Güncel Ekonomi Haberleri

Bankacılık sektörü küllerinden doğdu

DENİZBANK

AKTİFLERİNİ 69 KAT ARTIRDI

Denizbank 2001 yılında 2 milyar TL olan aktif büyüklüğünü yıllık ortalama yüzde 33 büyüme ile 15 yılın sonunda 69 katma çıkartarak 136 milyar TL’ye ulaştırdı. Yine aynı dönemde kredi bakiyesi 371 milyon TL seviyesinden yıllık yüzde 45’lik büyümelerle 95 milyar TL’ye çıktı. 2001 yılında 55 şubeli ve 949 kişilik personeli olan bir banka olduklarını hatırlatan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Yıllık ortalama yüzde 20’lik büyüme ile 15 yılın sonunda 737 şube ve yaklaşık 15 bin personele eriştik. Aynı süreçte bankacılık sektörünün şube ve personel sayısı ise ortalama yıllık yüzde 4’lük büyümeler gösterdi” dedi.

Denizbank önümüzdeki 10 yıllık süreçte ise Dünyanın En İnovatif Bankası unvanmı korumayı hedefliyor. Dijital ve inovasyonun tüm strateji planlarında öncelikli olduğunu ve önümüzdeki dönemde de önemini koruyacağını söyleyen Ateş, bankanın hedefleri hakkında şunları söyledi;

“Stratejimiz sadelik ve hız üzerine kurulu. Bunları en bariz göreceğimiz dallar ise başlıca yapay zeka ki içerisine ‘Blockchain, sanal asistan, chatbot, makine öğrenmesi’ gibi birçok trendi barındırıyor. Çağrı merkezleri ve şubeler ise gün geçtikçe siluetlere bürünen finans kelimeleri olacaklar. Robotik ve derin öğrenmenin ticarileşme hızı bahsettiğim bu iki kelimenin karanlığa gömülmesine direkt etki edecek.

Hedefimiz ‘Bankacılık lisansı olan bir teknoloji firması’ olmak. Örneğin, banka olarak tarımın dijitalleşme-sine, teknolojik entegrasyonun sağlanmasına, bilimsel süreçlerin tarımsal üretime dâhil edilmesine yönelik desteklerimiz devam edecek. Tarımın finansmanı ve tarıma yönelik danışmanlık hizmetlerimizi tüm bu nedenlerle artırarak devam ettireceğiz.

Perakende Bankacılık başlığında bakarsak, gelecek 10 yılda bu alanda Big Data ve nöro pazarlamanın önemi daha da artacak diyebiliriz. Biz de müşteri yönetimi stratejimizi, Big Da-ta’dan da yararlanarak bir üst seviyeye taşırken, ürün ve hizmet modellerimizi nöro pazarlama teknikleri ile geliştirmeye devam edeceğiz.

Dijitalizasyonun önemi her geçen gün artmaya devam edecek. Bizler de bu doğrultuda şubelerimiz için yeni iş modelleri geliştirmeye devam edeceğiz. Odaklanacağımız bir diğer alan olan KOBI bankacılığı konusunda da sektörün üzerinde büyümeyi ve sunduğumuz ürün ve hizmetler ile KOBİ’lerimizin daima yanında olmayı hedefliyoruz. Kurumsal ve ticari bankacılık da yine iddialı olacağımız alanlar içinde yer alacak.”

ŞEKERBANK

KREDİLERİ 48 KÂT ARTTI

63 yıl önce Anadolu’da sayıları yüzbinleri bulan kooperatif üyesi pancar çiftçisinin katkılarıyla kurulan Şekerbank, bugün misyonu doğrultusunda tarım, işletme ve KOBI odaklı bankacılık yapıyor. Toplam kredi portföyünün yarısını bu alana kanalize eden banka son 15 yılda aktif büyüklüğünü 13 kat, kredi hacmini ise 48 kat artırdı. Aynı dönemde bankanın toplam aktiflerinin ise yüzde 71’i kredilerden oluştu.

Son 10 yılda esnaf çiftçi ve işletme kredilerinin en hızlı büyüdükleri alan olduğunu söyleyen Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze, “Üretenlerin daha çok kaynağa ulaşması ve üretimin artması, her segmentte enerji verimliliği yatırımlarını destekleyerek sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmek ve küçük ya da büyük tüm tasarrufların tabana yaygın dağılımını desteklemek, her dönemde Şekerbank’m temel öncelikleri oldu” dedi.

Banka bu kapsamda 2009 yılında Türkiye’nin enerji verimliliği finansmanı alanında ilk bankacılık ürünü olan EKOkredi’yi geliştirdi. Bugüne kadar bu alanda 771 milyon TL’lik finansman desteği sağlayıp 90 bini aşkın kişiyi eneıji tasarrufu ile tanıştırdı. 2014 yılında kırsaldan kente göçü önlemek amacıyla “Aile Çiftçiliği Bankacılığı” projesini hayata geçirdi. Bu proje kapsamında 1.6 milyar TL’si 2016 yılında olmak üzere çiftçi ailelere toplam 3.9 milyar TL finansman desteği sağladı. Yine 2014 yılında Şekerbank esnaf ve KOBI’leri hedefleyen kredi kartı ve banka kartını “Üreten Kart” adıyla tek bir kartta birleştirdi.

Reel sektör, kamu ve STK’ları da dahil ettiği sosyal platformlar oluşturan Şekerbank bu kapsamda “Kapımız Esnafa Açık” projesini hayata geçirdi. Bu sayede tüketicileri mahalle esnafından alışveriş yapmaya yönlendirdiklerini ve dev markaları esnaf için bir araya getirdiklerini söyleyen Servet Taze, önümüzdeki 10 yıllık stratejilerini ise şöyle özetledi:

“Ülkemizin potansiyelini yansıtan sürdürülebilir büyüme hızına ulaşmak için var gücümüzle üretimi, tasarrufu, yatırımları ve ihracatı desteklemeye, çok daha kalkınmış bir Türkiye vizyonuna kararlılıkla yürüyerek finansal kaynakları tabana yaymaya devam edeceğiz.”

AKTİF bank

YÜZDE 13.5 FAİZLİ BONO

Özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, müşterilerine Türkiye’de bir ilk olan N Kolay Bono ürününü sundu. N Kolay Bono ile yatırımcılar, birikimlerini yüzde 13.5 faizle değerlendirme imkanına kavuştu. Klasik bono yatırımından çok farklı olan N Kolay Bono’yu 200 TL’den 250 bin TL’ye kadar olan birikimlerini değerlendirmek herkesin alabileceğini söyleyen Aktif Bank CEO’su Dr. Serdar Sümer, “Her gelir düzeyindeki tasarruf sahiplerinin alabileceği N Kolay Bono ile yatırımcılar vadesini beklemeden dilediği zaman ve faiz kaybetmeden bonolarını satabilecek. Ayrıca N Kolay Bono alanlar havale, EFT, hesap işletim ücreti gibi sürpriz masraflarla da uğraşmayacak” dedi.

N Kolay Bono Aktif Bank müşterisi olsun olmasın herkes, bulunduğu yerden şubeye gitmeden, dijital ortamdan satm alabilecek. Stopaj oranı yüzde 10 olan, yüzde 13.5 faizli N Kolay Bono, mevduatta yüzde 15 düzeyindeki stopaj oranı düşünüldüğünde, çok daha yüksek kazanç sağlayacak. Finansal ürünü arz eden yatırımcı ile tasarruf sahiplerini bir araya getirdiklerini ve bu sayede aracılık maliyetini ortadan kaldırdıklarını söyleyen Serdar Sümer, N Kolay Bono’nun avantajlarını şöyle özetliyor;

“Aracılık maliyetlerini ortadan kaldırdığımız için N Kolay Bono sahipleri piyasadaki benzer ürünlere oranla çok daha yüksek gelir elde ediyor. Birçok avantaj sağlayan N Kolay Bono ile yatırım yapmak isteyen birikim sahipleri yüzde 13.5 faizle tasarruflarım değerlendirebilecek. Yüzde 10 olan stopaj avantajını da koyarsak N Kolay Bono’dan elde edilecek faiz geliri, yüzde 14.29 oranındaki mevduatın faizine denk gelecek. Ürünümüzün bir başka özelliği ise kullanıcıya sağladığı geniş esneklik. Faizler düştüğünde N Kolay Bono müşterileri mevcut yüksek faizin keyfini sürerken, faizler yükseldiğinde mevcut bonolarmı satıp, daha yüksek faizden yeniden alma imkanına sahip kavuşacak” dedi.

Hüseyin AYDIN / Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Bankalar büyümeye destek oldu

Türkiye’de bankacılık sektöründe, 2002-2016 döneminde hızlı bir büyüme ve bilanço yapısında dikkati çeken bir değişme yaşandı. Sermaye yeterliliği, aktif kalitesi, likidite, risk yönetimi, özkaynak karlılığı gibi temel bankacılık göstergeleri dikkate alındığında bankacılık sektörü sağlıklı bir bilançoya sahip oldu. Bu sayede, şoklara dayanıklılık gösterdi, ekonomik faaliyetin finansmanında rolü arttı. Özkaynaklar güçlendi ve hızlı bilanço büyümesini destekledi.

Yurtiçi kaynaklar yanında yurtdışı kaynak kullanımı arttı. Toplam aktiflerin GSYİH’ya oranı 2002 yılında yüzde 61 düzeyinden 2016’da yüzde 110 düzeyine yaklaştı. Sermaye yeterliliği oranı 2016 itibariyle yüzde 16 seviyesine geldi.

Artan kaynakların çok büyük bölümü özel sektörün yatırım, üretim ve ticari faaliyetlerinde kullanıldı. Bireysel krediler çeşitlendi, tüketim yanında konut finansmanı imkanları genişledi. Bütçede sağlanan disiplin sayesinde Hazine’ye kullandırılan kredilerin payı düştü. Kredilerin toplam aktifler içindeki payı yüzde 23’ten yüzde 64’e yükseldi. Buna karşılık Hazine’ye kullandırılan kredilerin payı yüzde 40’dan yüzde 13’e geriledi. Kredilerin yüzde 50’si büyük ölçekli işletmelere, dörtte biri KOBİ’lere ve dörtte biri bireylere kullandırıldı.

Bankacılık sektörü proje finansmanında önemli bir rol üstlendi. Ulaşım, haberleşme, enerji alanlarındaki projelerin finansmanı amacıyla taahhüt edilen krediler 300 milyar TL’yi aştı. Kredi/mevduat oranı ise, kredi talebinin hızla yükselmesi sonucu 2002 yılında yüzde 36 iken, 2016 yılında yüzde 120’ye yükseldi.

Sermaye yapısında önemli değişiklikler yaşandı. Yurtdışı yatırımcıların sektöre olan ilgisi artarak, yurtdışı yerleşiklere ait bankaların sektör payı yüzde 3 civarından yüzde 25’e çıktı. Avrupa ülkeleri ve ABD’nin yanı sıra, Rusya, Körfez ülkeleri ve Uzakdoğu’dan yatırımcılar sektöre yatırım yaptı.

Bankacılık sektöründe 2002 yılında 54 banka varken, bu sayı 2016 yılında 52 oldu. Öte yandan sektörün şube sayısında yüzde 89, personel sayısında yüzde 70 artış gerçekleşti. ATM sayısı ise aynı dönemde yaklaşık olarak dört katına çıktı. Aralık 2016 itibariyle internet bankacılığını kullanan aktif müşteri sayısı 20 milyonu, mobil bankacılığı kullanan aktif müşteri sayısı ise 19 milyonu geçti. Internet ve dyital bankacılık işlem hacmi 2016 yılı içinde 14.1 trilyon TL düzeyinde oldu.

Bankacılık sektöründe bilanço büyümesinin devam etmesi, dijital teknolojilerin kullanımının artması ve alternatif dağıtım kanallarının payının yükselmesi bekleniyor. Sektör ekonomik faaliyeti finanse etmeye devam edecek; finansal kaynak üretimi, finansal risklerin yönetimi ve ekonomide finansallaşma düzeyinin artmasına katkı sağlayacaktır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında ülkemizde bankacılık sektörünün ve finansal sektörün büyüme potansiyeli olukça yüksek. Önümüzdeki on yıl içinde bankacılık sektörünün sağladığı kredilerin ve toplam aktiflerin milli gelirden daha yüksek bir oranda büyümeye devam etmesi ve böylece Türkiye ekonomisinin finansallaşma düzeyinin, gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaşmaya devam edeceğini öngörüyoruz.

ESİNÇETİNEL

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu