MakalelerŞirket Haberleri

Sürdürülebilir İş Modeli Uygulamaları Giderek Yaygınlaşıyor

ŞEKERBANK
Kalkınma bankacılığı birimi kurdu

Şekerbank’ta sürdürülebilirlik alanında yürütülen tüm çalışmalar, Nisan şekertunk2015’te kurulan ve altı kişilik bir ekibin yürüttüğü ‘Sürdürülebilir Kalkınma Bankacılığı’ adında özel bir birim tarafından koordine ediliyor. Enerji verimliliği yatırımlarını destekleyen Şekerbank, finanse ettiği projelerin çevresel ve sosyal etkilerini ölçerek, müşterilerini sürdürülebilir yatırımlara teşvik ediyor.

Strateji ve Kurumsal İletişim Grup Başkanı Aybala Şimşek, tarımsal üretimin artması için kırsaldan kente göçü engelleyecek ve aile çiftçiliğini yaşatacak projeler geliştirdiklerini söylüyor. Şimşek’in verdiği bilgiye göre, sürdürülebilirlik kapsamında kırsaldaki kadınların ekonominin her alanında daha çok yer alması için ülke genelinde uygulamalı girişimcilik eğitimleri veriliyor. Çiftçi kadınların kendi işlerinin sahibi olmaları için özel çözümler sunuluyor. Enerji tasarrufunu desteklemek için ‘EKOkredi’ gibi ürünler geliştiren Şeker-bank, kendi karbon emisyon ölçümünü yaparak iyileştirme alanları belirliyor. Ayrıca üretimin sürdürülebilirliği için 2014 yılında aile çiftçiliği bankacılığını başlattı. Bu modelle köyünü terk eden çiftçiye 10 yıla varan vadelerle finansman sağlanıyor.

TSKB
Karbon ayak izi silinecek

TSKB, yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği ve çevre yatırımlarının finansmanıyla öne çıkıyor. TSKB Sürdürülebi-lirlik Komitesi Başkanı Coşkun Kanberoğlu, bu sayede iklim değişikliğiyle mücadeleye ve ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye geçişine katkıda bulunduklarına dikkat çekiyor. Kanberoğlu’nun verdiği bilgiye göre, TSKB ayrıca sürdürülebilirlik kavramını tüm bankacılık süreçlerine entegre ediyor. Proje değerlendirmeden iç çevresel etkilerin yönetimine, sosyal sorumluluktan insan kaynağına kadar pek çok alanda sürdürülebilirliği ana hareket noktası olarak konumlandırıyor.

TSKB’de sürdürülebilirlik ekiplerinin temelinde 2005’te kurulan Çevre Yönetim Sistemi yer alıyor. 2012’de bu Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi olarak daha üst seviyeye yükseltildi. Bu süreçte ilgili departmanların temsilcilerinden oluşan bir sürdürülebilirlik yönetim ekibi görev yapıyor. Sonrasında konunun banka içinde daha geniş bir yönetimsel katılım ile ele alınabilmesi amacıyla 2015 yılında Sürdürülebilirlik Komitesi kuruluyor. Önümüzdeki yıllarda bankanın ve müşterilerin ev sahipliğinde düzenlenecek etkinliklerde karbon ayak izlerinin silinmesi en önemli hedef olarak belirlenmiş durumda.

ÇİMSA ÇİMENTO
Anti-bakteriyel beyaz çimento

Çimsa’nm sürdürülebilirlikle ilgili yol haritası kaynakları verimli kullanmak, atıkları enerji ve hammadde olarak geri kazanmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak gibi maddelerden oluşuyor. Çimsa Çimento Genel Müdürü Nevra Özhatay, tüm dünya ile beraber Türkiye’de de sürdürülebilirlik konusunda bilinç ve farkındalığm giderek arttığını belirtiyor. Özhatay’a göre, günümüzde tüketiciler bu konuyu son derece önemsiyor ve şirketlerden de duyarlı davranmasını bekliyor. Bu yaklaşım elbette tüketici davranış ve alışkanlıklarını da yönlendiriyor.

Enerji verimliliği ve karbon emisyonu inşaat sektörü için özellikle önem taşıyor. Çimsa olarak son dönemde sürdürülebilirlik odaklı yatırım ve çalışmalara ağırlık verdiklerini belirten Nevra Özhatay, çevreyi korumadan sürdürülebilir bir kalkınma olamayacağını söylüyor. Özhatay’m verdiği bilgiye göre, Mersin’de inovasyon üssü olarak çalışan Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik ürünler geliştiriliyor. Merkezde dünyada bir ilk olan antibakteriyel beyaz çimento geliştirildi.

ANADOLU ETAP
Altı aşamada sürdürülebilirlik

Türkiye’nin en büyük meyve şirketi Anadolu Etap, Denizli ve Mersin’de beş farklı bölgede 25 bin dekar alanda kurulu yedi çiftliğinde 3 milyon 500 bin dikili meyve ağacına sahip. Çiftliklerde vişne, kayısı, armut, elma, erik, kiraz, şeftali, nektarin ağaçlarının dikimi yapılmakla birlikte deneme bahçelerinde onlarca çeşit meyve çeşidi ve cinsi farklı ve yeni metotlar uygulanarak yetiştiriliyor. Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman’ın verdiği bilgiye göre, AgroAkademi adıyla kurulan eğitim merkezinde Amerikan Flori-da Üniversitesi ile işbirliği anlaşması imzalandı. Firma, bu eğitimlerden sağladığı katkıyla Türkiye’nin ilk markalı meyvesini yetiştirdi.

Meyvenin üretimden hasada kadar uzun bir yolculuğu var. Bu yolculuğu altı aşamada incelemek mümkün. Anadolu Etap’m ‘6 Adımda Meyvenin Yolculuğu’ adını verdiği sürecin ilk adımında, meyvenin üretimi için en uygun toprak seçiliyor. İkinci adımda yetiştirilecek meyvenin tür ve çeşidine bağlı olarak dikim mesafesine karar verilmesi ve fidanların dikilmesi gerçekleştiriliyor. Üçüncü adımda ise duyarlı ve kontrollü tarım ile meyveler yetiştiriliyor ve bu süreçte damla sulama tekniği kullanılıyor. Dördüncü adımda, 600 etken maddenin kontrol edildiği analizlerden temiz çıkan meyveler mevsiminde doğal yöntemlerle toplanıyor yani hasat gerçekleştiriliyor. Beşinci adımda hasat sonucunda toplanan meyveler taze kalmaları için uygun koşullarda korunuyor. Bu aşamada meyveler paketleniyor ve depolanıyor. Altıncı, yani son adımda ise paketlenen doğal meyveler soğutucu araçlar ile en kısa sürede satış noktalarına sevk ediliyor, sevkiyatı gerçekleştiriliyor. Firma bütün bu aşamalarda, sürdürülebilir üretim metodunun bütün ilkelerine harfiyen uyuyor.

ANADOLU EFES
Pozitif etki alanı

Anadolu Efes’in sürdürülebilirlik çalışmalarının temelini ‘Pozitif Etki Planı’ oluşturuyor. Anadolu Efes Genel Müdürü Altuğ Aksoy’un verdiği bilgiye göre, bu plan dört ana stratejik davranıştan oluşuyor. Bunlar, şirket değerleri, çevresel öncelikler, paydaşlara odaklanılması ve kazanımların sürekli kılınması…

Firma bir yandan tarım ve turizm alanlarında sürdürülebilir model ler yaratarak yerel kalkınmaya destek oluyor, diğer yandan da tiyatro, sinema, spor gibi alanlardaki çalışmalarıyla sosyal ve kültürel gelişime katkı sağlıyor. Ak-soy, “Bu bakış açısıyla ülkemizde 40 yıldır spora, 36 yıldır tarıma, 29 yıldır sinemaya, 24 yıldır tiyatroya ve dokuz yıldır turizme destek oluyoruz” diyor.

BORUSAN DANIŞMANLIK
“Annemin işi benim geleceğim”

Firmanın sürdürülebilirlik kapsamında en dikkat çeken projesi kadının güçlendirilmesi. Borusan Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik’in verdiği bilgiye göre, bu kapsamda ‘Annemin lşi Benim Geleceğim’ projesi yürütülüyor. Projenin çıkış noktası çalışmayan kadınların yüzde 80’inin çocuklarının bakımı nedeniyle çalışmamaları. İşte firma, bu problemin çözümüne katkı sunması açısından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nm da desteğini alarak bu projeyi hayata geçirmiş. Proje kapsamında 10 ilde 10 organize sanayi bölgesinde 0-6 yaş çocuklara yönelik her biri 75 çocuk kapasiteli Borusan Neşe Fabrikası adında kreş ve gündüz bakım evleri açılıyor. Böylece kadınların yoğun çalıştığı OSB’lerde çalışan annelerin de istihdama kazandırılması, çocuklarının okul öncesi eğitim almalarına olanak sağlanması hedefleniyor. Çelik, grubun öncelikli hedefinin sürdürülebilirlik stratejisinin tüm şirketlerde etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak olduğunu belirtiyor. Örneğin, enerji verimliliği ve kaynak tasarrufu konusu, iş süreçlerinin sürekli iyileştirme programı olarak konumlandırılan Yalın 6 Sigma Ofisi kapsamında yürütülüyor.

Sosyal sorumluluk çalışmaları ise Borusan Kocabıyık Vakfı, Kurumsal İletişim ve İnsan Kaynakları departmanlarının işbirliği ile gerçekleştiriliyor.

Önceki sayfa 1 2 3 4 5 6Sonraki sayfa

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu