Akılla Üret Tescille Kazan
Dünyanın oluşumundan bu güne kadar insanoğlu yaşam ve özgürlük alanlarını belirlemek, sınırlarını çizmek için sürekli mücadele etmek ve savaşmak durumunda
kalmıştır. Bunu da ilk çağlarda taşla sopayla savaşarak yaparken teknoloji ilerledikçe ve geliştikçe taş ve sopanın yerini oklar, yaylar, tüfekler, toplar tanklar, füzeler ve hatta biyolojik silahlar yer almıştır.
Oysaki geçmişte toplumlar sınırlarını çizmek için verdikleri kanlı mücadelenin yerine; günümüzde buluşa ve buluşçuya önem veren ülkeler can acıtmadan kan dökmeden çok daha yumuşak yöntemlerle, ekonomik ve kültürel mücadele gücüyle çok daha hızlı, sessiz ve hedef toplumlara hissettirmeden o ülke ve toplumunu esaret altına alabilmektedir.
Günümüzde bir ülkeyi teslim almak için oraya tanklarını toplarınızı göndermenize gerek yok. O ülkenin ekonomisine hükmetmek için tescilli ürünlerinizle piyasaya girin tescilli patentlerinizle ve katma değerli ürünlerle hem kendi ülkenize kazanç sağlayın hem de karşı tarafı ekonomik olarak kendinize bağımlı edin ve tüm bunların yanı sıra o ülkenin kültürüne ve ananelerine karşı gelerek sessizce sizin kültürünüzü benimsemesi ve bağımlı olmasını sağlayabilirsiniz.
Günümüz koşullarına, dünyanın birçok ülkesinden oluşan 350 den fazla yabancı marka serbest ticaret kanunları gereği ülkemiz ekonomisinde kültüründe ve değer yargılarında çoktan yerini almış durumda. Bizler bu markalara farkında olarak veya olmadan o kadar çok alanda yer vermişiz ki çoğu zaman talep ettiğimiz üründen daha çok markaları telaffuz eder olmuşuz.
Peki, buna karşılık olarak ülkemizde kaç tane bu ölçekte marka dünyada boy gösterebiliyor biliyor musunuz? Hemen söyleyeyim, dünyada ülkemizi temsil eden marka sayımız sadece 70 adet. Evet, yanlış duymadınız. Diğer bir deyişle; Biz yurt dışına ihracat yaptığımız her bir markaya karşılık dünya ülkeleri buna 5 marka ile cevap veriyor.
Markalarda durum böyle iken Patentlerde ne durumdayız diye batkımızdan sonuç çok daha endişe verici. Sadece Amerika’da bu gün itibari ile 10 milyonun üzerinde tescilli patent varken ülkemizde bu sayı toplamda 100- 150 bin patent civarında yanı sadece Amerika’dan asırlarca yıl gerideyiz. Gelin bunu dünya geneli ile karşılaştıralım demeye dilim bile varmıyor.
Buluşlar tescil edildikleri ülkelerin ekonomik ve ticari simgeleridir. Kalkınmak, dışa bağımlılıktan kurtulmak, refah düzeyimizi arttırmak, dünyada sözü geçer bir ülke olmak için üretmeliyiz. Ürettiğimiz ürünleri de tescilleyip dünya ülkelerinde ve pazarlarında tescilli ürünlerimizle mücadele etmeli ve öne geçmeliyiz.
Sadece üretmek değil üretimlerimizde sürekliliği sağlamalıyız. Öncelikle iyi bir pazar araştırması yapmalı ve pazara yönelik çalışmalarla yenilik üretmeliyiz. Buluş yapmak ve yeni bir ürün üretmek içinde mutlak suretle bir metodolojimiz olmalı. Bunlar sırasıyla;
• Her şeyden Önce Fikriniz Olsun
• Beyin Fırtınası Yapın
• Kalite Politikanız Olsun
• Prototip Yapın
• Mühendislik Parametrelerinden Faydalanın
• Üretiminizi Test Edin
• Mükemmelleştirmek İçin Çalışın
• Olasılıklar Üzerinde Tahminde Bulunun
• Denemeler Yapın
• Sürekli Daha İyisini Yapmak İçin İyileştirme Çalışmaları Yapın
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol göstericisi ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Mustafa Kemal Atatürk
Adres Patent Marka ve Fikri Haklar Danışmanlık Limited Şirketi Hakkında:
MİSYONUMUZ; • Türkiye’de var olan Patent ve Marka bilincine profesyonel kadromuzla değer katmak; aynı zamanda Türkiye’nin dünya pazarlarına tescilli ürünler sunan ilk 5 ülkesi olmasında öncülük etmek. VİZYONUMUZ; • Fikri ve Sınai Haklar alanında; Türkiye ’nin dünyada bilinen lider şirketi olmaktır. KALİTE POLİTİKAMIZ; • Nitelikli iş gücümüzle müşteri beklentilerinin üstünde hizmet vermek; • Çalışma ekibimizin sağlığını, güvenliğini, kişisel gelişimini sağlamak; zevk alınan bir çalışma ortamı oluşturarak sektörde iz bırakan profesyoneller yetiştirmek; • Sürekli iyileştirmeler yaparak, sınai mülkiyet bilincini arttırmak için stratejik projeler geliştirmektir.
