Güncel Ekonomi HaberleriŞirket Haberleri

İhracatta Başarılı Olan 15 Şirket’in Başarı Hikayesi

KADOOĞLU YAĞ
75 ülkeye marka tescili yaptırdı

Türkiye’nin son 10 yılda komşu ülkeler ve özellikle Ortadoğu ile geliştirdiği yakın ilişkiler, bölge ülkelerine yakın KOBİ’lerin de ihracata yönelmesine vesile oldu. Cizreli Kadooğlu Grup’ûn 2007’de kurduğu Kadooğlu Yağ Sanayi, altı yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 100 şirketi arasına girmeyi başardı.

Bugün 35 ülkeye yemeklik ayçiçek yağı ve mutfak margarini ihraç eden Kadooğlu Yağ, 2013’te 143 milyon dolarlık ihracata imza attı. Peki toplam cirosunun yüzde 70’ini ihracattan elde eden Kadooğlu Yağ’m başarısının arkasında ihracatçı KOBİ’lere yol gösterecek ne gibi ayrıntılar var?

Kadooğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, yola çıkarken kaliteden asla taviz vermeyen ve ticari esneklikte sürekli müşteri tarafında olan bir anlayışı benimsediklerini belirtiyor. Aynı zamanda TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi olan Kadooğlu, belirledikleri 75 hedef ülkenin tamamı için marka tescili başvurusu yaptıklarını söylemeyi de ihmal etmiyor. Şirket, yemeklik ayçiçek üretimi için gereken ham ayçiçek yağını Rusya’dan, mutfak margarini üretimi için gereken palm yağını ise Malezya’dan ithal ediyor.

Ayçiçek yağının özellikle Ortadoğu ve Arap ülkelerinde yoğun miktarda tüketildiğine dikkat çeken Tarkan Kadooğlu, “Müşteri portföyümüz genelde dağıtıcı firmalardan oluşuyor. Perakende satış yapan müşteri sayımız çok az. Genelde kendi iç dağıtımlarını yapabilen ve distribütörlük yapan firmalarla çalışıyoruz” diye konuşuyor.

KAPLANLAR SOĞUTMA
İnovalif ürünlerle başardı

1978’de kurulan Bursalı Kaplanlar Soğutma, 2008’de başlattığı ihracat hamlesinin karşılığını fazlasıyla almayı başaran bir şirket. Bu dönemde yüzde 700’ü aşan bir ihracat büyümesi yakalayan şirket, ihracat yaptığı ülke sayısını 25’ten 43’e çıkarırken, beş yıl içinde VValmart ve Tesco gibi dünya devlerinin dolap tedarikçisi olmayı da başardı.

Peki, 60 milyon lira ciro gerçekleştiren Kaplanlar nasıl oldu da bu başarıyı kısa sürede yakalayıp üretiminin yüzde 60’mı ihraç etmeye başladı? Öncelikle AR-GE’ye önem veren şirket, Türkiye’de ilk defa sıfır salınımla çalışan soğutma sistemini üretti. Çevreye duyarlı kompo-nentierle şirketlere yüzde 40’a kadar varan tasarruf sağladı. Asıl atılımını da bu şekilde gerçekleştirdi.

Doğru ürünü ürettikten sonra pazarlamaya odaklandıklannı belirten Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü Duygu Kaplan, bölge fuarlarına güçlü bir şekilde katıldıklarını ve fuarlarda müşterileriyle birebir ilişki kurduklarını söylüyor.

Kaplan, “Gireceğimiz ülkenin bizim için doğru pazar olduğuna karar verdiğimizde servis kısmında hep doğru partner arayışına girdik. Bütün koşullar oluşmadan hiçbir zaman pazara giriş yapmadık. Dünya devleri tarafından tercih edilmemizin en önemli nedeni, bakım ve servis konusunda müşterilerimize çok iyi geri dönüşler sunmamız oldu” diyor.

Duygu Kaplan, gerek tasarım trendleri, gerekse çevreci ve ekonomik ürünler sayesinde pazara girdikleri anda fark yaratmayı başardıklarını da sözlerine ekliyor. Kaplanlar Soğutma, pazarda kalıcı olmak için reklam çalışmalarını da ihmal etmiyor.

KESKİNOĞLU
Küçük el için özel şişe üretti

ilk ihracatını 1987yılında Irak’a yumurta göndererek yapan Keskinoğlu, bugün yıllık 100 milyon dolarlık ihracat yapıyor. Şu anda yumurtanın yanı sıra işlenmiş piliç eti ve zeytinyağı ihracatı yapan şirket, aralarında Azerbaycan, Danimarka, Hong Kongve Singapur’un da olduğu 75 ülkeye ürün gönderiyor.

Girmek için dört yıl uğraştığı Singapur pazarında, Ravika markasıyla zeytinyağında italyanlar’ı geçerek pazar liderliğine oturmuş durumda. Singapur’a ilk olarak işlenmiş piliç eti satabilmek için dört yıl uğraştıklarını söyleyen şirketin üçüncü kuşak temsilcisi Keskin Keskinoğlu, “Gıdada güvenlik kriterini en üst seviyede tutan bölgenin referans ülkesi konumundaki Singapur pazarına girmek oldukça zor oldu” diyor.

Ardından zeytinyağı ihracatına başlayan şirket, Singapur marketlerinde birinci sıraya oturdu. Bölge insanının eli küçük olduğu için özel şişe üretim yapıldı. 2013 sonu itibariyle Singapur ile olan ticari işbirliğinin hacmi yıllık 800 bin dolara ulaştı, işbirliğinin sürmesi için kazandıkları güveni korumanın çok önemli olduğunu söyleyen Keskin Keskinoğlu, “Biz tesislerimizi şeffaflıkla denetimlerine açtık, personel değişikliği bile olsa kendilerine bildiriyoruz” diyor.

ihracat konusunda önemli bir deneyimi olan Keskin Keskinoğlu, ihracat yapmak isteyen şirketlere şu öneride bulunuyor: “Distribütör dağıtım ağını kurarken bizler de son tüketiciye yönelik pazarlama aktiviteleri ile destek vererek marka algısını yüksek seviyelere çıkarıyoruz. Ayrıca ülke tanıtım faaliyetleri de stratejimizin önemli bir parçası. Elbette ürün kalitemiz ve üretim konusunda şeffaf olmamız etkili bu süreçte!’

MEGA METAL
ince tel ile fark yarattı

Kayseri’de faaliyet gösteren Elbak Kablo’yu 2008’de satın alan Turgut Ailesi, adını Mega Metal olarak değiştirdiği şirkette yeni vizyon ve planlama ile güçlü rakipleri arasında fark yaratmasını bildi. En önemli başarılarından birini de o tarihlerde 15 milyon dolar olan ihracatı 4 katın üzerinde artırıp geçen yıl 65 milyon dolara yükselterek gösterdi.

Mega Metal’i yüksek ihracat performansına götüren planlamanın ana hatları şu şekilde özetlenebilir: Öncelikle yüksek kapasiteleri nedeniyle büyük rakiplerin girmediği çok ince tel üretimine odaklanıldı. Türkiye’de ve dünyada önemli talep gören ince bakır tel üretimine soyunan şirket, bugün 0,05 mm’lik ürün (saç telinden yüzde 50 daha ince) imalatı ile aranan sanayiciler arasında. Bu ileri teknoloji A Plus müşteriye hitap etmelerine yol açtı. Leoni, Prysmian gibi devlerle uzuh vadeli ve istikrarlı kontratlar yapıldı. Tahsilat sorunu ise hiç yaşamıyor. Mega Metal, yarattığı katma değer ile rakiplerinin 3 katı kârlılıkla çalışıyor.

Yaratılan arz yüzde 100 kapasite ile çalışılmasını sağlıyor. Eritme fırınının 365 gün çalışması, yüzde 15’in üzerinde artı bir değer yaratıyor. Kayseri OSB’de ucuz enerji kullanıyor ve yedek jeneratörünün de yedeği ile çalışarak enerji sorunu oluşmasına izin vermiyor.

Geçen yıl hemen hemen yarı yarıya olan ihracat/iç pazar dağılımı, 2014’te yüzde 70 ihracat lehine olacak şekilde artacak. Geçen yıl 250 milyon TL ciro elde eden şirket, bu yıl sonunda 300 milyon TL ciroya ulaşacak. Mega Metal yeni dönemde ABD pazarına odaklandı.

“Sektörümüzün amiral gemisi ABD’dir” diyen Mega Metal Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Turgut, yeni hedeflerine ilişkin ürün geliştirme ve müşteri ilişkileri üzerine çalışma yürütüyor.

NAZLI GIDA
Güçlü yerel ortaklarla büyüyor

Nazlı Gıda’nın macerası yaklaşık 10 yıl önce Bağcılar’da 250 metrekare büyüklüğünde bir işletmede meyve aromaiı içecek üretimiyle başladı. Bugün ise yaklaşık 20 bin metrekare kapalı alanda dört fabrikayla meyve aromaiı içeceğin yanı sıra şekerleme ve patates cipsi üreten bir şirket haline geldi. Şirketin bu büyümesinin arkasında ise 2008 yılında başlattığı ihracat atılımı var. İlk ihracatını Fas, Mozambik, Cezayir, Nijerya, Mısır, Afganistan ve Pakistan’a yapan şirket, bugün Nazo markasıyla Afrika ülkelerine yılda yaklaşık olarak 25 milyon paket ihracat yapıyor. Hatta şirket Nazo’yla Mozambik’te pazar lideri haline geldi.

Nazlı Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Kurt’a göre ihracatta başarının önemli anahtarlarından biri ihracat yapılacak ülkelerdeki dinamikleri iyi incelemek. Örneğin pazar lideri oldukları Mozambik’in Türkiye ile zıt mevsimler yaşadığını söyleyen Kurt, Mozambik’e ihracat yaparak yaz ve kış üretim kapasitesini hiç düşürmemeyi öğrendiklerini vurguluyor. Bu ytlm ikinci yarısından itibaren patates cipsi, mısır gevreği ve şekerleme ihracatına da başlamayı planlayan Nazlı Gıda, 9 milyon dolar civarında olan ihracatını önümüzdeki bir yıl içinde 15 milyon dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyor.

Nazlı Gıda’nın ihracat başarısının arkasında ise gittiği her ülkede güçlü bir ortakla hareket etmesi yer alıyor. Ethem Kurt, “Farklılaşan tüketim alışkanlıklarına uygun ürünler geliştirmek önemli. 1,5 litre içeceği 25 kuruşa satıyoruz. Fiyat kalite dengesi açısında bakıldığında çok önemli bir ürün sunuyoruz” diyor.

Şirket, 2014’te Almanya üzerinden Avrupa pazarına da açılmaya hazırlanıyor. Ardından ise Amerika pazarında büyüme hedefi var.

SUNAR GROUP
Yılda 20 fuara katılıyor

Sunar Grup, 2009 yılında başlayan ihracat hamlesiyle bugün Brezilya’dan Güney Kore’ye kadar dört kıtada 80’in üzerinde ülkeye ihracat yapan bir şirket haline gelmiş durumda. Şirketin ihraç ettiği ürünler toplam üretiminin yüzde 63’üne ulaştı.

Öyle ki Türkiye mısır yağı ihracatının yaklaşık üçte birini tek başına gerçekleştirir oldu.

Sunar Grup’un ihracattaki başarısının altında yatan formül ise ikili görüşmeler, pazar ziyaretleri, şirkete davetler ve fuarlar. Yılda yaklaşık 20 uluslararası fuara katılan şirketin CEO’su Hüseyin Çomu, “Yeni ülkelere açılırken buralarda markalarımızı tanıtmak ve tüketiciler, müşteriler tarafından beklenen, istenen, talep gören ürünler oluşturma çabasındayız. Tanıtım kampanyalarımızla, fuarlarla ve bütün gücümüzle ihraç pazarlarımızda markalaş-ma çalışmalarımızı destekliyoruz”yorumunda bulunuyor.

Sunar’ın başarındaki bir başka sır ise yerelleşme. Çomu bunu “Örneğin bugün ihraç pazarlarımızdan olan Güneydoğu Asya’daki Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkeler ve Avrupa ülkelerindeki etnik pazarlar, helal sertifikasına oldukça önem veriyor. Bu durumu gördüğümüzde helal sertifikası almak için başvuru yaptık ve Türkiye’de ilk kez helal sertifikasını alan bitkisel yağ firması olduk” diyor.

Şirketin büyüme stratejisinde ise özellikle Endonezya, Filipinler, Hindistan, Çin ve Japonya gibi bugüne kadar Türkiye’nin ihracatının çok fazla olmadığı pazarlar var. Herkesin ihracat yaptığı pazarlarda büyüme şansının çok fazla olmadığını düşünen Çomu, “Biz bunun yerine yeni pazarlara, daha önce gitmediğimiz pazarlara, bizi hiç tanımayan pazarlara giderek buralardan pay almayı tercih ediyoruz” diyor.

Önceki sayfa 1 2 3Sonraki sayfa

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu