Turizm Sektöründen Haberler

Milyar dolarlık lüks yolcu gemileri limanlarda boş yatıyor

150 milyar dolarlık kabus

1980’Lİ yılların başıydı. Tek televizyon kanalımız TRT, renkli yayına adım atıyordu. 1982’den itibaren bazı programlar renkli, bazıları siyah/beyaz yayınlanıyordu. 1984’te tamamen renkli yayın başladı. Yaşı 55’in üzerinde olan okuyucularımız hatırlayacaktır. O yıllarda Amerikan yapımı romantik bir sitcom (durum komedisi) dizisi ilgiyle izleniyordu. Başka kanal olmadığından değil, eğlenceli olduğu için yüzbinleri ekran karşısına çekiyordu. Aşk Gemisi’ydi (Love Boat) bu dizi. TRT, renklenmişti ama vatandaşın da renkli TV alması gerekiyordu. Kimimiz bu diziyi renkli, kimimiz siyah/ beyaz izledi. Lüks gezinti gemisi Pacific Princess’de mürettebat ve birkaç yolcu arasında geçen komik olayları anlatıyordu. ABD’de 1977’den 1987’ye kadar dokuz yıl ekranlarda kaldı, izleyiciler, gemideki şatafatlı yaşantıyı imrenerek takip ediyordu. Lüks kamaralar, lüks restoranlar, geminin ziyaret ettiği limanlardaki etkinlikler, doğal güzellikler bizi ekrana bağlıyordu. Başrol oyuncuları Gavin MacLeod, Ber-nie Kopell, Fred Grandy, Ted Lange, 248 bölüm süren bu diziden hem zengin oldu, hem gezdi, hem eğlendi. Aslında milyonlarca seyirci, bu diziyle, “kruvaziyer” (cru-ise ship) olarak da bilinen gemi gezilerine hazırlanıyordu.

Pacific Princess, günümüzün gezi gemilerinin yanında kayık gibi kalabilir. Deniz gezileri turizmi o kadar gelişmişti ki, bir zamanlar sadece zenginlerin gücünün yeteceği böyle gezileri artık sıradan vatandaşlar da yapabiliyor. Çünkü yolcu kapasiteleri birkaç yüzle değil, birkaç binle ifade ediliyor. Bu da, deniz turlarının ucuzladığı anlamına geliyor.

KORONA HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ

Sonra başımıza korona belası çıktı. Binlerce yolcunun iç içe yaşadığı bu dev ve lüks gemilere olan ilgi bıçak gibi kesildi. Çok büyük paralar kazanan şirketler, ellerinde atıl kalan gemilerle ne yapacaklarını bilemedi. Bir kısmını kızağa çekti, bazılarını sökülmeleri için tersanelere gönderdi. Yapımı yıllar süren ve boylarına göre 800 milyon dolarla bir milyar 200 milyon dolar arasında maliyeti olan gemiler, bir limana çekilip çürümeye terk edilemezdi. Satmaya kalktılar ama hiç müşteri çıkmadı. Sonunda çareyi, sökülüp hurda fiyatına parça parça satmakta buldular. Böylesi daha kârlı (doğrusu daha az zararlı) olacaktı. Gemiler, İzmir Aliağa’ya, Hindistan’da Alang’a, Pakistan’da Gadani’ye gönderildi. Güvertelerde yarısı sökülmüş golf sahalarının, yüzme havuzlarının, bir AVM büyüklüğündeki mağazalarının hazin görüntüsü, gemiyi tasarlayan ve yapımında emeği geçen mühendis ve işçi kadrosunun yüreğini sızlatmış olmalıydı.

Pandemi en çok Aliağa’ya yaradı. Iş hacmi, son altı ayda yüzde 30 arttı. Bir zamanlar yüz binlerce turist gezdirmiş olan gemilerin güvertelerindeki neşeli sesler kaybolmuş, yerini kaynak makinelerinin cızırtılı sesleri almıştı. Bazıları enkaz halindeydi, bazıları ise yarı iskelet konumunda.

ÇÖZÜLMESİ ZOR BİR BİLMECE

Kruvaziyer turizmi, yaz aylarında Avrupa’da yeniden başlamıştı. Ama hükümetlerin koyduğu sıkı yasaklar ve kısıtlamalar nedeniyle sektör, bir belirsizliğin içine itilmiş gibiydi. ABD limanları olmadan, dönüş tam bir eskiye dönüş sayılmazdı. Zaten en basitinden sosyal mesafe kuralını uygulamak bile mümkün değildi. Yüzlerce kruvaziyer gemisi, yolcusuz kaldı. Mürettebattan yüz binlerce kişi, kaptanından garsonuna kadar işsiz ve çaresizdi.

Hayal kırıklığı bu kadarla da bitmiyordu. Kruvaziyer turizminin önümüzdeki yıllarda patlarcasına gelişeceğini tahmin eden yatırımcılar için pek çok gemi yapım halindeydi. Bu inşaatlar bitirilecek miydi, yarıda mı bırakılacaktı? Şirketler, taahhütlerini nasıl yerine getirecekti? 2021 yılının gezi planları, korona öncesinde hazırlanmıştı. Bu planlar, çöpe mi atılacaktı? Hepsi şimdilik birer bilmece olarak kaldı. Ne de olsa 150 milyar dolarlık bir sektörden bahsediliyor.

Aşk Gemisi bölümlerinin çekildiği Pacific Princess ne oldu dersiniz? Ekonomik ömrünü tamamladı, yolcu kapasitesi yetersiz kaldı ve hurda olarak satılmak üzere gönderildi. Nereye mi?

Hiçbir yere gitmeyen gemiler

♦ “Gemiler için en güvenli yer, limanlardır. Ama gemiler, limanlarda kalmak için inşa edilmemiştir.” Bu sözler, gemi işletmecilerinin en sevdiği, adeta atasözü haline gelmiş bir söylem biçimidir. Oysa günümüzde hiç kimse bu sözleri hatırlamak bile istemiyor.

♦ Gemi söküm tersanelerinde sadece işçiler bulunmuyor. Bu sektörün önde gelen fotoğrafçılarından Peter Knego, gemi söküm tersanelerini sıklıkla ziyaret eden onlarca kişiden biri. Bu bir avuç insan ne mi yapıyor? Sökümden çıkan ilginç parçaları satın alıp ya özel koleksiyonlarına katıyor ya daha yüksek bir fiyata satıyor ya da film yapımcılarına kiralıyor.

♦ Singapur, bu krize bir çözüm bulmuş gibi. Hiçbir yere gitmeyen (cruise to nowhere) deniz turları düzenliyorlar. Gemiler, kapasitelerinin yüzde 50’si kadar yolcu alacak. Bu yolcuların, gemiye binerken

♦ Covid-19 testinin “negatif” çıktığını bildiren raporu gemi personeline göstermesi şart. Gemiye Singapur halkından başkası kabul edilmeyecek. En önemlisi bu geminin hiçbir destinasyonu yok. Bir hafta on gün denizlerde dolaşacak ve yine yolculuğa başladığı limana geri dönecek. Geziler, kasım ayında başlayacak.

♦ 14 Hiçbir yere gitmeyen gemi fikri, Avustralya’dan alınmış. Havayolu Qantas, yedi saat süren ancak hiç bir havalimanına uğramayan turlar düzenlemiş, pahalı biletleri ise on dakikada tükenmişti.

♦ Kruvaziyer gemilerinin, korona öncesindeki o güzel eski günlerine bir göz atalım. Gezi gemileri 1980’lerde 500 bin kişiyi gezdirirken 2018’de bu rakam 28 milyona çıkmıştı. Eğlenceli seyahat piyasasının, en hızlı büyüyen sektörüydü. Yıllık büyüme oranı yüzde 7’ydi.

♦ Şirketler, 2019’a kadar hep Şirketler, 2019’a kadar hep “en büyüğünü” yapma yarışında oldu. Öyle ki, dünyanın en büyük kruvaziyer gemisi “Harmony of the Seas”, bir önceki rakibi “Allure of the Seas’’den sadece 25 cm daha uzundu.

♦ Amerika’da çalışan gezi gemilerinin asansörlerinde 13’üncü kat hep iptal edilir. Bu durum, halkın batıl inancıyla ilgilidir. Avrupa’da dolaşan gemilerde ise 17’nci kat iptal edilir. 17 de, İtalyanların şanssız sayısıdır.

♦ Deniz gezilerinin üçte biri Karayipler’de yoğunlaşır. Ne de olsa burada, gezip görülecek, birbirinden güzel 700 ada vardır. İkinci gözde coğrafya, Akdeniz’dir. Avrupa, Avustralya ve Alaska, geri kalan beş destinasyonu tamamlar.

♦ Bir gemi ortalama 20 mil hızla gider. Bir yıl boyunca 83 bin mil (149 bin 400 km) yol kat eder. Dünyanın çevresini 3.7 defa dönecek bir mesafe.

♦ En çok kimler mi gezer? Gemi yolcularının ortalama yaşı 50 ve üzeridir. Yüzde 86’sı üniversite mezunudur. Yüzde 62’si evlidir ve tam zamanlı çalışır.

♦ Yolcular, bir günde beş bin yumurta, iki bin parça biftek, bin adet de fırınlanmış patates yiyebiliyordu. Üstelik katı denizcilik kurallarına göre bir gemiye sadece hareket ettiği limandan erzak alımı yapılabilirdi. Ziyaret edilen limanlardan erzak ikmali yapmak yasaktı.

♦ Gezi gemilerinin bütün dünyada ziyaret edebileceği iki binden fazla liman vardır. En kalabalık, en gözde liman Miami’dir. Bahamalar’ın başkenti Nassau da ikinci en meşgul limandır. Avrupa’nın birincisi ise Danimarka’nın başkenti Kopenhag’dır. Bir deniz gezisi, ortalama bir hafta kadar sürer. Ama dünya turu yapan gemiler de vardır. Bunlar yaklaşık yüz günü denizlerde geçirir.

♦ Gemiler, bin 500-2 bin dolara kamara satarak para kazanmaz. Asıl gelir kaynakları, kumarhaneleridir. Çünkü uluslararası sularda kumarhane işletilmesiyle ilgili herhangi bir yasal düzenleme yoktur.

♦ Kruvaziyer gemileri, parça parça yapılıp lego gibi monte edilir. Kamaralar, karada inşa edilir. Bir kutu gibi geminin içine yerleştirilir. Bazı gemilerde rasathane, morg, hapishane bile bulunur. Evlenmek ya da evliliklerini tazelemek isteyenler için geminin kaptanı her zaman göreve hazırdır.

♦ Her gemi, çevre için büyük tehdittir. Bir gemi, günde 150 ton yakıt yakar. Bir milyon otomobilin egzoz gazına eş değerde zehirli gaz salar. Yapımcılar, daha görkemli gözükmesi için gemiye sahte bir baca bile eklerler.

♦ Gezi gemileri, 1830’lardan beri var. 1930’larda ise küresel ekonomik kriz ve yaklaşan İkinci Dünya Savaşı’nın ayak sesleri nedeniyle bu sektör ölmek üzereydi. Sektörü, Hitler kurtardı. Bütün Alman işçilerini tatil için gemi gezilerine göndermişti.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu