Başarılı Girişimcilik

KOSGEB Girişimcilik Eğitimleri ve Destekleri

Eskiden Anadolu’da ağrıyan dişinizi çıkıkçılar ya da berberler çekerdi. Dişiniz uzun süre kanadıktan sonra iyileşirdi. Halbuki diş doktoru olsa, bir saat sonra ağrı sızı duymadan hayatınıza devam edebilirdiniz. İşte, katıldığınız her eğitim programı, ağrı sızı çekmeden hayata devam etmenizi sağlayan birer araçtır.

KOSGEB ile bizim formülün arasındaki fark

ŞİMDİYE kadar sanırım sadece Türkiye’de 125 civarında üniversitede konferans verdim ve on binlerce üniversite öğrencisinin girişimcilik üzerine sorularını yanıtladım. İstisnasız her üniversitedeki konferans sonundaki açık forumda ortak soru KOSGEB’in girişimcilik eğitimleri ile ilgiliydi. KOSGEB’in orijinal açılımı şudur: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Başkanlığı. Yani, KOSGEB kuruluş amacı itibariyle cebinde hiç parası olmayan bir girişimciye katkı koymak üzere kurulmamıştır. İsminden de anlaşılacağı üzere küçük de olsa bir sermayesi olan girişimciyi desteklemek üzere kurulmuştur.

KOSGEB’İN DEVRİM NİTELİĞİNDE UYGULAMASI

Ancak, KOSGEB son yıllarda devrim niteliğinde bir uygulama ile dünyadaki 182 ülke içinde ilk kez 10 bin girişimciye ücretsiz girişimcilik eğitimi verme projesini uygulamaya koydu. Hatta sadece girişimcilik eğitimini vermekle kalmadı, eğitimlere katılan girişimcilerden iş kurmak isteyenlerin uygun görülen projelerine 30 bin TL civarında karşılıksız nakit katkı da sağladı. 30 bin TL’lik katkı dışında girişimcilere uzun vadeli, düşük faizli, hatta faizsiz çeşitli kredi imkanları da sunuldu.

İşte girişimcilerimizin sorun olarak masaya getirdikleri kısım bundan sonra başlıyor. Girişimcilik eğitimini başarıyla tamamlayan girişimcimizin projesi kurul tarafından da kabul edildikten sonra, girişimcimiz KOSGEB’in kapısına dayanıyor ve 30 bin TL’lik katkıyı talep ediyor. Girişimcimiz sanıyor ki, KOSGEB elinde nakit 30 bin TL ile kendisini kapıda karşılayacak ve girişimcimiz ön kapıdan girip arka kapıdan cebinde 30 bin TL ile ayrılacak.

DURUM HİÇ DE GİRİŞİMCİLERİN DÜŞÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

Durum hiç de böyle değil. Zaten böyle olması mantığa da aykırı. KOSGEB’deki bu nakit destek sistemi şu şekilde işliyor: Önce siz harcamalarınızı yapıyorsunuz ve ondan sonra harcama belgelerinizi getiriyorsunuz ve paranızı iade alıyorsunuz ya da harcamayı yaptığınız birime KOSGEB sizin adınıza direkt ödeme yapıyor. Yani, bu aşamada KOSGEB kuruluş amacına uygun bir şekilde sermayesi olan girişimciyi destekler şekilde pozisyon alıyor. Bu da pek çok girişimcide hayal kırıklığına sebep oluyor, bir kısmı projesi onaylanmış olduğu halde projesini uygulamaktan vazgeçiyor.

KOSGEB’in eğitimlerini tamamlayanların yüzde 10’u destek alabiliyor. Yani her 10 bin girişimciden bin tanesi bu desteğe hak kazanıyor. Ancak desteği kullanıp işini kuran sayısı yüzde 3’ler civarında. Yani her 10 bin girişimciden 300 tanesi bu destekten istifade edebiliyor. Benim merak ettiğim konu ise bu 300 girişimcinin işlerini kurduktan sonraki hikayeleri. Hatta bu girişimcileri dergimizde her hafta tanıtarak projeye ivme kazandırılabilir.

KOSGEB FORMÜLÜ: ÖNCE HARCA! SONRA SAT!

Web sitemi ziyaret edenler bilir. Girişimcilere önerdiğim iş modeli çok basittir: Önce Sat! Sonra Harca! İşte KOSGEB modeliyle benim iş modelim arasındaki temel fark burada. KOSGEB’e göre ise: Önce Harca! Sonra Sat!

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Girişimcilerimizin tamamı sistemin bu şekilde işlediğini bilerek KOSGEB girişimcilik kurslarına ücretsiz kayıt yaptırıyorlar, ancak daha sonra sistemin nasıl işlediğini unutuveriyorlar ve hayal kırıklığına uğradıklarını iddia ediyorlar. İşin bu kısmını da gerçekten tam anlayabilmiş değilim.

İşin özeti KOSGEB’in ücretsiz olarak girişimcilerimize verdiği bu eğitim ve finansman desteği projesini alkışlıyorum ve diğer ülkeler tarafından model olarak alınması gerektiğini düşünüyorum. KOSGEB’in web sitesini mutlaka ziyaret edin: www.kosgeb.gov.tr Bildiğiniz üzere merkezi Brüksel’de bulunan EBAN – Avrupa Melek Yatırım Ağı’nın hem yönetim kurulu hem de icra kurulu üyesiyim. Bu hafta Viyana’daki kongremizde bir paneli de ben yöneteceğim.

Girişimciliğin Kuralları

• Çalışacağınız reklam ajansını seçerken şuna dikkat edin: Ekibin içinde mutlaka girişimci ruhlu insanlar bulunsun. Sizin girişimci olarak öncelikli hedefinizin “satış yapmak” olduğunu ancak girişimci ruhlu reklamcılar anlar.

• Ben yaklaşık 20 yıldır aynı kişiyle çalışıyorum. O hangi ajansa geçerse ben de o ajansa geçiyorum. Nurcan Yıldız, neredeyse ses tonumdan nasıl bir hedef kitle belirlediğimi anlıyor. “Sanatsal reklama” beş kuruş para vermeyeceğimi çok iyi biliyor. “Sattıran reklam” için ise pazarlık dahi etmediğimi de biliyor.

Baybars Altuntaş / Para Dergisi

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu