İş Fikirleri ve İş Kurmak

Yaratıcı girişimciler insanları değil zamanı yönetir

Girişimci dünyevi gerçeklerden ayrılmadan aykırı şeylerle hayal gücünü harmanlayabilirse pazara sıra dışı ve yaratıcı ürünler sunabilir…

“Vizyon öngörülemez olanı görme sanatıdır!”

yaratici girisimciGİRİŞİMCİLERİMİZDEN bazıları ‘Jonathan Swift’ adını duymamış olabilir. Ünlü İrlandalı yazar Sanayi Devrimi öncesi yaratıcılık konusunda sadece edebiyat çevrelerinin değil, o günkü piyasa erbabının da tanıdığı isimlerden biriydi. Şimdi elektronik medyanın ateşlediği ‘Tolkien’ ya da ‘Rowling’ mamulâtı uçuk hikâyeler ortada pek yokken yaratıcılık olgusu hep bu türdeki damardan beslenirdi. Hiç ilgisi olmamasına rağmen bu sıra dışı yazarın düş gücü çok daha sonra Modern Çağ girişimcilerine ilham kaynağı oldu.

Onun başlıktaki ifadesini 1970’lerden sonra çoğu pazarlama yazarı harika bir aforizma olarak kullandı. Vizyon ve yaratıcılık arasındaki organik bağ o yıllarda pek bilinmiyordu. Ama sonradan ‘sıra dişiliğin cazibesi’ girişimcilikte farklılığı ateşleyen şey olacaktı.

VİZYON HAYALLE BAŞLAR

Peki, kimdi bu Jonathan Swift? Çok eskilerde kalmış bir şair ve İngiltere despotizmine kafa tutan aykırı bir siyasetçi mi, yoksa hayal dünyasında yaratığı sıra dışı kahramanlarla edebiyat dünyasına başyapıt kazandırmış, meraklı bir yazar mı?

Evet, her iki görüş de doğruydu. 1700’lerde dünya klasikleri arasına girmiş didaktik eserleriyle daha o yıllarda yaratıcılığın kimyasını kurgulayan bir isim olmuştu.

Onun ‘Gulliver’in Gezileri’ ya da ‘Gulliver Devler Arasında’ gibi eserlerini en azından çocukluğunda okumamış insan yoktur. ‘Lemuel Gulliver’ adındaki genç doktorun maceraları kurgusal yazın tekniğinin yanı sıra, politik taşlama ve yergi sanatının ince örneklerindendi. Fakat bu eserlerin asıl işlevi insandaki hayal gücünü harekete geçirip cilalamasıydı. On beş santim boyundaki insancıklar ile dev boyutlu adamlar reel dünyada farklılığın nasıl algılandığını gösteriyordu.

Biraz çocuksu eda taşıyan eserler çok daha sonra pazarlama düşüncesinde sürrealist akımının tetikleyicisi oldu. Öyle ki, sıra dışı maceralar mantık egzersiziyle büyük mucit Edison’a bile ilham verdi.

AYKIRI ŞEYLER YAP ÖNE ÇIK

Şimdi şu sorulabilir: “Sürrealist düşünceyle girişimcilik arasında nasıl bir bağ olabilir?” Şunu bilmek gerekiyor önce: Bu tiyatro, resim, sinema gibi alanlarda oluşan klasikleşmiş sürrealizmden hayli farklı bir süreç. Buradaki gerçeküstücülük ‘pazarlama’ ya da ‘girişim’ adına formel aklı aykırı düşüncelere sevk etmek, ilklerin yaratılmasını sağlamak.

Nitekim yukarıdaki soruya 1987’de Theodore Levitt şu yanıtı veriyor: “Yaratıcılık aykırı düşünmek; girişimcilik ise aykırı şeyler yapmaktır!”

Gerçekten de bir girişimci dünyevi realiteden ayrılmadan aykırı şeyleri kendi görüşüyle harmanlayabiliyorsa o sıra dışı bir girişimcidir. Aksi yöndeki bir fotoğraf ise kişiyi sadece fırsat kovalayan bir ‘taklitçi’ yapar.

Sürrealist düşünce (gerçeküstücülük) akla değil, yerleşmiş alışkanlıklara, geleneksele ve otoriter görüşe başkaldırıdır. Mizahın gelişmesinde ve rafine olmasında da bu olgunun payı vardır. Düş gücü bilinç ve bilinçaltını çalıştırarak farklılığı keşfeder, ‘orijinal’ olanın yaratılmasında onu yakıt olarak kullanır.

ZAMAN, EYLEM VE İHTİYAÇ

Sürecin bugünkü anlayışta üç önemli adımı bulunuyor:

Zaman, eylem ve ihtiyaç…

Zaman durağan değildir, kendi temposu içinde her şey sona erer ve yeniden doğar.

Efesli antik çağ filozofu Heraklit M.Ö 400’lerin sonunda şunu söylüyor: “Aynı akarsuda iki kez yıkanmak asla mümkün değildir.” Dolaysıyla bir girişimci bilineni değil, zamanın akışı içinde bilinmeyeni ortaya çıkaran kişidir.

İş dünyasında konuşulan öyküler de bu görüşü büyük ölçüde destekler. Coca-Cola’nın efsane patronlarından Küba asıllı Roberto Goizueta’nın o pek bilinen ifadesi antik düşüncenin modern zamanlara uyarlanmış şekli gibidir:

“İşinizi gelecek 10 yılda aynı şekilde yapacağınıza inanıyorsanız gerçekten çok saf olmalısınız.

Yenilik için zamanın ötesine geçmek zorundasınız. Geleceğe lütfen saygı gösterin, geçmişin alışkanlıklarını kaldırıp bir kenara atın!”

Mizah sanatının üstadı Bernard Shaw ise işin tekniğine ilişkin ufak bir tüyo veriyor:

“Kimileri olayları olduğu gibi görüp ‘neden’ der; ben ise olmayan şeyleri hayal ederek ‘neden olmasın’ derim.”

SIRA DIŞI HAYALLERİN CAZİBESİ

Gizemli olan şey, zamanın ötesine uzanmak ve sıra dışı hayallerle onu yaratmaktır.

Gerçeküstücülüğün zaman ötesi ilhamını dikkate alarak hayal kuran girişimci sıra dışı şeyler yapar.

Modern tıbbın günümüzdeki cihazları, iletişim sektörünün mobil telefonları, nanoteknolojinin harikaları ve daha onlarca ‘hayal mahsulü şey’ yakın geçmişte böyle yaratıldı.

Şimdi geleceğin girişimcileri tıpkı bir animasyon filmi gibi yeni nesil iş yerlerini, geleceğin ürünlerini ve zamanı zorlayan hizmetleri tek tek oluşturuyorlar.

Örnek vermek gerekirse, yakında saç boyalarının yerini ışıkla boya sistemleri alacak. İnşaatlarda dış cephe boyaları güneş ışınlarıyla istenen renklere dönüşecek. Akıllı deterjanlar tekstilin dokusunda yer alacak. Bankalar müşterilerini ‘nefes izinden’ tanıyacak. Kanser gibi hastalıklar özel eğitilmiş köpeklerin hassas burnuyla teşhis edilecek.

Geleceğin yüzlerce sıra dışı girişimini bu sayfalara sığdırmak olanaksız. Fakat şu söylenebilir: En ilginç farklılıklar asıl perakende sektöründe yaşanacak. Belki onlarca şaşırtıcı inovasyon ve müşteri çekme teknikleri, yepyeni sunumlar, myfikirler.com sanal mağazalar, ürünlerin şaşırtıcı farklı ambalajlarda sunumu ve dahası, içeriği üç boyutlu gösteren detaylı ekranlar vb. Bekleyelim görelim…

■ Hayalle gerçeği uzlaştırmak, pozitif düşünceyi gerektirir. Karamsarlar girişimci olamaz, ‘yaratıcı mod’daki aykırılıkları yakalayamazlar.

■ Yaratıcı hayalleri gerçeğe dönüştürmenin tek yolu sürekli aykırı soru sormaktır. Kafalardaki projeler onlarca aykırı soru sorulması halinde görünür hale gelir.

■ Yaratıcılıkta şans kavramı yoktur. Yaratıcılık hayalle başlar, zamanla elle tutulur hale gelir.

■ Başlangıçta rakam kaydından kurtulmak gerekir. Rakamların dünyası yaratıcı düşünceyi önler. Ölçülen tartılan şeyler ufkun ötesini asla aşamaz.

■ Önce ihtiyaçların niteliğini tahmin etmek gerekir. Zaman ihtiyacı nasıl şekillendiriyor? Teşhis doğruysa ihtiyaca ilişkin kurulan her hayal başlı başına birer projeye dönüşecektir.

■ Düşünce hayali, hayal düşünceyi tetikler. Olumlu düşünen kişi her gün yeni bir ilhamla uyanır. En zor problemleri rüyasında çözen dahiler bu sürece örnektir.

■ Düşünceleri başkalarının düşünceleriyle sürtüştürmek verimi arttır. Çıkan kıvılcım yeni hayalleri ateşler, kimselerin göremediği şeyler anında netleşir. Ne kadar çok düşünce, o kadar farklılık demektir.

■ Hiçbir lider yaratıcı değildir. Lider yaratmaz, yönetir. Yaratıcılık liderliğin üzerinde bir yetenek işidir. Yaratıcı girişimciler insanları değil zamanı yönetir.

Nur Demirok / Para

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu