Sağlık Haberleri

Pankreas Kanseri Nedir?

Pankreas Kanseri Hakkında

Pankreas kanseri hakkında olabildiğince çok bilgi sahibi olmak sizin ve hekiminizin hastalığa yönelik karar verme aşamasında son derece önemlidir.

Hastaya ve aileye yönelik bilgiler

Burada sunulan bilgiler pankreas kanseri tanısı konmuş ya da bu hastalığa yönelik testlerin yapıldığı kişiler için hazırlanmıştır. Pankreas, pankreas kanseri, tanı ve tedavilerle ilişkili en sık sorulan soruların yanıtlarını bu bölümde bulabilirsiniz.

Bu bilgiler hasta ve hasta yakınlarının pankreas kanserini ve tedavi seçeneklerini anlamalarına yardımcı olmak için derlenmiş olmasına karşın hekiminizle yapacağınız tartışmaların yerini tutmayacaktır. Aklınıza gelen her türlü soruyu hekiminizle konuşmanız önem taşımaktadır.

Patoloji raporlarınızın ve ameliyat notlarınızın birer kopyasını almak için hekiminizle konuşunuz. Önemli kayıtları kendinize ait bir dosya şeklinde saklamanız yararlı olabilir.

Pankreas

  • Yaklaşık 15cm boyunda, üst batın içinde derinde ve merkezi bir konumda bulunan bir organdır.
  • Mide, ince barsak, karaciğer ve dalakla çevrelenmiştir.
  • Bir ucu geniş, diğer ucu dar, ince bir armut görünümündedir.
  • Üç kısmı vardır. Geniş olan ucu “baş”, orta kısmı “gövde” ve dar ucu ise “kuyruk” olarak adlandırılır.

Pankreas’ın Görevleri Nelerdir?

Pankreasın iki işlevi bulunmaktadır. Birincisi, yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesidir. Besinler mideye girdiğinde pankreas bu enzimleri ince bağırsağa salar. Herhangi bir nedenle bu enzimlerin salınımı bloke edildiğinde besinler vücut tarafından bütünüyle emilemez, ishal ve kilo kaybı gibi durumlar ortaya çıkabilir. Pankreasın diğer işlevi, insülin ve diğer birçok hormonu salgılamaktır. İnsülin vücudun kan şekerini (glükoz) kontrol eder. Adacık hücreleri (pankreastaki üç hücre türünden biri) insülin üreten hücrelerdir.

Pankreasın sahip olduğu adacık hücre sayısı vücudun kan şekerini normal düzeyde tutmak için ihtiyacı olandan çok daha fazladır. Çoğu hastada görüldüğü gibi, pankreasın yarısı cerrahi olarak çıkarılmış olsa bile kan şekeri normal düzeyinde seyredebilir. Cerrahi sonrasında kan şekeriniz yükselebilir. Bu durumu kontrol almak için ağızdan ilaç ya da insülin kullanmanız gerekebilir.

Pankreas kanseri nedir?

Pankreastaki sağlıklı hücreler anormalleştiğinde ve çok hızlı çoğalmaya başladığında pankeras kanseri gelişir. Anormal hücreler pankreasta tümör olarak adlandırılan bir kütle oluştururlar. Bir tümör vücudun diğer kısımlarına yayılma becerisine sahipse malign (habis) olarak nitelendirilir. Malign tümör için kullanılan diğer bir terim kanserdir. En sık görülen malign pankreas tümörleri adenokarsinom olarak bilinen ve sindirim enzimlerinin üretiminde yer alan hücrelerden köken alan tümörlerdir. Bu hücreler, sindirim ve pankreas sıvısının içinden aktığı pankreas kanalının yüzeyini kaplarlar (kanal hücreleri). Kanser adacık hücrelerinde de oluşabilir ancak bu daha seyrek görülen bir durumdur. Pankreas kanalı hücrelerinin kanseri genellikle pankreas kanseri ya da pankreas adenokarsinomu olarak adlandırılır.

Pankreas kanserine neden olan nedir?

Beslenmeyle ilişkisi olabilir. Ancak sigara tüketimi gibi yaşam biçimiyle ilişkili alışkanlıklar yada etnik kökenle ilişkili olduğu gösterilmemiştir.

Semptomlar (Hastalığın Belirtileri)

Pankreas kanserinin tüm semptomları, pankreasın konumuna ve vücuttaki diğer organlarla ilişkisine temellendirildiğinde kolaylıkla açıklanmaktadır.

Pankreas kanserinin semptomları aşağıda sıralanmıştır:

  • Sarılık. Sarılık deride ve gözlerde sararmaya, koyu renkli idrara ve açık renkli dışkılamaya neden olur. Bilirubin adı verilen bir madde kanda biriktiğinde sarılık oluşur. Bilirubin karaciğerde yapılır. Buradan safra kanalına gider, pankreastan geçer ve ince bağırsağın bir bölümü olan duedonuma boşalır. Safra kanalı bloke olduğunda (örneğin bir tümör tarafından) bilirubin kanda birikir. Bu birikim bireyin gözle görülür biçimde sararmasına neden olur.
  • Ağrı. Pankreas tümörü sırtta ve üst batında bulunan sinirlere bası yaptığında bu bölgelerde ağrı oluşur.
  • Sindirim güçlüğü, iştah eksikliği, bulantı ve kilo kaybı. Bu semptomlar pankreas tümörü mideye ve ince barsağa bası yaptığında ortaya çıkar. Sindirimle ilişkili sorunlar, tümörün konumundan bağımsız olarak başka karmaşık nedenlerden de kaynaklanabilir.
  • Aniden ortaya çıkan diyabet ya da diyabetik hastalarda kan şeker kontrolünde gözlenen ani değişiklik. Diyabeti pankreas kanseriyle ilintileyen kesin mekanizma araştırılmaktadır.
  • Diyabet, pankreas kanserinin erken semptomu ya da ilişkili bir risk faktörü olabilir.

Pankreas kanseri tanısı nasıl konur?

Pankreastaki tümörü belirlemek kimi zaman oldukça güçtür. Semptomlar her zaman belirgin değildir, genellikle aşamalı olarak gelişir. Pankreas kanseri tanısı koymaya ve kanserin başka yerlere yayılıp yayılmadığını belirlemeye yönelik birçok tıbbi test kullanılmaktadır.

Aşağıda belirtilmiş olanlar ve diğer testler, pankreas kanseri olup olmadığınızı ve kanserin yayılıp yayılmadığını belirlemek için kullanılabilir.

  • Kan testleri. Bu testler karaciğer ve diğer organların fonksiyonlarını ölçmektedir. Tek başına hiçbir kan testi pankreas kanseri tanısı koymaya yeterli değildir.
  • Ultrason. Bu test, küçük bir televizyon ekranında görebileceğiniz bir resim oluşturmak üzere ses dalgalarını kullanmaktadır. Görüntü pankreasın boyutunu ve olasılıkla tümör varlığını gösterebilir. Ultrason genellikle batın yüzeyine bir probun yerleştirilmesiyle yapılır. Gelişen teknolojiyle ultrason probları endoskopların ucuna yerleştirilmekte, böylece mide ve duodenum (Bakınız aşağıda ERCP) incelenebilmektedir. Endoskopik ultrason (EUS) ERCP sırasında yapılabilir ve pankreastan biyopsi (örnek) almak için kullanılabilir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT). Özel bir X ışını aygıtıyla vücudun ayrıntılı resimleri elde edilebilmektedir. Bu tarama kanserin ne derece yayıldığını gösterebilmektedir. BT taraması tümörün cerrahi müdahaleyle çıkarılıp çıkarılamayacağını belirlemede kullanılan birincil testtir.
  • PET Tarama. PET (pozitron emisyon tomografisi) taraması, normal hücreleri hızlı bölünen kanser hücrelerinden ayrımsayabilen daha yeni bir teknolojidir. PET taramaları göğüs grafisi, BT ve MRI taramalarından sonra tümörün habis ya da selim olduğunun, veya kanserin göğüs boşluğuna yayılıp yayılmadığının belirlenmesinde kullanılır.
  • Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi (ERCP). Bu test sırasında bir endoskop (esnek tüp) boğazınızdan geçirilerek mideye ve ince bağırsağa gönderilir. Hekim endoskop aracılığıyla bölgeyi görür, safra kanalına ve pankreas kanalına boya enjekte edebilir. Bu test, söz konusu kanallarda tümörden kaynaklanan bir basıyla oluşan daralmaları gösterebilir. Stent adı verilen küçük bir tüp sarılığın giderilmesi için safra kanalınıza yerleştirilebilir. (safra kalanı bir tümör tarafından bloke edilmişse)

Not: Safra kanallarına plastik bir stent yerleştirilen, sarılık deneyimleyen hastalarda stentin bloke olduğu koşulda enfeksiyon riski oluşur. Safra stenti olan bir hastada gelişen ateş (38.5C ve yukarısı) ya da sarılığın yeniden oluşması acil tedavi gerektiren durumlardır. Bu semptomları deneyimlediğinizde hekiminizi ya da acil servisi arayınız.

  • İnce iğne aspirasyonu (İİA): Bir tümör tanımlandığında iki şekilde biyopsi yapılabilir (örnek alma): endoskopik ultrason (EUS) ya da BT yönlendirmeli biyopsiler. EUS yönlendirmeli İİA, hekimin tümörü görmesine olanak tanıyan bir ultrason probuyla donatılmış özel bir endoskopla gerçekleştirilir. Endoskobun ucundaki ince bir iğne tümörden örnek almada kullanılır. İİA, BT taraması sırasında gerçekleştirilirken, hekim ilk önce lokal bir anestezik enjekte eder daha sonra ince iğne deriden vücuda girer, batından geçerek pankreasa ulaşır. BT taraması tümörün kesin konumunun bulunması açısından hekime yol gösterir. Hücrelerin örneklendiği ve ardından mikroskop altında incelendiği bu süreç biyopsi olarak adlandırılmaktadır.
  • Anjiyografi. Bu testte pankreastaki ve etrafındaki damarlar incelenir. Radyoloji bölümünde lokal anestezi altında yapılır. Küçük bir kateter üst bacaktaki bir artere yerleştirilir. Kan damarlarına boya enjekte edilir, boya pankreasa ulaşır ve x ışınlarıyla resmi çekilir. Bu resimler cerraha ameliyatı planlamasında yardımcı olabilir.
  • Laparoskopi. Bu test ameliyathanede genel anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrah, batında açılan yarım inçlik bir kesiden ufak bir kamera yönlendirir. Batındaki organlar doğrudan incelenebilir. Bu test, pankreas tümörünün diğer organlara ya da yapılara yayılıp yayılmadığının belirlenmesinde kullanılır.

Not: Testlerin tamamlanması için hastanın geceyi hastanede geçirmesi genellikle gerekmez. Araştırmaya yönelik cerrahi, pankreas tümörlerinin ya da diğer normal dışı durumların belirlenmesinde çok seyrek uygulanır.

Tedavi

Tedavi hastalığın derecesine ve sizin genel sağlık durumunuzla ilişkilidir. Test sonuçlarınız hekiminizin sizin için en uygun tedavi programını planlamasına yardımcı olacaktır.

Pankreas kanserinde üç ayrı tedavi yaklaşımı uygulanmaktadır. Bu tedavilerden biri ya da bu tedavilerin kombinasyonu kullanılabilir.

Cerrahi

Bu tedavi yaklaşımında tümörün çıkarılması söz konusudur.

Kemoterapi

Bu tedavide kanser hücrelerinin öldürülmesi için çeşitli ilaçlar kullanılır. İlaçlar genellikle intravenöz yoldan uygulanır (bir damar aracılığıyla kan dolaşımına verilir). Tümör hücrelerini radyasyon tedavisine karşı daha duyarlı hale getirmek için radyasyon terapisi kemoterapiyle birlikte verilebilir.

Radyasyon tedavisi (radyoterapi olarak da adlandırılır). Bu yaklaşımda kanser hücrelerini öldürmek ve tümörlerin büyümesini engellemek için X ışınları ya da diğer yüksek enerjili ışınlar kullanılır.

Kemoterapi ya da radyasyon tedavisinin yan etkileri var mıdır?

Kemoterapi ve radyasyon tedavisi çok güçlü tedaviler oldukları için bazı yan etkilere neden olabilirler. Kemoterapinin yan etkileri verilen ilaca göre değişkenlik gösterir. Radyasyon tedavisinin sık bildirilen yan etkileri yorgunluk, iştah azalması, bulantı, karında kramplar ve ishaldir. Hekiminiz hangi yan etkiyi deneyimleyebileceğiniz ve bununla nasıl başa çıkabileceğiniz konusunda sizi bilgilendirmelidir.

Bir Tedavi Seçeneği Olarak Cerrahi

Bir tümör çıkarılabilir olduğunda göz önünde bulundurulan ilk edim kemoterapi ve radyasyon terapisiyle birlikte cerrahi müdahaledir.

Tümör pankreasın baş bölümündeyse pankreasın sağ yarısı, midenin ve ince bağırsağın bir kısmı genellikle çıkarılır.

Bu operasyon pankreatikduodenektomi olarak adlandırılır. İlk olarak 1935 yılında Dr. A. O. Whipple tarafından tanımlanmıştır, bu nedenle Whipple prosedürü olarak da anılır. Ameliyattan sonra bir ya da iki gün Cerrahi Yoğun Bakım Biriminde kalmanız gerekecektir.

Hastanede kalma süreniz yaklaşık iki haftadır. Yaşadığınız yer ameliyatınızın gerçekleştirildiği hastaneye uzaksa, taburcu olduktan sonra bir ya da birkaç hafta hastaneye yakın bir yerde kalmanız gerekli olacaktır. Normal etkinliklerinize dönmenden önce bir ya da iki ay evde dinlenmeniz gerekebilir.

Tümör iğne biyopsisiyle tanımlandıysa cerrahi müdahaleden önce kemoterapi ve radyasyon tedavisii alabilirsiniz. Öncelikli olarak ameliyatın gerçekleştirildiği olgularda kemoterapi ve radyasyon terapisine ameliyattan yaklaşık 4 ila 8 hafta sonra başlanmaktadır. Pankreas kanseri tedavisinde tek başına cerrahi uygulaması yaygın görülen bir uygulama değildir.

Kanser hücrelerinin radyasyona daha duyarlı hale gelmeleri için radyasyon terapisiyle birlikte düşük dozda kemoterapi uygulanabilir. Radyasyon terapisi 2 ila 5 hafta süresince genellikle günde bir kez uygulanır (Pazartesiden Cumaya kadar). Kemoterapi intarvenöz yoldan verilir. Kemoterapi çizelgesi verilen ilaca bağlı olarak değişir. Kemoterapi ve radyasyon terapisi alan hastaların hastaneye yatması genellikle gerekli görülmez.

Beslenme hakkında

Ameliyattan önce. Birçok pankreas kanseri hastası tanı konduktan sonra kilo kaybetmektedir. Buna karşın tedaviden önce, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında kilonun korunması büyük önem taşımaktadır. İyi bir beslenme yan etkilerin en aza indirgenmesine ve tedavinin oluşturduğu hasarın onarılmasına yardımcı olacaktır. Kemoterapi ve radyasyon terapisinin neden olduğu yan etkiler yemek yeme kapasitenizi etkileyebilir ve vücudunuzun alışık olduğundan daha fazla kaloriye ihtiyaç duymasına yol açabilir. Yüksek oranda protein ve kalori içeren besinlerin az miktarlarda ancak sık yenmesi (günde 4 ya da 5 kez) vücut ağırlığınızı ve direncinizi korumanıza yardımcı olacaktır. Beslenme önerileri başlığı altında bir liste verilmiştir. İntravenöz beslenme ya da tüple beslenme gibi uygulamalar ve beslenme tedavisi gerekli görüldüğü durumda kullanılabilir.

Ameliyattan Önce ve Sonra

Bir diyetisyen beslenmeyle ilişkili ihtiyaçlarınızın planlanmasında size yardımcı olacak değerli bir kaynaktır. Ulusal Kanser Enstitüsünün www.cancer/gov/cancerinformation adresinden, kanser hastalarının beslenmeyle ilgili ihtiyaçları hakkındaki bilgilere ulaşabilirsiniz.

Ameliyat Sonrası

Ameliyat olduğunuzda küçük bir beslenme tüpü (jejunostomi tüpü ya da J- tüp) olasılıkla ince bağırsağınıza yerleştirilir. Bu tüp yüksek kalori içeren bir sıvıyı diyetinizi desteklemek için doğrudan ince bağırsağa salıverir. İkinci bir tüp (gastrostomi tüpü ya da G- tüp) ise cerrahi müdahale sonrası bulantı ve kusmayı önlemek için midenize yerleştirilir. J-tüpüyle beslenme süreci ameliyat sonrası bir ila üçüncü günlerde başlar, toleransınıza bağlı olarak yavaşça gelişir. Genellikle on beşinci günde hemşire G-tüpünü birkaç saat için kapatır sonra yaklaşık bir saat süreyle açar böylece mide içeriğinin boşaltılmasına yardımcı olur. Uygulanan ameliyatın doğası gereği normal mide işlevlerinin geri kazanılması birkaç gün sürebilir. Ameliyat sonrası öncelikle sıvıyla beslenecek, toleransınız ve midenizin boşaltım becerisi doğrultusunda normal beslenmeye geçeceksiniz. Ağızdan besin alımına destek vermek amacıyla tüple beslenme kullanılabilir. Taburcu edildiğinizde normal beslenmeye devam edeceksiniz, iyileşmeniz ve direncinizi geri kazanmanız için geceleri tüple beslenme önerilebilir. Tüple beslenme gereksinimi zaman içinde azalacak ve ağızdan daha iyi beslenmeye başladıktan sonra sonlandırılacaktır. G-tüpü ve J-tüpü ameliyatın ardından birkaç hafta sonra, kontrol vizitinde anesteziye gerek olmadan çıkarılabilir. Kolay bir işlemdir, ağrı ve acıya neden olmaz.

Ameliyat Sonrası Yapılacaklar

Hastaneden taburcu olup eve giderken olasılıkla aşağıdaki ilaçları kullanmanız gerekecektir.

Pankreas enzimleri

Hastalığınız ya da pankreasın bir kısmının çıkarılmış olması vücudunuzun besinleri kabul etme biçimini değiştirebilir. Diğer bir deyişle öğünlerden, hafif yemeklerden önce enzim almanız ya da yediklerinizi sindirmenize yardımcı olacak takviyeler kullanmanız gerekecektir. Bu enzimleri kullanmanıza rağmen ishal deneyimliyorsanız lütfen hekiminize ya da hemşirenize danışınız.

Mide ülserlerini önlemeye yönelik ilaçlar

Bu tip ameliyatlardan sonra mide ülserinin gelişme riski daha fazladır. Her akşam yatmadan önce antiülser ilaçları kullanmanız gerekebilir.

Rutin kontroller için her üç ya da dört ayda bir kliniğe ya da özel doktorunuza görünmeniz istenecektir. Ameliyattan sonra yorgunluk, ishal, kilo kaybı ve öğünlerden sonra ortadan kaybolmayan bir “doluluk” hissi deneyimleyebilirsiniz. Birkaç hafta sonra bu duyumsamalar kaybolur, normal beslenmenize ve rutin işlerinize dönebilirsiniz.

Tümörün Cerrahi Müdahaleyle Çıkarılamadığı Durumlar

Tümör pankreastan başka yerlere yayılmışsa cerrahi müdahale bir yarar sağlamayacaktır. Metastaz yapan (yayılan) pankreas kanserleri için en etkili tedavi biçimi kemoterapidir. Daha etkin ilaçlar üretildikçe pankreas kanserine yönelik tedavi seçenekleri de değişebilir.

Hekiminiz çeşitli tedavi seçeneklerinin riskleri ve faydaları konusunda sizi ve ailenizi bilgilendirecektir. Tedavi kararıyla ilişkili olarak durumunuzu anlamanız ve kendinizi rahat hissetmeniz için kanser ve tedaviyle ilgili aklınıza gelen her türlü soruyu hekiminize yöneltin.

Birçok kişi pankreas kanseri olgularında yaşam süresi ya da prognozla ilişkili istatistikler konusunda bilgi sahibidir. İstatistikler yararlı olmalarına karşın yanlış yönlendirmelere neden olabilirler. Prognozla ilgili sorularınız olduğunda hekiminize danışın. Hekiminiz sizin hakkınızda en fazla bilgiye sahip olan ve bu konuları sizinle tartışabilecek tek kişidir.

Pankreas Kanseriyle Yaşamak

Kanser hastası olmak sizin ve aile bireylerinin yaşamını birçok yönden değiştirebilir. Siz ve aileniz kanser tanısıyla yüzleştiğinizde şok geçirebilir, üzülebilir, kızabilir, korkabilirsiniz ya dakafanız karışabilir. Bu duygular zaman zaman artar ve azalır; bu deneyim lunaparkta bindiğiniz hız treninde deneyimlediğiniz duyguyla karşılaştırılır. Kanser, kanser tedavisi ve bunların yaşamınız üzerideki etkisi hakkında pek çok sorunuz olabilir. Bu soruları yanıtlayacak en yetkin kişiler hekimler ve hemşirelerdir. İşinizin, maddi durumunuzun ve aile ilişkilerinizin ne şekilde etkileneceği hakkında da bazı sorularınız olabilir. Tedavinizden sorumlu olan ekip finansal sorunlarınız, ulaşım, evde bakım ve psikolojik destek konularında yardımcı olabilecek hizmetleri ve kurumları size önerebilirler. Ciddi bir hastalıkla birlikte yaşamak zor ve mücadele gerektiren bir süreçtir. Duygu ve düşüncelerinizi konunun uzmanı biriyle ya da benzer süreçleri deneyimlemiş hastalarla paylaşmak size yardımcı olabilir. Bu konuları bir din görevlisiyle konuşmak size daha kolay gelebilir. Hekiminiz ya da diğer sağlık personeli destek grupları, danışmanlık hizmetleri ya da diğer kaynaklara ulaşabilmeniz konusunda size yardımcı olacaklardır.

Beslenme önerileri

  • Vücut ağırlığınızı korumaya çaba gösterin
  • Az ama sık yemek yiyin
  • Hafif yemekleri her an hazır bulundurun

Hafif yemek önerileri

  • Simit ve krem peynir
  • Ayran ve mısır ekmeği
  • Tarçınlı tost
  • Kola ve dondurma
  • Süzme peynir ve meyve
  • Muhallebi ve pudingler
  • Kuru üzüm ve kuru kayısı
  • Tahıllar ve süt
  • Taze meyve
  • Sütlü ya da sütsüz gevrekler
  • Katı pişmiş yumurta
  • Sütle yapılan hazır içecekler
  • Peynir ve kraker
  • Peynirli tost
  • Etli tost (1/2) ve meyve suyu
  • Süt ve dondurmadan yapılmış milk shake
  • Süt ve kurabiye
  • Fıstık ezmesi ve kraker
  • Fıstık ezmesi ve sandviç
  • Fıstık ezmeli tost
  • Pizzalar (domatesli, düşük yağ içeren peynirli)
  • Taze sebzeler sosla birlikte
  • Şerbetler
  • Krep ya da çörekler
  • Yoğurt (sade ya da meyveli)

Besin destekleri hafif yemeklere dahil edilebilir. Bu konuyla ilgili olarak bir diyetisyenle görüşmek isteyebilirsiniz. Tedavi süresince beslenmeniz hakkında aklınıza gelen sorular için hekiminize ya da hemşirenize danışınız.

Klinik Çalışmalar Hakkında

Bazı hastalar, yeni tedavilerin incelenmesi amacıyla planlanan ve klinik çalışma olarak adlandırılan çalışmalara katılabilirler. Klinik çalışmalar klinik araştırma ya da araştırma protokolleri olarak da adlandırılabilir. Yeni tedaviler; yeni kemoterapi ilaçlarını, farklı ilaçların kombinasyonlarını, cerrahi ya da radyasyon tekniklerini ya da diğer yeni tedavi biçimlerini kapsamaktadır.

Bir klinik çalışmanın amacı yeni tedavi seçeneğinin güvenilir ve etkili olup olmadığını belirlemektir. Yeni tedaviler, özgül kanser tiplerinin tedavisine yönelik FDA onayı almadan önce klinik çalışmalarda incelenmelidir.

Klinik çalışmaların dikkate alınma nedenleri nelerdir?

İki nedenden dolayı klinik çalışmalar üzerinde duruyor olabilirsiniz:

1. Tedaviye karar vermeden önce tamamlanmış klinik çalışma sonuçlarını değerlendirmek isteyebilirsiniz.

2. Tedavinizin bir parçası olarak bir klinik çalışmaya katılmak isteyebilirsiniz.

Bu bölüm, olası sorularınıza yanıt oluşturması açısından klinik çalışmaların temel unsurlarını ve klinik çalışma bilgilerini öğrenmenize yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.

Klinik çalışmaya katılmayı ne zaman düşünmelisiniz?

Tedaviyle ilişkili olarak karar vermek istediğiniz konulardan biri bir klinik çalışmaya katılıp katılmayacağınızdır. Herhangi bir tedaviye başlamadan önce bu kararı almak önem taşımaktadır. Kanser hastalığına yönelik tedavi görmüş iseniz bazı klinik çalışmalara katılamayabilirsiniz. Hekiminiz size bu konu hakkında bir şey söylemediğinde, klinik çalışmaya katılmanın sizin için bir seçenek olup olmadığını sorabilirsiniz. Klinik çalışmaya dahil edildiğiniz koşulda size, hekiminizin muayenehanesinde veya bir klinikte ya da hastanede tedavi uygulanacaktır.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu