“Keşke ben de orada yaşasaydım” dedirten, dünyanın 10 şanslı ülkesi

LÜKSEMBURG

Nüfusu yarım milyonu biraz geçen bir başka zengin ülke. Kişi başına geliri 110 bin dolar. Avrupa’nın en istikrarlı, en yüksek gelirli piyasa ekonomisine sahip ülkesi konumunda. O kadar küçük bir ülke ki tarım, birkaç ailenin sahipliğindeki çiftliklerle sınırlı. Ama bunun hiçbir önemi yok. Dünyanın dört bir yanından gelen pahalı tüketim malları, Lükscmburg halkı için sorun değil. Zenginliğin kaynağı finans hizmetleri. İngiliz Sunday Te-legraph gazetesi, Kuzey Kore lideri Kim Jong Il’in Ltiksemburg bankalarında 4 milyar dolardan fazla mevduatı bulunduğunu yazmıştı. Sadece 147 kilometrelik otoyolu olmasına rağmen, binde 681 ile Avrupa’da kişi başına düşen otomobil sayısı en yüksek ikinci ülkesi (Birinci Monaco). Lüksemburg, dünyanın en hızlı altıncı internet ağına sahip olmakla da övünüyor.

YENİ ZELANDA

Pasifik Okyanusu’nun bu ada devletinde, 4.5 milyon insan, 9.5 milyon koyun yaşıyor. Yeni Zelanda, dünyanın en çok yün ihraç eden ülkesi. Bu özelliğine, et ve süt ürünleriyle, Fransa’ya bile kafa tutacak düzeydeki şarap endüstrisini de eklemiş. Ülke aynı zamanda finansal hizmetler, turizm ve sanayi ile de zenginleşmiş. Kişi başına gelir 29 bin 500 dolar. Asya’ya, Amerika’ya çok uzak olması, adeta okyanusun ortasında tecrit edilmiş bir ülke gibi görünmesine neden oluyor. Ancak temiz havası, eşsiz doğası, burada yaşamı cazip hale getirmeye yetiyor. Pek çok ülke beyin göçünden şikayet ederken Yeni Zelanda, bu beyinleri kendi ülkesinde topluyor. Endüstrisi, uluslararası ticarete, tarım ve hayvancılık ürünlerine bağlı. Ülkenin sadece süt ürünleri, ulusal gelirin yüzde 21’ini oluşturuyor.