Kariyer ve İşMakaleler

Günümüzde süreç odaklı yönetim

Günümüzde süreç odaklı yönetim giderek daha fazla önem kazanmakta. Şirketlerde yönetim anlayışı büyük bir değişim içinde. Odak geliştirme birçok değeri yeniden tanımlayıp baştan yaratıyor.

Odaklanan şirket kazanacak

ŞİRKETLERİN sağlıklı yönetilmesi için bugüne kadar çok şey söylendi. Her birini başlık halinde yazmaya kalksak sayfalar yetmez. Nedensellik bağlamında varılan sonuç şu: Düşünceler, inanç ve kavramlar değiştikçe güncel yönetim anlayışı da değişime uğruyor. Çünkü zamanında geçerli olan değerler devrini tamamlıyor, onun yerine başkaları geçiyor.

surec odakli yonetim

Başlıktan biraz uzaklaşıp bu iddiayı destekleyecek klasik bir örnekle konuyu daha da açmaya çalışalım: Milattan sonraki ‘Batlamyus Teoremi’ni hatırlayalım hemen. Dünya merkezli güneş sistemi Batlamyus’un yaşadığı çağda reddedilemez bir gerçekti. Neden sonra Copemicus (Kopernik) bu konuya odaklandı. Böylece ‘heliocentric’ (güneş merkezli) bir dünya tasavvuru ortaya çıktı.

Bir bakıma düşünce ve hayalde ‘odak noktası’ değişmişti. Yepyeni bir algılama başladı. Yeni görüşe karşı olan zamanın muktedirleri ise bu söylemi inkâr ettiler; on binlerce insan İşkenceden geçti ya da diri diri yakıldı.

Bilim gözüyle konuya odaklanan akıl sayesinde gerçeğe ulaşılmıştı ama evren realitesi hala tam algılanamıyordu. Yine de Batlamyus Teorisi neredeyse bir inanç sistemi haline gelip astrolojiyi de besleyerek Ortaçağ’dan Yeniçağ’a kadar yaşayıp durdu. Hukuk yeni gerçeğe göre tam olgunlaşamamıştı henüz.

Sanayi devrimiyle birlikte durum değişti.

Bu kez modern zamanların tümden bilime odaklanmasıyla yeni kapılar açıldı insanlığa. Bu kez Einstein’m odağında ‘görecelik’le güçlenen yeni evren teorisi vardı.

ODAKLANMA DEĞİŞİM DEMEKTİR

Konumuza dönelim tekrar. Değişen değerler tarihsel süreçte üç şeyi etkileyip durdu: Doğmalardan uzak bilim, evrensel hukuk ve zamanla gelişen iktisat teorileri…

Özellikle bilimsel odaklanma yoluyla ciddi gelişmeler yaşandı. Modern çağa gelindiğinde anlaşıldı ki hukuk normatif nitelikte insana odaklanmış sosyal bilimlerin ana kaynağıdır. İktisat ise gücünü doğrudan hukuktan almaktadır. Ve sınırsız evrende sınır tanımayan insan için sınırlı kaynakları akıllıca kullanmak bu işin diyalektiğidir!

Tüm icat ve yenilikler odaklanma denilen süreçle ortaya çıktı. Örneğin Thomas Edison ampul flamam için büyük para ve zaman harcayarak yıllar süren yüzlerce deney yaptı. Yılmadı ve sonunda odaklaşmanın en büyük ödülünü aldı.

KATILIMCI ODAKLANMA

Peki, ilerlemenin devitken (muharrik / harekete geçiren) unsuru neydi? İşte bu ‘odaklanma’ dediğimiz o karmaşık gerçeğin kendisiydi elbette. Devletten kurum ve şirketlere kadar uzanan tarihsel süreçte ‘evrensel hukuk’ ve ‘pozitif iktisat’ demokrasilerin katılımcı yönetimlerini besleyip geliştirdi. Yönetim odaklanmayı esas alan bilimsel bir gerçek haline geldi. Bu arada girişimciler de ideolojilerin yön verdiği hukuk ve iktisadın gelgitleri içinde belli konulara odaklanarak olgunlaşıp büyüdü.

Konumuz elbette burada devlet yönetimi değil. Fakat onun adeta küçük ölçekteki yansıması olan şirket yönetimi hala günümüzde en önemli odak yaratıcılarından biri.

Yönetim giderek kendini tekrar eden kalıplar içinde yorumlanmıyor artık. Alışılmış klişelere de pek yer yok. Örneğin şirketlerde şu çok bilinen ‘vizyon’ ve ‘misyon’ alışkanlığında bile çoğu zaman ‘odak yitimi’ oluyor, birbirinden kopyalanmış laflar eskisi kadar iltifat görmüyor.

ODAK GELİŞTİRME PRATİĞİ

Peki, şirket yönetimde yeni nesil odaklanma nasıl bir şey? Yönetim her geçen gün biraz daha saydamlaşıyor. Sosyal psikolojinin yön verdiği ideler ve değişkenler yönetimde odaklanmanın ana merkezi oluyor…

Öyle ki, sabit görüşler, saplantısal yönetim biçimleri zamanla yok oluyor.

Değişime uyan, gelecek zamanı şimdiden yönetmeye talip olan ısrarlı bir anlayış gelişiyor. İşte tüm bu süreçlere yönetim sistematiği içinde ‘odak geliştirme’ deniyor.

Şirketlerde odak geliştirme tek otoritenin tekelinde değil. En alt kademeden en üst düzeydeki bireye kadar herkes bu sürecin içinde…

Süreçle ilgili pratiği kısaca şöyle açıklamak mümkün: Yönetim günün gereklerine göre önce bazı saptamalarda bulunuyor: ‘Nelere, nereye nasıl, niçin, ne kadar süreyle odaklanmalıyız?’

Burada ‘nelere ve nereye’ ifadesi çok önemli. Sürecin ihtiyaç profili şirket içinde yapılan yoklama ve anketlerle açığa çıkarılıyor, uygulama başlıyor. Süre ise yönetimin öngörüsüne bağlı. En fazla üç yıl!.. Sonuç alınamamışsa öngörülen süre uzuyor.

Odaklanmayı sağlayacak unsurlar hem içeriden hem de dışarıdan var ediliyor. Örneğin içeriden ‘kalite geliştirme’, dışarıdan ise ‘rekabeti aşmak’ gibi… Bir anlamda vizyon ve misyon alışkanlığını laf olarak bir yerlere yazmakla değil, onları devitken bir aksiyona dönüştürmeyle gerçekleşiyor süreç.

ODAKLANMA STRATEJİ DEMEKTİR

Peşinen bilinmesi gereken şey odaklanma eyleminde hiçbir kısıtm olmaması. Güncel problemler, rekabet, inovasyon, marka geliştirme, kârlılık, üretim optimizasyonu, teknolojik değişimler, finansal iyileştirmeler gibi yüzlerce konu odaklanmanın hedefi olabiliyor.

Bu süreçte şirket çalışanları öngörülen konuya topyekûn yöneliyor, yapılan her eylemde odaklanmanın kolektif akla mal olmuş etkileri görülüyor. Geçen süre içinde geleceğe yönelik tasarılar da çokça yer alıyor.

Son derece akışkan bu operasyonda konular değişiyor, süreç değişmiyor.

Yapılan iş, hedefleri standart hale getirmek.

Sonuçta şirket içinde psikolojik angajmanlar güçlü algılara yol açıyor. Ve herkes Fransız Şairi Paul Valery gibi düşünmeye başlıyor bir anda: “Hedeflediğiniz şeye konsantre olursanız (odaklanırsanız) şimdinin ve geleceğin gerçeklerini açıkça görmeye başlarsınız!”

• Fizyolojiden ilginç bir kanıt vermek mümkün: Halk arasında “İnsanın canı ağrının olduğu yerdedir? denir. Düşünceler ağrının olduğu yere odaklanır ve anında vücudun tüm sistemleri oraya doğru harekete geçer.

• Herhangi bir sürecin kötü gitme olasılığı varsa, kötü gider. Çare kötüye gitmeyi önleyecek bir başka sürece odaklanmaktır.

• İnsanlar değişmez. Dolaysıyla mizaç ve huy da değişmez. Önemli olan, başarı için süreci değiştirmektir. Bu da ancak yeni sürece odaklanmakla (focus} gerçekleşir.

• Japon iş yaşamı otoritelerinden Masao Nemoto’nun dediği gibidir süreç: “Herhangi bir proje üç yıl önceki gibi yürümekteyse burada problem vardır. Bunun odak yitirilmesi sonucu bir israf olduğundan emin olabilirsiniz!”

• İş yaşamında tüm problemler insanlardan kaynaklanmaz. Problemi yaratan gevşeyen/ gevşetilen süreçlerdir. Devamlı olarak sürece odaklanmak zorunludur.

• Performans değerlendirmelerini yanlış okumamak gerekir. Yanlış yanlışı doğurur. Yanlış olan bireyin kendisi değil, yapılan işin kendisidir.

• ‘Yıllardır süregeliyor’ demek odak kaymasının itirafıdır. Odaklanılan yerde ‘kolaycılık’ ve ‘idare et gitsin’ mantığı asla barınamaz!

Nur Demirok / Para

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu