Teknoloji ve İnovasyon Haberleri

Uçan türbin elektrik sorununu çözecek

Altaeros Energies şirketi, dünyanın en büyük rüzgar türbinini Fairbanks Alaska’da balon gibi uçurmayı planlıyor. Direkler üzerine yerleştirilen standart türbinlerden çok daha büyük olan ama aynı zamanda maliyetleri azaltan uçan türbin, aslında bir tür gelişmiş balon olarak tasarlandı. Altaeros’un rüyası gerçek olursa Amerika’nın simalarını dev uçan türbinler süsleyecek ve bu da fosil yakıtlara hesaplı bir alternatif oluşturacak.

ucan turbin

Bu, gerçekte yeni başlayan bir yarış. Avrupa ve Amerika’daki üreticiler, rüzgardan daha fazla enerji üretmek üzere sürekli daha büyük uçan türbinler geliştiriyor ve “Dünyanın en büyük türbini” unvanı sürekli el değiştiriyor. Ancak, Alaska göklerinde kullanılması beklenen Altaeros türbini bütün rakiplerini geride bırakıyor. Altaeros CEO’su Ben Glass’a göre uçan türbin bir kilovat saat elektriği yalnızca 18 sente mal edecek. Bu da Alaska’nın yerleşik elektrik şebekesinin enerji üretim maliyetinden yarı yarıya ucuz bir seçenek oluşturuyor.

Uçan türbinler, helikopter ve küçük uçak trafiğinin az olduğu kırsal bölgelerde hava taşıtları için büyük bir risk yaratmıyor. Ayrıca, kara taşıtları tarafından halatlarla çekilerek rüzgarın olduğu bölgelere taşınabiliyor. Sabit rüzgar türbinlerinin mevsime göre değişen rüzgar hızını ve yönünü takip etmek için göçmen kuşlar gibi davranma şansı yok fakat Altaeros uçan türbini elektrik üretim şirketlerine bu şansı veriyor. Pratikte Orta Asya’daki göçer topluluklar bile bu teknolojiyi kullanarak kırsalda kendi elektriğini üretebilir hatta doğada geziye çıkan kampçılar için küçük çaplı modeller de tasarlanabilir. Bu konudaki en büyük risk kuşların türbine çarpması olarak gösteriliyor.

MOBİL ELEKTRİK

Direklerin üstüne yerleştirilen sabit türbinlerin tersine uçan türbinler, büyük şehirlere elektrik sağlamak üzere tasarlanmadı. Bunun yerine uzak köyler, askeri üsler, petrol ve doğal gaz sondajı yapan geçici kamplar ile arazideki fabrikalar bu türbinleri kullanarak kendi elektriğini üretebilecek. Aslında şirketler yıllardır uçan türbin tasarlıyor, ama Altaeros modeli dünyanın ilk ticari kullanıma yönelik projesi. Bu türbinleri kiralayan veya satın alan şirketler sistemi uzun vadeli olarak kullanabilecekler. Yani bu bir-iki günlük deneysel bir prototip değil.

İngilizce “Havada Yüzen Türbin” isminin kısaltması olan BAT sistemi, tasarım olarak kanallı denizaltı pervanelerini andırıyor. BAT, helyum dolu ortası delik halka şeklinde üretilmiş bir balonun içine yerleştirilen güçlü bir türbinden oluşuyor. Uçan türbin yerden 300

metre yüksekte süzülüyor ve bu irtifada yer seviyesinden daha hızlı esen rüzgarları yakalıyor (toprakla sürtünme olmadığı için). Yüksekliğin elektrik üretmekte büyük avantaj sağladığı açık: Uçan Türbin dünyanın en büyük geleneksel türbininden iki kat yüksekte çalışıyor.

Ne kadar güçlü?

BAT’ın elektrik üretim kapasitesi 30 KW/saat ve bu da 12 eve elektrik sağlamaya yeterli. Ancak Glass’ın dediği gibi bu daha başlangıç.

Uçan türbinler aynı zamanda cep telefonları için mobil baz istasyonu görevi görebilir. Askeri ve sivil keşifte kullanılabilir, hatta yüksek doğruluk payı için hava durumu tahmin ekipmanını da gökyüzüne çıkarabilir. Altaerosa göre ek donanımlar türbinin enerji üretim performansını düşürmüyor.

Ancak BAT’ın en kullanışlı yanı kurulum kolaylığı. Düşük hızlarda ve alçak irtifada rüzgar hızı azaldığında kamyonla yavaşça çekilerek rüzgar yönünü takip edebiliyor. Türbinin balonu söndürüldüğünde ise, sistem yükleme-boşaltma dahil, 24 saat içinde uzak bir kasabaya naklediliyor. Bunun asıl sebebi de S güçlü halatlar kullanan tasarımın vinç veya yere saplama ekipmanı g gerektirmemesi.

Elbette uçan türbin derken mobil  elektrik santralinin de türbinle birlikte havada uçtuğunu düşünmemek gerekiyor. Sistemin bağlandığı yer istasyonu bir tırın üzerine yerleştirilebilir ya da geçici olarak yere sabitlenebilir. Al-taeros rüzgar türbini saatte 70 km hızla esen rüzgarlarda test edildi. Fırtına ve kasırga durumunda halatları çekerek türbini yere indirmek ve balonu söndürerek tedbir almak mümkün. Sonuçta havacılık ve uzay sanayisi standartlarına dayanan bu sistem, her ne kadar test edilmemiş olsa da kasırgalara dahi dayanıklı olabilir.

Rüzgar kovala

Altaeros’un tahminleri uyarınca sadece ABD’de 17 milyar dolar büyüklüğünde bir jeneratör ve mini şebeke pazarı var. Uçan türbin küçük adalar, çiftlikler, köyler ve askeri üslerin dizele bağımlı olmaması açısından bu önemli bir gelişme. Çünkü mobil şebekeler ancak fosil yakıt kullanılmadığı takdirde lojistik altyapıdan bağımsız olarak enerji üretebiliyor.

Boston merkezli startup firması uçan türbinler konusunda yalnız değil. Geçen yıl Google X şirketi de küçük pervaneli uçakları andıran uçan türbinler üreten Makani Power’ı satın almıştı. Google bu manevrayı şu şekilde gerekçelendirdi: “Günümüzde yüzlerce ton çelik ve büyük arsalar gerektiren bir teknolojiyi akıllı yazılımlarla çözülecek bir sorun haline dönüştürdüler.” Altaeros’un rakipleri arasında WindLift, SkySails, Sky Windpo-wer ve NTS yer alıyor. Rekabetin gelişmesi maliyetlerin düşmesi açısından da olumlu bir süreç.

1,3 milyon dolarlık projeyi Alaska Enerji Kurumu Gelişen Enerji Teknolojileri Fonu ve Hindistan Tata Group’a bağlı RNT Associates International destekliyor. Orta Asya örneğinde belirtildiği gibi, uçan türbinlerin ABD ile sınırlı kalmayacağının en büyük göstergesi bu.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu