Pazarlama ve Satış Taktikleri

Pazarlama sanatı

Pazarlama sanatı. TÜRK Patent Enstitüsü bir ürünle ilgili coğrafi işaret onayı verdiğinde o ürün ekstra bir değer kazanır. Ürünün köken olarak bağlı olduğu bölge/coğrafya prim yapar. Ürünün koruma altına alınması ise ülkenin geleceği için ekstra bir katma değer anlamına gelir. Bu hafta kamuoyunda pek bilinmeyen coğrafi işaret belgeli bir üründen söz etmek istiyoruz. Belge henüz yeni. Bu nedenle ürüne ve bölgeye fazla bir pozitif yansıması olduğu söylenemez.

Ürün bir fanila. Üretildiği yer ise Kastamonu. Yüzlerce yıllık geçmişi var. Terletmeyen, üşütmeyen çok ama çok orijinal bir ürün. Bölgeye has bir dokuma yöntemiyle üretilen “Kastamonu Fanilası” Kurtuluş Savaşı’nda da adeta askerlere zırh olmuş. Yüzde 100 pamuktan yapıldığı için sağlıklı. Deforme olmuyor. Yani kullanım ömrü uzun.

Şu sıralar isteyene ölçü üzerine kişiye özel üretim de yapıyorlar. Farklı renklerde el tezgahlarında üretilen bu fanilada makas kullanılmıyor. Yani bir kalıbı yok. Kış sporları yapanların tercih ettiği ürün 30 TL gibi bugünün şartlarında oldukça makul bir baz fiyattan satılıyor. Tabii bazı eklemelerle fiyatı 90 TL’ye kadar çıkan modelleri de var.

Ünlü pazarlama gurusu Don Peppers, pazarlamayı “müşteriyi çekme sanatı” olarak tanımlıyor. Bir başka guru Sergio Zyman ise “Pazarlama büyümektir” diyor.

Bu iki teze göre Kastamonu Fanilası henüz pazarlamadan nasibini hiç mi hiç alamamış… Girişimcilere ve meraklılarına duyurulur…

Pazarlama sanatı
Pazarlama sanatı

Ekonomideki son durum ve göstergelerle ilgili birkaç görüşümüzü aktaralım. GSYH’da büyüme etkisi tatmin edici geldi. 2021’in ikinci çeyreğinde milli gelir ilk çeyreğe göre artmasa da baz etkisi nedeniyle iki haneli ve yüzde 13 ile yüzde 17 arasında yüksek bir oran açıklanabilecek. Ancak aynı baz etkisi yılın ikinci yarısında bu kez oranların düşük çıkmasına yol açabilir. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte büyüme oranları yüzde 7’nin altına inebilir. Bu nedenle 2021’i iyi bir büyüme oranı ile kapata-bilmemiz için çok daha yüksek büyüme oranları yakalamamız gerekiyor.

Burada önemli bir etken tarımsal üretim olacak. Tarımsal üretimdeki değişim oranları ise hava koşullarına bağlı. Hizmetler sektöründe büyümenin hızlanması ise 1 Temmuz ile birlikte normalleşmenin gerçekleşmesiyle öne çıkacak.

Türkiye bir süre önce uzun dönemli bir büyüme ivmesi için kaynaklarını, artık doyma noktasına gelmiş altyapı ve inşaat alanları yerine imalat sanayisinin ileri elektronik, organik kimya, biyoteknoloji ve ilaç sanayisi gibi stratejik alanlarına yöneltmeye başladı. Bu çok önemli bir gelişme. Bu olmasaydı uzun dönemde yine teknolojik açık, cari işlemler açığının sürmesine neden olacaktı. Bu açık da ikide bir kur ataklarına yol açtığından, artık ezberimizde olan ‘faizler yükselecek ve ekonomi durgunlaşacak’ ikilemini beraberinde getirecekti. Dolayısı ile son dönemde sıkça önümüze gelen teknolojik yatırım projeleri geleceği kurtarmamıza büyük katkı sağlayabilir.

Merkez Bankası açısından ilginç bir durum söz konusu. Malum enflasyonda meyve ve sebze fiyatları yaz aylarında biraz gevşer. (Ancak ilginçtir bu sene henüz bu gevşeme ortaya çıkmadı. Meyveler özellikle mevsim meyveleri yüksek etiketler taşıyor, örneğin papaz erik semt pazarlarında bile 40 TL’den satıldı. Keza hala limonun kilosu 8 TL. İhracat yaptığımız Rusya’da bile bu fiyat daha düşük. Domatesten mevsim sebzelerine liste uzatılabilir) Bu gevşemenin olacağını varsayarsak yıllık enflasyonda ciddi bir miktar düşme görülebilir.

Ancak burada bir uyarı yapalım; yurtiçi üretici fiyatlarının yüzde 38.3’e tırmanması hayra alamet değil. Bu düzey kur artışlarının maliyetleri yükselttiğini ortaya koyuyor. Diğer yandan pandemi nedeniyle talep durgun olduğu için özellikle toptan eşya fiyatlarındaki artış perakende fiyatlara yansıtılamıyor. Ekonomi biraz canlandığında üretici fiyatlarındaki artışın bir bölümü tüketici fiyatlarına yansıyacak.

Bize göre enflasyonun düşürülmesi için öncelikle kurlarda istikrar sağlanması şart. Faiz cephesinde ise Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu enflasyon düşmeden faizleri düşürmenin zor olacağını ve ihtiyatlı para politikasının sürdürüleceğini söylüyor. Bu nedenle faiz oranı indirimleri ağustos ve eylül aylarına kalabilir.

İlginizi çekebilir: Yeni nesil pazarlama teknolojisi

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu