Şirketlerin Yelken Sporu İle İletişim ve Pazarlama Stratejileri

İletişimde yelkenler fora!..

İş dünyasının gözde sporu yelkende iletişim yarışı da başladı. Şirketler kurdukları takımlar ya da verdikleri sponsorluklarla itibarı yüksek hikayelerin peşinde…

YAZ sıcağı hepimizi bezdirdi. Beyaz yakalıların bugünlerde ortak şarkısı, “Ah o gemide ben de olsaydım…” adını taşıyor. Birçok şirket çalışanlarının bu hayalini gerçeğe taşımak için gözlerini yelkene çevirdi. Yelkenle ilgili faaliyetler şirketlerde iç iletişimden motivasyona, eğitimden takım çalışmalarına kadar birçok alanda karşımıza çıkıyor. Son yıllarda kurdukları yelken takımları ve sponsorluklarıyla şirketler iletişim alanında da rekabet içinde. Tüm bu çabalar boşa değil…

SPONSORLAR ARTIYOR

Neden mi? Yelken takımlarının sezon içinde mecra değerinin toplamda 300 bin euro’yu aştığı söyleniyor. Prestiji ve itibarı yüksek olan bu alanı sahiplenmek, özellikle Y kuşağı çalışanlarda şirkete karşı büyük bir iştah yarattığı iddia ediliyor. Mecra ve görsellik değeri bu kadar yüksek bir alana kayıtsız kalmak tabii ki mümkün değil-

Hal böyle olunca, yelken takımı kuran ya da hali hazırda yarışan takımlara sponsorluk desteği veren şirketlerin sayısı da hızla artıyor. İlk akla gelenler listesinde, Garanti Bankası, Arçelik, Turkcell, Microsoft, HP, TEB, Vodafone, Ağaoğlu ve Tofaş’ı sıralamak mümkün. Hedef, iş dünyasını saran bu prestijli spor ve tutkudan önemli bir iletişim mecrası çıkarmak. Tek taşla vurulan kuşlar bununla da sınırlı değil. Bu alana yatırım yapan şirketler, çalışanlar için önemli bir eğitim ve motivasyon alanına sahip olurken, takım çalışması, ekip liderliği, kriz yönetimi gibi kavramları uygulamalı olarak yaşama fırsatı da buluyor.

DENİZLERE AİT

İletişim hikayesinde yelkeni en güzel kullanan şirketlerden biri Arkas. Arkas Spor Yelken Şubesi Başkanı Mert Oruz, grubun 2005’te kurulduğunu anlatıyor.

“Arkas Holding olarak bizim ana işimiz denizcilik. Zaten denize aitiz. Yelken bu anlamda doğal olarak bizimle anılması çok uygun bir alan” diyen Oruz şubenin hedefini, “Bu spor dalı için olağanüstü uygun bir coğrafya olan Türkiye’de yelkenin gelişmesine yardımcı olmak ve özellikle çocuklara yelken sporunu sevdirirken, ailelere yelkenciliğin profesyonel bir iş olduğunu kanıtlamak…” diye özetliyor.

Tabii ki işin “iletişim” değeri de Arkas nezdinde önemli. Şirketin takımı “Arkas Sailing Team” için bu hedef doğrultusunda önemli bir yatırım yapılmış. Takımın firmanın ana marka stratejisine önemli katkılar sunduğunu söyleyen Oruz, “Hem geleneksel hem de sosyal medyada hedef kitlemize dokunabileceğimiz içerikler üretirken yelkenciliği ve onun etrafındaki dünyayı da tanıtmaya çalışıyoruz” diyor.

EXTREME SAILING’TE TÜRK TAKIMINA SPONSOR

Olayın iletişim ayağım yürüten Hande Yılmaz ise, markaların iletişiminde istikrar ve devamlılığın taşıdığı öneme dikkat çekiyor. Bu nedenle Arkas Yelken Şubesi’nin, yelken ile ilgili farklı alanlarda, bazı durumlarda sponsorluk olmak üzere, çoğu zaman işin tamamını sahiplenerek, uzun süredir varlık gösterdiğini ve yatırım yaptığını vurguluyor.

Yılmaz, bu alanda çarpıcı hikayelerin de çıktığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Örneğin yelken alanında Enes Yılmazer isimli dünya şampiyonu yarışçı henüz 12 yaşındayken kulübe kazandırıldı. Ancak stratejik olarak sponsor olmaktan öte, A’dan Z’ye sahiplenmek ve maksimum başarı hedeflemek üzere Enes kulübün lisanslı sporcusu oldu. Ayrıca Extreme Sailing Takımı’nın kurulmasına destek olduk ve geçen yıl İstanbul’da gerçekleşen yarışa katılan ilk Türk takımına sponsor olduk. Arkas’ın kendi takımının da yarıştığı ve son iki senedir birinciliği koruduğu Milta Arkas Bayk Cup’a da dört yıldır sponsorluk çalışmalarımız devam ediyor.”