Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Google’un ilginç bir çalışması ile karşılaştım. Google Türkiye, The Boston Consulting Group’a (BCG) bir rapor hazırlatmış.
Raporun amacı, “Türkiye’de internet üzerinden gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin niteliğini ve boyutunu anlamak” şeklinde açıklanmış. Rapor, Türk İnternet ekonomisinin boyutu hakkında bir tahmin ile birlikte Türkiye’nin interneti şu anda ne kadar benimsediği ve bu durumun önümüzdeki birkaç yılda nasıl değişeceğine dair genel bir bakış sunuyor.
İNTERNET KULLANIM PROFİLİ
Raporda sektörü yakından takip edenlerin bildiği bazı bilgiler tekrarlanmış. Doğrusunu söylemek gerekir ise, raporun içeriğinden çok sonuna doğru yer alan öngörüler kısmı daha çok ilgimizi çekti. Bu öngörülerden önce raporda dikkatimizi çeken bazı satır başlarını vermek istiyorum:
1. Türkiye, Hepsiburada, GittiGidiyor, Markafoni, Limango ve Trendyol gibi birçok yerel, büyük online perakendeci internet şirketine ev sahipliği yapıyor. Bunlar eBay, Amazon ve Intel gibi önemli yabancı oyunculardan ciddi seviyede yatırım çekiyor. İnternet, Teknosa, e-bebek ve İstanbul Bilişim gibi çok kanallı perakendeciler örneklerinde olduğu gibi, müşterilerine ulaşmak için yeni yollar geliştirmek isteyen şirketler için bir laboratuvar oldu.
2. İnternet kullanan Türklerin yüzdesi (yüzde 47) Avrupa Birliği’ndeki (AB27) yüzde 71’lik oranın altında olmakla birlikte, 2007 ile 2012 yılları arasında internete erişimi olan hanelerin oranı iki kattan daha fazla artarak yüzde 19,7’den yüzde 47,2’ye ulaştı. Yine aynı yıllar arasında kullanıcı sayısı 21 milyondan 36 milyona çıktı. Türkiye’nin yaş ortalaması 29,7 olan 75 milyon nüfuslu bir ülke olması sebebiyle bu hızlı büyümenin devam etmesi bekleniyor.
3. İnternet kullanıcılarının üçte biri işyerinden, yüzde 16’sı ise internet kafeler-den erişim sağlıyor. Türkiye’deki internet kullanıcıları haftada ortalama 38 saat Online oluyor. Bu rakam BR1C ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) gibi gelişmekte olan diğer ülkelerle aşağı yukarı aynı, ancak Birleşik Krallık (26 saat), Fransa (24 saat) ve Almanya (20 saat) gibi gelişmiş ekonomilerdeki ortalamalardan çok daha fazla.
4. Türk kullanıcılar, sosyal ağlarda da çok aktif. Facebook, Google’ın ardından Türkiye’de en çok ziyaret edilen ikinci site. Türkiye, 2012 Eylül ayı itibariyle neredeyse ülke nüfusunun yarısına denk gelen 31 milyon profil ile Facebook kullanıcı sayısı açısından dünyada yedinci ülke.
RAPOR NEYE İŞARET EDİYOR?
Şimdi de rapordaki öngörülere değinelim…
1. 2011 yılında yüzde 8,5 değerindeki reel GSY1H artışı ve 75 milyonluk nüfusuyla Türkiye, dünyanın f en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmasının yanı sıra Avrupa’nın en büyük ikinci nüfusa sahip ülkesi. Ancak nüfusun büyük bir çoğunluğu İnternet kullanmazken, kullanan kesimin de yalnızca küçük bir kısmı online alışveriş yapıyor.
2. Türkiye’de internetin büyüme potansiyeli çok yüksek. İnternet ekonomisinin 2017 yıllına kadar yüzde 19 büyüme göstereceği tahmin ediliyor. Tüketim, 2017 yılına kadar yıllık yüzde 22 büyüme göstererek Türkiye internet ekonomisine 51 milyar TL katkıda bulunabilecek nitelikte. Tüketimin, geniş bant ve İnternet kullanıcı oranını izleyen e-ticaret artışı aracılığıyla büyümenin en büyük itici gücü olması bekleniyor. Tüketimin, internetin itici gücü olmaya devam edeceği tahmin ediliyor.
3. İnternet, Türkiye’nin dönüşümünde önemli bir rol oynayabilir. Makul internet abonelik fiyatları ve girişimler için maddi teşvikler sunulmalıdır. Yüksek öğrenim, Ar-Ge ve tüm yaş grupları için dijital okuryazarlık fırsatlarına yatırım yapmak önem taşıyor. Eğitici ve bilimsel makalelerin yanı sıra tüm online içeriğe sansürsüz bir şekilde ulaşımın sağlanması bu süreci büyük ölçüde hızlandırabilir.
Tabii ki raporun tamamı daha geniş. Öngörülerin özetini gördünüz. Benim asıl merak ettiğim ise şu: İnternet konusunda bu kadar gelecek vaat eden ve hızlı büyüyen bir ülkenin internet ekonomisi içinde Google kendini nasıl planlıyor ve konumluyor. Elini taşın altına koyacak mı?
MUSA SAVAŞ / PARA DERGİSİ
