İş Fikirleri ve İş Kurmak

Hayal Gücü ve Ufku Geniş Girişimcilere İş Fikirleri

Ufku Geniş Girişimcilere İş Fikirleri

Ufku geniş girişimcilere duyurulur! Turizm için ilginç görüşleri olanlar yeni bir mesleğin kapısını aralayabilir. Dünyada bu konuda çok sayıda örnek alınabilecek etkinlik var…

BAZI örnekler vererek anlatacağımız girişimler için paradan çok hayal gücüne ihtiyaç var. Önemli olan yaratıcı akılla parlatılmış birbirini taklit etmeyen aktiviteleri planlayıp ihtiyaç sahiplerine sunmak.

Satış işi gerçekleştikten sonra önerilen projeyi yönetmek de mümkün. Hedefte belediyeler, turizm şirketleri, tatil köyleri, organizatör şirketler var. Hatta bu işe kendini adayabilecek ortaklıklar da kurulabilir. Yeterli sermayeniz varsa hayal edilen aksiyonları pekâlâ siz de gerçekleştirebilirsiniz.

1-) HEM KLASİK HEM MODERN

Hayata geçmiş tipik bir örnekle konuya girelim: Kısa ve sade bir adı var: “Alaçatı Ot Festivali”. Sıra dışı turizm fenomeni haline gelen festival birkaç yıldır uçaklar, otomobiller, otobüsler dolusu yerli ve yabancı turisti hafta boyunca İzmir’in Çeşme ilçesine taşıyor.

Düzenlenen turlarda ülkenin büyük turizm şirketleri var. Son üç yıldır ot festivalinin ünü yalnız Anadolu’ya değil, çevre ülkelere de yayılmış. İstanbul, Ankara başta olmak üzere ülkenin her yanından ziyaretçi geliyor. Yunanistan, Girit, Kıbrıs, Balkan Ülkeleri, Azerbaycan hatta Uzakdoğu’dan gelen turistler…

Isırganla başlayıp radikayla biten; kuzukulağıyla devam edip cibesle çeşitlenen, hardalotu, yabansarımsağı, istifno, turpotu, yaban kerevizi, arapsaçıyla renklenen envaiçeşit ot sadece Çeşme Alaçatı’da yetişmiyor elbette. Başta Ege Bölgesi olmak üzere ülkenin çoğu yerinde bu otlar zaten var.

İnsanları kendine çeken şey ot lezzetleri şeklinde görünse de baharın gelişine ağız tadıyla tanıklık etmek, festival kurgusu içinde otantik kültürü yaşamak ve mutfak sanatında yörenin lezzet sırlarını öğrenmek. Böylece yörede küçüklü büyüklü tüm oteller doluyor, taş evlerin içine gizlenmiş büyülü atmosfer dışarılara taşıyor, sezonun açılışını yapan esnaf ve çevre sakinleri bayram ediyor.

Ot lezzetlerini sunan tezgahların dışında “Alaçatı Akşamları” ise bir başka geçiyor. Modern ve klasik müzik eşliğinde kafe restoranlar dünyanın pek bilinmeyen spesiyal lezzetlerini en estetik biçimde beğenilere sunuyor.

2-) ÖNEMLİ OLAN FARKIN FARKLILIĞI

Giderek boğucu hale gelen büyük kent yaşamından kısa süreliğine tertemiz doğaya ve gülümseyen insanlığa ve farklı lezzetlere dönüş hareketinden başka bir şey değil bunlar.

Otantik pazar yerinde sıcacık ilgileriyle sizi tezgahına çağıran kadınların; annelerin, ninelerin, pırıl pırıl genç kızların ortasında kendinizi buluyorsunuz. Kadına verilen değerin sokağa yansıdığı geleneksel kültürümüzün çağrıları. Ege’nin sıcacık atmosferinden dünyaya açılan bir sihirli pencere!

Yöreyi, doğayı, geleneği, kültürümüzü iyi ambalajlar içinde satan başka yerlerimiz de var elbette. Kapadokya, Fethiye, Antalya gibi… Diyeceksiniz ki, buna benzer onlarca festival ülkenin her yerinde zaten yapılıyor. Yayla şenliklerinden, pehlivan gösterilerine; hasat festivallerinden, deve güreşlerine bir yığın etkinlik…

Fakat çoğunda unutulan bir şey var:

Yerli olsun, yabancı olsun bir ziyaretçinin tüm gereksinimlerini karşılamak ve gelenekseli buluşsal bir proje içinde sunmak. Önemli olan sadece yayla ve hasat şenlikleri yapmak değil, temalı etkinliklerle o yöreyi dünyanın ilgisine sunabilmek.

Bunları yapabilmek için her yaştan kişinin ilgisini çekebilecek bir hikayenizin olması gerekiyor. Öyle bir hikâye ki, insanların düş gücünü harekete geçirsin, orada herkes hayallerinin yansımasını bulabilsin.

Her bölgemizde yüzlerce yer var böylesine ama ne yazık ki çoğu birbirinin kopyası.

Yenilikleri bir sahne oyununa benzetirsek tüm işler oynanacak oyunun senaryosuyla başlıyor. Dekor, kostümler, kültür ve sanat köşeleri, ilginç diyaloglar hatta yönetmenin bilinmeyen lezzet sürprizleri. Amaç tematik öğeleri oyunun göz alıcı noktalarına yerleştirebilmek.

Ülkemizde son yılların dikkat çeken inovatif gelişmelerinden biri de ünü giderek artan ‘Cappadox’ etkinlikleri. 2015 yılından bu yana Kapadokya Bölgesi bu inanılmaz ağız tatlarıyla renkleniyor.

3-) DÜŞÜNENLERE BULUŞSAL MALZEME ÇOK

Dünyaca ünlü başka örnekleri de burada anlatmamız mümkün. Sadece bir ikisini hatırlatmakla ne demek istediğimizi ortaya koyacağımızı düşünüyorum; ‘Venedik Karnavalı’ örneğin.

Her yıl klasik gösterilere oldukça deneyimli reji ekipleri yeni öyküler yazıyor. Amaç romantizmi ve hayalleri yönetmek. Böylece her yıl başka lezzet keyifleri de ortaya çıkıyor. Aynı ziyaretçilerin tekrar tekrar gelmesi bundan.

İtalya’da bu tür etkinlikler bir endüstriye dönüşmüş durumda. Örneğin Güney Tirol Eyaleti’nin Başkenti Bolzano’daki ‘Gurme Festivali’ bunun tipik örneklerinden. Uygulamalar yaratıcı bir ekip tarafından senaryolaştırılıyor; değişik lezzetlerin eşliğinde alışılmadık müzik performanslarıyla on binlerce ziyaretçi tekrar tekrar ayağına getiriyor. İtalya’da inovatif lezzet senaryoları tıpkı reklam ajanslarında olduğu gibi hayali geniş profesyonellere hep para kazandırıyor.

Bizden ilginç bir örnek vererek yatırım yapacak kişi ve kurumlan uyarmış olalım: Geçmiş yazılarımda kısaca değinmiştim; Burdur’un hemen yanı başında ‘Sagalassos Antik Kenti’ var. Adım bu antik kentten aldığını tahmin ettiğim Ağlasun Kaza Merkezi’nin hemen yakınında. Dünyanın en ilginç yaylalarından birinde müthiş bir manzara ve orijinal kalıntılar…

Bu yükseklikte adeta canlı antik kent kalıntısının bulunması çok ilginç. Tıpkı İnka Uygarlığının Güney Amerika And Dağlarındaki ‘Machu Picchu’ sürprizi gibi.

4-) İŞE ÖNCE AĞIZ TADIYLA BAŞLAYIN

Ağlasun geçimini tatlı su kültür balıkçılığı ve çiftçilikle kazanmaya çalışan mütevazı bir yerleşim bölgesi. Şimdi biri çıkıp da en azından buraya özgü ‘Slow Food’ türü bir etkinlik senaryosu düşleyip bunu bir başlangıç projesi haline getirse kim bilir neler olur? Uygulamacı kişiler, belediyeler, hatta şirketler için sıra dışı bir fikir.

İlgili kurumlar tarihi dokunun yanı başında Ağlasun Kent Merkezi’nde yapılacak her türden etkinliğe sıcak bakacak; yöreyi tanıtmaya çalışacaktır. Böylece antik kent küresel ölçekte bilinecek, bölge tıpkı Alaçatı’da olduğu gibi daha orijinal etkinliklerin merkezi haline gelecektir.

Unutmayalım ki, İtalya’da 1980’lerde yazar Carlo Petrini’nin başlattığı ‘Slow Food Mutfak Sanatları Devrimi aslında antik fikirlerin yeniden yeşerdiği bir alan. Her yerin kendine özgü farklılıkları var. Mutfak sanatı kökünü antik dönemlerden alıyorsa her şey müthiş etkili oluyor.

Örneğin bir zamanlar antik Sagalossos’ta sulak alanlarda uygulanan kara balıkçılığı, özel bitki yetiştiriciliği ve meyve bahçeleri günümüzde de devam ediyor. Önemli olan bunları antik lezzet reçeteleriyle harmanlayıp yine antik bir atmosferde sunabilmek. Kostümler, müzikler, tiyatro oyunları ve asırlar öncesinden orijinal tatlar. Önce unutulan lezzetlerin keşfi, sonra bu tatların yaratıldığı yerleri gezip görmek. İşin odak noktası bilinmedik lezzetlerle düş kurabilmek.

Nur Demirok

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu