Başarılı Girişimcilik

Start up’ların En Büyük Sıkıntısı Finansman ve Yatırımcı Bulmak

Start up’ların en büyük sıkıntısının finansman ve yatırımcı bulmada yaşandığını belirten Yemeksepeti Kurucusu ve CEO’su Nevzat Aydın, ilk yatırım turundan sonra kendini 2 ve 3 uncü tura hazırlayamayan şirketlerin ayakta kalma ihtimalini zayıf buluyor. Dolar kurunun arttığı, enflasyonun yüzde 24,5 olduğu bu dönemde zorlanan girişimler arasında 3 yıldır en başarılı start up’lar listesinde ilk sıralarda yer alan Paraşüt de var.

Girişimcilerin Zorlukları

KOBİ’lere yönelik bulut tabanlı muhasebe uygulamasının kurucu ortağı Sean Yu, “Kurlardaki artış finansmana erişim konusunda bizi zorluyor. Yabancı yatırımcı bulmakta sıkıntı yaşıyoruz” diyor. Start up’ların yaşadığı zorluklar sadece finansman ve yatırımcı bulmakla sınırlı değil… Ayakta kalma mücadelesi veren start up’lar çalışanlardan tasarrufa, satış artıcı yöntemlerden yurt dışına açılmaya kadar pek çok formülü değerlendiriyor, işte start up’ların büyümesine sekte vuran zorluklar ve girişimcilerin çıkış planları…

Start up’ların En Büyük Sıkıntısı Finansman ve Yatırımcı Bulmak
Start up’ların En Büyük Sıkıntısı Finansman ve Yatırımcı Bulmak

MALİYETLER ARTTI

Kur ve faiz oranlarındaki dalgalanmalar, finansman maliyetlerini artırdığı için hemen her girişimi olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda melek yatırımcı da olan Yuvako’nun CEO’su Altay Tınar, bu dönemde girişimcileri zorlayan 3 konunun talep daralması, maliyet artışı ve fiyat ayarlaması olduğunu söylüyor. Portföyündeki şirketlerde 2018 ve 2019 hedeflerinde revizyona gittiklerini, bazı şirketlerde hızlı büyüme yerine yavaşlamaya, bazılarında ise yurt dışına ağırlık vererek büyümeye odaklandıklarını belirten Tınar, şöyle devam ediyor:

“İç talepteki daralma start up’ların yurt içindeki satışlarında yavaşlamaya neden oldu. Bu durum yeni müşteri bulma maliyetlerimizi artırıyor, ikinci zorluk dövize bağlı girdilerde artan maliyetler. Finansallarımızı buna göre güncelledik ancak önümüzdeki dönemde yüksek enflasyondan kaynaklı tüm girdilerimizin maliyeti ciddi şekilde artmaya başlayacak. İnsan kaynağı maliyeti de önümüzdeki dönemin en zorlayıcı unsuru olacak. Ayrıca start up’ların önemli kısmı, genellikle 12 aylık vadelerle müşterilerine fiyat veriyor. Ancak 6 ay sonra dövizin ve dolayısıyla maliyetlerin ne olacağını bilemediğimiz bir ortam, fiyat vermemizi zorlaştırıyor.”

3 AŞAMALI STRATEJİ

Girdilerini yurt dışından ithal, eden start up’lar için maliyet artışı çok daha büyük sorunlar yaratıyor. Türkiye’nin ilk dijital ortodonti yazılımım hayat geçiren ve İTÜ Çekirdek’in ilk yatırımlarından olan Orthero’nun kurucu ortağı Seyyid Bucak, bu dönemde en büyük zorluğun döviz kurlarında yaşanan hareketlilik olduğunu söylüyor. Satışlardaki durgunluğun ikinci en büyük sıkıntıları olduğunu ifade eden Bucak, olumsuzluklara karşı hayata geçirdikleri 3 aşamalı planlarını şöyle anlatıyor:

“Öncelikle tasarruf tedbirleri politikamızı harekete geçirdik. Ardından satış artırıcı aksiyon planı hazırladık. 2018-2019 hedef ve planlamalarımızda revizyona gittik. Yeni yol haritamızı iç pazarda büyümek ve yakın coğrafyaya açılmak olarak belirledik.”

“Her kriz içinde fırsatları barındırır” mottosuyla hareket ettiklerini dile getiren Bucak, “Yatırımcılarımızla yaptığımız görüşmelerde 2018’in sonuna kadar yurt dışına enerjimizi harcamayalım, Türkiye’de bu işi doğru yapalım kararı aldık. 2019 itibariyle operasyonlarımızı çevre ülkelerde genişleteceğiz. Orta Doğu gibi rakiplerimizin daha az olduğu, daha hızlı büyüyebileceğimiz pazarları tercih cdeceğiz” diyor. Bucak, Avrupa’dan da kopmamak için partnerlik görüşmelerini sürdüreceklerini sözlerine ekliyor.

“İLK MAAŞLARI GARANTİLEDİK”

Belirsizlik tüm start up’ları zorluyor. Pek çok girişimci birkaç ay sonrasında neler olabileceğini tahmin edemediği için bütçe hazırlayamadığını ifade ediyor.

Bakiyem.com un CEO’su Umut Yalçın, enflasyon ve kurlardaki belirsizlikten dolayı 2019 bütçesini yapamadıklarını belirterek bu dönemde pek çok start up gibi ayakta kalma mücadelesi verdiklerini söylüyor. Yeni yılla ilgili daha doğru öngörüler yapabilmek için aralık ayının gelmesini beklediklerini dile getiren Yalçın, “Bütçe yapmayı zorlaştıran yegane faktör siyasi belirsizlik ve döviz kurlarındaki dengesizlik” diye konuşuyor. Yalçın, finansal sıkıntıları aşmak için izlediği formülü ise şöyle anlatıyor:

“Bizim gibi hizmet sektöründe bulunan şirketlerin ayakta kalabilmesini sağlayabilecek yegane güç çalışma arkadaşlarımız. 2019 yılının sonuna kadar personel maaşlarımızı garantiye aldık ve bu parayı muhafaza ediyoruz. Yeni bir şirket olmamıza rağmen geleneksel Japon disiplini Kaizen sistemini kullanıyoruz ve bu yöntemin her zaman işe yaradığını düşünüyoruz. Prensibimiz üç kez her aşamayı kontrol etmek. Bunu yapmadan kesinlikle yeni bir yatırım veya satın alma yapmamak.”

KÜÇÜLEREK KORUNUYOR

Takipçilerine sağlıklı yaşama yönelik içerikler sunan Uplifers da ağırlıklı reklam ve sponsorluk gelir modeline sahip start up’lar arasında yer alıyor. Kurucusu Eda Günay, ekonomik çalkantılardan doğrudan , etkilendiklerini belirterek, “Önünü göremeyen global ve yerli şirketler iletişim faaliyetlerini durduruyor. Bu nedenle reklam gelirimiz azalıyor. Bu yıl yaptığımız festivale birçok şirket üretim sıkıntısından ve gümrükten ürün çekemediği için katılamadı. Biz de bu dönemde küçülerek kendimizi koruma moduna aldık” diyor. Yaşadıkları zorluklar karşısında ilk aldıkları önlemin zaruri olmayan tüm harcamaları kesmek ve kriz dönemini atlatacak bir yapıya geçmek olduğunu söyleyen Günay, şöyle konuşuyor:

“Kriz döneminde gelir beklentilerini düşürerek yeni ürün kurgulama ve kriz sonrası atağa geçecek şekilde bir planlama sürecine girdik. Kriz zamanlarını fırsata çeviren bir şirket olma hedefiyle gücümüzü ağırlıklı olarak farklı gelir modelleriyle farklı ürünlere harcayacak ve çoklu gelir kanallarıyla çoklu pazarlarda yer alacağız. 2018 sonu ve 2019 hedefimiz bu yönde olacak. Yeni ürünümüzde sadece Türkiye değil farklı pazarları da hedefliyoruz.”

ROTA YURT DIŞINA ÇEVRİLDİ

Sadece Uplifers değil pek çok start up iç pazarda yaşadığı zorluklar neticesinde rotayı yurt dışına çevirdi. Riskleri dağıtıp bunu daha önceden başaran start up’lar ise kendilerini oldukça avantaj lı buluyor. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, teknolojiye sürekli yatırım yapmanın ve küresel düşünerek dış pazarlara açılmış olmanın zor dönemlerde kendilerine güçlü bir altyapı sağladığını söylüyor. Oğuz, “Global vizyonla hareket edilmediğinde ekonominin daraldığı dönemlerde zorluklar yaşamak kaçınılmaz” diyor. Toplam 1.000 çalışana ulaşan Mutlubiev’in kurucusu Tayga Baltacıoğlu, start up ekosistemindeki önde gelen melek yatırımcılardan… Bugüne kadar Influanza, LocalGuddy gibi start up’lara yatırım yapan Baltacıoğlu, ekonomik krizi geçen yıldan öngörerek rotayı Avrupa’ya çevirdiklerini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

“Geçtiğimiz yıl yeni pazarlara açılmak için çalışmalara başladık ve geçtiğimiz mayıs ayında İtalya’da Milano’da hizmet vermeye başladık. Türkiye’de var olan teknolojik sistemimizi geliştirerek her ülkede hizmet verebilecek hale getirdik. Maliyetlerimizi İstanbul’daki ana ofisimizde TL olarak tutup Avrupa’da Euro kazanmaya başladık. 2019’da yeni sunacağımız hizmetlerle Avrupa’da iki ülkeye daha giriş yapmayı hedefliyoruz.”

İNSAN KAYNAĞI SIKINTISI

Start up’ları son dönemde zorlayan en önemli konu başlığı da insan kaynağı… Yazılım mühendisi, veri uzmanı gibi çalıştırdıkları yetkin insan kaynağının moralinin düştüğünü söyleyen Kolay IK Kurucu Ortağı Çağlar Yalı, “Bizi en çok ülkenin durumu sebebiyle çalışanlarımızın hayat standartlarının düşmesi ve günlük yaşamdaki mutluluklarının azalması zorluyor” diyor. Yalı, şöyle konuşuyor:

“Pek çok şirketin aksine gider kalemlerimizde harcamalarımızı düşürmedik hatta çalışanlarımızın mutluluğunu artırabilmek amacıyla enflasyondan etkilenmeyecekleri şekilde maaşlarında iyileştirme yapmaya devam ediyoruz.”

Monument Kurucu Ortağı Ercan Erciyes, son dönemde kendilerini zorlayan en önemli konunun insan kaynağı olduğunu belirterek bunu aşmak için bağımsız, mobil insan kaynağını takıma dahil edebilmek için çalışmalar yaptıklarını anlatıyor. 2018 ve 2019 hedeflerini daha agresif pazara yayılma hedefi koyarak güncellediklerini sözlerine ekleyen Erciyes, şöyle konuşuyor:

“Çalışanlarımızın memnuniyetini artırmak için takım yönetiminde proaktif çalışmalar yürütüyoruz. Çalışanlarımıza sunduğumuz çeşitli imkanlarla takım motivasyonunu artırıyoruz. Büyümemizi ise daha agresif pazara yayılma hedefi koyarak güncelledik. 2019’da ürün çeşitliliğini artırarak kullanıcı sayımızı ve satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz.”

SEAN YU
PARAŞÜT KURUCU ORTAĞI

“Yeni Planı Devreye Aldık”

İŞ GUCU KAYBI: Kurlarda meydana gelen artış iş gücü kaybına neden oldu. Çoğu şirkette olduğu gibi bizim de çalışanlarımızın bazıları dövizle maaş alabilecekleri şirketlere gitti ya da çalışmak için yurt dışına çıkmayı tercih etti.

HEDEF KÂR: Bir girişimin sahibiyseniz ve yatırımcı bulamıyorsanız, yapılacak en mantıklı hamle girişiminizi kâr edebilir hale getirmek. Biz de 2019 sonuna kadar şirketi daha kısa sürede kâra geçirecek yeni bir planı devreye aldık ve uygulamaya başladık. Bu plan dahilinde sıkı gider takibi, yeni uygulamalar ve kanallarla satış artışı hedefliyoruz.

AHMET ONUR
KOLEKTİF HOUSE KURUCU ORTAK

“Daha Verimli İç Yönetime Geçiyoruz”

EN BÜYÜK SORUN: Yetenekli yönetici ve ekip arkadaşları bulmak en büyük problemimiz. Ayrıca bu dönemde dolara endeksli kiralar dışında büyük bir problem yaşamadık.

MALİYET YÖNETİMİ: Aynı hedefe gitmenin farklı yollarını bulmak zorunda kaldık. Maliyet konusunda ciddi adımlar atmak, daha verimli bir iç yönetime geçmek en önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor.

FONLAMA YAPISI DEĞİŞTİ: Büyümek için yaratacağımız fonlama yapısı çok değişti. Yatırım kalemlerini çok daha verimli kullanarak ilerlemek için çalışmalar yapıyoruz.

RIFAT OĞUZ SINEMİA KURUCUSU

“İş Modelimizi Geliştiriyoruz”

B2B YATIRIMI: Zor dönemde yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederken teknolojimizle birlikte iş modelimizi de geliştiriyoruz. Şimdiye kadar B2C çalışan bir şirketken yeni geliştirdiğimiz iş modelimiz ile B2B olarak da faaliyet göstermeye başladık.

YENİ AÇILIMLAR: Global açılım sürecimize devam ederken, diğer yandan iş modelimizi geliştirmeyi ve teknolojik yatırımlarımızı derinleştirmeyi sürdürüyoruz. Önlemler alarak ilerlediğimiz değil, aksine hızla yeni açılımlara gittiğimiz bir dönemden geçiyoruz.

FONLARLA GÖRÜŞÜYORUZ: Yeni yatırımımız için dünyanın en büyük fonlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. 2019’un ilk yarısına kadar toplamda 50 milyon A dolarlık yatırım almış olmayı planlıyoruz. Bu fonlarla yeni coğrafyalara açılmayı hedefliyoruz. Amerika pazarında hızla büyürken Asya, Pasifik ve Avrupa pazarlarına yayılma planlarımızı hızlandırmayı hedefliyoruz.

Ayşe Tarcan Aksakal

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu