Kariyer ve İş

Tüm Zamanların En Çok Talep Gören Meslekleri

Ama nihayetinde mühendislik istihdam talebindeki artış 2008 -2010 arasının yüzde 30 ila 50 bandının uzağında olsa da -son iki yılda ortalama yüzde 16- son beş yılın en çok istihdam çeken üçüncü mesleği olmayı sürdürüyor. Talebin (çıkılan ilan sayısı bazından) ilk sırasında makineciler var. Onu inşaat mühendisleri izliyor. İlginçtir ki verilerin makine mühendisi ilanlarının yüzde 41’i yapı/inşaat sektöründen geliyor. Üretimin makineciler içindeki payı yüzde 22.

Son iki sene baz alındığında ise oransal olarak en büyük artış, yüzde 38 ile 2013’ün ihracat İkincisi kimya mühendisliğinde var. Buna ek olarak tasarım, kalite kontrol ve planlama da yıldız mühendislikler. Bu üç mühendislik alanında artış oranlan yüzde 30 ila 32 seviyesinde. 2013’ün dikkat çekici mühendislik talebi ise son dönemde yıldızı parlayan iş zekası alanından geldi talepteki artış yüzde 500.

MUHASEBE

Muhasebe bilmek Türkiye’de her şekilde iş garantisi anlamına geliyor. Ticaret lisesi mezunu bile olsanız, bir KOBİ’de ön muhasebe işlerini -aynı zamanda o şir-> kette mutlaka başka bir işi de üstlenerek ayda bin ila bin 500 lira kazanabilirsiniz. Ve kolay kolay da işsiz kalmazsınız. Zaten mesleğe talep de temposundan bir şey kaybetmiyor. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, sadece İstanbul’da yılda üç kez yaptıkları sınavların her birine katılımın minimum 5 ila 6 bin kişi olduğunu ifade ediyor. “Ortalama 2 bin kişi her sene meslek mensubu olarak sisteme katılıyor” diyor.

Ama muhasebe, her ne kadar iş garantisi sunsa da, 2012 öncesindeki gibi büyük hayallerin kurulduğu bir meslek değil artık.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ilk gündeme geldiği dönemde beklenti, mali müşavirlerin de gerekli eğitimi aldıktan sonra denetim yapmaya başlayacağı yönündeydi.

Hatta mali müşavirler hem denetim hem de UFRS standartları konusunda meslek odaları tarafından yoğun eğitimlere tabii tutuluyordu. Ama TTK beklentilerin aksine denetime tabi tutulacak şirketlerin çerçevesini sınırlayınca mali müşavirlere bir bardak su içmek kaldı. Yahya Arıkan, bugünlerde gündemlerini en çok işgal eden konunun kurumsallaşma olduğunu söylüyor. “Muhasebe bürolarının birleşerek daha büyük yapılar haline gelmesini istiyoruz. Zaten bu, piyasa koşullarının bir zorunluluğu haline geliyor. Birkaç yıl içinde bu konuda önemli adımlar atmayı umuyoruz. Kurumsallaşmayla ilgili bir bölüm kurduk ve rehberler eşliğinde bunu teşvik ediyoruz” diyor. Bunu gerçekleştirdikten sonra da uzmanlıkların sunulması, denetim işlerinin yapılmasına sıra geleceğini anlatıyor.

Ama Demir Müşavirlik’in kurucusu Tuncay Demir, kurumsallaşma konusuna piyasanın pek sıcak bakmadığını düşünüyor. “Bunu yıllardır konuşuyoruz” diyor, “Önemli olan işverenlerin çoğalması ki öyle bir şey olmuyor. Müşteri havuzumuz çoğalmadan muhasebe bürolarını büyümesi, kurumsallaşması dolayısıyla daha çok kişiyi istihdam etmeniz mümkün değil.”

Bu sarmala rağmen tüm zamanlarm en çok talep gören üçüncü mesleği, 2013’te de temposundan bir şey kaybetmedi. İlan sayısındaki artış oranı yüzde 21,4. Genel talep ön muhasebe ve muhasebe uzmanlarına yoğunlaşıyor. Uzmanlaşmayla ilgili tek görüntü, maliyet muhasebesi. “Yatırım ve teşvikler muhasebesi şefi” ise bu sene ilk kez görülen bir unvan.

DANIŞMANLIK

2012 danışmanlığın istihdamdaki yükselişinin miladı sayılmalı. Zira oransal olarak -yüzde 162- en çok istihdam çeken sektör sıralamasının bir numarasıydı. Bu trend 2013’te de devam etti. Yüzde 30’luk artış oranı bir stabilizasyon-dan ziyade 2012’deki büyümenin yarattığı hacmin etkisi. Çünkü yaklaşık 2 bin kişilik yeni istihdam talebi oluşmuş durumda. “Aslında” diyor MY Executive Yönetici Ortağı Müge Yalçın, “Büyüme 2010’da başladı. Son üç senedir danışmanlık şirketlerinin iş hacimlerde yıl bazında yüzde 100’ü aşan büyümeler söz konusu.”

“Birine danışmak” insanlık tarihi kadar eski muhtemelen ancak genelde Türkiye’nin, özelde işdünyasmm son 10 yıldır yaşadığı değişim danışmanlığı hızla popüler bir meslek haline getirdi. Bu popülerleşmeyi, her ne kadar istihdama etkisi danışmanlığın diğer alanları gibi yüksek olmasa da yönetim danışmanlığı sağladı. Yönetim Danışmanları Derneği (YDD) Genel Sekreteri Tülin Seçen, şirketlerin geçen 10 yıldaki ekonomik ivmelenme içindeki atılımları-nı çoğu zaman hazır olmayan altyapıları ve iş süreçlerine rağmen gerçekleştirdiklerini anlatıyor. “Dolayısıyla” diyor, “Krizler, rekabet ve uluslararası iş yapma gerekliliği neticesinde kurumsal sistemleri hayata geçirmek, personel yetkinliklerini geliştirmek, risklerini yönetmek, stratejiler oluşturmak için danışmanlara ihtiyaç duydular.”

Tabii sektörlerdeki derinlik de arttı. Dolayısıyla belli bir sektöre yönelik uzmanlık gereksinimi ihtiyacı doğdu. Bu da başta denetim şirketleri ile eski yöneticilerin hatta orta düzey profesyonellerin bile danışmanlık şirketi kurarak bu alana girmesini tetikledi. Tam bir veri seti olmamakla birlikte Seçen, yönetim danışmanı olarak 5-6 bin kişinin çalıştığını ve toplam hacmin 100 milyon euro seviyesinde olduğunu hesaplıyor. Ancak sertifikalı olarak bu hizmeti verenlerin oranı binde l’ler seviyesinde. Seçen, “Danışmanlıkta önemli konulardan biri hizmetin sürdürülebilir olmasıdır” diyor, “Bu nedenle bireysel danışmanlık tavsiye edilmez, kurumsal bir yapının arkada olması beklenir. Çünkü yanlış yönlendirmelerden kaynaklı, açılan birçok dava söz konusu.” Bu amaçla YDD şu anda akreditasyon konusunda çalışmalar yürütüyor. Dernek, ekim ayında da Resmi Gazete’de yayımlanan mesleki standartların oluşturulmasını sağlamıştı.

Ama danışmanlıktaki istihdamı asıl sürükleyen insan kaynakları ile geçen yılın yüzde 326 ile artış şampiyonu bilişim. Bunda kuşkusuz, İşkur’un 2012’de 3 bin 900 yeni meslek danışmanını işe alması ile bilişim danışmanlığı konusunda verilen teşviklerin etkisi yüksek. Henüz listede yok ama benzer bir durum 2 bin 500 kişiyi danışman olarak işe almayı planlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nm etkisiyle tarım danışmanlığında yaşanabilir. Zaten tarım danışmanlığı unvanı bu yıl ilk kez iş ilanında yer aldı.

YENİ KENTLER

Türkiye’nin doğusundaki 24 kent 2013’teki toplam istihdamın sadece yüzde 4,8’ini çekebildi. Ama bu oran geçen yıl yüzde 3,5’ti ve üstelik 2013’te oransal olarak en çok istihdam artışı sağlayan 20 kentin 14’ü bu bölgeden geldi (ilk 10’un dokuzu da doğudan). Öyle ki bu kentlerin 16’smda artış oranı yüzde 100’ün üzerinde. Yılın artış şampiyonu yüzde 724 ile Hakkari. Bu yükselişi, bölgede silahların susması ve yeni teşvik paketine bağlamak mümkün…

Ama nihayetinde istihdam batıda yaratılıyor. Hatta sadece İstanbul, 2013’te diğer 80 kentin toplamından 10 bin adet daha fazla iş olanağı sağladı. 10 binin üstünde iş ilanı çıkan üç büyük kent dışında sadece Bursa var (Kocaeli de buraya eklenebilir zira 9 bin 700 ilana sahip). İyi haber ise 2012’ye oranla 2 binin üstünde iş imkanı sunan kent sayısındaki artış. Geçen yıl sadece altı kentte bu barajın üzerinde istihdam sunulmuştu. 2013’te ise 11 kent var. Tekirdağ, Antalya ve Gaziantep ise üç bin barajım geçti.

Eyyüp Karagüllü / Forbes

Önceki sayfa 1 2 3 4

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu