Başarılı Girişimcilik

Başlangıç Noktasındaki Girişimci Adayları Dikkat!

İş yaşamım boyunca edindiğim tecrübeler ve doktora çalışmalarım boyunca yaptığım çeşitli araştırmalar neticesinde, henüz başlangıç noktasında olan Türk girişimci adaylarının birbirine benzeyen makro stratejilerle yola çıktıklarını ve en başta aldıkları hatalı stratejik kararlar nedeniyle kısa sürede girişim denemelerini sonlandırdıklarını görebiliyorum. Bu ayki yazımda, girişim projesine yeni başlayacak olan girişimci adayları için uzun vadeli iş planlarına ışık tutabileceğini düşündüğüm üç farklı tavsiyeye yer vermek istiyorum:

Alan hakimiyeti finansal sermayeden daha önemlidir:

İngilizce’de “domain” olarak geçen, Türkçe’ye alan veya çevre şeklinde çevirebileceğimiz bu kavramın başlangıç noktasındaki girişimciler için önemi hayati seviyededir. Gözlemlediğim kadarıyla girişimci adaylarımızın çoğu geçmişte tecrübe edinmediği alanlarda projeler geliştiriyor. Sıklıkla denk geldiğim fikirlerden örnekler vermek gerekirse; restoranlarda cep telefonu veya tablet üzerinden sipariş verme uygulamaları, alıcıyı ve satıcıyı bir araya getiren dijital pazar yerleri, paylaşımlı kullanımı kolaylaştırmaya yönelik uygulamalar (özellikle yolcu ve kargo taşımacılığı alanlarında) çoğu girişimcinin üzerinde çalıştığı projelerdir. Fakat girişimci ekiplerin kompozisyonunu incelediğinizde, ne biri hizmet sektöründe tecrübe edinip bir restoranın nasıl çalıştığını incelemiştir, ne de daha önceden bir dot-com (dijital girişim) şirketi kurmuş ya da dot-com şirketinde çalışmıştır. Adeta gökten vahiy inmişçesine bir heyecan projelere atlayan girişimciler, domain bilgisinden yoksun olarak çalışmalarına başlamakta ve derin sularda kendi başlarına yüzmekte.

Boşa geçirdikleri her gün kendileri için zaman maliyetine sebep olmakta, diğer yandan hatalı aksiyonlar neticesinde ellerindeki kısıtlı sermayeyi de hızlıca tüketmekteler. Yakın zamanlarda dinlediğim üç gerçek yatırımcı sunumunda her projede yaklaşık 1 milyon TL’nin tamamen domain bilgisi eksikliği nedeniyle çöpe gittiğini gördüm. Projelerden biri netvvork marketing, biri sosyal medya ve biri dijital pazar yeri projesiydi. Proje ekiplerinin tamamı ilgili alanlarda tecrübesiz ve kendilerini yeterli ölçüde geliştirmemiş kişilerdi. Şu anki vahim tabloda ise her projede l’er milyon TL’yi adeta ateşe atıp yakan bu girişimciler, 3-4 ay daha hayatta kalabilmek için yatırımcılardan 150-200 bin TL yatırım talep ediyorlar. Sizce şansları kaldı mı? Bence, hayır. Peki, domain bilginizi yeterli düzeye ulaştırmak nasıl mümkün olur? Açıkçası bunun herkes için geçerli bir formülü yok. Kolay öğrenen biriyseniz girişim projenizin odaklandığı alanda faaliyetlere başlamadan önceki altı ayı veya bir seneyi çok verimli bir şekilde geçirerek kendinizi ve kurucu kadroda yer alacak kişileri hazırlayabilirsiniz. İlgili alanda ABD’de ve Avrupa’daki büyük fuarlara katılmanız, yabancı yayın kaynaklarında devamlı takipte olmanız, sektörel buluşmalara katılmanız, sektörün dergilerini temin etmeniz, Linkedln üzerinden netvvorking yapmaya başlamanız… Bunların hepsi sizin domain bilginizin artmasını ve girişime başlama noktasına geldiğinizde ayaklarınızın yere sağlam basmasını sağlayacaktır.

Devletin regülasyon gücünün yüksek olduğu veya monopol bir şirketin kontrolündeki sektörlerde girişim projesi geliştirmek uzun ve zorlu bir süreci beraberinde getirecektir:

Girişimcilerin sundukları projelerden örnekler vererek bu başlığı detaylandıracağım. Toplu taşıma araçlarında ödemeyi kolaylaştıran sistemler, taksi çağırma uygulamaları, bankacılık sektörüne yönelik finansal çözümler, sigortacıların iş akışını kolaylaştıran sistemler gibi projelerin yatırım maliyetleri çok yüksektir. Normal projelerden farklı olarak ciddi bir “lobicilik maliyeti” doğuran bu projeler çok sayıda paydaşla ortak çalışma yapmayı ve koordinasyon sağlamayı, hatta gerektiği durumlarda girişim için özel kanun çıkarılmasını bile gerektiriyor olacaktır. Kamunun ve özel bir teşebbüsün makro stratejilerindeki kesişmeyi BİTaksi ve İBB’nin iTaksi projelerini inceleyerek görmek mümkün. İBB’nin bu büyük yatırımı sonrasında BİTaksi’nin İstanbul’da nasıl bir rekabet stratejisi izleyeceği herkes tarafından merakla takip ediliyor. Devletin regülasyonuna veya beklenmedik müdahalelerine tabi olabilecek projelere başlamış girişimcilerin çoğunda ülkemizdeki hantal bürokrasinin sebep olduğu hayal kırıklığını ve hüsranı gözlemliyorum. Bu nedenle, kısıtlı kaynaklarla iş yapmak durumunda olan genç girişimcilerin farklı projelere yatırım yapmalarını öneriyorum.

Yeni kurulmuş bir girişimin kısa süre sonra büyük kurumlarla iş yapmayı hedeflemesi çok gerçekçi değildir:

Henüz sınırlı sayıda küçük ölçekli firmayla iş yapan hatta henüz hiç müşterisi bulunmayan bir girişimin bir anda büyük firmalara ürün ve hizmet satar hale gelmesi teorik olarak mümkün olsa bile pratikte pek mümkün değildir. Büyük şirketlerin tedarikçilerinde aradıkları özellikleri karşılamak için çeşitli hazırlıklar ve yatırımlar yapmak gerekir. Bazı sertifikasyonlar sağlanmalı, satış sonrası hizmet kalitesine dair güvenceler sunulmalıdır. Henüz bu ön çalışmaları yapmadan, büyük kurumların kapısını aralamaya çalışmak ve birilerinden referans istemek çok yersizdir. Türkiye’de büyük kurumlar tarafından yönetilen girişimcilik programlarındaki örnek olayları incelediğinizde start up’ların heyecanla bu programlara başvurduğunu fakat programı yöneten kurumla iş birliği başlatma noktasına bir türlü gelemediğini görürsünüz.

Bu zorlanmanın temel nedeni belirtmiş olduğum hazırlık ve yatırımların yapılmamış olmasıdır. Dolayısıyla, hazırlıksız bir şekilde süreçler başlatıp boşa kürek çekmek yerine, büyük kuramların beklentilerini iyi analiz etmeli, öncesinde küçük müşterilerden oluşan portföyünüzü daha da genişletmeli ve doğru bir zamanda sunum toplantılarını talep etmelisiniz. Unutmamalısınız ki, ülkemizde yüzünüze kapı bir defa kapandı mı, aynı kapıyı tekrar açmak çok daha zor oluyor…

Cem Ener

Direktör-BÜMED Business Angels / BUBA

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu