Güncel Ekonomi Haberleri

Türkiye İhracat Raporu ve İhracat Analizi

TÜRKİYE ihracat cephesinde rekorlara doymuyor. 2018’i bir önceki yıla göre yüzde 7.1 artışla kapatan Türkiye, 168.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yılın ilk haftasında 2019 için iddialı bir ihracat hedefi koydu: “Bizim dönemimizde ihracatımızın beş kat artışla 168.1 milyar dolara çıkması Türkiye’ye olan ilginin neticesidir. Önümüzdeki yıl 200’ü geçeriz. Biz hedef vereceğiz, bakanlarımız da dünya kazan kendileri kepçe olacak; dalıp, dalıp çıkacaklar.” Yeni Ekonomik Program’da 2019 ihracat hedefinin 182 milyar dolar olarak belirtilmesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan çıtayı daha da yükseltti. Erdoğan’ın gösterdiği hedefi ihracatçılar hemen benimsediler. Erdoğan’ın bu hedefi açıklamasından bir hafta sonra ihracata verilen 3.1 milyar dolarlık destek paketi, ihracatçıların yeni hedefe ulaşma ümidini artırdı. TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı İsmail Gülle, 3.1 milyar dolarlık ihracat desteğiyle, Cumhurbaşkanının belirlediği 200 milyar dolar ihracat ve 100 bin ihracatçı hedefine ulaşılabileceğini belirtiyor.

ÖZEL BİR RAPOR

Sürdürülebilir ihracat için Türkiye’nin neler yapması ve hangi ürünlere odaklanması gerektiğini ise TİM geçen hafta açıkladığı raporla ortaya koydu. İhracatçıların yeni vizyon ve yol haritasını somutlaştıran “İhracat 2019 Raporu”nda dünyada en fazla ticareti yapılan 200 ürün arasındaki 47 üründe Türkiye’nin güçlü olduğu belirlendi. Gülle, “Bu 47 üründe dünyanın toplam ithalatı 1.8 trilyon dolar olup, dünyanın toplam ithalatındaki payı ise yüzde 9.8’dir. Bizim bu ürünlerdeki ihracatımız ise 50 milyar dolar seviyesinde. Sadece bu rakamlara dahi bakarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Güçlü olduğumuz bu 47 ürüne özel bir önem ve ağırlık vererek 1.8 trilyon dolarlık talepten daha fazla pay alabiliriz” diyor. Gülle, sözlerini söyle sürdürüyor:

“2019’da ihracatta yeni proje ve stratejiler üzerine yoğunlaşacağız. TİM Kadın Konseyi’nin yürüteceği İhracatta Sıfır Atık Projesi, 5G Yeni Vizyon, İhracatta İlk Adım Seferberliği, transit ticaret ve mikro ihracatın kayıt altına alınması, rekabetçi hizmet ihracatı, ihracat yapan firma sayısındaki artışın sürdürülmesi ile teknoloji, inovasyon, Ar-Ge, markalaşma stratejimizin güçlendirilerek ‘İhracatta Sürdürülebilirlik ve Yenilikçilik’ temel rotamız olacak. Ayrıca, Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’ın da sıklıkla dile getirdiği, ihracatta dijitalleş-ıııe, blokzincir teknolojisinin dış ticarete uyarlanması, e-ticaretin geliştirilmesi gibi başlıklar da bu yıl gündemimizden düşmeyecek konular arasında yer alacak. Raporun amacı ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Bir Türkiye’dir.”

OTOMOTİVE GÜVEN TAM

Türkiye’nin ihracat rekorlarını sırtlayan sektörlerin başında gelen otomotiv, 2018’de de en önde giden sektörlerden oldu. îç piyasadaki sıkıntıları dış satım ile dengeleyen otomotiv sektörünün ihracatı paritenin de olumlu etkisiyle 32.2 milyar dolar oldu. OSD verilerine göre, toplam otomotiv ihracatı 2018’de bir önceki yıla göre adet bazında yüzde 1 azaldı ve 1 milyon 318 bin 869 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı ise yüzde 5 oranında azalarak. 875 bin 147 adet oldu.

Bu dönemde ihracat, paritedeki değişim sebebiyle dolar bazında yüzde 11 artarken, euro bazında ise yüzde 6 arttı. Buna göre, toplam otomotiv ihracatı 32.2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı 12.4 milyar dolar ile 2018’i lkapattı. Otomotiv, ana ve yan sanayisiyle önümüzdeki yıllarda da en çok güvenilen sektörlerden biri olarak görülüyor. Dünyada rekabet gücü en yüksek olduğumuz (RCA değeri 12.7421) ürünün “ 870210” GTIP nolu 10 kişiden fazla tasıma kapasitesi olan minibüs, midibüs, otobüs olması tesadüf değil. Türkiye 2017’de bu ürün gurubunda 1 milyar 605 milyon dolar ihracat yapmış durumda. Dünya ihracatının bu ürün grubunda 14 milyar dolar olduğu düşünülürse gidilecek daha yol var.

DURGUNLUK AŞILDI

İhracatın önde gelen sektörlerinden hazır giyim ise 2018’de yüzde 3.6 artırarak 17 milyar 642 milyon dolarlık , ihracat gerçekleştirdi. Tekstil ve hammaddeleri ihracatı ise yüzde 4.6 artarak 8 milyar 461 milyon dolar oldu. Her iki sektörde de faniladan pantolona, kazaktan havluya birçok üründe Türkiye 5’in üzerinde RCA’ya sahipken yeni ihracat rekorları kırılmasında bu iki sektöre de önemli sorumluluklar düşüyor.

2018’de 17.6 milyar dolarla ihracatta ikinci büyük sektör olduklarını bildiren ÎHKİB Başkanı Mustafa Gtıltepe, tüm zorluklarına rağmen genel olarak başarılı bir yıl geçirdiklerinin altını çiziyor.

Üç yıllık durgunluk döneminin ardından ihracatta yeni bir sıçrama hamlesi yakaladıklarını bildiren Gültepe, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Türkiye hazır giyim ihracatının yüzde 71’ini Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıyor. Özellikle İspanya, Hollanda ve Rusya pazarlarındaki yüksek performans ihracatımıza olumlu yönde yansıdı. Bir önceki yıla göre yüzde 3.6 artıdayız. Miktar bazında ise yüzde 7’lik bir artışımız var. İkinci büyük sektör konumumuzu 2018’de de devam ettirdik. Net ihracatta ise açık ara lider konumdayız. 2018’de ülkemizin cari açığının kapatılmasına 15.8 milyar dolar katkı sunduk. 2019’a yüzde 10’luk ihracat artışı hedefi ile başladık. Mevcut 510 binin üzerindeki istihdamı koruyup Anadolu’daki yeni yatırımlar ve ihracatta yüzde 10’luk artış doğrultusunda yeni istihdam sağlamaya çalışacağız.”

Hazır giyim sektörü için 2019’da riskler de elbette var. İngiltere’nin Brexit sonrası Gümrük Birliği’nde kalması halinde sektör sıfır gümrükle ihracata devam edebilir. Bunun tersi durumunda ise 2 milyar dolarlık pazarda moda endüstrisi ağır darbe alabilir. İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, “Eğer beklentimiz gerçekleşmezse ivedilikle ve menşe kuralları olabildiğince esnek bir STA imzalanması gerekiyor” diyor. Gültepe, İngiltere pazarı ile ilgili belirsizlik sürerken sektörün en temel hammaddelerinden biri olan ithal ipliğe yüzde 5-8 arasında ek gümrük vergisi getirilmesinin moralleri bozduğunun da altını çiziyor.

KİMYA İYİ GİDİYOR

Son yıllarda Türk ihracatının yıldız sektörlerinden biri olan kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı 2018 sonu itibariyle yüzde 8.3 artış göstererek 17 milyar 372 milyon dolara ulaştı. 2019 için 19 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan sektörün, potansiyelinin bunun çok daha üstünde olduğu belirtiliyor. Sektörün en önemli handikabı hammaddede ithalata bağımlı olması. Kimya sektörü ihracatının yaklaşık yüzde 33’iinü gerçekleştiren plastik ve mamulleri alt sektörü hammadde bakımından yüzde 90 dışa bağımlı durumda. 2018’de açılan petrokimya tesisi Star Rafinerisi’nin kimya ihracatını desteklemesi bekleniyor ama bu tek başına yeterli değil. Rekorlar ara verilmeden sürdürülmek isteniyorsa petrokimya alanında faaliyet gösteren 4-5 tesise daha ihtiyaç var. Bu yıl Ceyhan petrokimya endüstri bölgesinde yılda 450 bin ton polipropilen üre-tecck tesisin inşaatına başlanılacak olması memnuniyet verici.

ÇELİK GİBİ SEKTÖR

Korumacılık önlemleri karşısında zorlu bir yılı geride bırakan Türk çelik sektörünün ihracatı yüzde 36.1 artarak 15.6 milyar dolar oldu. Türkiye’nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçtiğimiz yıla göre yüzde 20.8 artışla 21.4 milyon tona yükseldi. Türk çelik sektörü geçtiğimiz yıl en fazla inşaat çeliği, yassı sıcak ve dikişli boru ihraç ederken, ihracatın en yoğun olduğu bölgeler Avrupa Birliği, Ortadoğu ve Kuzey Amerika olarak sıralandı.

Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Aslan, korumacılık önlemlerinin damga vurduğu geçtiğimiz yılı, Asya pazarının Türk çeliğine göstermiş olduğu ilgi ile aştıklarını vurgulayarak sözlerine başlıyor. 2019’da korumacılık trendinin devam edecek olması ile Çin’in yeniden agresif ihracat politikasına yönelecek olmasının, senenin özellikle ilk yarısında sektörü zorlayacağını belirten Aslan, bu zorlukları aşmak için önümüzdeki dönemde Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin Amerika bölgelerine yöneleceklerini ifade ediyor.

İHRACATTA PARLADI

Türkiye’nin mücevher ihracatı, 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 35 artışla 4 milyar 410 milyon 461 bin 204 dolar olarak gerçekleşti. Mücevher ihracatında en büyük pay, yüzde 48’lik oranıyla işlenmemiş veya yarı işlenmiş altından elde edilirken,1 milyar 920 milyon 283 bin 434 dolar ile altından mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası yüzde 44’lük pay ile ikinci en çok ihraç edilen mücevher ürünü oldu. Mücevher ihracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, ülke ekonomisine sağladığı katma değer dolayısıyla sektörün gösterdiği performanstan son derece memnun olduklarını belirtiyor ve değerlendirmelerini söyle sürdürüyor:

“Mücevher, ülkemiz için öncelik arz eden, stratejik bir sektör. Türkiye, ciddi bir mücevher ihracatçısı. Finansal araçlar arasında dengelerin değiştiği bir dönemde mücevher ihracatının artması geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.”

DIŞ TİCARET FAZLASI VERİYOR

Mobilya sektörü de ihracattaki gücünü günden güne artırıyor. 2000’de 180 milyon dolar ihracat yapan sektörün 2018’de dış satımı 3 milyar 134 milyon dolara çıktı. Türkiye’nin mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 12.8 artarak 5 milyar 14 milyon dolara yükseldi. Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı ve İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, “Mobilyada 2018 ihracat hedefimiz 3 milyar dolardı. Ancak ihracatımız yüzde 14 büyümeyle 3 milyar 135 milyon dolara yükseldi. Cari fazla veren sektörümüz, ciddi bir yedilik oranıyla ihracatını artırmayı sürdürüyor. 177 ülkeye mobilya ihraç ederek ülkemize önemli bir döviz girdisi sağlıyoruz” diye konuşuyor. Güleç, mobilya ihracatında başı çeken ülkelerin, Irak, Suudi Arabistan, Libya, İsrail, Almanya, Katar, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve ABD olarak sıralandığı bilgisini veriyor. Bu yıl KDV jg indiriminin sürmesiyle iç pazardaki canlılık sayesinde ihracatta daha aktif olacaklarını dile getiren Güleç, yeni hedeflerini şöyle açıklıyor:

“2019’da mobilyada ihracat hedefimiz yüzde 20’ye yakın artışla 3 milyar 750 milyon dolara ulaşmak. Ayrıca 5 milyar doları aşan mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatındaki hedefimiz ise 6 milyar dolar. Bu rakamlar, önümüzdeki beş yılda Türkiye’yi dünyanın ilk 10 ihracatçı ülkesi içinde görmek için elimizi taşın altına koyduğumuzun kanıtıdır.”

DERYALARDAN DÜNYALARA…

Türkiye’nin gelecek vaat eden ihracat alanlarından biri de su ve su ürünleri. Geçen yıl su ve hayvansal ürün ihracatımız yüzde 11.2 artarak 2 milyar 513 milyon dolar oldu. Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, “Yüzde 100 yerli hammadde kullanarak ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Cirolarının yüzde 90’ını ihracattan sağladıklarını belirten Kocaman, kurbağa, kerevit, göl gümüşü kara ve deniz salyangozu, denizhıyarı gibi Türkiye’de tüketimi olmayan ürünleri işleyerek binlerce aileye istihdam sağladıklarını ve ilgili ürünlerin ihracatından da önemli ölçüde döviz girdisi elde ettiklerini söylüyor. Kocaman kendi firmasına ilişkin olarak ise, “2019’da alabalık çiftliğimiz üretime başlıyor ve tüketime hazır soğuk rejim ürünler için üretim tesisi planımız var. Bunun yanı sıra iç piyasada işlenmiş su ürünleri dendiğinde tüketicinin aklına gelen ilk marka olmak istiyoruz” diye konuşuyor.

OYUN İHRACATI GÖZ KAMAŞTIRICI

Son yıllarda mal ihracatı kadar hizmet ihracatı da önem kazanmış durumda, ihracatın patronları dijital oyun ihracatınada gelecekte güveniyor. Mal ihracatı dünyada 17 trilyon dolar. Türkiye oradan yaklaşık yüzde 1 pay alıyor. Hizmet ihracatı son 40 yılda 5 trilyon dolara yükseldi yüzde 50 arttı. 2018’de yaklaşık 138 milyar dolar olan küresel oyun pazarı büyüklüğünün, 2021’de 180 milyar dolar olması bekleniyor. Türkiye’de oyun pazarı 750 milyon dolara ulaştı. Oyun ihracatı da hızla artıyor. Dijital oyun sektörünün ihracatı 2016’da 500 milyon dolar iken bugün 1 milyar 50 milyon dolara ulaştı.

TOGED (Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği) Başkanı Ali Erkin, Türkiye’nin oyun geliştirme konusunda İtalya, İspanya ve Hindistan’dan önde olduğunu belirtiyor. Erkin, “Bugün Türkiye’de beş tane çok değerli oyun var. İlk 10’daki geliştirici ve yayıncı şirketlerimiz Amerikan online mağazalarında şu anda ilk 10’da. Aynı şekilde PC pazarında ‘Gelmiş geçmiş en iyi 100 oyun’ arasında 30’uncu olan şirketimiz var. Mobil tarafta sürekli ihracat yapan, yatırım alan şirketlerimiz var. Burada Ticaret Bakanlığımızın katkılarıyla bugünlere kadar gelebildik” diyor.

DÜNYAYA PİDE YEDİRİYOR

Türkiye gıda ihracatında da yol alıyor. Katma değerli ürünlerini ve kendine özgü lezzetlerini de dünya pazarlarına sunuyor. Ordu’dan çıkarak pideyi tüm dünyanın tattığı bir lezzet haline getirmeyi amaçlayan Aktaşlar Lezzet Grubu’nun ihracatta yakaladığı başarı bu alana iyi bir örnek.

Bugün 13 farklı ülkeye aylık 200 bin pide ihraç eden Aktaşlar, ülke sayısını 2019 sonuna kadar 40’a tamamlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Aktaşlar Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Aktaş, “2017 Aralık ayında donmuş pide ihracatı yapmaya başlayarak Aktaşlar ve Pidemiss markalarıyla Ortadoğu, Amerika, Ingiltere ve Gürcistan gibi dünyanın dört bir yanma ihraç etmeye başladık. Ciromuzun yüzde 45’ini donmuş pideden elde ediyoruz. Ordu’daki 4 bin metrekare kapalı alanda kurulu fabrikamızda üretim yapıyoruz. Günlük 60 bin pide üretiyor ve yine günlük 180-200 bin pide üretim kapasitesi ile çalışıyoruz. NATO birliklerine pide gönderiminde bulunmak için NATO kodu üyeliği aldık. Geleneksel Karadeniz pidesi üretiyoruz. 100 milyon TL’lik hedef cironun yüzde 60’ını ihracattan elde etmeyi planlıyoruz” diye konuşuyor.

Hangi sektörlerin rekabet gücü arttı?

TİM’in hazırlattığı İhracat 2019 Raporu’nda dünyada en fazla ticareti yapılan 200 ürün arasındaki 47 üründe Türkiye’nin güçlü olduğu belirlendi. Ayrıca hangi pazarların dünyada cazip olduğu ve ihracatçıların ürünlerini nerelere satabilecekleri de belirlendi. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlük (RCA] Modeli’ne göre yapılan çalışmadaki ürün sayısının gelecek yıllarda artırılması amaçlanıyor. Raporda su ifadeler yer alıyor:

“Sektör kırılımlarına bakıldığında gıda ürünleri, deri ve deri mamulleri, tekstil ve giyim, mineraller ve sebze sektörlerinin rekabet gücü zaman içerisinde azalırken kimyasallar, ayakkabı, yakıtlar, makineler ve elektrikli makine ve cihazlar, madenler, plastik veya kauçuk, taşımacılık sektörlerinin ise rekabet gücünün zaman içerisinde arttığı görülmekte. Deri ve deri mamulleri sektörü zaman içerisinde rekabet gücünü kaybederken tekstil ve giyim sektörü ise rekabet gücündeki düşüşe rağmen hala uluslararası piyasalarda yüksek açıklanmış rekabet üstünlüğüne sahip sektör olarak öne çıkıyor. Gıda ürünleri sektörü de rekabet gücündeki düşüşe rağmen hala uluslararası piyasalarda açıklanmış rekabet üstünlüğüne sahip olmakla birlikte RCA değerinin sınır değere doğru yaklaştığı görülmekte. Taşımacılık sektörünün zaman içerisindeki rekabet gücünü arttırmada gösterdiği performans da dikkat çekici.”

Küresel rekabet gücümüz yüksek ilk 10 ürün

  • Minibüs, midibüs ve otobüs; dizel veya yan dizel                    Ürün kodu: 870210
  • Benzinli ve tahrik gücü veren elektrik motorlu taşıtlar           Ürün kodu: 870340
  • Dizel/yarı dizel motorlu taşıtlar (taşıma kapasitesi<5ton)           Ürün kodu: 870421
  • Motorlu taşıtlar, dizel/yarı dizel (silindir hacmi <= 1000 cm3)           Ürün kodu: 870331
  • Birden fazla dış kapılı kombine soğutucu ve dondurucular           Ürün kodu: 841810
  • Kadın/kız çocuk için pantolon, şort vs. (pamuk)           Ürün kodu: 620462
  • Tişört, fanila, atlet, kaşkorse vb. giyim eşyası (pamuk, örme veya kroşe)           Ürün kodu: 610910
  • Motorlu taşıt, kıvılcım ateşlemeli (silindir hacmi <= 1000 cm3)           Ürün kodu: 870321
  • Kazak, süveter, hırka, yelek vb. eşya (pamuk, örme veya kroşe)           Ürün kodu: 611020
  • Diğer elektrik iletkenleri (gerilimi 80 volttan küçük)             Ürün kodu: 854449

TİM’in istişare buluşmaları Gaziantep’te start aldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi [TİM), ihracat ekosisteminin Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm paydaşlarının katılımıyla oluşturduğu açık iletişim platformu niteliğindeki istişare buluşmalarının ilkini “TİM Güneydoğu Anadolu Meclisi” adıyla Gaziantep’te gerçekleştirdi. 61 ihracatçı birliği, 13 genel sekterliği ve 27 sektörü ile 85 bine yaklaşan ihracatçı firmanın çatı kuruluşu TİM, 360 derecelik yeni bakış açısı ile ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ hedefi doğrultusunda ihracatçının taleplerini dinledi ve bölgesel sorunlarını masaya yatırdı. TİM Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen buluşmaya Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Davut Gül, Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birlik Başkanları ve yönetim kurulları ile bölgenin önde gelen kanaat önderleri katıldı.

Gülle konuşmasında, “Ülke bazında makro planların yanında iller bazında, birliklerimiz ve illerimizin kanaat önderlerinin de desteği ile daha mikro ölçekte ve isabetli çalışmalar bizleri başarıya götürme potansiyeli taşıyor. Gaziantep’te meşalesini yaktığımız bu heyecanı, en kısa sürede deyim yerindeyse bir Türkiye turnesi gibi ele alacak ve ülkemizi baştan başa dolaşacağız. Gittiğimiz her yerde, o ilin, o bölgenin ihracatını konuşacağız. Yeni firmalarımızın, girişimcilerimizin ihracat ailesine katılması için çalışacak, mevcut ihracatçılarımızın ihracatlarını artırmaları için gayret edeceğiz. Bunu yaparken de, her zaman akademik çalışmalara, bilimsel analizlere ve elbette saha eğitimlerine yer vereceğiz” dedi. 2018’de ihracatın yüzde 3.3’ünü ileri teknoloji, yüzde 34’ünü orta-ileri teknoİoji ürünlerinin oluşturduğunu hatırlatan Gülle, “Gaziantep ihracatında, ileri teknolojili ürün ihracatı sadece binde 4 pay alıyor, orta ileri teknolojide ise oran yüzde 8. Dolayısıyla, bu konuda ilimiz ve bölgemizdeki yükseköğretim kurumlarına, teknoloji bölgelerimize, firmalarımıza çok önemli görevler düşüyor” dedi.

Ruhsar PEKCAN / Ticaret Bakanı
“Bu yıl ihracata 3.1 milyar TL destek vereceğiz”

Türkiye 2018’de 168.1 milyar dolarla ihracat rekoru kırdı. Bu rakamı daha üst seviyelere taşımak için gelecek dönemde yeni ve doğru politikalar geliştirmek, alternatif pazarlara ve yeni nesil teknolojilere odaklanmak gerekiyor. Bu çerçevede Bakanlık olarak tüm ihracat desteklerini Türkiye’nin ihracat potansiyeline doğrudan katkı sağlayacak alanları geliştirmek üzere tasarladık. Yeni dönemde de bugüne kadar olduğu gibi öncelikli olarak küresel alanda ihraç ürünlerinde teknolojiye, tasarıma, markalaşmaya ve pazarlamaya yatırım yapan firmaların en büyük destekçisi olacağız. 2018’de toplam 12 bin 255 firmamıza destek sağladık. Geçen yıl ihracat desteklerinde en büyük payı teknoloji, markalaşma ve tasarıma verdik. 600 firmanın bu yöndeki faaliyetleri toplam 861 milyon TL desteklendi. 8 bin 700’ü aşkın firmaya toplam 520 milyon TL fuar desteği verildi. Türkiye Ticaret Merkezleri 743 firma için geçen yıl 120 milyon TL’lik kaynak aktardı. Yeni pazar keşifleri için 2 bin civarında firma 80 milyon TL bütçeyle desteklendi. 2019’da değişen ve gelişen ihracat portföyümüze uygun olacak şekilde ihracatçılarımıza 3 milyar 104 milyon TL destek vereceğiz.

İsmail Gülle / Tim Başkanı
“200 ürünle başladık, 1000’e çıkaracağız”

Devir, rüzgar nereden eserse oraya dönme devri değil! Devir, rüzgara yön verme devri. Sadece 200 ürün ile başladığımız bu çalışma dahi, ihracatımızın hangi alanlara, hangi pazarlara yoğunlaşması gerektiğini en çarpıcı hali ile ortaya koydu. Bugün başladığımız bu çalışmayı en kısa sürede 1000 ürün için tamamlayacağız. Söz konusu 1000 ürün dünya ticaretinin yüzde 84’ünü kapsıyor. Bu çalışmayı Şubat ayı içerisinde ihracatçılarımız ve kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz. Akabinde de, dünyadaki tüm ürünler için aynı çalışmayı tekrarlayarak, sektör ve ürün bazında firmalarımıza en net ifade ile hangi ülkelere yüklenmeleri gerektiğini söyleyeceğiz.

Rahime Baş Uçar

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu