maliyeti 10 milyon doları buluyor. Türkiye’de bu sektörün doğuşuna Sports International ve Hillside öncülük etti. Bu iki şirketin açtığı kapı bugün binlerce kişiyi istihdam eden dev bir sektöre dönüşmüş durumda.

Bu yatırımların önümüzdeki yıllarda hız kazanması da bekleniyor. Zira Uluslararası Sağlık ve Spor Kulüpleri Birliği’nin (IHRSA) hazırladığı rapora göre Türkiye’de spor yapanların yalnızca yüzde 1.7’si spor salonlarını kullanıyor. Bu rakam AB ülkelerinde yüzde 10’un üzerinde. Yabancı pek çok zincir de bu nedenle Türkiye’ye ilgi duyuyor. Bunlardan biri 1976 yılından bu yana faaliyet gösteren ABD merkezli World GYM. 36 ülkede 200’den fazla franchise’ı olan marka, Türkiye pazarıyla yakından ilgileniyor ve kısa zamanda pazara giriş yapacağı belirtiliyor. Yine Kaliforniya merkezli ve dünya genelinde 2.5 milyon üyeye sahip Gold’s GYM’in Türkiye pazarıyla yakından ilgilendiği belirtiliyor.

Asıl önemlisi bütün bu gelişmelerin sadece büyük sermaye gruplarının değil küçük girişimcilerinin de ilgisine mazhar olması. Bugün özellikle perakende alanında küçük girişimcilere ciddi fırsatlar sunan spor sektöründeki, ilerleyen sayfalarımızda da okuyabileceğiniz girişim fırsatları incelemeye değer.

Çok katlı mağazacılık dönemi

Yaş ortalamasının 28,3 olduğu Türkiye’de kişi başına spor giyimine harcanan rakamın 25 TL civarında olduğu tahmin ediliyor. Yani Türkiye’de spor perakendesi toplamda 1.8 milyarlık TL’lik henüz küçük bir pazar. Bu anlamda birçok Avrupa ülkesinin gerisinde olduğu ifade edilen Türkiye’de spor perakendeciliği son 10 yılda az yol almadı. Pazarın 10 yılda iki kat büyüklüğüne ulaştığını söyleyen sektör yetkilileri sporun sadece bir hobi olarak değil, yaşamın bir parçası haline geldiğini ve spor perakende pazarının çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.

Türkiye’de spor perakendeciliği cirosunun büyük bölümü “günlük/rahat giyim” ürünlerinden gerçekleştiriyor. Buna karşılık performans amaçlı satın almalar henüz istenilen seviyede değil. Bunun en önemli nedeni ise golf, skating, yeatching, dağcılık, motorsport, sörf, tenis, snowboard gibi alternatif branşlarla henüz geniş kitlelerin ilgilenmiyor oluşu.

Genel olarak bakıldığında, Türk tüketicisinin en çok talep gösterdiği spor ürününün ayakkabı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiyedeki spor mağazalarında satılan ürünlerin yüzde 40’ını oluşturan spor ayakkabısı kategorisinde ise futbol ve yürüyüş amaçlı alımlar öne çıkıyor.

Ayakkabıları yüzde 25 oranla tekstil ürünleri, yüzde 25 ile spor ekipmanları izliyor.

Spor mağazaları ise ağırlıklı olarak Marmara Bölgesi, büyükşehir ve sahil bölgelerinde yoğunlaşıyor. Bireysel sporlarda kışın kayak malzemeleri yoğun olarak satılırken, yazları ise daha çok tenis malzemeleri talep alıyor.

ORTAKLIKLAR ARTIYOR

Zira artık sektör yeni ortaklıklar ve satın almalarla oldukça hareketlenmiş durumda. Bunun en son örneklerinden biri, iş Girişim Sermayesi’nin spor giyim perakendecisi Toksöz Spor’un yüzde 51 hissesinin satın alacağını duyurması oldu. Toplam 23.9 milyon TL yatırım yapılacak bu yeni ortaklık ile şube sayısının artırılması ve şirketin büyümesi hedefleniyor. Toksöz Spor, şu an Türkiye’de 10 şubeyle faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz yıl ise Yunan Fourlis Group ile 2005 yılından bu yana Türkiye’de Intersport’un ürünlerini satan Sporting Güngör A.Ş, Intersport Atletik A.Ş. adıyla yeni bir şirket kurarak ortaklıklarını ilan etmişlerdi. Böylece yüzde 75’i Fourlis Group’a, yüzde 25’i de Sporting Güngör A.Ş’nin kurucusu Yarcan Ailesi’ne ait olan Intersport Atletik A.Ş, Türkiye’deki Intersport perakende ağını geliştirmek için franchise haklarını elde etmişti. Bu yeni yapılanmayla Türkiye’de beş yıl içinde 50 mağaza açılması düşünülüyor. Bunun için beş yılda toplam 80 milyon dolarlık yatırım yapılacak.

İşin Aynası

Uygun yer: Genellikle AVM’ler tercih ediliyor. Bunun yanı sıra lokasyonun yoğun olduğu caddelerde de açılabilir.
Yatırım maliyeti: Ortalama 300 bin ile 700 bin arasında değişiyor.
Yatırımcıya uyarı: Lokasyonun hedef kitleye hitap etmesi gerekiyor. Spor merkezlerine yakın lokasyonlar ve genelde gençlerin ağırlıkta olduğu şehir ve ilçelerde mağaza açmak gerekiyor. Spor perakendeciliği pazarında agresif bir rekabet olması nedeniyle büyük zincirlerin franchise’ı olarak pazara giriş yapılması tavsiye ediliyor.

OLGARLAR’DAN FRANCHİSİNG

Olgar Şirketler Grubu, spor perakendeciliğinin Türkiye’deki en önemli isimlerinden. Bundan 23 yıl önce Bakırköy’de tek bir mağaza ile temelleri atılan grup, bugün 50 mağazası, 500’ün üzerinde satış noktası ve Billabong, Merrell, Satomon, Sebago, Babolat, Dunlop gibi 53 markanın distribütörlüğü ile pazarı yönlendiren isimlerin başında geliyor.

Olgar Grup Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Özhun Olgar, önümüzdeki beş yıl içerinde 20 franchise mağaza açmayı planlıyor. İzmir, Eskişehir, Kayseri, Erzurum, Bursa ve AdanaVa öncelik tanınıyor. Yatırım maliyeti ise 300 bin ile 500 bin TL arasında değişiyor.

DECATHLON BÜYÜYOR

18 ülkede 594 mağazayla Avrupa’nın en büyük spor perakende zinciri olan Decathlon, Mayıs 2010’dan beri Türkiye’de üç mağazasıyla faaliyet gösteriyor. 65 farklı spor dalında amatörden profesyonele, çocuktan yetişkine spor ekipmanları, tekstil ürünleri ve aksesuarlar sunan Decathlon’un kendisine ait 18 markası bulunuyor.

Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmaya karar verdiklerini söyleyen Decathlon Türkiye Ülke Müdürü Boumedienne Boualaoui, ‘Türkiye’deki büyük şehirlere odaklanıyoruz. İstanbul’da da daha çok mağaza açmayı hedefliyoruz, insanlar artık daha fazla spor yapıyor, sağlıklarına, bedenlerine gitgide daha çok dikkat ediyor. Sağlıklı yaşam bilincinin pazarı her geçen gün büyüteceğini düşünüyoruz” diyor.

AVRUPALI DEVİN PLANLARI

SPORT 2000 GmbH, 25 ülkede hizmet veren ve yıllık 5.3 milyar Euro cirosuyla Avrupa’nın en büyük spor perakende zinciri. Şirket, 60’dan fazla markanın futbol, fitness, tenis, voleybol, basketbol, masa tenisi, badminton, yüzme, roller-skate, kaykay, kayak, snowboard, kamp malzemeleri ve diğer tüm outdoor aktivitelere ait ürünlerinin satışını yapıyor.

Toplam 3 bin 500 mağazada günlük 4 milyon ziyaretçiye hizmet veriyor. 2011 yılının son çeyreğinde Türkiye pazarına giriş yapan şirketin Türkiye’de toplam dört şubesi bulunuyor.

Türkiye genelinde 35 mağaza daha açmayı planlayan şirket, franchising’le büyümeyi planlıyor.

Ortalama 400 metrekarelik bir SPORT 2000 mağazasının yatırım maliyeti, franchise bedeli ve açılış stoğu dahil 550 bin ile 700 bin TL arasında değişiyor. Aylık ortalama ciro hedefi ise bölgeye bağlı olarak 200 bin 250 bin TL arasında değişiyor.

Spor Salonu İşi Kurmak

Günümüzde spor yapmak artık bir lüks değil gerçek bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Bununla doğru orantılı olarak spor salonlarının sayısı da giderek artıyor. Özellikle obezitenin artmasına bağlı olarak son yıllarda sağlıklı yaşam trendi oldukça artışa geçti. Bu da doğal olarak spor salonlarına olan ihtiyacı artırıyor.

Türkiye’de bin 400 civarında spor salonunun olduğu tahmin ediliyor. Türkiye de A ve B olarak adlandırılan kategorilerde spor merkezlerine yılda 250 iie 300 bin kişi, C ve D kategorilerinde ise yılda 350 ile 400 bin arasında kişinin gittiği tahmin ediliyor. Yılda toplam 700 bin kişinin spor merkezlerine gittiği hesaplanıyor. Bu rakamın beş yıl içerisinde beş katı artması bekleniyor. Sektör bu kadar hareketli olunca, bu da pek çok şirketin iştahını kabartıyor.

TETİKLEYEN FAKTÖR

Konut yatırımlarının artmasıyla birlikte artık projelerin içerisinde spor merkezleri marka olmaya başladı, ilk olarak spor merkezi ve aktivite oluşturmaya Alarko başladı. Alarko, Hillside markasını yaratarak bu konuda başarılı bir öncü oldu. Hillside şu anda İstanbul’da üç kulüple hizmet veriyor. Teknik Yapı da konutlarında başarılı spor yatırımları yaptı. 2010 yılında Spora Club ile bir spor markası yaratan Teknik Yapı, İstanbul’un Kadıköy yakasına toplam 12 bin 500 m2’lik alanda bir spor merkezi kurdu. Yine konut sektöründe Ağaoğlu Grubu, ‘My Club’ markasıyla üç adet spor merkezi işletiyor. Dumankaya ‘Atletico’ markası ile geçen yıl spor sektörüne girdi. Önümüzdeki yıllarda başka inşaat şirketlerinin de spor sektöründe marka yatırımlarının sürmesi bekleniyor.

100 BİN KADIN ÜYE

Girişimci Bedriye Hülya’nın yurt dışında görüp Türkiye’ye de getirdiği b-fit Spor Merkezi, Türkiye’de 6 yıl önce kuruldu ve şu an 212 şubeye ulaştı, b-fit’e 100 bin kadın üye. 45 ilde bulunan spor merkezi Türkiye’nin doğu ucundaki Şırnak ve Tunceli’de bile şube açmış.

Sadece kadınların üye olabildiği spor ve yaşam merkezi olan b-fit’i herkes açamıyor. Sadece kadınlara franchise verilen bu spor merkezleri için hedef, bayilik kanalıyla çevre ülkelere de ulaşmak. Şu an Türkiye’de 45 ilde hizmet veren b-fit, Türkiye dışında Almanya’da Bochum-VVattenscheid’da ve Kıbrıs’ta bulunan merkezleriyle 212 şubeye ulaştı. 100 – 250 metrekare büyüklüğünde, sosyal yaşam merkezlerine yakın salonlar, apartman daireleri ve kapalı geniş alanlar b-fit için uygun. Toplamda franchise bedeli ise 35 bin TL artı KDV. Aylık minimum 3 ile 6 bin lira arasında kar sağlıyor.

EGZERSİZ VE DİYET

Shapes Egzersiz sistemi Amerika’da 1970’li yıllardan beri kullanılan ve uzman antrenörler gözetiminde gerçekleştirilen, kadınlara 30 dakikada yağ yakma ve hızlı form tutma imkanı sunan bir sistem. Bugün dünyanın 14 ülkesinde binlerce kadına hizmet veriyor. Gediz Ersin, 2007 yılında ilk şubesini açarak, 2008 yılında Türkiye genelinde franchise vermeye başladı.

Bugün, Türkiye’de 22 ilde, 60’a yakın salona ulaşan Shapes For Women’ın yatırım bedeli 37 bin 500 TL. Tadilat ve dekorasyon bedeli de yaklaşık 15 ile 20 bin TL civarında. Bu yıl İstanbul, Ankara ve Doğu Anadolu’yu öncelikli hedef bölgeler olarak belirlediklerini söyleyen Esin, bir franchise’ın aylık 8 ile 14 bin TL arasında bir ciro elde edebileceğini ifade ediyor.

PORTAKAL SPOR MERKEZİ

Portakal Spor Merkezi, hidrolik fitness aletleriyle faaliyet gösteren başka bir firma. 2009 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Bugün Türkiye genelinde toplam 50 şubesi bulunuyor. Franchising sayılarının hızla arttığını söyleyen Portakal Spor Merkezi Genel Müdürü Burcu Işık, bir yıl içinde toplam 100 şubeye ulaşmayı hedeflediklerini belirtiyor. Spor salonu için minimum 100-120 metrekarelik bir mekan gerekiyor. Yatırım bedeli ise 40 ile 45 bin TL arasında değişiyor. Kadın girişimcilere öncelik tanınmakla beraber bu işe yatırım yapmak isteyen erkek adaylara da imkan tanınıyor.

BURSA’DAN TÜRKİYE’YE

SportiveLady de bayanlara özel hizmet veren bir spor salonu. Bursa merkezli olan bu spor salonu, 2010 yılında faaliyete geçmiş.

Kadınlara özel spor salonu konseptinde Bursa merkezli ilk firma olduklarını ifade eden SportiveLady Genel Müdürü Coşkun Saka, hızla şubeleşeceklerini belirtiyor. Sisteme dahil olmak için 20 bin 500 liralık yatırım yapılması gerekiyor. Salonun açılışını takiben yeterli bir üye sayısına ulaşıldığında aylık ortalama 3 bin 500 ile 5 bin lira arasında ciro elde edilebileceğini söyleyen Coşkun, “Step, aerobik, pilates, karın kalça egzersizleri, kardiyo, dans kursları gibi kurslar ya da düzenlenecek çeşitli etkinliklerle cironun daha da artırılması mümkün” diyor.

ÇOCUKLARA SPOR

Dünyada bir hayli yaygın olan çocuklar için oyun ve spor merkezleri şimdi Türkiye’de de büyüyor. Kaliforniya merkezli My Gym de bunlardan biri. Dünyada 200 şubesi olan My Gym, Türkiye’de franchise vererek büyümeyi hedefliyor. My Gym’in altı haftadan 13 yaşa kadar olan çocukların fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimlerine yardımcı olmak için bir programı bulunuyor. Merkezin Türkiye Temsilcisi Ece Kabaoğlu, ekipman ve franchise bedeli olarak yapılması gereken yatırım miktarının 122 bin dolar olduğunu vurguluyor. Kabaoğlu, My Gym için aradıkları özellikleri ise şöyle anlatıyor: “Öncelikle My Gym için uygun bir mekân olmalı. Üç metre yüksekliğinde tavan olmalı. 250 veya 300 metrekare alana sahip alanlar My Gym için uygun. Bunun yanı sıra ciro üzerinden her ay yüzde 6 fee bedeli alıyoruz.”

İşin Aynası

Uygun yer: Türkiye genelinde özellikle iş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde, işlek caddelerde ve AVM’lerde açılabilir. Yatırım bedeli: Açılacak modele göre 40 bin TL’den başlıyor, 700 bin TL’ye kadar çıkıyor.
Yatırımcıya uyarı: Açılacak lokasyonun mutlaka iyi belirlenmesi ve özellikle çalışan kitleyi hedeflemesi gerekiyor. Spor ekipmanları konusunda mutlaka danışmanlık hizmeti alınmalı. Pazarda rekabet yoğun olduğundan, bir markanın franchise’ı olarak faaliyet gösterilmesi öneriliyor.

Burcu Tuvay / Ekonomist Dergisi

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu