Lojistik devrimi

ZORLUKLARA RAĞMEN…

Yaşanan sıkıntılara rağmen sektör büyüme tutkusunu ve inancını yitirmedi. Sektörün son yıllarda ulaştığı büyüme oranlarını yüksek bulan Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, sektörün dinamizmim devam ettireceğine inancını şu sözlerle dile getiriyor:

“Ülkemizde lojistik sektörü son yıllarda en hızlı gelişen sektörlerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren sektördeki gelişmeler dikkat çekici bir hal aldı. Sektörümüzün son yıllarda ulaşmış olduğu büyüme oram oldukça yüksek. Lojistik sektörü son beş yıldır her türlü zorluğa rağmen ortalama yüzde 20 büyüme performansı gösteriyor. Lojistikteki büyüme sanayi ve ticaret sektörlerinde yaşanan gelişmeler paralelinde gerçekleşiyor. Türk ekonomisinin ve ihracatının büyümesi lojistik sektörünün büyümesini de beraberinde getiriyor. Bu durum sektörümüzün dinamizmini artırıyor.”

YATIRIMLARA DEVAM…

Sektörün önde gelen firmalarının yaptıkları ve yapmayı planladıkları yatırımlar lojistiğin geleceğine inancı ortaya koyuyor. 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15 daha fazla büyüyen Ekol Lojistik 2017 yılma 14 ülkede 7 bine yakın çok uluslu çalışanı, sözleşmelerini yeniledi ve yeni kazandığı müşterileriyle girdi. Ahmet Musul, “Ro-Ro yatırımlarımıza bir liman projesi de ekledik. Şu anda Yalova’da inşaatı devam eden limanımız, Türkiye’nin en önemli sanayi ve otomotiv üreticilerine çok yakın mesafede. 30 milyon doları aşan terminalimizi kullanarak uluslararası karayolu taşımacılığına ope-rasyonel avantajlar getireceğiz. Uluslararası arenadaki pazar payımızı da her geçen gün artırıyoruz. 2016 içerisinde Çekya ve İran’daki yapılanmalarımızla birlikte ülke portföyümüzü 14’e yükselttik. İran’da, ticaret hacminin üçte ikisinin ya içinde ya da çok yakınında olmamızı sağlayacak olan Tahran ve Oazvin’de olmayı seçtik. Amacımız Oazvin’i 2020’ye dek Ortadoğu’nun en modern ve yüksek kapasiteli lojistik üssü yapmak. Iran tesisimizin konvansiyonel bölümünü 2017 yılının ilk yarısında hizmete sunmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.

DEPO YATIRIMLARI ARTIYOR

Reysaş Yatırım Holding halen 850 özmal tır, 3 bin kiralık tır, kendisine ait ikisi aktif yedi demiryolu istasyonu, 1000 vagon, 1000 tren konteynerine sahip. 36 deposu bulunan holding 850 bin metrekare kapalı depo alanında operasyonlarım sürdürüyor. Depo yatırımlarının devam ettiğini belirten Reysaş Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkam Durmuş Döven, “2016 yılını yaklaşık yüzde 15 büyüme ile kapattık. Özellikle son 10 yıldır devam eden depo yatırımlarımız son beş yılda artarak devam etti. Depolama segmentinde depo geliştirmeye odaklanmış ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan iştirakimiz Reysaş GYO ile sahip olduğumuz ‘Türkiye’nin Depocusu’ unvanım, gelecekte de hep lider konumda tutarak devam ettirmek depoculuk alanındaki hedefimizdir. 2023 yılında net kar ve ciro olarak 100 milyon dolar hedefine ulaşmış, 1 milyon 500 bin metrekare kapalı alana sahip bir firma olmayı planlıyoruz” diyor. Demityolu taşımacılığında da büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Döven, 2023 hedefleriyle ilgili şu bilgileri veriyor:

“Ülkemizi gerek jeopolitik konumu gerekse nüfus yapısı ve tüketim alışkanlıkları itibariyle Cumhuriyetimizin 100. yılında yıllık 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilir durumda görüyoruz. Sektörümüz ise, sahip olduğu büyüme potansiyeli ile 2023 hedefine ulaşmasında lokomotif rol oynayacaktır. Bugün sahip olunan karayolu filomuza ek olarak, son düzenlemelerle büyüme potansiyeli giderek artan demiryolu taşımacılığında en çok yatırım yapan ilk özel sektör şirketi olduk. Ayrı bir şirket çatısı altında kurduğumuz Reysaş Demiryolları ile önümüzdeki yıllarda verimliliği artacak olan demiryolu taşımacılığı tarafında vagon sayımızı arttırarak ve var olan istasyonlarımıza ek olarak stratejik noktalarda istasyon yatırımlarımızı yaparak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Oto taşıma alanında ise mevcut 150 olan tır sayımızı 250 adete ulaştırarak, 200 bin olan taşımamızı 500 bin adede yükseltmek 2023 yılındaki öncelikli hedeflerimizden.”

227.2 MİLYAR LİRALIK YATIRIM

Türkiye’de lojistik kavramı altında değerlendirebileceğimiz karayolu, havayolu, denizyolu ve demiryolu taşımacılığının gelişimi için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanlığı’mn yatırımları 2003 yılından beri artmakta. 2003-20015 yıllan arasında Bakanlık, ulaştırmaya 227.2 milyar TL yatırım yaptı. Bu yatırımların 161.1’i karayoluna, 46.6’sı demiıyoluna, 16.1’i havayoluna, 3.2’si de denizyolu taşımacılığına yapıldı.

Karayolu Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki karayollarının uzunluğu aynı dönemde 63 bin 244 kilometreden 66 bin 567 kilometreye çıktı. Türkiye’deki otoyollarının uzunluğu 2003 yılında 1.753 kilometreyken 2015 sonunda 2.289 kilometreye ulaştı. Lojistik sektörünün yüzde 50’sinin karayolu taşımacılığına ait olduğu düşünülürse bu yatırımların önemi daha da iyi anlaşılıyor. Türkiye’de uluslararası eşya taşımacılığı yapan firmaların sayısı 2 bin 363 adetken 180 bin 374 taşıta sahipler. Bu firmalar 2015 yılı sonunda 3 milyon 475 bin 979 ton yük taşıdılar.

DEMİRYOLLARI GELİŞİYOR

Demiryollarının devlet tekelinden çıkarak özel sektöre açılmasına yönelik devrim niteliğindeki kararın ardından hem kamu tarafında hem de özel sektör tarafında yatırımlar hız kazandı. 2003-2015 yılları arasmda 10 bin 71 kilometre demiryolu hattının yenilendiğini ve bakımının yapıldığını belirtelim.

Yıllardır ihmal edilmiş bir taşımacılık modelinin tekrar diriltilmesiyle birlikte, yurtiçi ve dışına demiryolu yük taşıması 2003te 15 milyon 940 bin ton iken 2015 sonunda 25 milyon 87 bin tona ulaştı.

Son 15 yılda sivil havacılığın gelişiminin de önü açılırken, havayoluyla taşınan yük miktarındaki artış da dikkat çekici. Kargo, posta ve bagajı kapsayan havalimanları yük trafiğimiz 2003 yılında 870 bin ton iken 2015’te 3 milyon 70 bin tona çıktı. Asya ile Avrupa arasmda milyarlarca dolarlık yük hareketinin geçiş noktasında yer alan Türkiye hava kargo taşımacılığında 250 yetkili hava kargo şirketiyle taşıma faaliyetlerini sürdürüyor.

FİLOMUZ BÜYÜDÜ

Dış ticaretinin yüzde 85’ini deniz yolu ile gerçekleştiren Türkiye’nin sekiz komşu ülkeyle olan kara sınırlarının üç katı kıyı şeridi bulunuyor. Üç kıtanın ulaşım hatlarının kesişme noktasındaki konumuyla da ülkemiz deniz taşımacılığı yönünden de ayrıcalıklı bir yere sahip. Gemi filosunu son 15 yılda üç katma çıkaran Türkiye, gemi yoluyla yaptığı taşımasını dört kata yalan artırdı. Diğer bir ifadeyle limanlarımızda elleçlenen yük miktarı aynı 12 yıllık dönemde 189 milyon 910 bin tondan 416 milyon 30 bin tona ulaştı. Yine aynı dönemde limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı 2003’te 2 milyon 490 bin TEU iken, 2015 sonunda 8 milyon 150 bin TEU’ya ulaştı.

RAHİME BAŞ UÇAR