Güncel Ekonomi Haberleri

Beklentisi ve Prim Potansiyeli Yüksek Hisseler

Alım Fırsatı Olan Hisseler

BORSA İstanbul’da endeks yılın kapanmasına yakın yükseliş trendini devam ettiriyor. Endeks bu kapsamda geçtiğimiz hafta seans içinde 109 bin seviyelerine kadar yükseldi. Ancak yaklaşık bir buçuk aylık zaman diliminde bazı şirket hisselerinin borsanın çıkışına eşlik etmediği veya görece olarak düşük korelasyon gösterdiği dikkat çekiyor. Hatta bazı hisse senetlerinin değer bile kaybettiği görülüyor. Bu değer kayıplarında bazen sektöre ya da şirkete yönelik olumsuz beklentiler etkili olabiliyor. Uzmanlar, kimi hisse senetlerinin görece olarak pahalı kaldığı için yükselişe ayak uyduramadığını, kimi hisse senetlerinin ise spesifik faktörlerden zayıf bir performans gösterdiğini belirtiyor. Analistler böyle bir neden olmadan da hak etmedikleri fiyatlardan işlem gören hisseler bulunduğuna dikkat çekiyor. Bu noktada analistler fiyatı ucuz kalmış, unutulmuş, yatırımcıların ilgisini çekmemiş birçok hissenin ciddi alım fırsatı sunduğunu hatırlatıyor. Bu hisselerin fark edilip hareketlenmesinin zaman alabileceğini belirten uzmanlar, işlem yaparken profesyonel destek almanın önemini vurguluyor. Analistler orta ve uzun vade için henüz yeterince endekse eşlik etmemiş 17 hisse için geri çekilmelerde pozisyon alınabileceğine dikkat çekiyor.

“GENEL SEYİR HAFİF YUKARI”

BIST-100 endeksinin yılbaşından itibaren yüzde 17, son bir ayda ise yüzde 10’a yakın yükseliş kaydettiğini hatırlatan Meksa Araştırma Müdür Yardımcısı Barkın Yalçın, bunda enflasyonda yüzde 20’li seviyelerden tekrardan yüzde 10’lu seviyelere geliş, Merkez Bankasfmn faiz indirimleri, dolar kurunun normal seyri, ayrıca yurtdışındaki düşük faiz ortamının etkili olduğunu söylüyor. Düşen faizlerin kredi talebini canlandırarak, tüketim harcamalarını artırdığını belirten Yalçın, “Önümüzdeki dönemde artan talebin firmaların fiyatlama davranışı ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabileceğini düşünüyorum. Bu durum Merkez Bankası’nın yeni faiz indirimleri konusunda elini zorlaştırabilir. Gene de mevcut koşullar devam ettiği sürece (yurt-dışından büyük satış gelmediği. Türkiye’ye herhangi bir konuda yaptırım uygulanmadığı, içeride bütçe dengesinin korunmaya çalışıldığı, bir erken seçimin olmadığı, büyük bir jeopolitik riskle karşılaşmadığımız durumda) borsanın yükselişi momentum kaybetse de, kar satışları görecek olsak da orta-uzun vadede genel seyrin hafif yukarı doğru” diyor.

Hisse senedi önerisi

“YENİ BİR HİKAYE GEREKİYOR”

Kısa ve orta vade de ise borsada bir dinlenme yaşayabileceğimizi düşünen Yalçın, yurtdışında ABD-Çin arasındaki ticaret konularındaki anlaşmanın daha uzun sürede sonuçlanma ihtimali, ayrıca yılbaşında oluşacak tatil havasının yabancı ilgisini azaltacağını söylüyor. Ayrıca borsada çok uzun vadeli fon girişleri görülmediğine de dikkat çekiyor. Yani yatırımcının yatırım süresinin kısa olduğunu, karı gören yatırımcının, borsa biraz tökezlediğinde çıkmanın yollarına baktığını kaydediyor. Borsanın 100-110 bin bandında yatay hareket edeceğini düşünen Yalçın şu değerlendirmeyi yapıyor: “110 -120 bin seviyelerinin üzeri için yeni bir hikaye gerekiyor. Özellikle dış açık vermeden ve bütçe dengelerini bozmadan büyüme konusunda atacağımız adımlar bizi bir üst lige çıkartacaktır.”

“HER ŞİRKETİN DİNAMİKLERİ FARKLI”

Düşen faiz ortamı ve Türkiye’nin risk primindeki (CDS) düşüşün hisse senetlerinin performansına genel anlamda olumlu katkı yaptığını dile getiren Yalçın, yılbaşından itibaren BIST-100 endeksinde sadece 13 adet hisse değer kaybederken 87 adet hissenin değer kazandığına dikkat çekiyor. Her hissenin eşit oranda değer kazanmasının mümkün olmadığını belirterek bu noktada şirketin faaliyet gösterdiği sektör, o sektörün dinamikleri, şirketin yapısı ve karlılık oranlarının farklı olmasının önemli olduğunun altını çiziyor. Örneğin, yeni havalimanının Türk Hava Yolları’nın finansallarına getirdiği ekstra maliyetin, hisse üzerinde baskı oluşturduğunu ve hissenin 2019 yılbaşından bugüne kadar yiizde 15 değer kaybettiğine dikkat çekiyor. Diğer yandan bu durumun Pegasus’a yaradığını ve hissenin yılbaşından itibaren yüzde 223 değer kazandığını dolayısıyla her şirkete kendi içinde bakmak gerektiğini hatırlatıyor.

Etkin piyasa hipotezinin, bize piyasadaki tüm bilgilerin hisse senetleri fiyatlarının içinde olduğunu söylediğini kaydeden Yalçın, “Bu bağlamda unutulmuş ya da geri kalmış bir hisse yoktur. Diğer yandan gelen her yeni bilgi fiyatı yukarı ya da aşağı taşır. Dolayısıyla özellikle küçük yatırımcılara önerim, bir hisse senedine yatırım yaptılarsa ve o hisse değer kaybediyorsa, önceden belirledikleri zarar kes (stop-loss) seviyelerin de altına geldiyse, o hisseyi ellerinden çıkarsınlar. Henüz sizin bilmediğiniz yeni bir bilgi piyasa tarafından fiyat-lanıyor olabilir. Ayrıca kesinlikle paçal yapılmamalı. Nasıl olsa yükselir, bu aslında çok iyi bir şirket, henüz kimse fark etmedi gibi içsel söylemlerden kaçınmak gerekir” diyor.

Yalçın orta ve uzun vade için henüz endekse yeterince eşlik etmemiş Vakıfbank, Ereğli Demir Çelik, Turkcell, Koza Altın, Migros, EnerjiSa ve Orge Eneıji hisselerinde geri çekilmelerde pozisyon alınabileceğini düşünüyor.

“115 BİN 500 TEST EDİLEBİLİR”

Işık FX Araştırma Uzmanı Yusuf Kavak, borsada 16 Ekim’den başlayan süreçte gerek yurtiçi gerekse küresel ekonomideki toparlanma eğiliminin etkisi olduğu gibi, içerde siyasi ve jeopolitik risklerde başlayan stabilitenin de alıcılı işlemleri desteklediğini belirtiyor. Kavak, iç tarafta son açıklanan makroekonomik göstergelerin kısmi bir toparlanmaya işaret etse de asıl güçlü etkiyi dördüncü çeyrekte beklememiz gerektiğini ifade ederek, “Siyasi ve jeopolitik risklerdeki azalmanın kalıcılık sağlaması halinde borsadaki alıcılı işlemlerin devamının gelmesi beklenebilir. Bu kapsamda orta vadeli görünüm için pozitif’senaryoda endekste 112 binin üzerinde kalıcılıkla 115 bin 500 seviyesinin test edilmesini, bu bölgenin de aşılması halinde 2018 Ocak ayında görülen rekor seviyenin aşılmasını bekliyoruz. Olası negatif senaryoda görülebilecek satış ağırlıklı işlemlerde ise 100 bin 800 seviyesi ilk etapta takip edilecek olup, buranın altında kalıcılık sağlanırsa 95 bin bölgesi hedeflenebilir” diyor.

“TÜM HİSSSELER ÇIKIŞA EŞLİK ETMEDİ”

Yılbaşından itibaren bakıldığında en düşük seviye olarak Mayıs ayında 83 bin 535, en yüksek seviyenin ise geçtiğimiz hafta 109 bin 315 ile görüldüğünü hatırlatan Kavak şu değerlendirmeyi yapıyor: “23 Mayıs’ta 83 bin 535 ile senenin dip seviyesinin görülmesi sonrasındaki hareketler baz alındığında yaklaşık olarak son altı aylık periyotta endeks üzerinde yüzde 30’a yakın bir değer kazancı söz konusu. Geçtiğimiz seneyi 91 bin 270’den kapatan Ulusal-100 endeksinin 2019 performansını hesapladığımızda ise değer kazancının yüzde 19 civarında olduğu görülmekte. Son dönemde yani 16 Ekim’de 93 bin civarından başlayan yükseliş trendinin özelinde bakacak olursak, yükselişin genele yayıldığını görmekteyiz. Ancak tüm hisse senetlerinin aynı performansı göstermediği de bir gerçek. Zira bu süreçte sektörel bazda değer kazançları farklılık gösteriyor”

Yaklaşık bir buçuk aylık zaman diliminde bazı şirket hisselerinin borsanın çıkışma eşlik edemediğini veya görece olarak düşük korelasyon gösterdiğinin altını çizen Kavak, burada kimi hisse senetlerinin görece olarak pahalı kaldığı için yükselişe ayak uyduramadığını, kimi hisse senetlerinin ise spesifik faktörler kaynaklı olarak zayıf bir performans gösterdiğini belirtiyor.

Kavak, orta ve uzun vade için henüz yeterince endekse eşlik etmemiş Enka İnşaat, Soda Sanayii, Tüpraş, Yapı Kredi, Çelebi Yer Hizmetleri, Alarko Holding, Denizli Cam, Aygaz, Petkim ve Sabancı Holding hisselerinde geri çekilmelerde pozisyon alınabileceğini düşünüyor.

Gong, Papilon Savunma için çaldı

Kamu ve ülke güvenliği için biyometrik güvenlik sistemleri geliştiren, kişi tanıma ve kimlik yönetimi konusunda faaliyet gösteren Papilon Savunma, düzenlenen gong töreni ile Borsa İstanbul’da PAPIL koduyla işlem görmeye başladı.

Gedik Yatırım liderliğinde yürütülen ve borsada satış yöntemiyle gerçekleştirilen Papilon Savunma’nın halka arz sürecinde 49 yatırım kuruluşunun 3.788 yatırımcısından 10 kattan fazla talep geldi. 6 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirilen gong töreninde Papilon Savunma’nın bu yıl borsada işlem görmeye başlayan altıncı firma olduğunu kaydeden Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gönen, “Burada da dört bine yakın yeni yatırımcıyı Papilon’a yeni ortak olarak alıyoruz. Bizim için çok güzel bir an 30 milyon TL’den fazla bir kaynak burada toplanıyor. Sermaye piyasalarının çoğunluk hissedarı esas sahibi yatırımcılardır.

Onların ortak olması onların haklarını teslim etmemiz, onları memnun etmemiz sermaye piyasasının başarılı olması için çok önemli. Kendi yatırımcımızı işe dâhil eder, yerli, yabancı, kurumsal ve bireysel yatırımcı çeşitliliği sağlarsak Finans Merkezi olma iddiamızı sürdürebiliriz” dedi. Papilon Savunma Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kerimoğluda ise “Önceliğimiz ve yegâne hedefimiz, kendi ülkemizde huzur ve güvenin oluşmasına katkı sağlamak, tüm güvenlik güçlerimizin işini kolaylaştırmak ve adaletin tesisinde en doğruyu en hızlı zamanda ortaya çıkarmaktı.

Bunu başardığımıza inanıyorum. Bundan sonra da amacımız, yüksek ve yenilikçi teknolojilere öncülük ederek, fark yaratacak inovasyonları hayata geçirmek, bizzat halkımızın refah düzeyini yükseltecek ürün ve çözümler için Ar-Ge yapmaktır.”

Barkın YALÇIN / MEKSA Araştırma Müdür Yardımcısı
“Koza’nın karında yüzde 50 artış bekleniyor”

KOZA ALTIN: ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarının ne zaman ve ne şekilde konusundaki belirsizlikler altın fiyatları üzerinde yukarı yönlü risk oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde altın fiyatlarındaki olası yükseliş şirketin kar marjlarını Iyükseltebilir. Diğer yandan nakit maliyetler ve artan üretim miktarı şirketin karlılığını artırabilir. Şirketin 2019 yılında geçen senenin yüzde 50 üzerinde 1.7 milyar TL seviyelerinde net kar açıklanması bekleniyor. Koza Altın hisselerinde yüzde 15 yükseliş potansiyeli ile 87.5 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

ORGE ENERJİ: AVM ve metro gibi büyük projelerin elektrik taahhüt işlerini gerçekleştiren firmanın yılın ilk dokuz ayında satışları yüzde 11 oranın da artarak 101 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. FAVÖK rakamı ise gene aynı döneme kıyasla yüzde 34 oranında yükselerek 38 milyon TL’ye ulaştı. Orge Enerji’nin eylül sonu itibarıyla kalan iş miktarı (backlog) 230 milyon TL seviyesinde olup, şirket yönetimi 2020 yılında kazanacağı yeni ihalelerde 160 milyon TL’lik yeni iş alabileceğini değerlendirmekte. Mevcut 4.3x fiyat/ kazanç oranıyla işlem gören şirket hisse senetlerinde yüzde 8 yükseliş potansiyeli ile 5.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.

EREĞLİ DEMİR ÇELİK: Önümüzdeki dönemde çelik talebinde önemli bir değişiklik olmamasını ve 80-85 dolar / ton seviyelerine gerileyen demir cevheri fiyatlarının şirketin marjları üzerinde ekstra baskı yapmamasını bekliyoruz. Şirketin 2020 yılında, 2019 yılına benzer yüzde 22 oranında FAVÖK marjı yaratmasını bekliyoruz. 2020 tahminlerini göre 4.2 FD/ VFAÖK seviyelerinden işlem gören şirket hisselerinde yüzde 10 yükseliş potansiyeli ile 9 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Yusuf KAVAK / Işık FX Araştırma Uzmanı
‘‘Soda Sanayi’nin mali yapısı gücünü koruyor”

SODA SANAYİİ: Satışlarını yüzde 25 oranında artıran şirketin maliyet ve gider kalemlerinde görülen görece artışların yanı sıra, yatırım faaliyet ve finansman gelirlerinde görülen 420 milyon TL’lik azalıştan kaynaklı olarak net kârında yüzde 45’lik erime görülüyor. Ancak yine de 1.53’lük cari oran, 1.32’lik asit-test oranı, 0.55’lik borç/öz sermaye oranı ve 0.35’lik kaldıraç oranı rasyoları ile mali yapısının gücünü koruduğunu görüyoruz. Global ekonomi büyümesinde yaşanan daralmaya karşın Güney Amerika ve Uzakdoğu bölgelerine odaklanarak yurtdışı pazar payını korumayı başaran şirket, dördüncü çeyrekte gerek iç, gerekse dış tarafta beklenen toparlanma ile satış ve kârlılık tarafında pozitif bir ivme kazanmayı hedefliyor. Teknik olarak Mayıs ayından itibaren satış baskısı içerisine giren şirket hisseleri son dönemde borsada yaşanan yükselişten yeterince nemalanmamış durumda. Bu kapsamda şirket hisselerinde yüzde 10 yükseliş potansiyeli ile 6.55 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

YAPI KREDİ: Avrupa bankacılık sektöründe yaşanan sıkıntılar sonrasında şirketin ana ortağı konumundaki Koç Finansal Hizmetler’de Koç Topluluğu ile eşit paya sahip olan İtalyan Bankası Unicredit’in son zamanlarda Türkiye’den ayrılacağına dair haber akışları banka hisselerinde satış baskısı oluşturmuştu.

Önceki hafta yapılan açıklama ile Unicredit’in bir kısım hisselerini 0.45 çarpan ile Koç Topluluğu’na aktarması her ne kadar piyasa değerlemesi açısından bir tedirginlik oluştursa da, kısa vadeli görünümde banka hisseleri üzerindeki belirsizliğin sona ermiş olması olumlu sonuç doğuracaktır. Ayrıca, üçüncü çeyrek fınansalları itibariyle bankanın yurtiçi regülasyon düzenlemelerine rağmen önceki senenin aynı dönemine göre dönem kârını hemen hemen korumayı başardığı görülüyor.

Dördüncü çeyrekte iç taraftaki ekonomik aktivite artışından da istifade ederek operasyonel olarak daha da güçlü finansaliar çıkarması muhtemel. Bu kapsamda şirket hisselerinde yüzde 13’lük yükseliş potansiyeli ile 2.81 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

PETKİM: Türkiye’deki petrokimya sektörünün öncü kuruluşu olan Petkim’in son çeyrekte küresel ekonomik görünümde yaşanan görece zayıflığa karşın satışlarını önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 civarında artırdığı görülmekte. Keza, tonaj bazında da yüzde 20’in üzerinde satışlarını artıran şirket, karlılık tarafında ise maliyetlerdeki artışlardan kaynaklı yüzde 23 dolayında daralma yaşadı.

Ana ortağı Socar’ın geçtiğimiz sene devreye aldığı Star rafinerinin operasyonel anlamda katkılarını da üzerinde gördüğümüz şirketin, yüzde 89 civarındaki kapasite kullanım oranını da yüzde 97 düzeyine doğru yükseltmesi dikkat çekiyor. Likidite rasyonları güçlü sonuçlar veren şirketin önündeki risklerin başında gelen borçluluk oranlarında azalmalar görülmeye başlaması da ileriye dönük olarak pozitif gözüküyor. Teknik olarak zirve fiyat seviyelerinin yüzde 38 altında fiyatlanan şirket hisselerinde kısa vadede ki trendde yüzde 15 yükseliş potansiyeli ile 4.15 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Mehmet GERZ / Ata Portföy Genel Müdürü
“Öngörülerimizde yanılmadık, 2020 borsa yılı olacak”

Bu sene ilk 11 ayda borsa yüzde 17, Ata Portföy hisse fonlarımız ise yüzde 33 kazandırdı. Uzun vadeli yatırımcı için Borsa İstanbul’un kazandırmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Sene içinde, borsa endeksinin 83 bin seviyelerinde olduğu tarihte Borsa İstanbul’un kazandıracağını ve bu dönemin yatırım açısından çok büyük fırsatlar barındırdığını söylemiştik. Borsanın kazandıracağını ifade etmiştik. Herkesin ümitsiz olduğu dönemde biz bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini her platformda açıkladık.

Borsa konusunda haklı çıkıp yatırımcılarımıza kazandırdığımız için memnunuz. Borsa yüzde 17, hisse fonları ise yüzde 33 oranında artış gösterdi. Bu süreçte hisse fonlarının daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Jeopolitik risklerin azalması piyasaların hareketlenmesini sağladı. Özellikle yüksek faiz, 500 puanlarda seyreden ülke risk primi ve dövizde yaşanan dalgalanmalar sebebiyle yatırımcı Borsa İstanbul’dan uzak durdu. Oysa hisse senedini ucuza alan yüksek getiri elde eder. Ama bunun için zor zamanda elini taşın altına sokmak gerekir. BIST endeksinin 80 binlerde olduğu dönemde endeks için 130 bin beklentimizi yatırımcılarımızla paylaşmıştık. Varlık dağılımı modelimizde hisse oranını bu sene 5 Temmuz, 1 Ağustos ve 2 Aralık’ta üç kez arttırdık. Herkes ne kadar kaçıyorsa borsadan, aslında kazanç potansiyeli o kadar yüksek demektir.

Uzun vadeli bakabilen yatırımcı için bu çok önemli bir fırsattı. Ve hala devam ediyor. Şu anda yüzde 45 hisse, yüzde 20 döviz (Eurobond ve altın) ve yüzde 35 faiz öneriyoruz. 2020 borsanın yılı olacağını öngörüyoruz.

Ülke olarak ekonomik anlamda toparlanma hatta büyüme sürecine girdiğimiz bu dönemde kuşkusuz dünyadaki gelişmelerden olumlu veya olumsuz etkileneceğiz. 2020’nin en önemli olayını ABD’de yaşanacak başkanlık seçimleri olarak görüyorum. ABD ve Avrupa’da düşük faiz ortamı devam ediyor.

Bundan dolayı gelişmekte olan ülke dolar tahvillerine iyi bir talep var. Dünya büyümesi baskı altında olduğu için emtia fiyatları da baskı altında. Bu açıdan özellikte demir çelikte Çin’in etkisi çok fazla. FED faizleri uzunca bir süre yatay tutabilir. FED faizleri beklenenden biraz erken indirdi. Düşük faiz ortamı ve FED’in faizlerde indirime gitmesi bizim açımızdan çok olumlu oldu. Gelişmekte olan ülke döviz bonolarının yatırım aracı olarak ön plana çıktığını görüyoruz.

Mavi, 2019’un dokuz ayında kârını yüzde 14 artırdı

Mavi Giyim, 1 Şubat-31 Ekim dönemini kapsayan 2019’un ilk dokuz aylık döneminde konsolide gelirlerini yüzde 21 artışla 2 milyar 148 milyon TL’ye çıkardı. Güçlü ve istikrarlı büyüme trendini
devam ettiren şirketin konsolide kârı ilk dokuz ayda yüzde 14 yükselerek, 115 milyon TL’ye ulaştı.
Şirket, 330 milyon TL FAVÖK elde ederken FAVÖK marjı yüzde 15.4 yeni mağaza açılışı ile 35 ülkede 435 mağaza ve 5.500’ün üzerinde satış noktasına ulaşan Mavi, konsolide e-ticaret gelirlerini yüzde 97 oranında artırdı. Global online iş ortakları üzerinden yapılan e-ticaret satışları ile birlikte online gelirlerinin cirodaki payı yüzde 7.5’e yükseldi. Türkiye’de ilk dokuz ayda 983 bin yeni müşteri kazanan Mavi’nin, bire bir aynı mağazalarda (like-for-like) büyümesi ise yüzde 20.5 oldu. Mavi Giyim CEO’su
Cüneyt Yavuz 2019’da sağlam bilanço yapısıyla büyümeye devam ettiklerini belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“Tüm operasyonlarımızda verimliliği ön plana alıyor, etkin tedarik, stok ve nakit akışı yönetimi ile doğru ürün, doğru fiyat, yüksek kalite ve müşteri odaklı stratejimizle birleştiriyoruz. İlk dokuz ayda başarılı bir performans sergileyerek konsolide gelirlerimizi yüzde 21 artırdık ve 2 milyar 148 milyon TL’ye ulaştırdık. Like-for-like mağazalarda satışlarımızın büyümesinde sepet büyümesinin yanı sıra yeni müşteri kazanımı da etkili oldu.” Türkiye’de ilk çeyrekten itibaren müşteri trafiğini ve işlem adedini artırarak birebir aynı mağazalarda (like-for-like) yüzde 20.5 büyüme yakalandığını belirten

Yavuz, “Her yıl 1 milyonun üzerinde yeni müşteri kazanma hedefini 2019’da aşacağımızı şimdiden söyleyebilirim. Yılda 10 milyon jeans satan bir marka olarak, tüm ürün kategorilerinde çift haneli büyümeye ve müşterimizi her zaman en kaliteli ve en yenilikçi ürünlerle buluşturmaya devam ediyoruz.” Mavi mağazalarının yanı sıra, Mavi.com ve stratejik öneme sahip tüm online
iş ortaklarıyla sürdürülen e-ticaret kanalında da büyümeye devam ettiklerini ifade eden Yavuz, “Konsolide e-ticaret gelirlerimizi yüzde 97 oranında artırarak tüm online platformlardaki gelirlerimizin
ciromuzdaki payını yüzde 7.5’e yükselttik. Online yeni dönemde de Mavi için en önemli büyüme alanlarından biri olmaya devam edecek” dedi.

İDİL TARAKLI

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu