Güncel Ekonomi Haberleri

Dövizle borçlanmaya sınırlama ve yeni koşullar getirildi

Global ekonomik ve siyasi gelişmelere paralel olarak hareketlenen kur baskısı Türkiye’de etkisini sürdürüyor. Olası risklere karşı, hükümet dövizle borçlanmaya sınırlama getirdi…

KAMBİYO mevzuatına getirilen, “döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişiler döviz kredisi temin edemez” yeni düzenlemesinin çok önemli şartları bulunuyor. 25 Ocak 2018 Tarihli, 30312 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında (TPKKH) 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2018/11185 Sayılı Karar ve bu Karar’a bağlı tebliğ ile TCMB genelgesi ile düzenleme 2 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunuyor.

Kredi tutarının 15 milyon ABD Doları veya üzerinde olması halinde, Kamu Gözetim Kurumu’ndan (KGK) bağımsız denetim yapmak üzere yetkilendirilmiş Bağımsız Denetim Kuruluşu (BDK) veya Bağımsız Denetçiler (BD) ile sözleşme yapılması gerekiyor. Özellikle, 15 milyon dolar veya üzerinde kredi kullanacakların, TCMB “Sistemik Risk Veri Takip Sistemi” üzerinden (www.tcmbveri. gov.tr/sss.html) uygulamaya yönelik yol haritasını takip etmelerinde fayda bulunuyor.

Kredi tutarının 15 milyon ABD Dolarının altında olması halinde ise, SMMM/YMM (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir) onayı gerekiyor. Döviz borcu 15 milyon doların altında olan işletmelerin dövizle borçlanmaları için son üç yıllık döviz gelirleri ortalama tutarı baz alınıyor. Bu işletmeler üç yıllık döviz geliri ortalamasının üzerinde dövizle borçlanma yapamıyor. Bankalar, döviz geliri ortalamasının üzerinde kredi açmaları durumunda bu kısmı geri çağırıp TL krediye döndürmeleri gerekiyor.

KAMBİYO MEVZUATINDAKİ YENİ DÜZENLEME

TPKKH 32 Sayılı Karar ve buna bağlı yayımlanan Tebliğ ile 15 milyon doların altında olan döviz kredileri hakkında getirilen yeni düzenleme ve uygulamada yaşanan sorunlar yazımız konusu olup, aşağıda detaylı bir şekilde anlatmaya çalışalım.

Döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişiler yurtdışından ve yurtiçinden döviz kredisi temin edemez. Döviz geliri olan Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışından kullanacakları döviz kredilerinde;

• Kullanım tarihinde, krediyi kullananın kredi bakiyesinin 15 milyon doların altında olması durumunda, kullanılmak istenen kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamı son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aşamaz.

• Kredi bakiyesi 15 milyon doların altında olan Türkiye’de yerleşik kişilerin döviz kredisi kullanım talepleri sırasında son üç mali yıla ilişkin döviz gelirlerini mali müşavirler tarafından onaylanmış belgelerle tevsik etmeleri zorunludur.

• Kredi bakiyesinin son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aştığının sonradan tespit edilmesi durumunda yurtiçinde bankalardan (serbest bölge şubeleri dâhil), finansal kiralama şirketlerinden, faktoring şirketlerinden ve finansman şirketlerinden kullanılan kredilerin aşıma neden olan kısmı geri çağırılır veya Türk Lirası krediye dönüştürülür.

MERKEZ BANKASI GENELGESİ

32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğin 16’ncı maddesiyle “TPKKH kararlar ve bu kararlara ilişkin tebliğler uyarınca Merkez Bankası’nca çıkarılan genelgeler tebliğ hükmündedir” denilmektedir. Bunun üzerine, TCMB’nin 2 Mayıs 2018 tarihinde yayımlanan genelgesi ile konu hakkında aşağıdaki açıklamaları yapmış bulunuyor.

Döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişiler bu Genelgede belirtilen bazı istisnalar dışında döviz kredisi kullanamaz. Döviz geliri olan Türkiye’de yerleşik kişilerden kredi kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon ABD Doları’nın altında olanlar, kullanmak istedikleri kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamının son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aşmaması kaydıyla döviz kredisi kullanabilirler.

1. Döviz gelirlerinin kapsamı:

Sözü edilen 32 sayılı Karar uyarınca ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler firmanın döviz gelirleri olarak kabul edilir.

• Aracı ihracatçı, acente, yurtdışında yerleşik firma temsilciliği gibi üçüncü bir firma aracılığıyla gerçekleştirilen ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile ihraç kayıtlı satış yapan firmaların yaptıkları satışlara ilişkin gelirler.

• Serbest bölgelere yapılan ihracat ve transit ticaretten elde edilen gelirler, serbest bölgeye satılan malın buradan üçüncü bir ülkeye satıldığının tevsiki kaydıyla, döviz gelirleri.

• Yurtdışında yerleşiklerden elde edilen Türk Lirası cinsi ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler.

2. Döviz kredisinin koşulları:

• İhracatı gerçekleştiren firmanın yazılı muvafakatinin,

• İlgili gümrük beyannamesinin veya SMMM/YMM onaylı faturanın bir örneğinin,

• İhracatçıya yapılan satışa ilişkin SMMM/YMM onaylı faturanın ya da e-faturanın bir örneğinin ibrazı kaydıyla ve bu faturadaki tutarı aşmamak üzere ilgili firmaların döviz geliri olarak kabul edilebilir.

3. Döviz gelirlerinin beyanı:

• Son üç mali yılın döviz gelirleri, son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan bir raporla birlikte Döviz Gelirleri Beyan Formu’nun bankalara ve finansal kuruluşlar ibrazı ilfe belgelenir.

• Döviz geliri beyanları, aynı grup veya holding bünyesinde bulunan firmalar da dâhil olmak üzere, firma bazında yapılır. SMMM’ler ve YMM’ler tablolarda yer alan döviz gelirlerinin uyumunu kontrol etmekle yükümlüdür.

• Her yıl yıllık hesap dönemini takip eden dördüncü aym son iş gününden itibaren döviz geliri beyanlarına bir önceki yıl dâhil edilir ve eski döviz geliri beyanlarının üçüncü yıla ait olan bölümü dikkate alınmaz.

Firmanın, döviz gelirlerine ilişkin hatalı beyanda bulunulduğunun sonradan tespiti durumunda, tespiti yapan banka veya finansal kuruluş tarafından firmadan döviz geliri beyanının düzeltilmesi istenir. Düzeltilen döviz geliri Risk Merkezine bildirilir ve firmanın mevcut döviz kredileri TCMB genelgesine uygunluğu yeniden kontrol edilir. Anılan maddeye uygunsuz kredi kullanımıyla ilgili olarak kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluşlara bildirimde bulunulur. Kredinin uygunsuzluğa yol açan kısmı için kullandıran yapanlarca genelgede belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılır

4. TCMB tarafından yapılacak doğruluk denetimi:

TCMB, firmalar tarafından bildirilen verilerin çapraz kontrollerini gerçekleştirecek. İhtiyaç duyulması halinde TCMB tarafından bildirim yükümlülüğü bulunan firmalar nezdinde de denetim yapılabilecek.

5. Yurt dışından temin edilecek krediler:

İlgili genelgenin 22’nci maddesinde “yurda getirilmeden kullanılabilen krediler”e, 23’üncü maddesinde ise, “yurtdışından alınan kredinin yurt içine aktarımı”na ilişkin detaylı açıklamalar yer veriliyor.

YENİ BİR GENELGEYE İHTİYAÇ VAR

Konu, kambiyo mevzuatı ve TCMB genelgeleri dikkate alınarak değerlendirildiğinde;

• 32 Sayılı Karar’da, mevcut kredi bakiyesi toplamı son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aşamaz şartının yanı sıra mali müşavir onayından hiç bahsedilmemiş. 32 Sayılı Karar’ın Tebliğ’inde ise, mali müşavir onayından bahsedilmiş, ancak, TCMB Genelgesi’nde ise “SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan bir rapor’dan bahsedilmiş.

• SMMM/YMM mevzuatına göre, yetki ve sorumlulukları ayrı olan bu iki meslek unvanı arasında herhangi bir sınırlama veya ayırıma gidilmemiş.

• İlgili mevzuatlarda, nasıl bir rapor olacağı veya rapor formatı hakkında herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş. Ancak, bazı bankalar sadece belge onayını yeterli görürken, bazı bankalarda ilave rapor istemekte.

• Kambiyo mevzuatına göre, “ihracat bedelleri serbest tasarrufa bırakılmıştır” düzenlemesinden sonra ihracatçıların ihracat bedellerini yurda getirme mecburiyetleri de

bulunmuyor. Ancak, bu yeni düzenlemede ihracat gelirlerinin beyanında/onayında, tahakkuk esasına göre mi, tahsil esasına göre mi tespit yapılacağına yönelik net bir açıklamaya da yer verilmemiş.

• TCMB Genelgesi gereği, aracı ihracatçı, transit ticaret, ihraç kayıtlı satışlar vb. gelirler döviz geliri olarak tanımlanmış. Ancak ihraç kayıtlı satışlarda, ihracat gelirleri imalatçı ve ihracatçının payları oranlarından mı, yoksa tamamı üzerinden mi ayrı ayrı yararlandırılmalı, sorularına da açıklık getirilmeli.

Bu tür sınırlamaların, piyasaların normal işleyişini bozacağını söylenebilir. Ancak, döviz geliri olmayan veya yetersiz olan işletmelerin döviz cinsi borçlanmaları belli riskleri oluşturmaya başlamışsa o zaman kamunun tedbir alması doğal karşılanmalı. İşletmeleri dövizle finansman bulmaya iten en önemli sebep, ilk etapta TL maliyetlerin yüksek seyrediyor olmasıdır. Oysa gelinen noktada kurların hızla yükselmesi sonucu risk büyüyerek işletmeleri krize sokabilecek boyuta gelmiş bulunuyor.

Görüldüğü gibi, günümüz koşullarında gerekli olan bu düzenlemenin birçok firmanın gündeminde olan önemli bir konu olduğu görülüyor. Yeni düzenlemeye göre, yurtiçinden temin edilen döviz kredileri ile ilgili uygulama usulleri Bakanlıkça belirlenen esaslar doğrultusunda Merkez Bankasınca tespit edilir deniliyor. Dolayısıyla, konunun uygulamada sıkıntı yaşanmadan sağlıklı bir şekilde amacına ulaşması için mevcut açıklamaların yeterli olmadığı görülüyor. Özellikle, 15 milyon ABD Doları’nın altında kredi kullanacak işletmeler için, mevcut kambiyo mevzuatı çerçevesinde Merkez Bankası’nın uygulamaya yönelik yeni bir genelgesine ihtiyaç var.

TALHA APAK

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu