BES fonlarına yatırımın tam zamanı

Allianz Genel Müdürü Taylan Türkölmez, BES katılımcılarının 20J9’da yüksek gelir elde edeceği müjdesini verdi. Dijitalleşmeye ağırlık verdiklerini söyleyen Türkölmez, yakında robo-advisor’ı hayata geçireceklerini söyledi…

TÜRKİYE’DE bireysel emeklilik sisteminin (BES) en büyük şirketlerinden biri olan Allianz bugünlerde çok sayıda yeniliğe imza atmaya hazırlanıyor. Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz Yaşam ve Emeklilik olarak iki ayrı yapıda sektörde faaliyet gösteren firma önceliğini tüm ürünlerini mobil ve dijitale taşımaya verdi. Hali hazırda işlemlerinin yüzde 64’ünü kağıtsız gerçekleştiren firma yeni çıkarttığı ürünlerde bu oranı yüzde 94’lere kadar taşıdı. Yakın vadede dileyen müşterilerine Robo-advisor yani robotlarla fon yönetimi hizmeti verecek olan firma ayrıca Allianz’dan Otomatik Katılım Sistemi’ne (OKS) katılan firmalara Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda (TSS) yüzde 25 indirim yapıyor.

2019’un BES fonları için yüksek getiri vadettiğini söyleyen firmanın Genel Müdürü Taylan Tiirkölmcz’e göre, eğer faizler bu seviyelerde kalırsa fonlar seneye yiizde 25 getiri sağlayacak. Buna yüzde 25 devlet katkısının da ekleneceğini hatırlatan Tür-kölmez, “BES fonlarına yatırım yapma zamanı” diyor. 2019?un OKS açısından da çok hareketli geçeceğine dikkat çeken Türkölmez ile OKS’de yeni dönemi ve Allianz’ın hayata geçireceği projeleri konuştuk…

Mali piyasalardaki gelişmeler BES’i ve BES fonlarını nasıl etkiledi?

Faizlerdeki hızlı yükseliş nedeniyle bu yılın sekiz ayında tahvil bono fonları ve içinde tahvil bono olan esnek fonlar isteneni veremedi. Buna karşın dövizli ve dövize endeksli fonlar yüksek getiri sağladı.

Biz böyle bir piyasa öngördüğümüz için iki yıl önce farklı bir stratejiye gittik. Artık özellikle yeni müşterilerimize fon satmıyoruz, sadece fon sepeti satıyoruz. Dört fon sepetimiz var. Her müşteriye bir risk getiri profili doldurtuyoruz. Risk toleransına göre sepet öneriyoruz. Tabii müşteri ısrar ederse sepet değil fon da satın alabiliyor. Fon sepetlerimizin en güzel yanı hepsinde döviz olması. Bu nedenle son dönemde tahvil bono fonlarında (faizdeki hızlı yükseliş nedeniyle) kayıp yaşanırken dövizdeki değer artışıyla dengeledik ve fon sepetleriyle daha makul getirilere ulaşmalarını sağladık. Neden böyle bir sepet stratejimiz var çünkü herkes fon yönlendirmesi istiyor. Ama ben küçük tasarrufların biriktiği bu sistemde herkese danışman atayamam. Gördük ki bu sistem çok da sağlıklı işliyor.

Bireysel danışmanlık hizmeti veriyor musunuz?

Halen varlığı 100 bin TL’yi aşmış müşterilerimize özel danışmanlarımızla hizmet veriyoruz. Bu danışmanlar müşterilerimizle temas kuruyorlar ve yılda iki kez ziyaret ediyorlar. Orada müşteri ile birlikte fon kompozisyonu belirliyorlar. Bu müşterilerimiz de sepet seçmek zorunda değil. Ama o segmeııtteki müşterilerimize bile kendisi ısrar etmezse karma fon öneriyoruz. Yoksa paran yüzde 100 dövizde olsun, şimdi dövizi satalım hep beraber hisseye gidelim demek doğru değil. Şu anda bizim sepetlerimizin içinde minimum üç, ortalama dört enstrüman bulunuyor.

Robot teknoloji konusunda çalışma yapıyor musunuz?

Yaklaşık bir yıl önce Sermaye Piyasası Kongresi’nde modaratörlük yaptım. Kongre sırasında bir genç yanıma geldi “Benim sunmak istediğim bir fikrim var” diyerek ayaküstü Robo-advisor’ı anlattı. Biz bu gençlere yatırım yaptık. Pilot uygulamalarımız başladı. Robo-advisor’ın testleri çok başarılı oldu. Devreye alabiliriz. Ama nasıl olacak? öncelikle sepetten vazgeçmeyeceğiz. Ama biri diyor ki hayır ben sepet istemiyorum o zaman istersen sana bir Robo-advisory sistemi kuralım diyeceğiz. Ama şunun bilinmesi gerekiyor. Bu bir makine. Bu makine bakacak ve diyecek ki ben değiştiriyorum. Sen de buna güveneceksin. Testlerde de gördüğümüz üzere bu değişim yılda altı kereye gitmiyor. Bazen bir kez değiştiriyor. Ama henüz devreye sokmadık. Doğru bir ortam mı emin değilim. Acele etmemeliyiz.

BES fonları bu zorlu ekonomik ortamdan nasıl etkilenecek?

Özellikle tahvil bono, döviz, euro-bond’ların geldiği noktalara baktığımızda, buralara yatırım yapma zamanı.

Eğer faizler buralarda stabilize olacaksa ve biz yüzde 30’lardan tahvil bulup fonlarımıza katacaksak, fonlarımızda seneye yüzde 25 getiriler görebiliriz. Onun için tahvil bono fonu, hisse senedi fonu, döviziniz varsa curobond fonu alınabilir. Tabii bunu emeklilik fonları için söylüyorum. Uzun vadeli baktığımızda şu anda emeklilik yatırım fonlarına yatırım yapma zamanı. Bizim özel müşteri danış

manlarımız da bunu söylüyor. Girmek için çok iyi bir zaman. Devlet katkısı ile biz çok ciddi bir ivme sağladık. Çıkışlarımızda bir değişiklik yokken girişlerimizde artışlar oldu. 3-4 yıldır sistem büyüyordu. Ne zaman ki OKS geldi bireysel emekliliğe girişlerin azaldığını, çıkışların ise arttığını gördük.

Yani OKS, BES’i vurdu.

Evet… OKS büyüdü. BES’te ise en azından biz azalmadık. 6.5-7 milyon katılımcı vardı yine 6.5-7 milyon katılımcı var. BES’i şu hali ile bırakalım ama en azından 18 yaş altını açabilmek gibi opsiyon-lara bakılabilir. OKS tarafında ise devlet katkısı doğru ama reform yapmadığımız sürece istediğimiz kalıcılığı sağlayamadığımızı görüyoruz.

OKS’yi özellikle işveren katkılı ve sosyal güvenlik sisteminin ikinci basamağı gibi kurgulamamız gerekiyor. OKS’de 11-12 milyon kişiyi sisteme soktuk, kalan sayısı 4 milyon. OKS iyi bir başlangıç yaptı. Şimdi ise reform zamanı. 1 Ocak 2017’de sisteme kattığımız ama sistemden ayrılanları yasada belirtildiği üzere iki yıl sonra yani 1 Ocak 2019’da tekrar sisteme katacağız. Bu kişileri yeniden katarken, kurguda değişiklik yaparsak daha farklı sonuçlar elde edebiliriz. İşveren katkısının modelleri var. Başarılı olmuş ülke örnekleri var Yeni Zelanda, İngiltere gibi… İşveren katkısı küçük küçük başlayabilir.

2018’i OKS ve BES tarafında nasıl kapatacaksınız?

BES fonlarımızın yüzde 17-18 bandında büyüyeceğini düşünüyorum. Fon büyüklüğümüz ise 15 milyar dolarlar seviyesine ulaşır. Pazar payımız ise son aylarda yüzde 16.5’dan yüzde 17’lere çıktı. BES’ten çıkışları da artış yok.

Dijitalleşme yatırımlarımızı iki taraflı yürütüyoruz. Bir tarafta kendi bünyemizde yaptığımız, diğer tarafta banka ortaklarımızla yaptığımız yatırımlarımız var. Bir BES sözleşmesini Yapı Kredi’deki bir portföy yöneticisi sisteme girerek yaptığında bana yolluyor ve anında sözleşmesi oluşuyor. Yani dokunulmadan yürüyen bir sistem var.

Yapı Kredi şubede tablet ekranlara geçiyor. Bu aylardan itibaren BES sözleşmelerimiz onun üzerinden satılmaya başlanacak. Kağıt ortadan kalkacak. 2019’un ilk çeyreğinde muhtemelen yine Yapı Kredi’nin mobil ve internetinden BES poliçelerimizi satıyor ve tüm servisleri veriyor olacağız. Yani müşterilerimiz hem fon değişimi yapabilecek hem de alıp satabilecek.

Bir de vizyonumuz var; Kaskosundan sağlığa ve BES’e kadar tüm ana ürünlerimizi satış ve tüm hizmetler dahil internet ve mobilden veriyor olacağız. Bugün kağıtsız işlemlerin payı yüzde 64. Tüm işlemlerimiz içindeki payı yüzde 68 olacak. Regülatörün bizden istediği ıslak imza yüzünden bu rakamlar ancak bu seviyeye ulaşabiliyor. Ama yeni çıktığımız ürünlerimizde yüzde 94 oranında kağıtsız çıkıyoruz. Hep djjital ürün olarak çıkıyoruz.

Eskileri de dönüştürmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda BES sözleşmelerini artık kağıtla göndermiyoruz. Aylık BES sözleşmeleri bilgilendirmemiz SMS olarak gidiyor. Ayrıca müşterilerin farkındalığını, kalıcılığını artırmak ve bize gelmesini sağlamak için “OKS’yi bizden yaptırırsan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yüzde 25 indirim veriyoruz” diyoruz.

“2017’de aynlanlar 2019’da zorunlu OKS’li olacak”

Otomatik Katılım Sistemi’nde [OKS] halletmemiz gereken ve büyümemizi sağlayacak şeyler var. SGK verilerine göre 50 ve üzeri çalışan sayısı bulunan Türkiye’de 132 bin firma var. Bunların sadece 70 bini OKS’ye girdi. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Ocak ayında 5-9 çalışanı olan firmalardakiler sisteme girecek. Burada ise 400 bin firma var. Biz BES firmaları “Ocak 2019’da 5 ve 9 çalışanı olan firmalara geçmeyelim onun yerine bugüne kadar sisteme dahil olmayan firmaları tamamlayalım. Bize süre verin” diyoruz. Çünkü bunu tamamlayamadan öbür furya gelmiş olacak. Bir de 1 Ocak 2019’da 1 Ocak 2017’de sisteme girip ayrılanların yeniden sisteme sokulacağı dönem olacak. Çünkü düzenlemeye göre iki yıl sonra kendilerine sormadan bu kişileri tekrar sisteme almamız gerekiyor. Üstelik de birçok kişi bunu bilmiyor. Biz onda da acele etmeyelim diyoruz. Yani önce birinci turu bitirelim diyoruz. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na öneri paketi sunuyoruz.

ESİN ÇETİNEL