İş Fikirleri ve İş Kurmak

Başarılı İnternet Girişimleri

Gelecek vaadeden 24 internet girişimi

Bazıları milyon dolar kazanıyor, bazıları ise emekleme aşamasında. Ortak noktaları ise yerli ve yabancı yatırımcıların dikkatini çekmeyi başarıp yatırım almaları. Gelecek vaadeden en dikkat çekici 24 internet girişimini derledik…

SÜREKLİ artan genç nüfusuyla dikkat çeken Türkiye, girişimci gençlerinin hayata geçirdiği projelerle dünyada adından söz ettiriyor. 4. Sanayi Devrimi’nin konuşulmaya başlanmasıyla birlikte girişimciliğin ekonomiye katkısı giderek daha fazla öne çıkıyor. Türkiye’nin girişimci potansiyelini ise genç nüfusu belirliyor.

1980-1999 arası doğan ve insan kaynakları literatürüne ‘Y Kuşağı’ olarak geçen nesil Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. Bu kuşağın iş yaşamında ortaya çıkan en ayırt edici özellikleri ise farklılıklara olan saygıları, özgüvenlerinin yüksek ve sosyal sorumluluk duygularının gelişmiş olması. İş yaşamında bu kuşağın teknoloji anlamında en okuryazar grup olduğu da biliniyor.

Bu kuşak fark edilip takdir edilmekten hoşlanıyor, değişime açık tavır sergiliyor ve iş yerinde kendisine her anlamda esneklik gösterilmesini istiyor.

ODTÜ, Bilkent, Boğaziçi. ITÜ, Marmara Üniversitesi gibi Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okurken ya da mezun olduktan hemen sonra projelerini geliştirmeye başlayan Y kuşağı gençleri şimdilerde değeri milyon dolarlara varan şirketleri yönetiyorlar. Yurtiçi ve dışından aldıkları çeşitli yatırımlarla değerlerini arttıran projeleri birçok yatırımcının gözdesi.

İnternet girişimleri

Faladdin ve Binnaz
10 milyon indirme, 500 falcı

2004’de Bilkent İşletme’den mezun olan Sertaç Taşdelen, uzun yıllar Ernst&Young’ın Dubai ve Singapur ofislerinde çalışır. O zamanlar ofisteki arkadaşları Taşdelen’in çok güzel fal bakan annesi Binnaz Hanım’a fincanlarının fotoğrafını gönderirlermiş, çalıştığı işte çok sıkıldığını hissettiği bir gün Taşdelen, arkadaşlarının bu zevkinden esinlenerek bir fal aplikasyonu geliştirmeye ve böylece hep hayal ettiği gibi dünyayı gezerek istediği yerden özgürce çalışmaya karar verir. Binnaz uygulaması 2012’de işte böyle hayata geçer. Uygulama kısa sürede çok büyür. Falcıların Uber’i gibi olur. Bugün Binnaz bünyesinde 500’den fazla falcı çalışıyor.

“Ben de hayallerimi gerçekleştirdim, Grönland’dan Bali’ye, Tanzanya’dan İzlanda’ya bütün dünyayı gezdim” diyen Taşdelen, bu uygulamanın bir tür terapi olduğunu, kehanet gibi bir amacının olmadığım söylüyor. “Sonuçta herkes arkadaşına fal baktırıyor, arkadaşı kahin olduğu için değil, iyi hissetmek, eğlenmek için. Benim annem de aslen eczacı, keyif için fal bakıyor” diyen Taşdelen’in uygulama mağazalarında birinci sıraya çıkan asıl ürünü ise Faladdin.

Faladdin de Binnaz’daki gerçek yorumcuların verilerini kullanarak geliştirilmiş bir tür yapay zeka algoritması. Her geçen gün öğreniyor ve gelişiyor, kullanıcının verdiği bilgilere göre fal bakıyor. Şu an Appstore’da da Playstore’da ilk sıralarda. 10 milyon indirmesi var, uygulama üzerinden her gün 1 milyon fal bakılıyor. Taşdelen “Hedefimiz 100 milyon indirme ve günlük 10 milyon fal. Bunun için uygulamanın İngilizcesini de hazırlayıp 2018 Şubat ayında yurtdışına açıldık” diyor. İngilizce versiyonunda kahve falına bakılmıyor, Batı’da durugörü yaygın olduğu için, Faladdin çoğunluğu ABD’den gelen yabancı kullanıcılarına durugörü yorumları yapıyor. Şu an uygulama üzerinden günde 2 bin adet de İngilizce fal bakılıyor. Arapça versiyonu da yolda.

Faladdin markasını şimdi de bir kahve zincirine dönüştürme projeleri olduğunu aktaran Taşdelen, ilk kioskun Mayıs ayında İstanbul Kanyon AVM’de hazır olacağının bilgisini veriyor. Franchise vermeyi de düşünebileceklerini ekleyen Taşdelen’in bir de sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir uygulaması var. Adı İyilikPaylaş. Online bağış projesi olan İyilikPaylaş ile doğum gününüzde arkadaşlarınızın size hediye almak yerine bir derneğe bağışta bulunmalarına aracı olabiliyorsunuz. İyilikPaylaş ile şimdiye kadar iki yılda toplam 200 bin TL bağış aktarılmış.

Genetic Studios
Dünyada 30 mlyonu oynattılar

Genetic Studios ekibi eğlence ve öğrenme kavramlarını tek bir oyunda yaşamak isteyenler için 2015 yılından itibaren mobil oyun uygulama geliştiriyor. Üç yılda çeşitli oyunlarla 7 milyon kullanıcıya ulaşmayı başaran Genetic Studios’un kurucularından Yusuf ile Salih Yörük kardeşler, “Tüm oyunlarımızdan toplamda 30 milyondan fazla indirme aldık. Son oyunumuza kadar oyun içi reklamlar ile kazanç modeli uyguluyorduk. Şu anda ise reklamların yanında in-app purchase dediğimiz oyun içi satm almalar ile kazanç modeli uyguluyoruz” diyor.

Genetic Studios’un oyunları başta Brezilya ve Meksika gibi Kuzey Amerika ülkeleri olmak üzere, Çin, Hindistan ve Avrupa ülkelerinden indiriliyor. Mobil oyun sektörüne girmek isteyen girişimcilere, rekabetin olmadığı alanları yakalamalarını tavsiye eden Yörük kardeşler, “Oyun sektöründe global düşünmek şart. Maalesef sadece Türklere yönelik oyunlar, potansiyelleri olmasına rağmen global pazarda söz sahibi olamıyor. Farklı ülkeler için lokalleştirme politikası ile harmanlanırsa başarılı olma ihtimali yükselir” diyor.

Funimate
Yuzde 90 yurtdışı

Funimate uygulamasının geliştiricisi Dr. Kemal Uğur, Nokia Araştırma Merkezi’nde 10 yıl Ar-Ge çalışmalarında bulunmuş bir isim. Eğlenceli video editörü olan Funimate’i ortağı Oğuz Bici ile İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kuran Uğur, şimdiye dek 25 milyondan fazla indirme aldıklarım belirtiyor. Funimate freemium olarak bilinen gelir modelini uyguluyor. Bu modele göre uygulama indirmesinden ücret alınmıyor fakat bazı özelliklerini kullanmak ücretli oluyor. Ürün yüzde 90 yurtdışından indirme alıyor. “App ile hızlı para kazanma devri geçmişte kaldı fakat inovatif ürünlerin hala talep gördüğü unutulmamalı” diyen Uğur, girişimcilere ilk günden itibaren global düşünmelerini öneriyor.

Sinemia
Gözünü Asya’ya dikti

Sinemia, Türkiye, ABD ve İngiltere’nin ardından son olarak Kanada ve Avustralya pazarına da girdi. Bu ülkelerin tümünde 16 milyar 200 milyon doları bulan bir sinema bileti pazarı bulunuyor. Sinemia da inovatif bir yaklaşımla bu pazarı domine ediyor. Kurucu Rıfat Oğuz, uygulamanın bugüne dek 500 binin üstünde indirildiğini belirterek, “Çok boyutlu bir gelir modelimiz var. Sinemia Premium Üyelik sistemi başta olmak üzere web ve app trafiğimiz üstünden sağladığımız reklam ve marka işbirlikleri bunun ayaklarını oluşturuyor. Premium üyeliklerimizde üyelerimiz tercih ettikleri pakete göre aylık bir bedel ödüyor ve bulundukları ülkede diledikleri yer ve zamanda, diledikleri filme gidebiliyorlar. Bunu mümkün kılansa lokasyon bazlı teknolojilerle banka kartı altyapısını entegre eden sistemimiz” diyor.

Sinemia 2018’in ilk günlerinde Türkiye’de mevcut ve yeni yatırımcıların katıldığı bir köprü yatırım gerçekleştirdi. Haşan Aslanoba, Sankonline, Mete Karayel ve İstanbul Startup Angels bu turun yatırımcıları oldu. Ardından bu yılın ilk çeyreğindeki yatırım turuna Social Capital de katıldı. Social Capital Silikon Vadisi, Palo Alto merkezli bir risk sermayesi şirketi. Bunlar haricinde daha önce aralarında Silikon Vadisi merkezli risk sermayesi şirketi 500 Startups ve dünyaca ünlü fon şirketi Revo Capital’de de yatırım almıştı. Şimdi Block-chain üzerine çalışan Sinemia, yakında aralarında Hong Kong ile Singapur’un da olduğu Asya ve Uzakdoğu bölgesine açılacak.

Blindid
Anonim sohbetle 600 bin kullanıcı

Adil Zehir tarafından kurulan BlindlD uygulaması, insanların diledikleri her an gerçek bir insanla konu-şabilmelerine imkan sağlayan bir sohbet uygulaması. Kullanıcılar her seferinde rastgele bir kullanıcıyla 60 saniyelik sesli ve canlı görüşme yapabiliyorlar.

BlindlD’de kullanıcılar yüzde 100 anonim olarak sohbet ediyor, isim, fotoğraf, cinsiyet, yaş gibi bilgiler yok. Kullanıcılar giriş yaptıktan sonra bir sohbet başlatmak için yapmaları gereken tek şey ilgi alanlarına göre “Derdini Anlat”, “İtiraf Et”, “Şarkını Söyle”, “Practice English” gibi konu başlıklarından birini seçip, ekranın ortasındaki arama butonuna bir kez dokunmak. Kısa süre sonra uygun bir başka kullanıcı ile sohbet başlıyor ve ekrandaki sayaç 60 saniyeden aşağı doğru düşmeye başlıyor. 60 saniyelik her görüşmeden sonra uygulama kullanıcılardan görüşmeyi değerlendirmesini istiyor. Kullanıcılar “Beğen” ya da “Beğenme” seçeneklerinden birisini seçiyor. Eğer iki taraf da birbirini beğenirse tekrar eşleşme ihtimalleri artıyor.

Zehir, BlindlD fikrinin doğuşunu şöyle anlatıyor: “Çok uzun yıllardır İstanbul Anadolu Yakası’nda oturuyor, Avrupa Yakası’nda çalışıyorum. Dolayısıyla her gün trafikte uzun zaman geçiriyorum. Bu zamanı ailemi ve arkadaşlarımı arayarak değerlendirmeye çalışıyordum ama aranacak kişiler bitiyor trafik bitmiyordu. Yine böyle bir günde ‘Keşke tanımadığım kişileri de arayabilsem, sadece trafikten, akşamki maçtan, gündemden konuşsak. Kim olduğumuzu bile bilmemize gerek yok sadece sohbet etsek’ diye dü-şünüyorken BlindlD fikri doğdu.”

Uygulama şimdiye dek 600 binden fazla indirme aldı. Uygulama içi satın alma yöntemiyle Plus üyelik satarak gelir elde ediyor. Uygulama içi reklam gösterimi de ek gelir modeli. BlindlD şu anda Türkiye dışında 50’den fazla ülkede kullanılıyor.

Hello7
Gif’lerle ingilizce öğretiyor

Gif lerle İngilizce kelime ezberleten Hello7’nin kurucusu Erkin Çoban başlangıç hikayesini şu sözlerle anlatıyor:

“Üniversitede İngilizce hazırlık sınıfında öğretmenlik yapan yakın bir arkadaşımız öğrencilerinin en büyük probleminin İngilizce kelime hâzinelerini geliştirememek olduğu şikayeti ile bize geldi. Öğrencileri sıkmayacak ve gerçekten işe yarayacak bir çözüm arayışındaydı. Gif lerle bir deneme yapabiliriz diye düşündük. Sonuç şaşırtıcı dereccde başarılı oldu. Öğrencilerin ezber kapasitelerinde ciddi artış olmuştu. Hello7 böyle doğdu.”

Mayıs 2017’de yayınlanan uygulama kısa sürede 100 binden fazla indirmeye ulaştı. 2 binden fazla Premium abonesi bulunuyor. AppStore editörleri defalarca eğitim kategorisindeki en iyi 10 uygulamadan biri seçildi.

Genel dilbilgisi kurallarını bilen ancak kelime hâzinelerinin yetersiz olduğunu düşünen insanlara günde yedi yeni kelime öğreterek yardımcı olan bir mobil uygulama. Her kelime, özenle seçilmiş bir GIF ile eşleştiriliyor ve bu sayede öğrenim süreci eğlenceli ve daha başarılı hale geliyor. Hello7’nin artık Ruslar, İspanyollar ve Almanlar için de versiyonları var. Uygulamanın Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Almanya, İspanya, ABD ve Meksika’dan çok sayıda kullanıcısı bulunuyor.

Yoyo
Araç paylaşımı modeli

Yoyo’nun kurucusu Bcrkman Çavuşoğlu, “Fikir bir yurtdışı seyahati sırasında ‘self-servis bisiklet kiralama’ hizmetini görüp beğenmem ile başladı. Bisiklet kullanma kültürünün Türkiye’de çok yaygın olmaması ve İstanbul’un coğrafi yapısının da buna çok uygun dığını düşünerek, bu hizmetin motorlu araçlar ile yapılması üzerine araştırmalara başladım” diyor.

Araç paylaşımı modelini kullanan Yoyo ile arzu ettiğiniz tip araçları bir elektronik kart veya bir uygulama ile mmmt mı kolayca ve pratik bir şekilde kiralayabiliyorsunuz. Şimdiye dek 120 binin üzerinde indirilmiş. Gelir modeli yıllık abonelik ücreti, araç kiralama bedeli 0erkman , ve benzin ücreti yerine geçen mesafe ücreti kalemlerinden oluşuyor. Buna ek olarak reklam gelirleri de mevcut. Mayıs 2018’de yurtdışına açılıyor. Yoyo Mayıs’ta Bahreyn, Haziran’da Beyrut’ta indirilmeye başlanabilecek.

E-Kodları
Helal uygulaması 400 binde

400. binin üzerinde indirmeye ulaşan E-kodları uygulaması aslında Türkiye’nin ilk helal sertifikasyon kurumu olan GİMDES’e ait bir rehber. Kurucu Adem Çağırma, “Piyasada dolaşan ‘domuzdan üretilmiş e-kodları listeleri’ bizi bu konuda düşünmeye şevketti” diyor. Helal veya haram maddeler içerdiği iddia edilen gıda listelerindeki kaosa bir nokta koymayı hedeflemiş olan uygulama para kazanma modeline dayanmıyor. Reklam da almıyor. Bu tür uygulamaların aslında büyük kurumlar tarafından sosyal sorumluluk projesi olarak desteklenmesi gerektiğini belirten Çağırma, “Uygulamanın yeni sürümünde vejetaryen ve veganlar için de bilgilendirmelere yer vereceğiz” diyor. E-kodları Almanya ve Azerbaycan başta olmak üzere yüzde 10 oranında yurtdışından indirme alıyor.

Proofstack
Ödüllü blockchain uygulaması

Avukat Kadir Kurtuluş ile ağabeyi Haşan Kurtuluş tarafından kurulan Proofstack, tüm dünyada tek tık ile 60 saniyede mobilden delil üretebilen ve telif hakları alabilen bir blockchain uygulaması. “2010 yılında İngiltere Cambridge’te kurduğumuz yazılım şirketinde, özellikle tasarım ihlalleri noktasında sorunlar yaşadik ve yasal mevzuata uygun çözümler bulmaya çalıştık. Proofstack fikri o zaman doğdu. Şirketi ilk olarak Copyrobo adıyla 2014 yılında Vietnam’da kurduk” diyen Kadir Kurtuluş, dünyada blockcha-in servisleriyle satışa geçen ve mobilde de hizmet sunabilen nadir girişimlerden biri olduklarını aktarıyor. 3.5 milyon dolarlık yatırım yapılan şirketin merkezini yakın zaman önce Singapur’a taşıdıklarını belirten Kurtuluş, şimdiye dek 10 binin üzerinde indirme aldıklarını ifade ediyor.

Proofstack paket satışları ile para kazanıyor. Kısa süre önce Destek Patent ile iş birliği protokolü yapan Proofstack, Türkçe dil desteği ile kurumsal satışlara da başladı. Proofstack geçtiğimiz yıl Tech-eruneh Distrupt San Francisco’da, Stellar ve Uquid gibi devlerle beraber gelecek vaat eden 3 blockchain girişiminden biri seçildi. Ayrıca jüri özel ödülüne layık görülerek Dubai’nin 2020 hedeflerinin mimarisini oluşturacak ilk beş şirket arasına da girdi. “Öncelikle distribütörlüklerle tüm dünyada satış kanallarımızı genişletmeye başladık. Kullanıcı sayımız ve işlemlerde kullanılan hizmetlerimiz, çalışmalarına başladığımız kripto paranın temelini oluşturacak. Gerçekleştireceğimiz ICO (Kripto Para Arzı) ile dünyada gerçek anlamda işlemlerde kullanılabilecek kripto paramızı çıkartmayı amaçlıyoruz” diyen Kurtuluş, uygulamanın tüm dünyadan indirme aldığını, özellikle tasarımcılar, sanatçılar ve şirketler tarafından kullanıldığım aktarıyor.

Partymag
Particiler buraya

Partymag müzik tarzınıza veya ruh halinize göre etkinlik bulup, sizinle aynı eğlence zevkine sahip insanlarla tanışabileceğiniz. Premium üye olarak şehrin en iyi partilerine ücretsiz katılmanızı sağlayan bir uygulama. Şimdiye dek 10 binin üzerinde indirme aldı. Geliştirdiği ‘Premium Üyelik’ modeli ile ücret karşılığında kullanıcılarına şehrin en popüler etkinliklerine ücretsiz giriş imkanı sağlıyor. “Ayrıca birçok mekanda da indirim, bazı markalarda ayrıcalıklar ve şehrin en iyi kokteyl mekanlarında da ücretsiz kokteyl içme imkanı var” diyen kurucu ortak Fatih Yıldırım, etkinlik reklamı ve mekan abonelik ücretlerinin de gelir modellerine dahil olduğunu belirtiyor.

San Francisco ve Budapeşte’de de test aşamasında olduklarını aktaran Yıldırım, “Bu yıl Partymag toplamda dört farklı şehirde olacak. 2020 yılında Türkiye’den çıkan ve en az 15 farklı şehirde aktif olan bir Partymag planlıyoruz” diyor. 2018 yılında herkesin blockchain, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi popüler konuları uygulamalarına nasıl entegre edebileceğini düşündüğünü ifade eden Yıldırım, “Teknoloji sayesinde artık küçük balık büyük balığı yemeye başladı. Bir girişim çıkıp dev şirketleri batırabiliyor. O yüzden de özellikle teknoloji işi yapan girişimcilerin sürekli yenilikleri takip etmesi çok önemli” diyor.

Aşklisa
Kime sorsak

AskLisa, en güzel fotoğrafınızı seçmeye yarayan bir guru. “Instagram kullanıcılarının çok büyük bir kısmı fotoğraf seçmekte zorlanıyor.

Biz de yapay zekanın bu seçimlerde en objektif ve hızlı yardımcı olacağını düşündük” diyen kurucu Tarık Demir, kısa sürede 30 binden fazla indirme aldıklarını belirtiyor. AskLisa ücretsiz bir uygulama ancak Mayıs 2018’den itibaren Lisa Plus ve Pro uygulamalarıyla profesyonel hizmet de vermeye başladı. Bu şekilde aylık üyelik sistemiyle gelir elde etmeyi planlıyor. ÎTÜ Çekirdek girişimi olarak AskLisa, çoğunlukla yurtdışından trafik alıyor, indirmelerin yüzde 80’i ABD, Rusya, İspanya ve Fransa’dan.

Puura Game
Üç kız kardeşten hikayeli oyun

Puura Game, Sevda, Gülcan ve Gülsüm Yiğit tarafından kurulan, ‘narrative game’ türünde, yani hikayeli oyunlar geliştiren bir start-up. Narrative game, oyunda hikayenin nasıl şekilleneceğine oyuncunun karar verdiği oyunları kapsıyor. Puura’nın geliştirdiği llbis: Ölüm Okyanusu’ ise Türkiye’de geliştirilen ilk hikayeli oyun olma özelliğine sahip. Oyun 70 bin indirmeyi aştı. İngilizce dil seçeneğini yeni yayınlamalarına rağmen dünya genelinde 40’tan fazla ülkede indirilme almış.

“İndirmelerimizin en yüksek olduğu ilk on ülke ise sırasıyla ABD, Hindistan, İtalya, Almanya, Romanya, Kanada, İngiltere, İsveç, Rusya ve Yunanistan. Z kuşağının etkisiyle dinamikler hızla değişiyor. Değişime ayak uydurmak ve bu doğrultuda ürün geliştirmek sizi diğerlerinden ayıracaktır. 2018’le birlikte hayatımızı daha kolay ve daha rahat hale getiren, erişilmesi kolay çözümler dikkat çekiyor. Ayrıca IoT ve Wearable Apps hızla yükselen ve dikkat çeken konulardan bazıları” diyen Yiğit, öncelikli hedefin her daim globalde yer edinmek olması gerektiğine işaret ediyor. İlbis, uygulama içi satın alma ve reklamlarla gelir elde ediyor. Yakında yeni oyunlarının da piyasaya çıkacağının haberini veren Yiğit, amaçlarının Türkiye’de ‘narrative game’ pazarı oluşturmak olduğunu belirtiyor.

Quick Wings
Emanet uygulaması

Quick Wings yurtiçi veya yurtdışına uçakla seyahat eden yolcularla, o yönlere acil zarf veya paket gönderenleri buluşturan bir uygulama. Uygulamanın geliştiricisi Cemal Eyüpoğlu Quick VVings’in nasıl işe yaradığını şöyle anlatıyor:

“Havaalanında bagaj teslimi ve uçuş kartınızı almak için beklediğinizi düşünün, tam bu sırada bir hanımefendi veya beyefendi size yaklaşarak bir ricada bulunuyor. Elindeki evrakı göstererek ‘acil bir evrakım var ve sizin gittiğiniz şehre acil ulaşması lazım’ diyor. Genelde tanımadığınız birinden bir eşya almaya çekinir ve nazikçe bu teklifi reddetmek zorunda kalırsınız.

İşte tam bu noktada QuickWings devreye giriyor ve kurduğumuz sistem sayesinde kullanıcılar birbiriyle uçuştan önce iletişime geçiyor.” Uygulama üç ay içinde 10 binin üzerinde indirme aldı. Şu an tamamen ücretsiz olup, gelecekte işlem başına sabit hizmet bedeli almayı planlıyorlar. En yüksek indirme ise Kıbrıs ve Ortadoğu ülkelerinden gelmiş. Dünyada e-ticaret ve paylaşım ekonomisine dayalı sistemlerin popüler olduğunu söyleyen Eyüpoğlu, girişimcilere bu tür uygulamalar geliştirmeleri tavsiyesinde bulunuyor.

Tubu
Mobil cihazlar arası kredi transferi

“Bir iş arkadaşımızın yeni yükleme yaptıktan sonra yemek kartını kaybetmesi ve aynı gün kartı bulan bir kişinin içindeki tüm bakiyeyi harcaması ile fiziksel kartların ne kadar kolay kaybedilebildiğini ve bu durumun ne kadar çok risk barındırdığım fark ettik. Biz de bu doğrultuda fiziksel kartı ortadan kaldırabilecek bir uygulama geliştirmeyi hedefledik. Tubu böyle doğdu” diyor kurucu Ercan Işık.

Tubu, mobil iki cihaz arasında kredi transferi yapabilen bir mobil kredi transfer platformu. Bu platformun ilk ürünü Tubupay. İlk olarak yemek kartı sektöründe kullanıma sunuldu. Amaç, yemek kartı sektöründeki restoranlardan alman yüksek komisyonları, yüksek satış cihazı (POS) maliyetlerini ve fiziksel kartların kaybolma, çalınma risklerini ortadan kaldırmak. Bugün 50 restoran ile çalışıyor. Restoranlardan komis-yon bedeli alıyor. Tubu’yu yemek sektörü dışındaki alışverişler için dc kullanılabilecek bir ürün haline getirmeyi planladıklarım belirten Işık, “Ürünümüzü Avrupa ülkelerine açmak için çalışmalara başladık” diyor.

Bir Bilene Sor
Çözemediğiniz sorulara çözüm

ALES, KPSS, LGS, TUS ve YKS gibi sınavlara hazırlanan öğrenciler için geliştirilen BirBileneSor, çözülemeyen sorular için öğrencilerden ya da öğretmenlerden destek alınmasını sağlayan bir telefon uygulaması. Proje kurucusu Gökhan Alpaslan uygulamayı şöyle tarif ediyor: “BirBileneSor uygulamasını kullanan öğrenci arkadaşlarımız çözemediği soruları mobil uygulamamız üzerinden fotoğraf veya yazılı şekilde paylaşıyor; uygulamayı kullanan diğer arkadaşlar da cevaplan fotoğraf veya yazılı şekilde paylaşarak hem karşılık beklemeden birbirlerine yardım ediyor hem de beraber sınavlara hazırlanıyorlar.”

2015 yılında hayata geçirilen proje 2018 Ocak ayı itibariyle 520 bin kullanıcısıyla Türkiye’nin en büyük mobil eğitim uygulaması haline geldi. Alpaslan, rehberlik paketleri ve reklamlarla birlikte 2017’de 200 bin TL’nin üstünde gelir elde ettiklerini söyleyerek 2018’de gelirlerini iki katma çıkarmayı hedeflediklerini dile getiriyor. BirBileneSor, Mercedes Bcnz Türkiye’nin 2017’de startuplara yönelik düzenlediği girişimcilik yarışmasında 680 proje arasından ilk 10’a girdi.

Bisu
Hedefi yüzde 300 büyüme

BiSU istediğin marka suyu, istediğin saatte sipariş verme imkanı sağlayan mobil su sipariş uygulaması. ODTÜ’lii Ozan Alptekin, fikir babalığım yaptığı projeyi 2015’te ortağı Ergün Üner ile birlikte hayata geçirmiş. Alışkanlık ve ezberler üzerine kurulu su piyasasını kökünden değiştirdiklerini söyleyen Alptekin, tükcticiye farklı markalar arasından seçim yapma şansı sunup, tek tuşla saniyeler içinde sipariş verme fırsatı verdiklerini söylüyor. Kredi kartı ile ödeme imkanı da sağladıklarını söyleyen Alptekin, markalara dağıtıcı performansı, kampanya verimliliği gibi konularda şimdiye kadar sahip olmadıkları bir data havuzu sunduklarını belirtiyor. Satış rakamlarım ise şöyle açıklıyor:

“Şu anda 400 binden fazla üyesi bulunan BiSU’nun günlük 5 bin damacana vc pet şişe su satışı var. Bir önceki seneye göre dört kat büyüyen BÎSU, 2017’de toplamda 20 milyon litre suyun siparişinde kullanıldı.”

Şu an 16 ilde Türkiye’nin yaklaşık yüzde 70’ine hizmet verdiklerini söyleyen Alptekin, 2018’de yüzde 300 büyüme hedefiyle 60 milyon litre su siparişinin iletimine aracılık etmeyi planladıklarını dile getiriyor. Aldıkları yatırımlara değinen kurucu ortak Ergün Üner ise, ilk etapta Trangels melek yatırım ağından yatırım aldıklarını, daha sonra ise yılın yatırımcı firması seçilen Sankonline ve 500 İstanbul’dan yatırım alarak Türkiye’de mobil su siparişi sektöründe lider firma olmayı hedeflediklerini söyledi.

English Ninjas
Yurtdışına açılacak

İngilizce pratik yapmak isteyenlerle anadili İngilizce olan kişileri buluşturan English Ninjas 2016’da Ali Servet Eyüboğlu tarafından kurulmuş bir girişim. Akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmenin en etkili yolunun, anadili İngilizce olan kişilerle devamlı konuşma pratiği yapmak olduğunu ve bunun için artık yurtdışına gitmeye gerek olmadığını savunan Eyüboğlu, “English Ninjas ile yurtdışında yaşayan eğitmenlere dilediğiniz zaman, dilediğiniz yerden ulaşarak anında canlı bağlantıyla konuşmaya başlayabilirsiniz” diyor. Eyüboğlu, web sitesine ek olarak iOS ve Android uygulamaları üzerinden, tek tıkla sesli ve görüntülü olarak canlı konuşma pratiği yapılabildiğini de belirtiyor. Türkiye’de birçok markanın English Ninjas’ın kurumsal çözümlerini kullandığını belirten Eyüboğlu sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bireysel tarafta dünyanın birçok ülkesinden kullamcılarımız var. English Ninjas’tan dakika paketi satın alıp İngilizcesini geliştiren birçok kullanıcı bulunuyor. İş modelimiz sınırları ortadan kaldırıyor. Dünyaya İngilizce öğretiyoruz. Bireysel kullanıcılarımız dışında önemli markalar da çalışanlarının daha iyi İngilizce konuşa-bilmeleri için yatırım yapıyor. Koç Holding, Turkcell, Zorlu Holding ve Sodexo yalnızca bunlardan birkaçı.”

Netaş Wesley Clover teknoloji fonundan yatırım aldıklarını da dile getiren Eyüboğlu kısa süre içinde yurtdışına da açılacakları bilgisini veriyor.

Fıtwell
Yapay zeka spor koçu çıkaracak

Fitwell vücut tipine, yaşam biçimine, içilen su miktarına ve çalışma şekline göre diyet programları sunan mobil bir uygulama. Googlc Play ve AppStore’dan indirilebilen bu uygulama telefona kuruluş aşamasında yönelttiği sorularla vücudu tamamen analiz ederek kullanıcıya en uygun diyet programını oluşturuyor. Öte yandan, gün içinde yapılması gereken egzersizleri video ile göstererek egzersizin doğru yapılmasını sağlıyor.

“Herkesin hayatını kolaylaştıracak bir cep koçu geliştirme” fikriyle yola çıkan Fitwcll’in kurucusu Barış özaydınlı, 2014’de teknoloji, sağlık, beslenme ve performans koçluğu alanlarında deneyimli ve uzman bir ekiple Fitwell’i hayata geçirdiklerini söylüyor. Tek bir mobil uygulamayla kullanıcıya kişisel diyetisyen. eğitmen ve yaşam koçu deneyimi sunduklarını belirten Özaydınlı insanların yoğun iş temposu yüzünden spora ayrıca bir vakit ayıramadıklarım ve FitwelPin bu spor açığını kapattığını dile getiriyor. Girişimlerine yapay zekayı da dahil edeceklerini söyleyen Özaydınlı, “Hailee ismini verdiğimiz yapay zeka spor koçumuzu piyasaya süreceğiz. Böylece sektör için yeni bir sayfa açmış olacağız” diyor. Aldıkları destek ve yatırımlardan da bahseden Özaydınlı, 2016’da Microsoft Accelerator ve Founders Factory’den yatırım alan ilk Türk girişimi olduklarını, Apple, Google ve Facebook’un da birçok konuda kendilerini desteklediklerini sözlerine ekliyor.

Kolayık.com
Bir yılda yedi büyüdü

İzin, bordro, özlük bilgileri gibi birçok konuda şirket çalışanlarına dair bilgi ve süreçlerin rahatça ve güvenli bir şekilde yönetilmesini sağlayan Kolay ÎK, çalışanların bilgilerinin bir arayüz ile yönetilmesini sağlayan başarılı bir girişim. Tohumlarının 2014 yılında Koç Üniversitesinin girişimcilik araştırma merkezi olan KWorks’te atıldığı Kolay İK, Efecan Erdur, Gizem Sevinç ve Çağlar Yalı tarafından hayata geçirildi. 2017’dc yedi kat büyüyerek 10 binin üzerinde şirkete hizmet verir hale gelen Kolay İK, 110 binin üzerinde çalışana personel yönetimi ve insan kaynakları alanında çözümler sundu. Bu sayının her ay yüzde 30 arttığını söyleyen kurucu ortaklar ayda ortalama bin 500 yeni şirketin sistemlerine kayıt olduklarını söylüyor.

İnsan kaynakları sektörünün bulut teknolojisine geçmeye çalıştığını söyleyen Efecan Erdur, bu noktada şirketlerin en büyük çekincesinin güvenlik olduğunu ancak bu sorunları Kolay IK’da Microsoft ile işbirliği yaparak aktıklarını söylüyor. Projelerinin Türkiye’nin ilk bulut tabanlı personel yönetim yazılımı olduğunu söyleyen Gizem Sevinç ise, personel yönetimine yeni bir soluk getirerek tüm personel yönetimi süreçlerini dijhalleştirdikleri bilgisini veriyor.

Çağlar Yalı ise, aldıkları yatırımlardan söz ederek toplamda 1.5 milyon dolarlık finansmana ulaştıklarını söylüyor. Melih Ödemiş, Fırat îşbecer, Cem Topçuoğlu gibi birçok isimden destek aldıklarını belirten kurucular Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı Pilot’un da kendilerini desteklediklerini söylüyor.

Segmentify
10 ülkede

Bir e-ticaret kişiselleştirme platformu olan Segmentify, 2013’te Murat Soysal tarafından kurulmuş bir girişim. Soysal, uygulamasını “Bir mağazadaki bir satış temsilcisinin müşteriyle kurduğu diyalogun ve yönlendirmenin online dünyada gerçekleştirilmesini sağlayan bir çözüm” sözleriyle açıklıyor. E-ticarct yöneticilerinin potansiyel müşterilini sitelerine çekmek için büyük bütçeler ayırmak zorunda kaldıklarını belirten Soysal, kişiye özel teklif sunma konusunda Amazon ve Netflix’i incelediklerini ve neticesinde Segmentify’ı geliştirdiklerini söylüyor. 50 kişilik çok genç bir ekiple çalıştıklarını belirten Soysal, Türkiye, Almanya, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere 10 farklı ülkede faaliyet gösteren müşterilerine hizmet verdiklerini ifade ediyor.

2017’de 2 milyon TL gelir elde ettiklerini ve 2018 için bu hedefin 5 milyon TL olduğunu söyleyen Soysal, “Hedefimiz Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde pazar lideri olmak” diyor. Aldıkları yatırımlara da değinen Soysal, “Geçtiğimiz çeyrekte ACT Venture Partners’dan aldığımız son tur yatırımla birlikte bugüne kadar toplam 1 milyon euro’dan fazla yatırım aldık” diyerek bu yatırımları dış pazara açılmak için kullanacaklarını belirtiyor.

Tapu.com
Açık artırma platformu

Sadece ekspertiz raporlu gayrimenkulleri alıcılarla buluşturan yeni nesil bir emlak pazar yeri olan Tapu.com, tapuların fiyatı alıcıların verdiği tekliflerle açık artırmada oluşan ve ödemenin direkt olarak satıcıya yapıldığı bir girişim. Gayrimenkul sektöründeki güven bunalımına bir çözüm bulmak amacıyla 2015’te ortaya çıkan proje, kurucu su Emre Erşahin’in tanımıyla, “Türkiye’nin ilk gayrimenkul online açık artırma platformu”. Açık artırmalara katılmanın ücretsiz olduğu platformda teklif verebilmek için katılımcıların kredi kartlarmdan bir miktar provizyon alınıyor. Sadece açık artırmayı kazanandan hizmet bedelinin tahsil edildiği uygulamada açık artırmayı kazanamayan bütün teklif vericilerin provizyonları iptal ediliyor.

Satış rakamlarından bahseden Erşahin, “2017’de toplam 60 milyon TL’lik atıl beton ve toprağı nakde çevirdik. Kurulduğumuz günden bu yana 700’ü aşkın tapu devri yaptık” diyor. İlk yatırımlarını Dünya Bankası’nın yatırım ayağı Uluslararası Finans Kurumu’ndan aldıklarını dile getiren Erşahin, ardından Avrupa Kalkınma ve îmar Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası’ndan yatırım aldıklarını söylüyor.

İyzico.com
Bir yılda yüzde 140 arttı

“Kolay ödeme” manasına gelen “casy check out” kelimelerinin kısaltılmış ve Türkçe okunuşa uyarlanmış versiyonu olan Iyzico, ödeme hizmetlerinde hız ve verimliliği hedefleyen bir ödeme platformu. 2013’te Barbaros Özbugutu ve Tahsin Isın tarafından kurulan girişim e-ticaret dünyasındaki yenilikçi çözüm ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla hayata geçirilmiş. Karmaşık sanal POS başvuru işlemleri ve uzun bekleme sürelerini ortadan kaldıran platform, önerdiği çözümleri başlangıç ve yıllık sabit ücret almadan, sadece gerçekleştirdikleri işlemler üzerinden komisyon alarak sunuyor.

Online alışverişi kusursuz hale getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Özbugutu, dolandırıcılık problemlerini ortadan kaldırmak için son üç yıldır kendi ürettikleri yapay zeka teknolojisini uyguladıklarını söylüyor. 2017’de gelirlerini yüzde 140 arttırdıklarını belirten Özbugutu, yaptıkları toplam işlem hacminin ise 2.5 milyar TL’yi aştığını dile getiriyor. 2018 sonuna kadar 100 kişilik ekiplerini 180’in üstüne çıkarmayı planlayan firma, gerçekleştirdiği işlem hacmini ise üç rakamlı sayılara çıkarmak istiyor. Açık kaynak altyapısı hizmeti aldıklarını da vurgulayan Özbugutu, Woocom-merce, Magento, OpenCart, Arastta ve PrestaShop’tan altyapı hizmeti aldıkları bilgisini veriyor.

Sanaluzman.com
Yarı zamanlılar için

Dünyadaki büyüklüğü 5 trilyon dolar, Türkiye’deki büyüklüğü ise 30 milyar dolar olan bilişim sektörü pek çok yeni uzmanlık dalı ve mesleği de beraberinde getiriyor. Bu sene Türkiye’de bilgi teknolojileri alanında yapılan harcamaların 22.5 milyar doları bulması bekleniyor. Bu pastadan pay almak isteyen Sanaluzman. com tam zamanlı çalışmayı tercih etmeyen serbest zamanlı çalışanları ve projeleri için uzman arayan işverenleri bir araya getiriyor. Online iş platformu Sanaluzman.com 2018’deki yüzde 5.2’lik büyüme oranı ile dikkat çekiyor. Firmanın Genel Müdürü Niyazi Bekiroğlu şu değerlendirmeleri yapıyor:

“Dijital tabanlı, dikkat ve yaratıcılığa açık işler için uygun olan platformumuzun yüzde 11.2’sini yazılım uzmanları oluşturuyor. Proje/iş sahibi, sistemde yer alan yönlendirmelerle iş tanımını oluşturup bu iş için bir bütçe belirliyor. Akabinde iş tanımını gören uzmanlar söz konusu iş için işverene teklif veriyor. Teklifi gönderen uzmanın yolladığı ve içinde işin tanımı, ödeme planı ve kodunun yer aldığı metin, bir eser sözleşmesi sayılıyor. Taraflar bu metni karşılıklı onayladığı takdirde işveren, işin toplam ücretini SanalUzman güvencesi altındaki güvenli hesaba yatırıyor. Uzman, ücretin yatırıldığı bilgisini aldıktan sonra çalışmaya başlıyor. Bu noktada SanalUzman, eser sözleşmesi yaparak Türkiye’de her iki tarafında haklarını koruma altına alan tek Online iş platformu olarak da öne çıkıyor.”

Pisano
Büyük müşterileri var

Gerçek zamanlı geri bildirim ve müşteri memnuniyeti hedefleyen bir mobil web uygulaması olan Pisano dijital ve çevrim-dışı tüm temas noktalarında müşteri deneyimini yönetebilmeye olanak sağlıyor. “Şikayet müşteri veya misafir henüz hizmeti alırken çözülürse yüzde 95 oranında unutuluyor ve iyi bir deneyim olarak hatırlanıyor” diyen Pisano kurucu ortağı Özkan Demir, uygulamanın bu ihtiyaçtan doğduğunu belirtiyor. Firma, sunduğu geri bildirim yönetimi araçlarıyla birçok markanın müşteri deneyimi ihtiyaçlarına çözüm üretiyor.

2014’de genç girişimci bilgisayar mühendisleri Emir Bostan, Barış Michael Soylu, Mustafa Kemal Akıllıoğlu ve Özkan Aykut Demir tarafından kurulmuş bir girişim olan Pisano, Türkiye başta olmak üzere İngiltere, Dubai, Fransa, Almanya ve Hollanda’da büyümesini sürdürüyor. Şimdiye kadar TRPE, Wesley Clover ve Vcstel Ventures’dan iki tur yatırım alan yazılım firması, mutsuz müşterilerin sorunlarının markaya zarar vermeden çözülmesini sağlıyor. Müşterileri arasında TEB, Samsung, BP, Mcdonalds, Macfit, GAP ve Hilton otelleri gibi büyük markalar var.

Onlar başardı

GETİR

Yüzlerce ürünü dakikalar içinde İstanbul’da olduğun yere getiren Getir.com 2015 yılında Nazım Salur tarafından kurulmuş bir girişim.

Mobil ticarette dünyanın en hızlı teslimatını yaptıklarını iddia eden Salur, “Sistemin hızı sayesinde motorlu kuryelerimizin hızlı olmasına gerek kalmadan kullanıcıya ortalama 10 dakikada ulaşabiliyoruz” diyor. Teknoloji, perakende ve lojistik alanlarında hizmet verdiklerini belirten Salur, proje sayesinde 1000 kişiye istihdam sağladıklarının altını çiziyor. 2017 sonunda toplam 3 milyon sipariş aldıklarını ve 560 bin kullanıcıya sahip olduklarını özellikle belirten Salur, kısa zamanda perakende alışverişin tamamen online ortamda yapılacağını dile getiriyor.

YEMEKSEPETİ

Cem Nufusi, Melih Ödemiş ve Nevzat Aydın tarafından 40 metrekarelik bir ofiste 2001’de kurulan Yemeksepeti. com, kuruluşundan 16 yıl sonra 589 milyon dolara satılarak en yüksek rakamla satılan Türk girişimi oldu. İnternetin henüz yaygın olmadığı dönemlerde böyle “çılgın” bir fikirle ortaya çıkan üç ortak iş bölümü yaparak işlerini geliştirmeye başlamış. Önceleri restoranlardan ret cevabı alan ortaklar vazgeçmeyerek işlerini geliştirmeye devam etmişler. Her gün daha da büyüyerek faaliyetlerini sürdüren Yemeksepeti.com son zamanlarda Türkiye dışına da çıkarak dikkatleri üzerine çekti. Harvard Business School’da ders olarak okutulan Yemeksepeti.com’un kuruluş ve gelişim hikayesiyle ilgili okulun profesörlerinden William Kerr, “Hikayesi çok güçlü ve herkese ilham olabilecek türden” diyor.

ONEDİO

“Türkiye’nin ilk ve tek sosyal içerik platformu” olma iddiasındaki Onedio. com 2012 yılında ODTÜ’lü Kaan Kayabalı tarafından kuruldu. Yeni medya düzenini, yeni çağın sosyal ağ dinamiklerini göz önünde bulundurarak formüle edilen Onedio’da kullanıcılar tüm internetin en popüler haber, fotoğraf, galeri ve videolarına tek bir noktadan ulaşıp eğlenceli testler çözerken aynı zamanda sitenin içeriğine de katkıda bulunabiliyor. Kayabalı, Türkiye’de yeni nesil bir medya şirketi oluşturup standart televizyon ve gazete haberciliğinin dışında içeriğinin kullanıcının isteklerine göre belirlendiği bir medya anlayışı oluşturmaya çalıştıklarını söylüyor. Yeni nesil medyanın çok iyi bir teknoloji hakimiyeti gerektirdiğini söyleyen Kayabalı, “Özellikle 80 sonrası doğan kitleye özel dijital içerik ihtiyacını karşılamak istiyoruz. Şu anda, ayda 25 milyon farklı kişiye ulaşıyoruz. Youtube, Facebook, Instagram kanallarımızdan ise 10 milyon farklı kişiye erişiyoruz” diyor. Kısa süre içinde dünyaya açılmak istediklerini belirten Kayabalı sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bölgesel bir oyuncu olmak istiyoruz. Bu doğrultuda ilk hamlemizi Rusya Onedio’yu açarak gerçekleştirdik. Onedio.ru sadece 1.5 yıl gibi kısa bir sürede her ay 10 milyon farklı kullanıcıya erişen bir platform haline geldi. Bu başarının aynısını Arap ülkelerinde ve Doğu Avrupa’da da hedefliyoruz”. Aldıkları danışmanlıklara da değinen Kayabalı, “Teknoloji ve Ar-Ge projelerimizin için Tübitak’ten destek alıyoruz. Aynı zamanda Ar-Ge merkezimiz ODTÜ Teknokent’te, devletin teknoloji Ar-Ge teşviklerinden de faydalanabiliyoruz” diyerek bu tür projelerde devlet desteğinin önemine dikkat çekiyor.

ARMUT.COM

Armut.com temizlikten tadilata, nakliyattan organizasyona kadar bir çok alanda hizmet arayanlarla hizmet verenleri buluşturan online bir platform. “Semtimde yaşayan en iyi hizmet verenleri sokak sokak dolaşmadan ya da tanıdıklara sormadan bulmanın bir yolu olmalı” sorusuna cevap ararken 2011 yılında kurulmuş başarılı bir girişim. Kurucularından Erol Değim, iki yıllık test ve kuruluş aşamalarından sonra şirketi kurduklarını söylüyor.

Değim, “Şu an 192 bini geçen hizmet veren ile başta evle ilgili kategoriler olmak üzere 2000’den fazla hizmet alanında yüzde 98 müşteri memnuniyeti ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor.

“Hizmet piş ağzıma düş” sloganıyla yola çıkan site, altı farklı milletten kategori yönetimi, pazarlama, yazılım geliştirme, ürün yönetimi, tasarım ve müşteri ilişkileri yönetimi alanlarında destek alıyor. Değim şirketin 2017 rakamlarını ve başarılarını ise şöyle açıklıyor: “Yüzde 72 gelir büyümesi elde ettiğimiz 2017 yılında üç markamızla altı ülkede 1.3 milyon hizmet talebi aldık. Geçtiğimiz yıl katıldığımız Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda Türkiye’nin en hızlı büyüyen ikinci teknoloji şirketi seçildik. Bu başarıyla Deloitte’un Fast 500 EMEA [Avrupa, Ortadoğu ve Afrika] programında Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanarak burada da 500 şirket arasında 40’ıncı olduk.” Değim, aldıkları toplam 11.2 milyon liralık yatırımla 2016’da Türkiye’deki en fazla yatırım alan girişim olduklarını söylüyor.

Girişim gurusundan öngörüler

Fortune’a göre dünyaya yön veren 50 liderden biri olan XPRIZE Vakfı’nın kurucusu ve başkanı, girişim gurusu Dr. Peter Diamandis girişimcilerin gelecekte karşılaşacağı durumlarla alakalı görüşlerini paylaşıyor:

“Online alışverişin geçici bir moda olduğunu iddia edenlere sorun. Bundan sekiz yıl önce iPhone henüz piyasaya çıkmamışken, acaba kaç kişi mobil uygulamaların 35 milyar dolarlık bir sanayi olacağını tahmin edebilirdi? Yakın bir gelecekte girişimcilerden çok daha muhteşem ve iddialı atılımlar göreceğiz.

Sağlam değerler benimsemek ve güçlü ortaklıklar kurmak gibi geçmişte şirketleri başarılı kılan bir takım uygulamaların yeniden önem kazanacağını düşünüyorum. Girişimciler, daha önce sadece çok büyük kuruluşların ya da devletlerin kullanabildiği teknolojilere bugün kolaylıkla erişebiliyor. Ayrıca girişimcilerin ulaşabileceği çok büyük bir sermaye kaynağı var. Risk sermayedarları ve melek yatırımcıların yanı sıra, hızla artmakta olan kitle fonlarının bu yıl 15 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bence hem girişimcilikte, hem de yenilikçilikte bir patlama yaşayacağız. Bu yüzden ben önümüzdeki on yılın müthiş heyecan verici olacağını düşünüyorum.”

Kaan BİNGÖL / Inomera Yönetici Direktör
“150 milyondan fazla kullanıcıya ulaştık”

Inomera Ar-ge öncelikli olarak mobil telekom sektörüne yazılım çözümleri üreten bir firma olarak faaliyete başladı. Mobil uygulamaların kullanıcı bağlılığını arttıran, silinmelerini önleyen ve hedefli push notifıkasyon iletilmesini sağlayan Netmera.com platformumuzu ortaya çıkardık. Netmera’nın kendisi bir uygulama değil ancak herhangi bir uygulamanın içine yerleştirilebilecek yazılım kod parçaları (SDK) sunuyor.

Bu sayede Netmera bugün milyonlarca kullanıcı tarafından indirilmiş Turkcell, Vodafone, Nll, Morhipo, Modanisa, Migros, Fanatik, Sporx, Show TV gibi en yaygın uygulamaların içinde kullanıcılara ulaşıyor. Netmera bu uygulamaların kim tarafından ne kadar ve ne sıklıkta kullanıldığını, kullanıcının bunları kullanırken neler yaptığını veya hangi özellikleri hiç kullanmadığını tespit ediyor ve geliştiricilere iletiyor. Netmera bugün 150 milyondan fazla uygulama kullanıcısına ulaşıyor. Abonelik usulü ile gelir kazanıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tüm mobil uygulamaları için bizi tercih etti. Enerjisa gibi enerji şirketleri de uygulamalarına Netmera’yı entegre ediyorlar.

Öte yandan yurtdışında başladığımız satış faaliyetlerini artırmak ve yaygınlaşmak istiyoruz. Londra ofisimiz vasıtasıyla İngiltere pazarından uygulamalarla çalışıyoruz. Ortadoğu’da ise özellikle Mısır’da Yellow Pages veya Vodafone Egypt’in iştiraki olan uygulamalar bizi kullanıyor.

Osman KARAKUŞ / Güven Yazılım Kurucusu
“Farklı dünya görüşleri bir arada”

Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla, mobil kullanıcıların haber okuma kaynak tercihleri de değişime uğradı ve marka bağımlığı azaldı. Ayrıca mevcut haber uygulamalarını incelediğimizde, birçok kaynaktan aynı haberlerin yayınlanır olması, cep telefonunun küçük ekranını tekrar eden haberlerle dolduruyor. Daha da ötesi, sosyal medyada trendler takip edilebildiği halde trend olmuş haberleri tek kaynaktan veren bir uygulama yok. Sonuç, olarak yapay zeka desteği ile tekrarsız ve trend haberleri sunan “MedyaCebimde” isimli bir uygulama yayımladık.

Uygulamayı tanıtım konusunda hemen hemen hiç bir şey yapmamıza rağmen 60 bin indirmeye ulaştı. MedyaCebimde aynı haberi yapan farklı dünya görüşüne sahip kaynaklan bir araya getiriyor. Yurtdışından özellikle Almaya, ABD ve Fransa’dan indirme alıyoruz.

Başak SÜER / Givin Kurucusu
“Bağışı özgürleştirmek mümkün”

Fikir, teknolojinin ve online alışverişin bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde, eğitime, çocuklara, gençlere destek olmanın bir yolunun olması gerektiğini düşünerek ortaya çıktı.

Givin, Solid-ICT yazılım ofisinin de kurucusu Ali Aksakarya ile ortak olarak hayata geçirdiğimiz, Türkiye’nin sivil toplum kuruluşlarını desteklemek için oluşturulmuş ilk mobil uygulaması ve iş modeli. Aynı zamanda hoşumuza giden ürün ya da hizmetleri alarak bile iyi amaçlara destek sağladığımız alışverişin en iyi hali. Madem kullanmıyorsun #durmasındestekolsun mesajını verdiğimiz givin’le bağışı özgürleştiriyoruz ve herkesin kendi yöntemiyle, kullanımı kolay ve oyunlaştırılmış bir yöntemle iyi amaçlara destek sağlayabileceği bir platform sunuyoruz.

25 binin üstünde indirilmemiz var. 2017 yılında AppStore’un en sevdiği 20 uygulama arasında gösterildik. İTÜ Çekirdek’in desteğini alarak geliştirdiğimiz Givin, pazaryeri modeline sahip bir kaynak geliştirme kanalı. Uygulama üstünden yapılan tüm alışverişlerin yüzde 80’i sivil toplum kuruluşlarına aktarılırken, yüzde 20’si platformun sürdürülebilmesi ve büyütülebilmesi için Givin’e aktarılıyor.

Yurtdışından da indirme alıyoruz. ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri yurtdışından en çok indirme aldığımız ülkeler arasında.

Berke UYGUN / Doktorderki Kurucusu
“Sağlık harcamalarını azaltmayı hedefliyoruz”

Annem eczacı, küçüklüğümden beri sağlığa çok ilgim vardı. Arkadaşlarım Counter Strike oynarken ben hamilelikte folik asit kullanımı diye araştırmalar yapardım. Doktora gitmeye korkan, utanan, zaman bulamayan ve internette bir kaç yazı okuyup panik olan insanların eczanelere gelip sorular sorduğunu gözlemledim. Doktorderki fikri de buradan doğdu. Şu ana kadar 42 bin indirme oldu. Doktora danışma kredisi satarak kazanıyoruz. Aynı zamanda sponsorlu firmalarımız da var. Bu uygulamayı globalde online ortamdaki en büyük referans kaynağı haline getirme çabam var.

Sağlık harcamaları çok yüksek ve bunu azaltmak için ülkelerin ciddi politikaları mevcut. Makro anlamda buna etki sağlayabileceğimizden şüphem yok. Aynı zamanda sağlık turizmi de ilgi duyduğumuz ve üstünde testlere başladığımız bir alan. Şu an Erasmus öğrencileri ve gurbetçiler için tanıtım çalışmalarının hazırlıklarını yapıyoruz.

Ceylan Ece KEREMOGLU / Bikoshu Kurucu Ortağı
“Hedefi sanal mahalle oluşturmak”

Bikoshu’yu üç girişimci ortak olarak çocukluğumuzun mahalle konseptini sanal ortama taşıma hayaliyle hayata geçirdik. Yoğun çalışan bir anne olarak profesyonel yaşamın dinamik temposuna ayak uydururken, bir yandan da market alışverişi, kuru temizleme, tadilat gibi ev için gerekli olan her şeyi eksiksiz bir şekilde tamamlamaya çalışıyordum. Bu süreçte internetten destek alabildiğim her hizmet benim gibi yoğun çalışan biri için hayat kurtarıcı bir sihirli değnekti. Buradan yola çıkarak esnaf için üye olması ve ürünlerini listelemesinin son derece kolay olacağı, komisyonsuz bir platform yaratmaya karar verdik. Bir nevi sanal mahalle projesi. 2017’de İTÜ Çekirdek girişimcisi olarak yola çıkan Bikoshu’da şu an 7 binden fazla aylık aktif kullanıcı mevcut. Uygulama indirme sayısı ise 30 bini aşmış durumda. Biz üye işyerlerimizden aldığımız aylık üyelik gelirlerinin üzerine kurulu bir gelir modeli kurmuş durumdayız, son kullanıcıdan herhangi bir gelir elde etmiyoruz. Bikoshu’nun hedefi Türkiye’de ki esnaf ve KOBİ’lere hızlı, pratik ve avantajlı bir şekilde dijital sipariş almanın yolunu açmak. Bikoshu’nun vizyonu Türkiye ile sınırlı değil. Halihazırda Doğu Avrupa ve Avrupa ülkelerinden çeşitli ortaklık teklifleri alıyoruz.

Baybars ALTUNTAŞ / Dünya Melek Yatırımcılar Forumu Başkanı
“Beş husus çok önemli”

Öncelikle girişimciler bir işe başlarken ne kazanacaklarına değil ne kaybedeceklerine bakmalı. Bir işe girişmeden evvel risklerin tespit edilmesi çok önemlidir. Sonraki aşamada girişimciler bir iş planı geliştirmekten ziyade iş modeli geliştirmeye odaklanmalı. Çünkü iş planı ne yapılacağını anlatır.

Halbuki iş modeli nasıl kazanılacağını anlatır. Diğer bir husus ise yapılması planlanan işin küresel çapta olup olmadığıdır. Yani “yapılacak olan iş uluslararası alanda büyütülebilir mi, uluslararası yatırım çekebilir mi, dünyanın her yanında yapılabilecek bir iş mi, sadece 80 milyona değil de 8 milyar insana hitap eder mi” gibi soruların işe başlamadan önce yanıtlanması gerekir. Vereceğim diğer bir tavsiye ise ‘start-up‘ ve ‘girişimcilik‘ mefhumlarının farkının bilinmesidir.

Milenyum girişimcilerinin kurduğu ve start-up dediğimiz türde işten hem satış sürecinde hem de exit sürecinde para kazanılır. Yani iş kurulur, geliştirilir ve satılır. Girişimcilikte I ise iş kurulur, geliştirilir ancak satılmaz. Çocuklara bırakılır. Tipik esnaflık bu modeldir. Son olarak ise girişimciler herkesin baktığı şeyi görmek zorundadırlar. Normal insanlardan farklı bir bakış açısına sahip olmaları gerekir. Kullanılmayan kapasiteyi kullanma başarısı gösterenler başarılı girişimciler olabilir.

Ürün Dirier – Mustafa Emre Selek

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir Yorum

  1. Bence makale güncellenmeli. Çünkü, 3 milyon tl aylık cirosuyla başarı hikayesi olarak anlatılan yenicarsi.com girişimi zarar etti ve operasyonlarını hepsiburada.com’a devretti..

Eylos için bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu