İş Fikirleri ve İş Kurmak

Narenciyede yeni girişim alanları

Girişimcilere yepyeni iş fırsatı

Ticari değeri yüksek çeşitler yanında parfümeride kullanılan türleri de var. Turunçgillerin ülkemize girmemiş onlarca çeşidi girişimciler için yepyeni bir fırsat…

ÇOĞU tüketici narenciye çeşitlerinin eski devirlerden bu yana Anadolu’da özellikle Antalya, Mersin, Adana ve Hatay’da yetiştirildiğine inanır. Oysa Arapça söylenilişiyle ‘narenciye’ olarak bilinen tüm türlerin bizdeki ekonomik geçmişi 1940’lı yıllara dayanır.

Örneğin portakal ve limon yetiştiriciliği Antakya’nın Dörtyol; Adana’nm Osmaniye ve Ceyhan; Mersin’in Tarsus, Erdemli ve Silifke; Antalya’nın Gazipaşa ve Alanya ilçelerinde başlamış, Mersin’de Alata Ziraat Okulu’nun kurulmasıyla Adana, Mersin, Erdemli ve Silifke hattına odaklanılmıştır. Planlı yetiştiricilik süreci ise 1960’lardan hemen sonradır. Çukurova tüm turunçgiller yetiştiriciliğinde bugün yine yüzde 70’lere varan paya sahiptir.

GENİŞ BİR AİLE…

Uluslararası tanımıyla ‘citrus’ türleri olarak anılan meyvelerin bizdeki çeşitleri portakal, limon, mandalina ve greyfurttur. Bunlar üretim ve tüketim dilinde topluca ‘turunçgiller’ olarak anılır. Kaynağı ‘turunç ağacı’ olan meyvelerin adları genellikle bize yabancıdır. Örneğin ‘portakal’ adı epey değişime uğramışsa da bizde pek değişmemiştir. Limon her dilde olduğu gibi bizde de fonetik olarak aynıdır. ‘Greyfurt’ ise aslı olduğu ifade edilen (grapefruit) te olduğu gibi Türkçeleştirilmeye çalışılmış; ‘altıntop’ ya da ‘ağaçkavunu’ denmişse de tutmamıştır. Mandalina, mandalin, mandarin gibi dilimize yabancı tüm isimler çeşitlerin menşeinin aslında Çin olduğunu göstermektedir.

Bugün turunçgiller yetiştiriciliği dünyada hızla artmasına rağmen kaliteli talebe yetişilmekte epey güçlük çekilmektedir. Oysa dünyada en çok yetiştirilen meyve grubu budur. Hemen hepsi birer sağlık deposu olan meyvelerin yenilebilir kısmı yanında; kabukları, yaprakları, çiçekleri hatta odunu bile ekonomik değere sahiptir. Son yıllarda greyfurt çekirdeklerinden çok etkili mikrop öldürücü krem ve solüsyonlar yapıldığı biliniyor. Parfümeri ve kozmetik sektörünü ayakta tutan temel unsurlardan biri tüm turunçgillerin kabuklarında bulunan karmaşık yapıdaki uçucu yağlardır.

TARIMSAL EKONOMİYE KATKI

Günümüzde üretimi istikrarlı türlerden biri olan turunçgillerin ülkelere göre dağılım sırası yıllardır pek değişmemiş görünüyor. En başta kabaca yüzde 25’le Çin bulunuyor. Onu turunçgillerle tarımsal ekonomisine büyük katkı sağlayan Brezilya takip ediyor. Brezilya’nın payı yüzde 15-17 arasında değişiyor. ABD son yıllarda Brezilya’ya yaklaşmış; dünya üretiminin yüzde 14’ünü gerçekleştiriyor.

Hindistan, Meksika ise devamlı yükselişte olan ülkeler. Her biri ortalama yüzde 6’lar düzeyinde, ilk 10’un son sıralarında ise Türkiye, İtalya ve Mısır var. Dünya üretiminden yüzde 3 ila 4 civarında pay alıyorlar, ihracatta ise Ispanya rakipsiz lider. Onu ABD izliyor. İtalya ise daha çok yeni çeşitlerin peşinde.

Citrus grubunu temsil eden turunçgillerin günümüz dünyasındaki üretim miktarları da oldukça ilginç: Toplam üretim tüm çeşitlerde 190 milyon ton civarında.

Portakal türleri zirvedeki yerini biraz kaybetmiş olsa da liderliğini koruyor. Turunçgiller içinde portakalın payı yüzde 45’lerde. Yüzde 20’yle mandalina ikinci sırada. ‘Satsuma’ bu grubun tipik temsilcilerinden biri. Yüzde 14’le tüm limon çeşitlerini ve yüzde 5’le greyfurt grubunu görüyoruz. Geriye kalan yüzde 16 ise diğer tüm citrus çeşitlerini kapsıyor.

Bunların içinde egzotik olanlarından endüstriyel olanlara kadar geniş bir yelpaze var. Meraklısı tarafından mutfak sanatlarında kullanılanlar ise azımsanmayacak düzeyde.

TARIMSAL GİRİŞİMDE YENİ FIRSATLAR

Bizde pek bilinmeyen bu yüzde 16’nm içinde neler var’ Bu yazımızın en önemli sorusu bu. Neredeyse tamamı ihracata dönük çeşitler bunlar. Bu tür çeşitleri yetiştirmekte birkaç ülke uzmanlaşmış.

İtalya son yıllarda atak yapıyor. AB ülkeleri dahil dünyanın birçok noktasına hatırı sayılır düzeyde ihracatı bulunuyor. Uzun zamandan beri Garda Gölü ve Brenta ve Ligurya sahillerindeki olağanüstü bahçelerde pek bilinmeyen citrus türlerini yetiştirip ülkenin uygun bölgelerine hedef proje olarak yaymaya devam ediyor. Kaffir Lime Grubun içinde ticari değeri yüksek çeşitler kadar, kozmetik ve parfümeride kullanılan sıra dışı türler de var. İşlenip satılmaları yetiştirici ülkelerin ihracat gelirini epey arttırıyor. Tüm bunların yanı sıra egzotik citrus türlerinin de bulunması bu özel pazarı daha cazip hale getiriyor.

Üstelik her meyvenin kendi içinde onlarca çeşidi olması ise şaşırtıcı bir başka gerçek. Bazı türlerin isimlerini hemen kısaca verelim: Turunçgillerin ülkemize yeterince girmemiş onlarca çeşidi bulunması bizim tarımsal girişimciler için tam bir fırsat. ‘Pomelo’ bunlardan biri. Parfüm ve tatlı ürünler yapımında bir numara. Tümü neredeyse yoğun kokulu kalın bir kabuktan ibaret. ‘Kumkuat’ (kumquate) ise bizde yetiştirilme aşamasında. Topraklarımıza uyum sağlamaya çalışıyor. Kabuğuyla yenen lezzetli ‘citrus’ çeşitlerinden biri.

Bergamut (bergamot) bunlardan bir başkası. Yetiştirenler iyi para kazanıyor. Kabukları hayli aromatik. Ülkemizde az çok biliniyor ama henüz klasik çeşitler arasına girmiş değil. Ara sıra gözümüze çarpan turunç meyvesi ise kokulu reçel üretiminde ilk akla gelenlerden.

Turunç ağacı nedense son yıllarda hep peyzaj çalışmalarında kullanılıyor. Yol kenarlarında, bulvar ağaçlandırmasında sadece bir süs bitkisi kabul ediliyor.

Meyvesi pazarlarda yok. Acı tadı damağımıza pek uygun değil. Sadece kabuklarından reçeli yapılıyor. Bizde ılıman bölge belediyelerinin itibar ettiği tüm yerli citrus ailesine adını vermiş ayrıcalıklı bir ağaç. Yollarda ve botanik bahçelerinde teşhir etmek yerine yeni türlere aşılanmış meyvelerini değişik amaçlarla tüketmek mümkün.

‘Kaffir Lime’ adlandırılan tür henüz bilinmeyen çeşitler arasında. Yapraklarından yararlanılan turunçgiller üyesi ender egzotik limon türlerinden biri. Japonya’da çok tutulan ‘Yuzu Limonu’ da özellikle Ege Bölgesi için yeni bir gelir kapısı olabilir.

Uzakdoğu kökenli ‘kalamar limonu’ olarak da adlandırılan saçaklı görünümdeki turunç benzeri meyve ise parfümeri sektöründe çok tutuluyor. ‘Sarcodactylis’ adıyla citrus literatürüne giren türün koku sektöründe büyük yeri var.

Sonuç olarak arada bir bizim market raflarında görüp fiyatıyla bizi hayrete düşüren lime (laym) limonunu sadece yoğun kokulu ‘key lime’ türüne dönüştürmeyi gerçekleştirmemiz halinde bile tarımsal ihracat gelirimizi epey artabilir.

Nur Demirok

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu