Güncel Ekonomi Haberleri

Vergiden Kaçınma Yolları

✓ Vergi kanunlarında düzenlenen istisna ve muafiyetler:

İki yıldan fazla şirket aktifinde kalan gayrimenkul veya hisse senetlerinin satışından elde edilen kârların yüzde 75’i kurumlar vergisinden, satışın tamamı ise KDV’den muaftır.

Örneğin, aktifte 1.000.000 TL değerinde kayıtlı fabrika binası 5.000.000 TL’ye satılıyor. Bu satış sonucu 4.000.000 TL kurum kazancı çıkıyor. Sermaye yedeklerine atılacak bu kazancın yüzde 75’i olan

3.000.000 TL en geç beş yıl içerisinde sermayeye ilave edilmek koşuluyla kurumlar vergisinden istisna olup, kalan yüzde 25’i olan 1.000.000 TL kurumlar vergisine tabi oluyor. Bu durumda 800.000 TL yerine sadece 200.000 TL ödenerek, 600.000 TL kurumlar vergisi ödenmemiş oluyor.

✓ Sponsorluk harcamaları:

Spor kulüplerine yapılan sponsorluk harcamalarının, amatör spor dallarında tamamının, profesyonel spor dallarında ise yüzde 50’sinin vergi matrahından indirilmesine olanak sağlanmış bulunuluyor.

Örneğin, profesyonel spor kulübüne sponsorluk yapan bir kurumlar vergisi mükellefi yaptığı 100 bin TL’lik ödemenin ancak yarısını vergi matrahından düşebilir. Bu durumda, (50.000 x 0.20=) 10 bin TL daha az vergi ödeyerek, kasasından çıkan paranın yüzde 10’unu geri almış sayılıyor. Aynı mükellef amatör spor kulübüne aynı miktarda ödemede bulunacak ise (100.000 x 0.20=) 20 bin TL daha az vergi ödeyerek, kasasından çıkan paranın yüzde 20’sini geri almış sayılıyor.

✓ Şüpheli alacak karşılıkları:

Ticari bir alacağın çeşitli nedenlerle tahsili mümkün olmaz veya şüpheli hale gelmiş ise, dava açmak suretiyle hukuki takibat başlatılır. Hukuki takibatın başlatılması halinde, takibe uğrayan şüpheli alacak kadar şüpheli alacak karşılığı ayırmak suretiyle, tamamı tahsil edilinceye kadar giderleştirilmiş olur. İleride tahsil edilince tekrar gelir yazılır.

Örneğin, 100.000 TL ticari alacağın şüpheli hale gelmesi ve alacak davası açılması halinde, şüpheli hale gelen 100.000 TL’nin tamamı şüpheli alacak karşılığı hesabına aktarılarak giderleşti-rilir. Bu durumda
vergi matrahı 100.000 TL azalacağından bunun vergi yükü olan 20.000 TL davanın sürecine göre ertelenmiş olur.

✓ Çeşitli leasing anlaşmaları yapmak:

Finansman sıkıntısı çeken kuramların, aktiflerinde kayıtlı gayrimenkullerini “sat-kirala-geri al” yöntemi ile her hangi bir leasing şirketine satmaları sonrasında geri alınması sonucu doğan kazanç kuramlar vergisinden, satışın tamamı ise KDV’den istisnadır.

Örneğin, şirketin aktifinde 1.000.000 TL değerinde kayıtlı bir fabrika binası, leasing şirketinin ekspertiz değeri 5.000.000 TL olarak değerlendiriliyor. Şirket, fabrika binasını 5.000.000 TL üzerinden leasing şirketine fatura ediyor ve bu tutar üzerinden kredi temin ediyor. İlgili satış sonucu oluşan 4.000.000 TL kurum kazancı kurumlar vergisi ve KDV’den istisna olarak vergilendirilmiyor.

Sözleşme (borcun bitimi) sonrası, leasing şirketinden geri alınacak fabrika binası bu kez, ilgili tarihteki değerleme üzerinden şirkete geri verilecek. İlgili gayrimenkulün değeri tekrar tespit edilecek olup, geri alma değerinin ise 8.000.000 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda, geri dönüşümden oluşan 3.000.000 TL kazanç da yine kurumlar vergisi ve KDV’den istisna olarak fabrika ilk sahibi olan firmaya geri devredilecek. Fabrika sahibi kurum ise, fabrika binasını 8.000.000 TL değerinde aktifine kaydetme hakkına sahip oluyor. Diğer bir ifadeyle, bu işlem başından sonuna kadar vergisiz bir teslime tabi olduğundan, oluşan 7.000.000 TL’lik değer artışı da vergisiz oluyor.

✓ Şirket birleşmeleri ve satın alma yapmak:

İmalatçı olmaları koşuluyla birleşen KOBI’lerin birleşme sonrası elde ettikleri kazançlarının yüzde 75’i üç yıl süre ile kurumlar vergisinden istisnadır.

Örneğin, tekstil imalatı faaliyetinde bulunan (A) ve (B) unvanlı iki KOBl’nin birleşmesi sonrası, kurum kazancının 1.500.000 TL olduğunu varsayalım. Bunun 500.000 TL’si imalat dışındaki diğer faaliyetlerden elde edilmiş, kalan 1.000.000 TL’si ise imalat faaliyetinde elde edilmiş olsun. 1.000.000 TL kazancın yüzde 75’i olan 750.000 TL’si üç yıl boyunca kurumlar vergisinden istisna oluyor. Bu durumda kuramlar vergisi matrahı 1.500.000 TL yerine 750.000 TL oluyor. Yani, birleşme sonrası yeni firma 300.000 TL kurumlar vergisi yerine 150.000 TL kurumlar vergisi ödemiş oluyor.

✓ Vergi ertelemesi yöntemlerini uygulamak:

Şirketlerin aktifinde kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetin satılmasında elde edilen kâr, o yılın matrahına ilave edilmek yerine, üç yıl içerisinde aynı türden bir aracm satm alınması koşuluyla “yenileme fonu” hesabına aktarılarak ilgili vergi ertelenmiş oluyor.

Örneğin, şirketin aktifinde, amortismanları ayrıldıktan sonra net değeri 250.000 TL olan beş adet aracını 500.000 TL’ye satılıyor. Satış sonucu 250.000 TL kazanç elde ediliyor. Bu kazancın vergi maliyeti ise 50.000 TL oluyor. Oysa bu şirket elde edilen 250.000 TL’yi bir yönetim kurulu kararı ile en geç üç yıl içerisinde aynı tür aracı satm alması koşuluyla “yenileme fonu” hesabında tutması halinde hiç vergi ödemiyor.

✓ Nakit sermaye artırımında vergi avantajı:

Sermaye şirketlerinin borç yerine öz kaynak kullanımı özendiren bu düzenlemeyle, nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden TCMB tarafından açıklanan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın yüzde 50’sinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahından indirilmesine olanak sağlanıyor.

Örneğin, A şirketinin 2016 Temmuz ayında 1.000.000 TL sermaye artırımı yaptığını kabul edelim. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından en son açıklanan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranını ise yüzde 16 olarak alalım. Bu veriler doğrultusunda hesaplamamız aşağıdaki şekilde olacaktır.

Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilecek Tutar:

Nakden Artırılan Sermaye Tutarı x TCMB Faiz Oranı x Süre (Ay) x İndirim oranı olacaktır. Firmanın yararlanacağı yü-lık indirim tutarını aşağıdaki şekilde hesaplanır.

1.000.000 x 0.16 x % 50 = 80.000 TL

Söz konusu firmanın Temmuz ayında sermaye artırımı yaptığını dikkate aldığımızda yukarıda yer alan yıllık tutarın dönem hesaplaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

(80.000/12 ay) x 6 ay = 40.000 TL.

Bu tutarın kurumlar vergisi beyannamesine (olumlu) net etkisi ise, 40.000 x % 20 = 8.000 TL olacaktır.

Vergi mükelleflerinin borçlan ve sorumlulukları kadar, vergi kanunlarından gelen hakları da bulunuyor. Bize göre, bu hakların en önemlisi, yasaların kendilerine tanıdığı avantajları “vergiden kaçmma” olarak kullanmalarıdır.

Yapılan açıklamalarda açıkça gözleneceği üzere, vergiden kaçınmanın kanunlara aykırı herhangi bir yanı yoktur. Bu amaçla mükellef, çeşitli vergi uygulamalarının kendisine olabilecek etkilerini asgariye indirebilmek amacıyla profesyonel mali danışmanlardan, uzmanlardan, vergi planlayıcıları ve muhasebecilerden yararlanabilir.

Daha etkin bîr uygulama gerekiyor

Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan en son stratejik plana göre, kayıtlı ekonomiyi genişletmek ve mali suçlan azaltmak, planın en önemli amacı olarak öne çıkıyor. Söz konusu plana göre, kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında, kayıt dışı ekonomiyi caydıran, kamuya olan güveni arttıran düzenlemeler yaparak denetim faaliyetlerinde etkinlik amaçlanıyor. Nitekim son dönemde, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun tek bir kanun haline getirilerek sadeleştirilmesine yönelik atılan adımlar ile elektronik ticarette vergi kaybını önlemek amacıyla yapılan çalışmalar bu duruma örnek oluşturuyor.

Vergi kaybını asgari seviyeye indirerek vergi gelirini artırmak amacıyla ülkelerin, gelecekte vergi kaçakçılığı ile mücadelenin yanı sıra vergiden kaçınmanın sınırlandırılmasına ilişkin önemli adımlar atacağı hususu açıktır. Bazı devletler, bütçelenen vergi gelirlerini toplayamadığında, vergi yükü milyonlarca işçi ve memurun ücret gelirleri üzerinde yoğunlaşıyor. Ülkemizde de bu durum çok yaygın. Bundandır ki, beklenen vergi gelirleri temin edilemeyince sık sık vergi aflarına başvuruluyor. Bu da, vergi adaletini zedelediği gibi, çeşitli tenkit veya tepkilere yol açabiliyor.

Mükellefin dikkat etmesi gereken üç husus

Öncelikle önemli olan vergiden kaçınmaya yönelirken vergi kaçırmaya bulaşmamaktır. Yani, bazı vergiden kaçınma haklarını kullanırken bunun sınırlarını ve kurallarını çok iyi bilip hata yapmamak veya sınırları aşmamaktır. Daha da ötesi bazı avantajları da alışkanlığa dönüştürmemek gerekir.

Mükellefin özellikle aşağıdaki hususlara özen göstermssi önemli:

■ Uzun yıllardır uygulanmakta olan, gelir/kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere “geçici vergi” uygulaması bulunuyor. Yıl içerisinde üçer aylık dönemler halinde ve yılda dört defa kazançlar üzerinden geçici vergi ödeniyor. Yıl içerisinde beyan edilen ve ödenen geçici vergiler yıllık [asıl] beyanlardan mahsup ediliyor. Vergi mevzuatımıza göre, yıl içerisinde beyan edilen geçici vergiler yılsonunda beyan edilen asıl vergi ile arasında yüzde 10’dan fazla bir fark tespit edilirse bu durum inceleme sebebi oluyor. Şayet, bu fark yüzde 10’dan az ise incelemeye gerek duyulmuyor. Buradaki amaç, yüzde 10’dan daha az bir hata veya yanılmayı idare makul karşılıyor. Ancak, bu durumu bir hak olarak algılayıp veya alışkanlık yapıp düşük beyanda bulunmamaya dikkat etmek gerekiyor.

■ Ülkemizde, vergiden kaçınmayı zorlayarak vergiden kaçma meyli olan mükelleflerin durumu, özellikle KDV uygulaması başladığından beri önemli bir konu olarak idarenin de gündeminde. Bunun nedeni ise, KDV oranının yüksekliği veya KDV’nin bir yük olarak görülmesi. Oysa KDV mükellef için bir yük değil bir sorumluluk; satıcıya ödeyip alıcıdan almaktır. Birçok sektörde değişik indirimli KDV oranı uygulaması bulunuyor. Otuz yılı aşkın bir süredir f ülkemizde uygulanmakta olan KDV sistemi, uygulama açısından beklenen sonucu vermiş değil. Tarafların memnun olmadığını ve şikayetçi olduklarını Sayın Maliye Bakanı da dile getiriyor ve en kısa zamanda KDV de ciddi düzenlemelere gidileceğini söylüyor.

■ Vergi mükelleflerinin iyi bir “vergi planlaması” alışkanlığı edinmelerinin yanı sıra, uzman mali müşavirlerden gerekli danışmanlığı alarak vergiden kaçınma ve vergi kaçırmayı bir birine karıştırmamaları ve olası haklarını kullanmaları gerekiyor. Hem gereksiz fazla vergi ödemesinler hem de hata yaparak veya bilerek vergi kaçakçılığına meyletmesinler.

Talha Apak / Para

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu