Başarılı Girişimcilik

Kadın Kooperatiflerinin Başarılı Hikayeleri

Kadın kooperatifleri’nin başarısı. İŞ dünyasında, anne ve eş olma rolüne hapsolmayıp üretim ve ihracattaki başarılarıyla ülke sınırlarını aşan çok sayıda kadın var. Her zaman diyoruz ki; “Kadının elinin değdiği her şey güzelleşir, toplum üreten kadınla güçlenir.” Çünkü daha güçlü bir Türkiye yolunda, kadınların ekonomiye katılmaları ve üretimde aktif olarak rol almaları hayati önem taşıyor. Bunlardan en önemlisi ise kadın kooperatifleri.

E- ticaret sitelerine giren kadın kooperatifleri, ihracata da başladı…

Merve Yılmaz Gergin – Özge Öz / Para ; Son yıllarda özellikle kırsal kesimlerde sayıları hızla artan kadın kooperatifleri, kadınların ekonomiye katılımlarını sağlamada önemli bir paya sahip. Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla ekonomik güçlerini bir araya getirip, kendi istihdamlarını oluşturabiliyorlar. Kooperatifleşme yoluyla, gelir düzeylerini ve yaşam kalitelerini yükseltip, bilgi ve becerilerini geliştirerek, birçok eğitim fırsatına da erişebiliyorlar. Ülkemizde Ticaret Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren 898 kooperatif bulunuyor. Yedi kişi bir araya gelerek kuruluyor bu kooperatifler ve bu konuda Bakanlıkların, Valiliklerin ve Belediyelerin büyük destekleri oluyor. Ayrıca iş dünyası da kadın kooperatiflerini destekliyor.

Satış Kanalları Çeşitleniyor

Kadınlar bu kooperatiflerle katma değerli ve markalı yerel ve geleneksel ürünler üretirken bunları farklı satış kanallarıyla daha çok kişiye ulaştırabiliyor. Açtıkları dükkan ve çarşıların yanı sıra satış için dijital platformları kullanıyor, kendi web satış sitelerini kuruyorlar. Yurt içi pazarla birlikte yurt dışına yönelmiş ya da ihracata başlayamaya yönelik çabaları bulunan kooperatifler dikkat çekiyor. Hollanda’ya tarhana cipsi gönderen, Arap ülkelerine tel kırma hediyelikler, gelinlik, kaftan ve gümüş teşbih ihraç eden, Dubai’ye mandra ürünlerini pazarlamaya hazırlananlar var. Kooperatiflerin marka çalışmaları ve bunları tek çatı altında toplayıp güçlü bir şekilde ihracat hedefleyen girişimleri ise heyecan verici.

Artık Üretiyorlar

Bazısı çocukları için kreş açmayı düşünüyor, bazısı ise bölgelerindeki üniversite öğrencilerini de kooperatif çalışmalarına katmayı planlıyor. Kooperatif başkanları arasında; çocukluğu ve evlilik sürecinde şiddet mağduru olan da var, dükkanı yanıp sahip olduğu makineleri ne yapacağını bilemezken kooperatif kurmaya karar veren de… Hemen hepsi verdikleri emekle gurur duyuyor, çalışmalarını kıvançla anlatıyorlar. Dağ Kadı Karacabey Üreten Kadınlar Kooperatifi‘nin Başkanı Aylin Yıldızın “Köyün meydanından geçemeyen kadınlar artık üretim yapıyor. Burada önemli olan güven ve istikrar.  Kooperatife katılmak isteyen kadın sayısı giderek artıyor” sözleri, hemen hepsinin ortak duygusunu ortaya koyuyor.

Ve hemen hemen hepsinin ortak isteğini ise Samsun’un Bafra ilçesindeki Dönüşüm Kadın Girişimi, Üretim ve işletme Kooperatifi Başkanı Gülşen Hekimoğlu, dile getiriyor. Hekimoğlu, “Kadın kooperatifleri olarak desteğe ihtiyacımız var. Kadınlar eşlerinden aldıkları destekle bu işe giriyorlar, ama bu konuda tam olarak ne yapacağımızı bilmiyorum. Destek istiyoruz. İlk bir yıl kesinlikle bir bütçeye ihtiyacımız var” diyor.

Kadının gücünü ekonomiye kazandıran, sosyal hayatta ve çalışma hayatındaki varlığını görünür kılan kooperatiflerden 30’unu yakın planımıza aldık. Hakkari, Kahramanmaraş, Zonguldak, Giresun, Kastamonu, Denizli, Manisa, Bursa, İzmir, Muğla, Ankara ve Karaman’dan 30 kooperatif başkanı kadın sorularımızı yanıtladı.

Her ilde onlarca olan bu kooperatiflerin hikayelerini, neler yaptıklarını, kaç kişilik bir ekipten meydana geldiklerini, ürettikleri ürünleri kimlere sattıklarını ve tüm merak edilenleri, 30 üretici kadınla konuştuk…

Kadın kooperatifleri
Kadın kooperatifleri

Yeni Hedefimiz İhracat

Farklı branşlardan altı girişimci kadınla bu yola çıktıklarını ifade eden Anadolu Kalkınma Kooperatifi Başkanı Nilay Ateşoğulları, özellikle kadın kooperatiflerinin ürettikleri ürünlerden kurumsal hediye paketleri hazırlayarak onların satışını yaptıklarını dile getiriyor. Başkan Ateşoğulları, kooperatif kurma hikayelerini ise su sözlerle anlatıyor: “Türkiye’de Yenilikçi Kadın Girişimci ve ardından Fransa’da Geleceğin Akdeniz Kadınlarından seçildim. Buralarda aldığım eğitimler sonrası iş hayatında ‘kadın girişimciliğinin artırılması’ gerektiğini gözlemledim. Ülkemizin kalkınmasına nasıl katkı sunabiliriz dedik ve kalkınmanın yolunun kırsaldan geçtiğini ve kırsalın gelişimini hızlandıracak olan lokomotifin de kooperatifçiliğin güçlendirilmesi olduğunu gördüğümüzden böyle bir şeye karar verdik” diyor.

Ateşoğulları, şimdilerde Kooperatif Geliştirme Merkezi olarak isimlendirdikleri kooperatifleri ihracata hazırlayacak bir merkez kurma aşamasında olduklarını da kaydediyor. Türkiye’de Tarım Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığına bağlı bin kadar kooperatif olduğunu söyleyen Ateşoğulları, bu tür kadın kooperatiflerinin sayısının verilen teşviklerle de arttığını ifade ediyor. Ürün seçiminde dikkat edilmesi gereken başlıca hususun coğrafi işaretli ürünlere ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Ateşoğulları, “Bunun dışında katma değerli ürünlerin başında ‘organik’ üretim geliyor.

Organikten kastım doğal ürün değil, sertifikaları alınmış, ‘organik’ ürünlerdir. Ürünü bulduktan sonra, üretim süreci çok önemli. Ürünün sürdürülebilir şekilde üretiliyor olması gerekiyor” diyor. “Kadınların öncelikle ‘Kooperatif Yönetimi’ konusunda daha sonra ‘nitelikli ve katma değerli ürün nedir’ konularında bilgilendirilmeleri gerektiği görüsünü savunan Ateşoğulları, “Devlet teşviklerine dayalı bir gelişmeye, her biri ticari bir işletme olduğunun farkına vararak öz kaynaklarını ‘satış yaparak’ nasıl artırabileceklerine odaklanmalılar. Ayrıca hijyenik üretim, standardizasyon ve iş sağlığı ve güvenliğine de önem verilmesi gerekiyor diyor.

Ateşoğulları, “Kadın emeğinin değerlendirilmesi, tasarıma ve katma değere dayalı ihracatı artırmak önceliklerimiz arasında” diyor ve şöyle devam ediyor. “Kooperatiflerimiz yerel ve bölgesel kalkınmayı hızlandırmaktadır fakat yeterli seviyede ihracat yapamamaktadır. Kooperatiflerimizin ürettiği bal, pekmez, salça ve zeytinyağı gibi katma değeri yüksek ürünlerin ihracatına destek vermek amacıyla yola gıktık. Anadolu Kalkınma Kooperatifi ile hedefimiz Türkiye’deki kooperatifleri tek çatıda toplayıp ihracatlarını sağlamak ve dünyadaki en büyük 300 kooperatif arasına girerek, kadın ve genç istihdamına destek vermek.”

Her Şey Bir Telefonla Başladı

Afşar Balam Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Dr. Figen Ar, kooperatif kurma hikayesinin bir telefonla başladığını söyleyerek süreci şöyle anlatıyor: “Bir gün Bala Tarım Orman İlçe Müdürü Mengücek Fırat Şeker telefonla arayıp ‘Figen Hanım burada bir köy var. Hanımları çok becerikli. Onlar için bir proje yazar mısınız’ dedi ve süreç başladı. Hemen bir araştırma yaptım. Ankara Kalkınma Ajansının “Yerel Ürünlerin Ticarileşmesi” başlıklı bir çağrısı açıktı.

Yazdım çizdim ve “Minimum Karbon Ayaz İzi İle Afşar Ellerden Afşar Balam Ürünler” isimli projemiz desteklenmeye layık görüldü. Projenin sürdürülebilirliği için bir kadın kooperatifi kurmak da projenin bir faaliyetiydi. Böylece 15 Şubat 2019’da kurulduk” diyor. Elektriğini güneş enerjisinden sağlayan bir tesis kurduklarını ve böylece hikayenin başladığını dile getiren Ar, ilk siparişlerinin kumaş market çantaları olduğunu söylüyor.

Ürettikleri ürünleri üç yıldır ulusal pazarlara sunduklarını da söyleyen Ar, ayrıca geçtiğimiz yıl çevreye duyarlılığı simgeleyen yeni markaları Sıfır Köy ile de pazarda yer aldıklarını hatırlatıyor. Ankara’nın Bala ilçesinin Afşar köyünde tamamen doğal ürünler olmak üzere meyve sebze kuruları, erişteler, tarhana ve süt reçeli ürettiklerini de sözlerine ekleyen Ar, bütün bunları yaparken elektriği güneş enerjisinden sağladıkları tesiste ürettiklerini ve atıkları ise solucan gübresi yapıp yine tarımda kullandıklarının altını çiziyor.

Kooperatifte atıkları ayrıştırarak UNDP-GEF-SGP tarafından desteklenen “Afşar Balam Döngüsel Ekonomi Yolunda” projesini de yürüttüklerini ifade eden Ar, “Atık sularımızı geri kazanıp, yağmur sularını topluyoruz. Atık yağlardan sabun, atık malzemelerden sepet yapmayı öğreniyor ve öğretiyoruz. Çocuklara ve köydeki hanımlara kompost yapmayı öğrettik.

Bütün ampullerimizi enerji tasarruflu led ampullerle değiştirdik. Bu çalışmaları verimlilik eğitimleri ile destekleyerek köyün de karbon ayak izini düşürmeyi hedefliyoruz” diyor. Ar, ürünlerin Ankara Büyükşehir Belediyesinin açtığı Başkent Marketlerde ve Torku Marketlerde satıldığını söyleyerek, “balamdan.com”, “sifirkoy.com”, hepsiburada.com ve komsubostan.com gibi dijital dünyada da yer aldıklarını kaydediyor. Ürün çeşidine göre 20 ile 200 ton arasında yıllık hacimleri olduğunun bilgisini paylaşan Ar, kooperatifte 20 kadının yer aldığını söylüyor.

Markalaşma Çalışmalarına Hız Vereceğiz

Merkezefendi ilçesi kadınları tarafından 8 Mart 2020’de kurulduklarını söyleyerek konuşmasuıa başlayan Denizli Merkezefendi Kadın Kooperatif Başkanı Aynur Tunç, kooperatif ile üretimin ve kadın istihdamının artırılmasını hedeflediklerinin altını çiziyor. “Kooperatifler Kanunu’nda da belirlenmiş olduğu gibi her ortak, eşit hakka sahiptir” diyen Tunç, “Kadınların işgücüne katılımının hem ekonomik hem de sosyal açıdan kalkınmayı sağlayan ve yoksulluğun azaltılmasında rol oynayan en önemli etkenlerden biri olduğunu vurguluyor.

Denizli Delikliçınar’ın Altıntop Mahallesi Meserret Sokağında gastronomi alanında faaliyet gösterdiklerinin altını çizen Tunç, burada kahvaltı, ev yemekleri, el açması börekler, kurabiyeler, kek ve turta çeşitleri, ev yapımı mantı, sarma, içli köfte, salata ve meze, ev yapımı erişte, doğal reçeller, soslar, checsccake, tatlılar, doğum günü pastaları gibi birçok ürünün, kooperatif ortakları tarafından yapıldığını belirtiyor. Ürün satışlarının yine Meserret Sokak’ta bulunan kafede yoğun bir şekilde devam ettiğinin bilgisini paylaşan Tunç, satışların sosyal medya hesaplarından ve iletişim numarası üzerinden paket servis olarak da devam ettiğini söylüyor.

Yakın bir zamanda Getir, Yemeksepeti gibi uygulamalar ile de satışlara devam edeceklerini ifade eden Tunç, e-ticaret altyapısı oluşturma ve markalaşma çalışmalarına hız vereceklerinin altını çiziyor. Tunç, son olarak daha çok kadın ile farklı alanlarda şube açmayı hedeflediklerini söylüyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Pandemi nedeniyle biraz ertelemiş olsak da yakın bir zamanda yeni şubeler ile Denizli halkına farklı lokasyonlarda hizmet vereceğiz. Doğal ürünler, el sanatları gibi birçok alanda da kooperatifimizi büyütmeyi amaçlıyoruz. ‘Güçlü Kadınlar Güzel Yarınlar’ için tüm halkımızı kooperatifimize davet ediyoruz.”

500’e Yakın Kadına Dokunduk

“Kuruluşumuz kurumsal yaşam deneyiminden sonra tarım ve gıda sektörüne gönül veren 11 kadın girişimcinin KAGÎDER’in düzenlediği Tarımda Kadın Girişimi Geliştirme ve Hızlandırma Programı’na ve ardından mentörlük programına seçilmemizle başladı” diyen Tarımda Kadın Kooperatif Başkanı Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu, yedi marka altında 100’ün üzerinde ürün çeşidi ürettiklerini söylüyor.

Bu üretimlerle kooperatif ortaklarının ve Antalya, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir ve Muğla’da yereldeki kadınların sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağladıklarının altını çizen Şerifoğlu, “Mevcut bölgelerimizde ve markalarımız aracılığı ile 50’den fazla kadının söz sahibi olmasına katkıda bulunduk. Son bir yıl içinde ortaklarımızın bünyesindeki yedi gıda markasının üretiminde istihdam sağlayarak, hasat, paketleme süreçlerinde haricen gelir elde etmesine katkıda bulunduğumuz aileleriyle birlikte yaklaşık 470’in üzerinde kadına dokunmuş olduk’’ diyor.

Tarımda Kadın’ı kurarken kadınların istihdama katılması ve kadın üreticilerin ürünlerinin markalanması hedefi ile yola çıktıklarını dile getiren Şerifoğlu, “Henüz herhangi bir belediye, devlet hibe ve desteklerinden faydalanmadık. Büyüme hedeflerimiz içerisinde “7 Bölge 7 Ürün” proje ve Tarımda Kadın markası ile ürünler üretme çalışmalarımız ilgili kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları ile devam ediyor” diyor. Son yılların en büyük trendi olan e-ticareti hayata geçirerek kooperatifçiliği dijital ortama taşıyan ilk kooperatiflerden biri olduklarını da hatırlatan Şerifoğlu, Hepsiburada başta olmak üzere birçok pazar yeriyle yaptıkları özel anlaşmalarla ürün satışı yaparak ürünleri tüm Türkiye’ye ulaştırdıklarını kaydediyor. Kooperatifin, Günbey, Beetopia, Boztepe Zeytincilik, Dunolia Zeytinyağı, Kaptan’ın Ceviz Çiftliği, Tahali, Zevtinvadi ve 1000mera adında markaları bulunuyor.

Kadın İstihdamına Her Daim Destek

S.S Sembol Kadın Girişimi Üretim vc İşletme Kooperatifi adında yedi ortaklı Ticaret Bakanlığına bağlı bir kurum olduklarını söyleyen Başkan Gülşen Yılmaz, kooperatifi iki yıl önce Karaman’da kurduklarını söylüyor. Çocukluğu ve evliliği sürecinde şiddet mağduru bir kadın olarak kadın istihdamını çok önemsediğini dile getiren Yılmaz, kooperatifte trikotaj, tekstil üretimi, eğitim, üretim, tanıtım, satış, danışmanlık, hizmet, sosyal ve kültürel faaliyetler olarak hizmet verdiklerini anlatıyor.

Kooperatifi kurarken ilk etapta belediyeden teşvik aldıklarını sözlerine ekleyen Yılmaz, şu anda hiçbir yerden destek almadıklarını, S.S Sembol Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi ve Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi işbirliği protokol hazırlık çalışmalarının devam ettiğinin bilgisini paylaşıyor. Kooperatifte. triko, tek kullanımlık koruyucu iş elbiseleri, üniforma, aşçı önlüğü, cenaze torbası, medikal tekstil ürünleri, özel siparişe yönelik özel, resmi, kurum ve kuruluşlara baskılı baskısız her tür tekstil ürünleri, koruyucu dış giyim siparişleri, kişiye özel sipariş ve terzilik işleri, kuru gıdaların sağlanabileceği ısı, ışık ve nem geçirgenliği olan bez keseler ürettiklerinin de altını çizen Yılmaz, bu ürünleri halk, resmi ve özel kurum ve kur uluşlara sattıklarını söylüyor.

Üniversite Öğrencileriyle Çalışacağız

Ziraat Mühendisi ve ayrıca Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde 23 yıllık akademisyen olan SS Ortaca El Ele Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Öğr. Gr. Dr. Nazan Korkmaz, mesleği gereği yurt içi ve yurt dışı çalışmalarından elde ettiği tecrübe ile hem öğrencileri hem de bulunduğu çevre için bir şeyler yapmak istemiş ve 2020 yılında dokuz kadınla birlikte kooperatif kurmuşlar.

Meyveli lokum, reçel, meyve şekeri ve meyveli pestilin ilk yaptıkları ürünlerden bazıları olduğunu söyleyen Korkmaz, bu süreçte Ortaca Belediyesinin en büyük destekçilerinden biri olduğunu vurguluyor. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan KOOP-DES desteği almaya hak kazandıklarını kaydeden Korkmaz, “Bu sayede meyve sebze tüketimini kolaylaştıracak meyve salatası ve soyulmuş temizlenmiş sebzelerimizi Meyvart markası ile market raflarına koymaya başladık.

Bu konuda yolun çok başındayız fakat hayallerimiz büyük” diyor. Sanal marketlerde yeni yeni ürünler ile raflarda yer aldıklarını da belirten Korkmaz, “Kurulduğumuz günden bugüne ayrıca yöremizin en önemli oteli olan Dalaman Sarigerme Hilton Spa Resort Oteli ilk destekçilerimiz arasında oldu. Otel yönetimi bizden ürün alarak, farklı ürünleri teşvik ederek ilerlememize katkı sundu” diyor.

Dokuz kişilik bir ekiple çalışmalarını sürdürdüklerinin altını çizen Korkmaz, üniversite öğrencilerinden çalışmak isteyenlerin öncelikli tercihleri olduğunu vurguluyor ve aynca yöre kadınlarının da bazı ürünlerini alarak onların ev ekonomilerine katkı sunduklarını belirtiyor. 2020 yılında 10 ton taze meyve-sebzeyi katma değerli ürüne dönüştürdüklerini de sözlerine ekleyen Korkmaz, ‘‘Yeni kabul edilen GEKA Teknik destek projesi ile e ticaret, web sayfası tasarımı, markalaşma ve ihracat konularında eğitim alarak yöremizde yetişen tarımsal ürünlerin ekonomik değerini artırmaya katkı sunmak istiyoruz. İlerleyen zamanlarda kooperatifin sosyal sorumluluğu ile tarımsal üretim öğelerini birleştirerek farklı çalışmalarda yapmak istiyoruz” diyor.

18 Ortağımız Var

Halk eğitimde usta öğretici olan SS Gülgönen Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kurucu Ortaklarından Nazire Özsu, daha çok kaybolmaya yüz tutmuş sanatlarla ilgilendiklerini belirtiyor. Kooperatifi yedi ortakla İsparta’nın Gülgönen ilçesinde kurduklarını belirten Özsu, şu an yola 18 ortakla devam ettiklerinin bilgisini paylaşıyor. İki yıl önce vali, kaymakam, il ve ilçe tarım müdürlüklerinin destekleriyle kurulduklarını ifade eden Özsu, “Genellikle gül ve gül ürünlerinin, el sanatlarımızın ve yöresel ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Bütün ortaklarımızın gül bahçesi var.

İki ortağımızın ise gül suyu ve yağını çıkarmak için küçük bir işletmesi bulunuyor’ diyor. Satışları internet ve kooperatif binalarının satış noktalarından gerçekleştirdiklerini kaydeden Özsu, Trendyol gibi satış noktalarında da olduklarını vurguluyor. Özsu, son olarak ürettikleri ürünleri ise şöyle sıralıyor: “Gül yağ, suyu, kurusu, şerbeti, sirkesi, reçeli, serumu, kremi, sabunu, keçe lifli sabun, hünnap kurusu, hünnap sirkesi, üzüm pekmezi, üzüm sirkesi, sebze ve meyve kuruları, ada çayı, ıhlamur, erişte, tarhana, salça, bulgur, turşu ve çeşitli reçeller.”

Daha Çok Kişiye Ulaşacağız

Alaşehir Kadın Kooperatifi‘nin daha önce farklı STK’larda çalışarak, kadının gücünü ekonomiye kazandırmayı, kadının sosyal hayatta ve çalışma hayatındaki varlığını görünür kılmayı amaçlayan bir kooperatif olduğunu söyleyen Kooperatifin Yönetim Kurulu Başkanı Selen Öküzcüoğlu, kooperatifin yedi ortak tarafından kurulduğunu belirtiyor, öküzcüoğlu. Ticaret Bakanlığı’ndan alınan destek ile kurdukları yaprak salamura tesisinin Kadın emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)’den alınan web sayfası desteği ve belediyenin sağlamış olduğu ulaşım pazarlama gibi desteklerle de büyümeye devam ettiklerinin altını giziyor.

2019’da yedi kişi olarak çıktıkları yolda 44 ortak ve pek çok gönüllü destekçi ile çalışmalarını devam ettirdiklerini ifade eden Öküzcüoğlu, “Ürünlerimizi tanıtmak ve aranır hale getirmek, kadının emeğinin ekonomik karşılığını bulup sosyalleşmesini sağlamak amacı ile yola devam ediyoruz” diyor. Lokanta olarak başladıkları çalışmalara pandemi sürecinde paket servis hizmeti ile devam ettiklerini de sözlerine ekleyen Öküzcüoğlu, “Yapmış olduğumuz lezzetler, paketli ürünlerimiz ve atölye ürünlerimiz iki satış noktamızda müşterilerimiz ile buluşuyor.

Sultaniye ve Antep karası kuru üzümlerimiz, salamura yaprağımız, cennet elması kurumuz, zeytinvağımız, pekmezimiz ve sirkemiz Türkiye’nin her yerinde katıldığımız fuarlar ve sergiler aracılığı ile lezzetimizi ve kalitemizi bilen, güvenen tüm dostlarla buluşmaya devam ediyor” diyor. Son olarak ürünlerin Türkiye’nin her yerindeki kooperatif market raflarında satışa sunulduğunu da kaydeden Öküzcüoğlu, “Satışlarımızı yaparken birebir ilişkiler elbette çok önemli, bunun yanı sıra web sayfamızda, sosyal medya hesaplarmıızdan, albikere.com, pazarama.com, kooppazar gibi farklı internet sayfalarında satışlarımız devam ediyor.

Bünyemizde, özel günlerde el emeği farklı tasarım ürünlerle müşterilerimize hizmet vermeyi sürdüren bir de emekçi atölye grubumuz bulunuyor. Kurmak istediğimiz meyve kurutma tesisi ile iirün yelpazemizi genişletip, açmayı planladığımız kreş ile de daha çok kişiye dokunmak hedeflerimizin başında geliyor” diyor.

Markalaşma Sürecimiz Başladı

2017’de Aydın’ın ilçesi Kuşadası’nda kurulan Kuşadası Kadın Girişim ve İşletme Kooperatifi, şu anda 95 ortak ve 30 üreticisi ile yoluna devam ediyor. Kooperatif Başkanı Şerife Atınç, yoğun dönemlerde üretici sayısının arttığını söylüyor. Kuşadası’na özgü eşya üretme fikrinden yola çıkan kooperatifin kurulma hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Kadınların üretken bireyler olarak toplumsal yaşama katılımlarını ve el emeklerini değerlendirebilmek amacıyla evde üretim yapan ve ürünlerini pazarlama imkanı bulamayan kadınlara istihdam sağlamak için 17 kurucu ortakla kurulduk” diyor. Kooperatifte satılan ürünler arasında; çanta, lavanta, kese, sabun, plaj setleri, örgü çanta, ev tekstili, fular ve file bulunuyor.

Atınç, şal üretimin ayrı bir önemi olduğunu vurgulayarak, “Ürünlerimiz arasında önceliğimiz şal. Kuşadası’na özgü kuş desenlerini şallara ve çantalara basıyoruz. Ayrıca markalaşma sürecimiz başladı. Yeni desen ve modellerle çıkış yapacağız” diye sözlerine de ekliyor. Söz konusu bu ürünlerin satışı ise Trendyol, kooperatifin web sitesi, Kuşadası AVM ve Kuşadası Ege Port AVM’de yapılıyor. Kooperatif bünyesinde bir de Yaratıcı El Sanatları Tasarım, Üretim ve Eğitim Merkezi kurularak, yerel motiflerin el sanatları ile buluşturulması ve katma değeri yüksek hediyelik eşya üretilmesinin planlandığını söyleyen Atınç, “Buradaki ürünlerle kooperatifin markalaşma çalışmasını Öğretim Üyesi Nazlı Gürgan hocamız ile Yaşar Üniversitesi ile iş birliğinde yenilikçi pazarlama yöntemleri ile ekonomiye kazandırılmasını hedefledik” diyor.

Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) desteği ile seramik atölyesi kurulduğunu belirten Atınç, bu atölyede Kuşadası’na özgü çatı kuşları motifleri ile seramik objeler, fincanlar, posta kutuları ve her evin kapısına seramik numarası yapılacağını söylüyor. Ayrıca Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın [GEKA] Kuşaktan Kuşağa Yaratıcı El Sanatları Projesiyle hibe desteği almaya hak kazanan kooperatif, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile de iş birliği yapıyor.

Ulusal Markalarla Çalışıyoruz

Soma Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nurşen Sevben Karakaş ise bu işe başlama hikayesini şöyle anlatıyor: “Maden kazasından sonra Soma’ya birçok Sivil Toplum Kuruluşu (STK) geldi. Bu kuruluşlardan biri de Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) oldu. Soma’da madenlerden dolayı daha çok erkeklerin çalışabileceği iş alanları vardı. Kadının çalışabileceği bir alan yoktu. Bu eksikliği fark eden KAGİDER üyeleri, buradaki ev hanımlarını ve madenci eşlerini iş hayatına kazandırmak için Vofadone Vakfı ile birlikte bir proje hazırladılar ve bizim kooperatif hikayemiz de böyle başladı” diyor.

Somali kadınlara kalıcı bir istihdam sağlamak amacıyla hazırlanan bu proje kapsamında Soma Belediyesinin yer tahsis ettiğini, Halk Eğitim Müdürlüğü’nün ise eğitimci desteği sağladığının altını çizen Karakaş, “Madenci eşleri başta olmak üzere Somali 400 kadına el becerisi kazandırmak ve el becerilerini geliştirmek üzere el sanatları ve makine nakışı eğitimleri verildi. Sekiz ay süren eğitimler sonunda 50 gönüllü kadınla birlikte Somada Önce Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi kuruldu” diyor. İlk kurulduklarında sadece el sanatları atölyeleri olduğunu vurgulayan Karakaş, el sanatları atölyelerinde tel kırma, iğne oyası, boncuk işleme, makrome örgü ve tığ işleri yapmaya başladıklarını ve ilk olarak English Home ile çalıştıklarının bilgisini paylaşıyor.

Yine el sanatları atölyelerinde bazı firmaların Koton ve Beymen gibi markaların el işçiliği gerektiren aksesuarlarını yapmaya başladıklarını ifade eden Karakaş, “2016 yılında KAGİDER üyesi Rana Tülin Yazıcı’nın girişimi ile birlikte tekstil atölyemiz kuruldu. Hiç tekstil alanında çalışmamış olan kadınlarımız ustalardan üç ay eğitimler aldılar ve sanayi tipi dikiş makinaları kullanmaya başladılar. Tekstil atölyesi kurulduktan sonra geri hizmet iş üniformaları ve kurumsal hediye ürünler dikmeye başladık.

Kurumsal hediyeliklerde ise büyük firmaların Mercedes, Marlboro, Samsung, Janssensbaby özel gün promosyon ürünlerini yaptık. Diktiğimiz iş üniformaları yurt dışına ihraç ediliyor. Kurumsal hediyeliklerde sipariş üzerine çalışıyoruz” diyor. Şu anda iş üniformaları ve bebek ev tekstili üzerine üretim yapan iki firma ile fason üretim anlaşmaları olduğunu söyleyen Karakaş, “BU firmalar aracılığı ile diktiğimiz ürünler yurt dışına ihraç ediliyor aynı zamanda yurt içi pazarında da satışı yapılıyor. Kurumsal hediyelikler de yine büyük firmaların özel gün yurt içi ve yurt dışı organizasyonları için promosyon ürünler yapıyoruz” diyor.

Trendyol’ da satış sitesinde kooperatif adına bir sayfalan olduğunu da kaydeden Karakaş, aylık üretim kapasitelerinin gelen işlerin adedine göre değişkenlik gösterdiğini ve yüksek adetli işlerde Soma’da 150 kadına ulaşabildiklerinin bügisini paylaşıyor.

Kadınlar Her Mecrada Olmalı

Bursa’nın İznik ilçesinde yörenin kadınları tarafından 14 yıl önce kurulan İznik Üreten Kadın Girişimci işletme Kooperatifi, 80 kişiyi istihdam ediyor. Kooperatifte, dünya mirasına girmiş İznik çinisinden ürünlerin yer aldığını söyleyen Kooperatif Başkanı Havva Çandar, ‘‘Biz el sanatı yapıyoruz ve ürünlerimiz çok özel. Dünya mirasına girmiş olan İznik çinisinden vazo, tabak, fincan ve İznik çinisi koza ipeğinden yaka iğneleri üretiyoruz” diyor. Unutulmuş geleneklere değer verdiklerini söyleyen Çandar, sepet örgüsü, örgü bebek, coğrafi işaretli iğne oyalarının olduğunu da belirtiyor.

Ayrıca Bursa’nın şeftalisinin meşhur olduğunu belirten Çandar, buradan hareketle ilk defa şeftali kurabiyesi yaptıklarını ve kurabiyenin talep gördüğünü, 10 bin adet şeftali kurabiyesi siparişi aldıklarını söylüyor. Çandar, “Bu kurabiyeleri, Yemeksepeti Banabi projesiyle pazarlamaya başladık. Metro market için de hazırlık içerisindeyiz” diyor. Ek olarak bölgedeki yerli ve yabancı turiste de satış yaptıklarını belirtiyor. Belediye Başkanı Ali Fuat Aktaş ve Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu Nazlı Demirci’nin kendilerine destek olduğunu belirten Çandar, Borusan Holding’de Koordinatör olan Serdar Özkaleli’nin de ürünleri çalışanlarına tanıtarak destek olduğunu söylüyor.

Diğer kadın kooperatiflerinden ve etrafından da destek gördüğünü vurguluyor. Kooperatifin kendi imkanlarıyla tuttuğu bir yer de var. Çandar’ın söylediğine göre İznik Belediyesi kendilerine bir çadır da vermiş ve orayı kooperatifin çatısı haline getirmeye çalışıyorlarmış. Kooperatifin kuruluş hikayesini de anlatan Çandar, “25 sene önce İznik Süleyman Paşa Medresesi’nde, çini üzerine çalışıyorduk. Atıl bir dükkan vardı, orayı değerlendirerek atölye açtık.

İznik Belediyesi yerel gündem kadın meclis başkanıydım. O dönemde kadınları yönlendirmek istedim çünkü kadınlar her mecrada olmalı. İlk etapta 2. el ürünleri aldırıp, temizleri sattık. Buradan yola çıktık. Çarşı kurmaya karar verdik. İznik’te ilk hanımeli çarşısını kurduk. Yöresel Tatlar adıyla yemek yarışması ve çeşitli etkinlikler yaptık” diyor. Ayrıca kooperatifte kadınların gelişimi için çeşitli kurslar açılmış ve eğitim için de meslek liselerinden hocalar gönüllü olarak geliyorlarmış. Biraz kırsal bir bölgede olduklarını belirten Çandar, ilk başta erkeklerin serzenişte bulunduğunu ama kadınlar para kazanınca ön yargıların yıkıldığını, artık erkeklerin de eşlerine destek olduğunu söylüyor.

Tohumu Artıracağız

Sınırlı Sorumlu Menemen Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, 2019 yılında kurulmuş. Şu anda kooperatifte 31 ortak var ve 20 kadın çalışıyor. Kooperatifte reçel, günlük baklava, börek, erişte, tarhana gibi genelde yiyecek üzerine olan ürünlerin satışı yapılıyor. Ek olarak aynısefa bitkisini üretip sabun, çay ve yağ yapıyorlar. Şimdilerde ise marka çalışmaları olduğunu belirten Kooperatif Başkanı Yeşim Sever, “Aynısefa çiçeğinin bir diğer adı da ölümsüzlük çiçeği, çünkü bu bitkinin yara iyileştirici özelliği de var.

Bu ürünü daha da çeşitlendirmek istiyoruz. Toprakta da geriye dönüş üzerinde çalışıyoruz ve tarımsal araştırmalar yöntemiyle tohumu artıracağız” diyor. Ayrıca kooperatif, ABC Deterjan Sanayi firmasından hibe almış ve kurutma makinasında destek olmuşlar. Bu sayede kuru meyve ve sebze satışı da yapılıyormuş. Kendisinin de çiftçi kızı olduğunu söyleyen Sever, “Menemen’de kooperatif yoktu. Ben de çiftçileri ve kadınları buluşturma fikrinden yola çıktım.

Kooperatifteki kadmlar daha önce hiçbir yerde çalışmamış, dolayısıyla iş hayatını bilmiyorlar ama en önemli kısmı kadınlara örnek olması ve maddi kazançlarını sağlaması açısından önemli” olduğunu belirtiyor. Bu işi yapmak isteyen kadınlara, kooperatif ücretsiz fide desteği de sunuyormuş. Sever, bölgede kanal boyu denilen bir yer olduğunu ve burayı 10 yılda turizme açmayı hedeflediklerini söylüyor. Ürünleri ise online platformlardan sattıklarını söyleyen Sever, “Pandemi olunca zarara girdik. Bu işin para kısmında değilim amacım kadınlara destek olmak, örnek olmak. Kadınlar hiçbir şeyi yarım bırakmamalı. Hayat devam etmeli. Hayatı hiç bırakmadım, hiç vazgeçmedim. Kadınların eziyetlerini biliyorum ama her kadının ekonomik özgürlüğü olmalı” diyor.

Ortak Sayısı Giderek Artıyor

Beş yıl önce kooperatif başkanı Aylin Yıldız’ın kendi girişimiyle kurduğu derneği, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan keşfederek destek oluyor ve bugünkü Dağ Kadı Karacabey Üreten Kadınlar Kooperatifinin aslında temeli böylece atılmış oluyor. Bursa’ya bağlı olan Belediye, kooperatif için bir de üretim yeri tahsis etmiş. 2016 yılında 30 kurucu ortakla kurulan kooperatif şu anda 20 kişi. Yazları da mevsimlik işçi oluyormuş. Kooperatif Başkanı Aylin Yıldız konuyla ilgili. “Kendi tarlalarımız var, müşteri potansiyelimiz arttı. Bu yüzden demek yetmez diye kooperatife geçme kararı aldık. ABC’ Detarjan Sanayi firması da destek oldu.

Firma herhangi bir şey talep etmeden bize kurutma ve vakumlama makinası hediye etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi de yardımcı oldu. Ekipman sağladı. Depo konusunda da yardımcı oldular. Hepsi Burada’dan da eğitim aldıktan sonra 30 bin liralık bir hibe kazandık. Bir sürü ürün gönderdiler. Örnek vermek gerekirse beş makine, buzdolabı gibi konularda yardımcı oldular” diyor. Kooperatifte satışı yapılan ürünler arasında domates, salça, acuka, bebek tarhanası, erişte, ıspanak. unlu mamuller, reçel, ekinezya, bal bulunuyor. Kooperatifin sekiz kovan arısı varmış ve onu da ABC Deterjan desteğiyle almışlar. Ürünleri ise e-ticaret ile Trendyol, HepsiBurada, N11,  PttAvm gibi platformlarda satıyorlarmış.

Ürünler İstanbul, Ankara, Konya. Balıkesir gibi diğer illere de gidiyor. Yıldız, “Barkodlu ürünlerimiz var. Migros’la görüşüyoruz. Bursa’da Özhan marketleri var, orada şarküteri alanlarına satış yapıyoruz” diyor. Karacabey Müdürlüğünde proje tesadüfü sonucunda ekinezya çayını ektiklerini söyleyen Yıldız, bunu hobi gibi deneme amaçlı bir dekora ektiklerini ve ekinezyanın maliyetinin 200 bin Türk lirası olduğunu söylüyor. Yıldızın verdiği bilgilere göre de kooperatifte yazın 200 ton domates, 1 ton da ekinezya oluyormuş. Ekinezyanın 100 gramı ise 200 Türk lirasıymış. Köydeki erkeklerin ilk başta kooperatif istemediğini belirten Yıldız, “İlk başta erkekler bizi istemedi. Köyün meydanından geçemeyen kadınlar artık üretim yapıyor. Burada önemli olan güven ve istikrar. Kooperatife katılmak isteyen kadın sayısı giderek artıyor” diyor.

Katılma Şartı Yok

Denizlinin Çal ilçesinde bölgenin kadınları tarafından 2021 yılında kurulan Çal Kadın Kooperatifinde şu anda 80’den fazla kadın çalışıyor. Kooperatifin, Bölgesel Kırsal Kalkınma projesinin destekleri ile kurulduğunu belirten Kooperatif Kurucularından Ayfer Çelik,”Belediyemiz en büyük destekçimiz. Fethi Akçan ellerini bizden eksik etmiyor. Ürünlerin satışını yaptığımız bir dükkanımız var. Buranın kurulmasında da yine belediyemiz yardımcı oldu” diyor. Kooperatifte ağırlıklı olarak yiyecek alanında ürün ürettiklerini belirten Çelik; hediyelik eşya, mum ve el işlerinin de yapıldığını ama ürün çeşitliliğini artırmak istediklerini söylüyor.

Üretilen ürünler ise e-ticaret sitesinde satılıyor ve bilinen diğer e-ticaret sitelerine de yakın zamanda başvuru yapılacak. Ancak Çelik’in söylediğine göre, belli prosedürlerin tamamlanmasını bekliyorlar. Bölgenin üzümünün de meşhur olduğunu belirten Çelik, kooperatifin kurulma amacını şöyle anlatıyor: “Amacımız Çarda yetişen ürünleri tanıtmaktı, biliyorsunuz üzümü meşhur. Bunları tüm Türkiye’ye tanıtmak ve insanların bunları bilmesi şeklinde yola başladık. Ne yapabiliriz diye düşünürken, kooperatif kuralım, içinde kadınlar olsun dedik. Şu anda Çal Karası diye bir markamız var. Çal Karası bir üzüm çeşididir ve bölgeye değer katan bir şeydir. Biz de adımızı oradan alıyoruz.” Kooperatife belli bir katılma şartı olmadığını söyleyen Çelik, kadınların belli bir şey üretmeleri halinde kooperatifte yer alabileceklerini söylüyor.

Çalışma Potansiyelleri Yüksek

Giresun’a bağlı Pirazizli yedi ortak tarafından 2021 yılında kurulan Sınırlı Sorumlu Piraziz Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinde şu anda 17 kadın yer alıyor. Bölgenin yöresel ürünlerinden biri olan Piraziz elmasından pekmez yaptıklarını söyleyen Kooperatif Başkanı Elif Doğanalp, “Karadeniz Bölgesindeki tüm bitkilerin antioksidan değerleri çok yüksek. Biz de bundan faydalanmak istiyoruz. Elmadan pekmez, bölgedeki mantardan tuzlama yapıyoruz. Bir yandan da tarım alanları kiralayarak sebzelerin taze satışını yapmayı düşünüyoruz. Şu an ise bölgedeki çiftçiden alıp onları işliyoruz” diyor.

Kooperatifte ayrıca koyun yünlerinden eşya da üretiliyor. Ev tekstili, tekstil ürünleri, kedi ve köpek evi, şapka gibi ürünler tasarlanarak sosyal medya üzerinden satılıyor. Ek olarak Trendyol ve HepsiBurada da kooperatifin mağazası varmış, kendileri özel olarak da yakında bir web sitesi açacaklarmış ve birkaç marka ile de görüşme aşamasındalarmış. Kadınlara ayrıca keçe eğitimi verilmiş ve eğitim alırken bir yandan da para kazanmışlar. Doğanalp, konuyla ilgili olarak, “Koyunun yününe su ve sabunla vurarak kumaş dokusu elde ediyor.

Buna biz keçe diyoruz. Keçe için tasarımcı Fırat Neziroğlu’na keçe kumaşlar gönderdik. Bizim için kalıplar oluşturuyor. Şirince Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile iletişime geçtik, onlar da keçeden logo yapmamızı istediler. Güzel bir iş birliği oldu. Böylece birbirimize destek olduk” diyor. Doğanalp, ayrıca kooperatife katılmak için herhangi bir şart olmadığını ve ilçedeki tüm kadınlara kapılarının açık olduğunu da vurguluyor. Kooperatifin kurulma aşamasında ise Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücerin destek olduğunu belirten Doğanalp, “Enver Yücel bize destek oldu.

Onun yanında Atölye yerini belediye gösterdi. Orada da eğitimler düzenliyoruz” diyor. Eğitim başlayana kadar kadınların, aile üyelerinde som işaretlerinin olduğunu belirten Doğanalp, Eşler, gitme hava soğuk veya Covid var gibi bahaneler sunuyorlardı ama Piraziz’deki kadınların çalışma potansiyeli yüksek. Zaten şu anda herkes çok mutlu, çünkü her gün yeni bir şey yapıyorlar. Her denemelerinde daha güzel şeyler ortaya çıkıyor ve kendilerine güvenleri geliyor. Hafta sonu bile çalışmak isteyenler var” diyor.

İş Hacmi Artacak

Samsun Büyükşehir Belediyesinin, Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) öncülüğünde kurulan Bafra Kızılırmak Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinde, zembil ve üretici kadınların ürettiği turşu, reçel, marmelat, pekmez, el sanatları alanında da takı, bebek, magnet satılıyor. 2021 yılında kurulan kooperatifte şu anda 11 kadın yer alıyor. Kooperatif Başkanı Hülya Yangın Ertekin, kiBu ürünleri kadınlar evlerinde üretiyorlar.

Burada kendi imkanlarımızla dükkan tedarik ettik, orada satışımızı gerçekleştiriyoruz” diyor. Ürünlerin satışını ise çevredeki insanların yanı sıra fuarlara katılıp açtıkları standarda yapıyorlar. Kuruluş hikayesini ise Ertekin, şöyle anlatıyor: ‘‘Şimdiye kadar sivil toplum kuruluşlarında yer aldım ve kadınlarla hep iç içeydim aslında. Bafra Umut Derneği ve Bisikletliler Derneği Bafra temsilcisiyim. Bu yüzden de buradaki kadınları iyi tanıyorum ve onlara yardım etmek istedim.” Ertekin ayrıca kooperatifin daha çok yeni olduğunu zamanla iş hacimlerini de artıracaklarını düşündüğünü söylüyor ve artan kadın kooperatifi sayısına dikkat çekerek. “Artan kadın kooperatif sayısı ileride olumsuzluklara yol açabilir. Pazar tıkanabilir” şeklinde yorum yapıyor.

Tıbbi ve Aromatik Bitki Üretiyoruz

Samsun’un Bafra ilçesindeki Dönüşüm Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, 2021 Mart ayında kurulmuş ve şu anda 10 kadın çalışıyor. Kooperatifte tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği ve bunların üretimi yapılıyor. Kooperatif Başkanı Gülşen Hekimoğlu. “Tıbbi bitkilerden tıbbi mentollü nane, kekik, aynısefa, adaçayı üretiyoruz. Tıbbi aromatik bitkiler alanında Bafra’da yeniyiz hatta ilkiz. Diktiğimiz tıbbi bitküerden ilk yıl ürün alınmıyor. İkinci yıldan itibaren ürün alınıyor.

Bu sebeple çok üretimimiz yok aslında. Tabii ufak tefek satışlarımız var, ama çok tatmin edici değil. 5 bin lirayı geçmemiştir bu yılki satış, ama önümüzdeki yıl 50-60 bin liralık satış bekliyoruz çünkü bitkiler daha iyi ürün veriyor” diyor. Ürün satışını da paketlemesini veya yağını çıkartan firmalara sattıklarını belirten Hekimoğlu, bu bitkileri baharat olarak da aktarlara sattıklarını ve marka tescili yaptırdıktan sonra e-ticarete atılacaklarını vurguluyor.

Asıl mesleğinin inşaat teknikerliği olduğunu ama ailesi çiftçi olduğu için tarım geçmişi olduğunu belirten Hekimoğlu, ortaklarının hepsinin şehirli olduğunu ama köyün kadınlarının da ilgisini tanma çekmeye çalıştıklarını belirtiyor. Hekimoğlu, “Başta ortaklarımızla çok tereddütlerimiz vardı, nasıl yapabiliriz diye düşünüyorduk ama zamanla bu tereddütlerimiz azaldı. Hatta artık kooperatife katılım aşamasında da aktif üretim içinde olması bizim için öncelik. En azından tarımsal üretimi yapması bizim için önemli” şeklinde konuşuyor.

Kooperatifin kurulusu hakkında da bilgi veren Hekimoğlu. “Birkaç kadın bir araya geldik, tarımsal üretim yapıyorduk. Sonra Ticaret Bakanlığıyla görüştüm. Antalya Tarım İl Müdürlüğü onliııe eğitimler veriyordu. Oradan feyz aldık, onların etkisi oldu” diyor. Kuruluş aşamasında herhangi bir destek almadıklarım ve kendi uğraşları neticcsindc kurulduklarını belirtiyor. Yalnızca Tarım 11 Müdüılüğü’nden fide desteği olduğunu da vurguluyor.

Ata Tohumu Kullanıyoruz

Aydının Yenipazar ilçesinde yörenin kadınlan tarafından 2010 yılında kurulan Yenipazar Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi’nde su anda 28 üye var. Halk eğitim merkezinde bez bebek kursundan yola çıkarak hikayenin başladığını belirten kooperatif Başkanı Fatma Özkan. “O kurstaki, bebekleri ve el islerini pazarlamak için kurulduk. Ancak bebek ve el işlerini pazarlamak sıkıntılı olduğu için yöresel gıdalara yöneldik. Erişte çeşitleri sebzeli ve otlu erişte, tarhana, soğan biber gibi ürünleri satıyoruz su anda.

Aydının turunç reçeli meşhurdur onu da yapıyoruz ve cn önemlisi Aydın’ın ata tohumlarım kullanıyoruz” diyor. Ayrıca, belediyenin tohum ürettiği bir merkezi olduğunu da söyleyen Özkan, o fidelerin halka dağıtıldığını ve kooperatifte satılan ürünlerin de o bölgenin çiftçileri tarafından yetiştirildiğini belirtiyor. Kooperatif, kadınların evde ürettikleri pekmezi, baharatı ve nar eklisini satm alıp satıyormuş. Özkan, ürünleri İnstagram gibi sosyal medya üzerinden satış yaptıklarını ya da Aydın Büyükşehir Belediyesinin marketlerine verdiklerini belirtiyor.

Kooperatifin kurulma aşamasında belediyenin destek olduğunu söyleyen Özkan, “Üretim yaptığımız alanı belediye bize verdi. Büyükşehir Belediyesi de hamur karma makinesi hediye etti” diyor. Asıl mesleğinin öğretmenlik olduğunu belirten Özkan, insanlara yardım etmeyi sevdiği için bu işi yaptığını da vurguluyor. Kadınların çevreden gördükleri tepkiler ile ilgili de Özkan, “İlk başta kadınlara destek olunmuyor ama sonradan, başarılı olunca ve para kazanınca fikirleri değişiyor” diyor.

Barkotlu Üretim

Aydının Kuyucak ilçesinde 2018 yılında kurulan Kuyucak Kadın Girişimciler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, sekiz kişi ile kurulmuş. Şu anda ise kooperatifte 13 kişi istihdam ediliyor. Kooperatif Başkanı Emine Ertürk, asıl işinin maden mühendisliği olduğunu ve Adnan Menderes Üniversitesinde de akademisyen olduğunu ama asıl yaptığı şeyi bölgedeki kadınlara destek olmak olarak belirtiyor.

Ertürk, “Kurulduğumuzda bölgede kadın kooperatifi yoktu. Kadınlar, üretiyor ama pazarlayamıyorlardı. Ben de onlara destek olmak istedim” diyor. Ertürk, Coca Cola ve Habitat Demeğinin Kız Kardeşim Projesi ile ortaklara eğitim verdiklerini de söylüyor. Kooperatifte satılan ürünler arasında zeytin, zeytinyağı, incir, incir reçeli ve incir cipsi ve hediyelik ürünler var. Ertürk, “Çiftçi üretiyor, biz paketliyoruz, işlenmiş ürün satıyoruz, bu süreçte marka oluştu. Kooperatif adı altında bir marka çıkarttık. Barkotlu üretim yapıyoruz.

Katma değeri yüksek spesifik ürünler üretiyoruz” diyor. Ayrıca bu ürünlerin satışını da birçok kanaldan yaptıklarını belirterek, “Fuarlarda satış yapıyorduk ama pandemi nedeniyle fuarlar durunca satış sıkıntıya girdi. Hediyelik ürünleri Aydın Valiliği’nin, Tarım Kredi Kooperatif marketlerine veriyoruz. İstanbul’a Kolektif Pazar diye butik bir yer var oraya satış yapıyoruz. Trenyolda sayfamız var. Hepsi Burada’da varız. Trendyol iyi bir trafik sağlıyor. O yüzden orada daha çok aktifiz” şeklinde konuşuyor.

Kuyucak Belediyesi, kooperatifin kurulma sürecinde, meyve sebze kurutumu ve paketleme için mini bir fabrika gibi, hem belediyenin hem de kooperatifin kullanacağı bir yer tahsis etmiş. Ayrıca Belediye fuarlarda kooperatife. araç ayarlamış ve misafirhanelerini açmış. İlk başlarda ortak bulmakta zorlandıklarını belirten Ertürk, “Çalışanların eşleri bir yere ortak olmasını istemiyor veya doğru bulmuyor. Bu sebeple ortak bulmak için ilk başta kadınların, eşleriyle gidip konuştuk” diyor.

En Büyük Destekçim Eşim

Bursa’nın Osmangazi ilçesinde kurulan Bursa Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi. 2015 yılında kurulmuş ve şu anda 13 üyesi var. Kooperatif Başkanı Nagihan Dörtfidaıı, kuruculardan birinin arkadaşı olduğunu, yedinci kişi olarak kendisine ulaştıklarını ve böylece yolculuğunun başladığım söylüyor. Dörtfidaıı, “Kuruculardan biri arkadaşımdı. İlk başta dernek olmak üzere yola çıktık, sonradan kooperatif oldu. Kumcu ortaklardan biriyim ve dört yıldır kooperatif başkanıyım. En büyük destekçim eşim. Kooperatifteki amacımız, kadınların hayatlarına dokunup, istihdam yaratabilmek” diyor. Herhangi bir destek olmadan kurulduklarını belirten Dörtfidan, geçmişte kooperatif kurmanın hem şartlar hem de maddi anlamda daha kolay olduğunu belirtiyor.

Kooperatif geçen yıl Ticaret Bakanlığının proje yarışmasını kazanmış ama pandemi ne yazık ki buna engel olmuş. Kooperatifte satılan ürünler arasında ev tekstili, gelinlik, kaftan, bin ayar gümüşten yapılan teşbih ve takı, tel kırma ürünleri, hediyelik ve dekoratif ürünlerin yanı sıra, yemek catering hizmetleri, düğün nişan organizasyonu gibi hizmetler de yer alıyor. Kaftanların Hatay’a ve Gaziantep’e satıldığını söyleyen Dörtfidan, diğer ürünlerin de sosyal medya üzerinden veya çevredeki mağazalara satıldığını vurguluyor.

Dörtfidan, ‘‘Çiçek sepetiyle görüştük, yakın bir zamanda orada olacağız. Uludağ Üniversitesi ihracat odaklı bir proje geliştirdi. Bu kapsamda Arap ülkelerine ihracat yapmaya başladık. Pandemi öncesi Azerbaycan, Katar, Kuveyt’e ihracat yapıyorduk ama sonra durdu. Şimdi tekrar görüşmelerimiz başladı. Bu da ülke ekonomisine katkı. İhraç ettikçe çalışanlarımız da artıyor” diyor. Dörtfidan ayrıca pandemi döneminde ekonomik olarak ayakta kalabilmek iciıı kumaş maske ve dezenfektan ürettiklerini de belirtiyor. Büyük birkaç markaya fason ürünleri de tasarlayan kooperatif, kadma şiddetin önüne geçebilmek için Borusan Holding ve Bosh markasının sponsorluğunda evlenecek çiftlere sekiz haftalık eğitim vermiş.

Kuruluş için yedi ortak yeter

■ Bir kooperatif kuruluşu için yedi kişi bir araya geldikten sonra, ana sözleşmenin hazırlanması ve her sayfasının ticaret sicili müdürlüğünde yedi ortak tarafından imzalaması gerekiyor

■ Kuruluş izninin verilmesi için, ilgili Bakanlığın İl Müdürlüklerine dilekçe ve istenen diğer belgeler ile başvurulmalı. Yapılan incelemeler sonrasında kuruluş izninin verilmesinin ardından ticaret sicili müdürlüklerinde tescil ve ilan işlemleri gerçekleştirilir ve kooperatif tüzel kişilik kazanmış olarak faaliyetlerine başlayabilir.

■ Kooperatif kuruluşu için yedi ortağın bir araya gelmesi ve sermaye olarak her ortağın en az bir pay taahhüt etmesi gerekiyor. Bir ortaklık payının değeri 100 Türk lirası.

■ Bununla birlikte, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda yapılan değişiklik ile ortaklarının çoğunluğu kadınlardan oluşan ve kadın emeğinin değerlendirilmesi amacıyla kurulan kooperatifler ile ortaklarının çoğunluğu engellilerden oluşan kooperatiflerin; gerek kuruluş aşamasında ve gerekse faaliyet dönemlerinde ticaret sicili müdürlüğünde ödedikleri tescil ve ilan ücretleri ile ticaret odasına kayıt ücreti, yıllık aidat ve munzam aidat ödeme mükellefiyeti kaldırılarak, bu kooperatiflere ilave destekler sağlanmış durumda.

Bakanlık yüzde 75’ini karşılıyor

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’ndan aldığımız bilgilere göre Bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren 898 kadın kooperatifi bulunuyor. Ticaret Bakanlığı’nca, kooperatif ve üst kuruluşlarının üretim ve istihdama katkısı olacak yatırım projelerinin desteklenmesi, faaliyetlerinde etkinlik ve verimliliğin sağlanması, teknoloji ve yeni üretim tekniklerinden yararlanmalarına katkıda bulunulması ve bireysel tasarrufların uygun kooperatif girişimcilik modelleri ile ekonomiye kazandırılması amacıyla Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) hayata geçirilmiş.

KOOP-DES kapsamında kadınların kooperatifleşmeye yönelik çabalarını desteklemek amacıyla ortaklarının çoğunluğu kadınlardan oluşan ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflere finansman desteği sağlanıyor.

Bu çerçevede ortaklarının çoğunluğu kadınlardan oluşan ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflerin; makine ve/veya ekipman ile ilgili mal alımlarına, ortaklarının en az yüzde 90’ını kadınların oluşturduğu kooperatiflerin işletecekleri yaşlı ve engelli bakım merkezleri ile çocuk kulüpleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin demirbaş eşya niteliğindeki yatırım malı alımlarına, ürettikleri ürünlerin tanıtımı ve pazarlanmasına ilişkin sergi ve fuar katılımlarına yönelik hizmet alımlarına, projelerine ilişkin nitelikli personel istihdamlarına ilişkin projelerine destek veriliyor.

Hibeye esas proje tutarı azami sınırları içerisinde proje tutarlarının yüzde 75’e kadar olan kısmı Ticaret Bakanlığı’nca hibe olarak karşılanıyor. Bunun dışında Tarım ve Orman Bakanlığı, Kalkınma Ajansları, KOSGEB gibi kamu kurum ve kuruluşlarının da görevleri çerçevesinde bazı destekleri bulunuyor.

Ticaret Bakanlığı tarafından 2020 yılında toplam 139 kadın kooperatifine, 2021 yılında ise toplam 145 kadın kooperatifine hibe desteği verilmesi uygun görülmüş.

Şengül AKÇAR / Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi
“Örgütlenme girişimleri ciddiye alınmalı”

1986’dan beri, özellikle dar gelirli kadınların yerel kalkınmadaki kolektif liderliklerini güçlendirmek amacıyla çalışıyoruz. Yerelde kadınların ortak sorunlarına birlikte çözüm üretebilmeleri için öncelikle liderlik becerileri geliştirmelerine ve kooperatifleşmelerine destek veriyoruz. Bakım hizmetlerinden tarım gıda, tekstil, turizm ve ileri dönüşüme uzanan çeşitli sektörlerde ortaklaşa ve sürdürülebilir işler kurmaları için eğitim, kapasite geliştirme, danışmanlık ve finans hizmetleri sağlıyoruz.

Nahıl ve Maya işletmelerimiz kanalıyla ürünlerini ve iş süreçlerini iyileştiriyor, pazara erişimlerini artırıyor ve tedarik zincirinde yer almalarını sağlıyor, küçük girişimci kredileri veriyoruz. KEDV olarak, Türkiye genelinde 450 civarında kadın kooperatifi ile iç birliği içindeyiz. Yalnızca kadın girişimi üretim ve işletme kooperatifleri değil, onların doğal paydaşları olan ve ortaklarının çoğunluğu ya da tamamı kadın olan tarımsal kalkınma, pazarlama, Ar-Ge, eğitim gibi farklı türlerdeki kooperatiflerle de çalışıyoruz. Türkiye’de kadın kooperatifleri, özellikle 2009’dan itibaren yaygınlaşan küresel sosyal kooperatifçiliğin öncüleri oldular.

Bugün sayıları hızla artarak bine yakın kooperatif bulunuyor. Ancak bu artışın en önemli nedenlerinden biri, istihdam ve sosyal etki açısından taşıdıkları potansiyelin kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları ile yerel yönetimler tarafından geniş ilgi görmesidir. Ancak çoğunlukla popülist bir yaklaşımla kendilerine bağımlı yapılar olarak teşvik etmektedirler. Bu hızlı artışa paralel olarak, maalesef sahada işlemeyen, kağıt üstünde kalan kooperatif örneklerini görmeye ve fesih haberlerini almaya başladık. Türkiye’nin kadın kooperatifleri mezarlığına dönüşmemesi için kadınların bu önemli örgütlenme girişimlerinin ciddiyetle ele alınması gerekiyor.

Merve Yılmaz Gergin – Özge Öz / Para

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu