Teknoloji insan Ömrünü Uzatabilecek mi?

Silikon Vadisi’nin yükselen alanı: Bioteknoloji
Bioteknoloji son yılların en çok yatırım alan alanlarından biri. 23and-me; Google’un kurucusu Sergey Brin’in eşi Anne VVojcicki tarafından kurulan, DNA testi ile sağlık, karakter, aile ve soy analizi yapan bir şirket. 99 dolara aldığınız ve çok basit bir şekilde tükürük örneğini göndererek yaptığınız test sonuçlarını okumak, insanı çok şaşırtıyor. Benim de bir ay önce yaptırdığım testte belirli bir yüzde ile birçok alanda gerek sağlık gerekse soy analizlerini okurken, bütün bu bilgilerin nasıl kullanılabileceğini düşünmeden edemiyor insan. Bu bilgilerin güvenilirliği bugün vadide en çok konuşulan konulardan biri. Özellikle sağlık sigortası şirketlerinin bu bilgilere göre insanları poliçe vermesi olasılığı en basit kötü senaryolardan biri.
Tabi ki bütün bu çalışmaların önemli faydalan da var. Singularity Üniversitesi’nin GSP13 projelerinden biri olan MirOculus projesi ile arkadaşlarımız genetik analizde MicroRNA’ler ile erken kanser teşhisi yapmak yolunda önemli adımlar attılar.
Türkiye’de bu konular, henüz popüler alanlar arasına girmedi ancak bunun çok uzun sürmeyeceği ve bu alandaki inovasyonların ağırlıkla gelişmekte olan ülkelerden çıkması bekleniyor.
Ölümsüzlük mümkün mü?
“Aslında neden ölümsüzlük konusunda araştırmalar yapılıyor?” sorusuna Google’ın Laryr Page’i, Dr. Aubrey de Grey ile aynı cevabı veriyor: “Bütün dünya kanserin çaresini bulmaya çalışıyor ve bunun çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Halbuki kanserin çaresi bulunsa bile ortalama ömre sadece üç yıl ekleyebiliriz. Olaya daha farklı bir pencereden bakınca aslında kanseri çözmenin çok büyük bir olay olmadığını, ömrü bundan daha uzun nasıl uzatabileceğimize bakmamız gerekiyor” diyor.
Calico işte bu hedeflerle 15-20 yıl içerisinde yaşlanmayı durdurarak ölümsüzlüğe çare buluyor olacak. Peter Thiel tarafından fonlanan SENS Araştırma Enstitüsü’nün baş araştırmacısı Dr. Aubrey de Grey de aynı tarihleri veriyor araştırmanın sonlanması için.
Ölümsüzlüğün olduğu bir dünya
Tabi ki bu konu birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. En başta ‘bu teknolojilerin herkesin erişiminde olup olmayacağı’ ve ‘zengin bir sınıfın daha çok yaşadığı bir toplum dengesi mi oluşturacağı’ herkesin ilk sorduğu sorular.
Benim de Dr. Grey’e sorduğum, ‘hayatın anlamlılığının yitip yitmeyeceği’ veya ‘değişeceği’ kaygısına ise Dr. Grey “Hayatın anlamı sonlu olmasından gelmiyor” diyerek kısa bir cevap verdi.
En önemli katkısı ise özellikle Avrupa’daki ‘yaşlanan nüfus’ nedeni ile oluşan tüm problemlerin çözülecek olması. Bugün devletler, yaşlanan nüfus nedeni ile gerek sağlık harcamaları, gerekse iş gücü kayıpları gibi önemli tehlikelerle karşı karşıya kalıyorlar.
Artık Google’ın ilk kez farklı bir alana girerek Calico markası ile başlattığı bu çalışmalardan sonra, genetik konusunun daha çok popülerleşeceğini ve birçok şirketin bu alana girmesini bekliyorum.
Gülay Özkan
Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi, MBA Programı







