Biyorobotlar kendilerini kopyaladı
BİYOTEKNOLOJİ söz konusu olduğunda insanlık adına umudumuz çok. Bu teknoloji, insanın umut aradığı pek çok sağlık sorununa çözüm bulabileceği gibi, dijitalleşmenin diğer alanlarına da yenilikler getirebilecek. Bunun bir örneğini geçtiğimiz günlerde ABD’de, 3’üncü versiyonu geliştirilen Xenobot isimli robotla gerçekleştirilen bir klinik deneyde gördük.
Bilgisayar ortamında geliştirilen ve laboratuvarda bir tür bakteri büyüme kabında serbest dolaştırılan sentetik robotik organizmalar; bu kabın içinde yüzdü, tek başına yüzen diğer organizmaları buldu, yüzlercesini 1990’la-rın video oyunu Pac-Man’a benzeyen ağzıyla biraya getirdi ve kendi bünyesine alıp Pac-Man ağzından onları kendisine benzeyen bebek Xenobot’lar olarak kaba bıraktı. Bunu defalarca yaparak başarılı kopyalamalar gerçekleştirdi.
https://www.youtube.com/watch?v=uvK36LaG79U
Geçtiğimiz günlerde ‘Proceedings of the National Academy of Sciences’da yayınlanan araştırmaya imza atan biliminsanlarından Vermont Üniversitesi Bilgisayar Bilimci ve Robotist Joshua Bongard, bu çalışmanın başarıya ulaşmasının nedenini, “Doğru tasarım” olarak açıkladı. Çalışmanın önemini biraz daha detaylı anlatalım.
Bu çalışmanın iki açıdan önemi büyük. Xenobot’un adını aldığı ‘Xenopus leavis’ isimli kurbağa, biyolojik olarak üremesini suya yumurta bırakarak gerçekleştiriyor. Ancak bu deneyde sentetik emb-ryonik organizmaların dış döllenmeden farklı olarak hücresel çoğalması sağlanmış. Araştırmayı yürüten uzmanlardan Tufts Üniversitesi Kıdemli Biliminsanı Douglas Blackiston, “Şimdiye kadar üreme ve kopyalama adına tüm yolların denendiği düşünülüyordu ancak bu deneyde şimdiye kadar denenmeyen bir şey denendi” diyor. Tufts Üniversitesi Ailen Discovery Merkezi Direktörü Biyolog Michael Levin’in yorumu ise şöyle: ”Bu (sentetik) hücreler bir kurbağanın genomlarına sahip, ancak suda gelişen yumurta olmaktansa kollektif zekalarını, yapısal değişikliklere uğrama yeteneğini kullandılar.” Çalışmanın biyolojik açıdan farklılığı böyle. Bilişimsel açıdan önemine gelince…
Bu biyolojik denemeyi gerçek kılan teknoloji, Vermont Üniversitesi İleri Hesaplama Merkezi tarafından geliştirilen ‘Deep Green’ isimli birlikte çalışan bilgisayarlar kümesi. Bu bilgisayarlar önce milyarlarca üçgen, kare, piramit ve yıldız şekillerini simüle ederek, hareket temelli kinematik kopyalama için hangi şekildeki hücrelerin daha etkili olabileceğini ortaya çıkarmış. İşte bu aşamada yapay zeka devreye girmiş; bilgisayarların bu simülasyonu yaptığı algoritma Pac-Man’a benzeyen şekildeki hücresel tasarımı gerçekleştirmiş. Çalışmanın başyazarı Tuft Ailen Merkezi’nin doktora sonrası araştırmacısı Sam Kriegman, “Tasarım çok basit gibi görünüyor. Ancak bunu bir insan tasarlayamazdı” sözleriyle yapay zekanın hakkını veriyor.
Bu çalışma biyorobotik anlamında yeni bir soluk olarak kabul edilirken, kullanılan yapay zeka yönteminin benzeri biyodeneylerde de uygulanacağı tahmin ediliyor.
ŞULE GÜNER