Makaleler

Kişisel Gelişim Uzmanı Diye Bir Şey Yoktur

Kişisel gelişime başlamadan önce ilk yapmamız gereken, bulunduğumuz çevreyi iyi bir şekilde analiz etmektir. Bunu gerçekleştiren aydınlar, belirli bir idealin peşinden gidenlerdir. Dolayısıyla çok güzel bir örnek oluştururlar. Nasihat eden değil, uygulayan insanlar daha sahici bir model oluştururlar.

Size öncelikle Maslovv’un ‘insan gereksinimleri hiyerarşisi’nden bahsetmek isterim. Bu hiyerarşide bir öncelik sırası belirlenmiştir. Bu sıraya göre, bir sonraki aşamaya geçebilmeniz, ancak bulunduğunuz sırayı aşabilmenizle mümkündür. “Maslow Piramidi” olarak grafiği oluşturulmuş hiyerarşide, ilk iki aşamayı yaşamsal zorunluluklar ile birlikte gerçekleştirilmesi gerekli eylemler oluşturur. Örneğin yeme, içme, barınma gibi temel sorunları olan bir bireyin, ikinci aşamaya geçmesi söz konusu değildir. Ancak kişisel gelişimde varılması gereken hedef, zirve noktasıdır. Öyleyse zirveye varabilmek temel, çevresel ve toplumsal gelişimle mümkündür diyebiliriz.

Türkiye yapısı içerisinde söyleyebilirim ki, kişisel gelişim üzerine çalışan herkes, toplumsal duyarlılığa sahip olmak zorundadır. Bu, çevre etmenlerinden izole bir şekilde “sen başarabilirsin” gibi afaki yönlendirmeler yerine, “ne yapabilirsin?” gibi gerçekçi değerlendirmelere yönlendirme biçiminde olmalıdır. Bu şekilde yaklaştığımızda “kişisel gelişimci” tabirini gereksiz buluyor, yerine “aydın”ları öngörüyorum ve aydınların olduğu bir toplumda “kişisel gelişimcileri” anlamsız istihdam olarak değerlendiriyorum. Çünkü biliyoruz ki, gelişim ister kişisel, ister toplumsal olsun, hedef belirtmek zorundadır. Başlangıç ve sonuç noktalarında hedefe göre belirlediğiniz ölçütlerde anlayabilirsiniz gelişimi. Hedef ise analiz ve sentez sürecisini içermek zorundadır.

Analiz, bireysel ve toplumsal kavramları içerir, buna bağlı olarak bir ütopya yaratır ve bu süreci kapsayan bir yöntem sunar. Hepimiz birer parça isek; ancak bütünde yakalayabiliriz mutluluğu. Bu ise bakış ölçeğimizi büyütmekle ilgili bir konudur. Yani kişisel gelişime başlamadan önce ilk yapmamız gereken, bulunduğumuz çevreyi iyi bir şekilde analiz etmektir. Bunu gerçekleştiren aydınlar, belirli bir idealin peşinden gidenlerdir. Dolayısıyla çok güzel bir örnek oluştururlar. Nasihat eden değil, uygulayan insanlar daha sahici bir model oluştururlar.

Peki ya yaşadığınız çevreyi bilmeden önerilerde bulunan bunca yazar, ne yaptı bugüne kadar? Hemen söyleyeyim; birkaç saatlik heyecan patlamaları! inanın ötesi değil. Üstelik bunun olumsuz bir yanı da vardır ki, o da şudur: Size yüklediği heyecan, sizde içsel bir güç oluşturuyor. Zaten amaç bu gücü oluşturarak hareket enerjisini sağlamak… Siz de bu inancı kendinizde toplayarak beklentilerinizi bir an da maksimum seviyeye çıkarıyorsunuz. ilk olarak mücadeleniz en yakı-nınızdakiyle başlıyor; ailenizle. Sonuç hüsran, kavga ve isyan… Türkiye’de arzuladığınız gelişim için sosyal çatıları yırtmak en olağan mücadeledir, ancak gündelik heves ve güç patlamaları ile en yakınınızdaki insanlarla çatışmaya her zaman son tercih edilmesi gereken yöntem olmalıdır.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu