Güncel Ekonomi Haberleri

İlk çeyrek bilançoları öne çıkan 51 hisse

Hisse senetleri borsada işlem gören 416 şirketin hemen tamamı ilk çeyrek bilançosunu açıkladı. Bilançolar borsada pozisyonunu güçlendirmek isteyenler için yeni alternatifler sunuyor…

GENEL olarak seçim sonuçlarının belirlenmesine kadar borsada yatay bir seyir bekleniyor. Uzmanlar 24 Haziran tarihinden önce risk iştahının yükselmesini öngörmüyor ve portföylerde hisse oranının yüzde 40’ı geçmesini önermiyor. Öte yandan, döviz piyasasındaki yükseliş ve global piyasalardaki dalgalanmalara rağmen orta ve uzun vadeli düşünenler için borsada hisse bazında alternatiflerin devam ettiğine dikkat çekiyorlar.

Uzun vadeli düşünen yatırımcıların, portföylerindeki zayıf şirketleri, güçlü bilanço açıklamış şirketlerle değiştirerek bu süreci değerlendirebileceğini belirten analistler, kısa vadeli düşünenlerin ise yükselişlerde kar satışı yapabileceğini söylüyor. Orta ve uzun vadede borsada trendi belirleyecek ana unsurun seçim sonrası oluşacak politik yapı ve hükümet programı olacağına dikkat çeken uzmanlar, bu noktada yılın ilk çeyreğine yönelik gelen bilançoların genel olarak iyi geldiğine de dikkat çekiyor, ilk çeyrek bilançoları kapsamında demir çelik, havacılık, içecek ve otomotiv sektörü hisselerinin ön plana çıkabileceğini hatırlatan uzmanlar, hali hazırdaki kazançlara göre fiyatlara bakıldığında değerlemelerin altında yer alan şirketler bulunduğunun altını çiziyor. Bu kapsamda da ilk çeyrek bilançosu ile ön plana çıkan 51 hisseye dikkat çekiliyor. Para Dergisi olarak hisse senetleri borsada işlem gören şirket bilançolarını yedi kritere göre değerlendirdik.

“BANKACILIK, OTOMOTİV, DEMİRÇELİK”

Yılın ilk çeyreğine dair açıklanan bilançoların genel olarak iyi geldiğini belirten GCM Menkul Kıymetler A.Ş. Araştırma Uzmanı Enver Erkan, “Beklentilerin üzerinde açıklanan karların yanında, bazı şirketlerin karları beklenti altında kalmasına rağmen, geçen yıla göre gösterdiği gelişim ve operasyonel verimlilik anlamında olumluydu” diyor. Erkan, ticari bankaların yine ön plana çıktığını, bununla beraber ihracat girdisi sağlayan otomotiv sektörü, girdi fiyatlarındaki artışı nihai fiyatlarına yansıtan, operasyonel verimliliği yüksek olan ve sektör şirketlerinin olumlu nakit pozisyonlarının etkisiyle bilanço değeri artan demir çelik sektörü, finansman pozisyonu kuvvetli, döviz fazlası olan cam sektörü ile bağlı ortaklıklardaki olumlu performans neticesinde holdinglerin iyi anlamda ön planda olduğu söylüyor. Erkan, ilk çeyrekte döviz açık pozisyonu olan şirketlerin, kurlardaki artıştan olumsuz etkilendiğine de dikkat çekiyor.

En az tercih ettikleri hisselerin ise, banka dışı şirketlerde ilk çeyrekte karlılıkta yüksek oranda düşüş yaşayan Tüpraş, Pekim ve Arçelik, yüksek döviz borcu nedeniyle Türk Telekom, belirsiz temel koşullar nedeniyle Halkbank hisseleri olduğunu kaydediyor.

BİLANÇODA NELERE DİKKAT ETMELİ?

Yılın ilk çeyreğine yönelik bilançoları incelerken öncelikle net kar artışı, FAVÖK marjı, finansman gelir/giderleri, kısa vadeli yükümlülüklerin dönen ve duran varlıklara oranı ile şirketin net döviz pozisyonuna bakılması gerektiğini ifade eden Erkan, yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:

“Gelir tablosunda net karın tek başına artması yatırımcı açısından yeterli bir sonuç olmayabilir. Satışlar, faaliyet karı ve net kar beraber artıyorsa kardaki artış daha güvenilirdir. Ayrıca şirketin kısa ve uzun vadeli yükümlülüklerinin dönen ve duran varlıklara oranının kıyaslanması gerekir. Bununla beraber şirketin net borcunun fazla olmaması, şirketin net döviz borcunun bulunmaması, hatta net döviz varlığının olması hisse performansı açısından olumludur. Şirketlerin karlılıklarının ilerleyen dönemde de korunup korunamayacağı durumu da önemlidir. Bu nedenle özellikle karlılık rasyolarının takip edilmesi gerekir. Diğer bir önemli unsur da maliyet kalemleri ve şirketlerin maliyetlerdeki değişimleri fiyatlarına ne kadar yansıttığıdır. Şirket özelinde yatırımların olması (kapasite artırımı, yeni fabrika alımı, inşası), şirket birleşmeleri, satın almalar, yeni iş kollarına girmesi gibi faktörler de bilanço haricinde önemlidir.”

Finansman kalemleri ve borç pozisyonlarının da şirketler için hayati derecede önemli olduğunu hatırlatan Erkan, döviz açık pozisyonu olan şirketlerin piyasa ve reel ekonomi üzerindeki belirsizliklerin arttığı dönemlerde daha fazla bilanço riskiyle karşı karşıya olacağına dikkat çekiyor. Aynı zamanda şirketlerin döviz pozisyonlarını ne derecede korudukları, doğal hedge (gelir giderde kur uyumluluğu, kura endeksli fiyat politikası gibi) veya türev araçlarla hedge edip etmediklerinin de incelenmesi gerektiğini belirterek bu konuda profesyonel ekranların kullanılabileceğini, finansal tablo dipnotların incelenebileceğini veya piyasa profesyonellerinden yardım alınabileceğini söylüyor.

Erkan, Emlak Konut GMYO, Sabancı Holding, Garanti Bankası, Yapı Kredi, Tofaş Oto Fabrika, Akbank, Ereğli Demir Çelik, Şişecam, tş Bankası (C), Kardemir, BİM Mağazaları, Ford Otosan, Tekfen Holding, Soda Sanayi, Sasa Polyester, Eczacıbaşı İlaç, Gübre Fabrikaları, Ülker Bisküvi, Mavi Giyim, Trakya Cam, Yataş, Anadolu Cam, Ege Endüstri, Bera Holding, Albaraka Türk, Alarko GYO, Çemtaş Çelik, Doğuş Otomotiv, Goodyear ve GSD Holding hisselerini ilk çeyrek bilançosunu beğendiği şirketler olarak sıralıyor.

“DÖVİZE BAĞIMLI ŞİRKETLER”

BIST-100 endeksine dahil olan şirketleri incelediğimizde bu endekse dahil olan şirketlerin toplam net karlarında 2017’nin ilk üç aylık dönemine göre yüzde 6’lık bir yükseliş yaşandığı belirten Ahlatçı Yatırım Araştırma Müdürü Barış Ürkün, özellikle döviz kurunun dalgalanma boyutunun yılın üç ayında artış göstermesinin döviz yükümlülüğü olan şirketlerin net karlarında gerileme yaratırken, bu durumun genel toplam net kar değişimini sınırladığım söylüyor. Genel olarak bankacılık, otomotiv, teknoloji, cam, çimento, demir-çelik ve enerji gibi öncü sektörlerde ilk üç aylık net kar sonuçlarının geçen yılın ilk çeyreğine göre yükseliş gösterdiğini, ulaştırma, petrol ve petrol ürünleri ile gıda sektörlerinde ise karların gerilediğini vurguluyor. Bu sektörler içerisinde özellikle dövize bağımlı olan şirketlerin net karlarında beklentilere göre daha olumsuz sonuçlarla karşılaşıldığını dile getiriyor. Ürkün hisse bazında şu değerlendirmeye yapıyor: “Özellikle enerji sektöründe Aksa, Ayen, Enerjisa ve Zorlu Enerji şirketlerindeki ilk çeyrek net karlarındaki toparlanma enerji sektörünün geçen yılın ilk çeyreğine göre net zararının azalmasında ön plana çıktı. Bunun dışında çimento sektörü de esas faaliyetlerden elde edilen karlardaki artışa bağlı olarak net karlardaki yükselişin ilk çeyrekte ön plana çıktığı sektörler arasında yer aldı.”

Ürkün, Ereğli Demir Çelik, Garanti Bankası, Akbank, Iş Bankası (C), Ford Otosan, BIM Mağazaları, Sabancı Holding, Yapı Kredi, Tofaş Oto Fabrika, Şişe Cam, Emlak Konut GMYO, Enerjisa Enerji, Tekfen Flolding, Soda Sanayi, Trakya Cam, Zorlu Enerji, Ecza-cıbaşı İlaç, Aksa, Anadolu Cam, Doğuş Otomotiv, Logo Yazılım, Yataş, Ege Endüstri, Bolu Çimento, Good Year, Deva Flolding, Kartonsan, Ayen Enerji, Doğtaş Kelebek Mobilya ve Göltaş Çimento hisselerini ilk çeyrek bilançosunu beğendiği şirketler olarak sıralıyor.

Borsacıların ilk çeyrek bilançosunu beğendiği hisseler

Emlak Konut GMYO, Sabancı Holding, Garanti Bankası, Yapı Kredi, Tofaş Oto Fabrika, Akbank, Ereğli Demir Çelik, Şişecam, İş Bankası [C), Kardemir, BİM Mağazaları, Ford Otosan, Tekfen Holding, Soda Sanayi, Sasa Polyester, Eczacıbaşı İlaç, Gübre Fabrikaları, Ülker Bisküvi, Mavi Giyim, Trakya Cam, Yataş, Anadolu Cam, Ege Endüstri, Bera Holding, Albaraka Türk, Alarko GYO, Çemtaş Çelik, Doğuş Otomotiv, Goodyear, GSD Holding, Enerjisa Enerji, Zorlu Enerji, Aksa, Logo Yazılım, Bolu Çimento, Deva Holding, Kartonsan, Ayen Enerji, Doğtaş Kelebek Mobilya, Göltaş Çimento, Aselsan, Enka İnşaat, Ulusoy Elektrik, Doğan Holding, Koza Altın, Erbosan, THY, Pegasus, TAV Hava Limanları, Coca Cola İçecek, Anadolu Efes,

Barış ÜRKÜN / Ahlatçı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü
“Ford’da potansiyel yüzde 7”

FORD OTOMOTİV:

Yılın ilk çeyreğinde şirket piyasa beklentisinin üzerinde yıllık yüzde 59 artışla 432 milyon TL net kar açıkladı (beklenti 371 milyon TL). Satış gelirlerinde de yine piyasa beklentisini aşan 7.3 milyar TL’lik yıllık bazda yüzde 35’lik artışa işaret eden bir sonuç gözlendi. FAVÖK’de ise yüzde 36’lık artışla piyasa beklentisinin üzerinde 594 milyon TL’ye ulaşıldı (beklenti 546 milyon TL].

Satışlarındaki güçlü seyir ile maliyetlerinin dengeli seyri FAVÖK marjının 5 baz puan yükselişle yüzde 8.2 olarak gerçekleşmesine olanak sağladı. Euro’nun Türk lirası karşısında son bir yıldaki değer kazanımı da satış gelirlerindeki artışta etkili oldu.

İlk çeyrek sonuçları ardından Ford Otosan yurtiçi satış hedefinde değişiklik yapmazken ihracat hacminde hedefini 10 bin araç artışla 305-315 bin adet olarak revize etti.

Bununla birlikte 2018 yatırım harcamalarına ilişkin 210-230 milyon euro aralığındaki beklentisinde de değişikliğe gitmedi. Ford Otomotiv hisselerinde yüzde 7 yükseliş potansiyeli ile 69.50 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

SODA SANAYİİ;

İlk çeyrekte piyasa beklentisinin üzerinde 239 milyon TL net kar açıkladı (beklenti 206 milyon TL). Satış gelirlerinde ise yine ilk çeyrek dönemde yüzdelB artışla 758 milyon TL’lik bir sonuç meydana geldi.

Satış gelirlerindeki artışta euro’daki yıllık değer kazancının etkisinin olduğunu söylemek mümkün. FAVÖK maliyet artışı ve ürün fiyatlarında görülen düşüşe bağlı olarak cirodaki artışa kıyasla daha düşük şekilde yüzde 14 yükselerek 185 milyon TL’ye ulaştı.

Net nakit pozisyonunun çeyrek dönem bazında yüzde 25 büyüyerek 624 milyon TL’ye ulaşması şirketin bu açıdan güçlü olduğunu gösteriyor. Piyasa beklentisi üzerinde açıklanan net karı şirket açısından pozitif bir gelişme olarak değerlendirdiğimizden yüzde 13 yükseliş potansiyeli ile 6.00 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

TRAKYA CAM;

2018’in ilk çeyreğinde piyasa beklentisi üzerinde 207 milyon TL net kar açıkladı (beklenti 164 milyon TL). Bunda yeniden değerlenen finansal yatırımlar ve kur farkı gelirleri etkili oldu.

Şirketin satış gelirleri ise çeyrek dönem bazında yüzde 28 yükselişle 1.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Euro/TL’deki değer artışı yanında yapılan ürün zamlarının satış gelirlerindeki yükselişte etkili olduğu söylenebilir.

Şişecam’ın yurtdışı piyasalarda gerçekleştirme kararı aldığı 750 milyon dolara kadar tahvil ihracında Trakya Cam’ın da bu ihraca 250 milyon dolar kadar garanti vereceği açıklanmıştı.

25 Nisan 2018’den itibaren geçerli olacak şekilde başta doğalgaz olmak üzere artan maliyetlerini karşılamak için iç piyasa düz cam fiyatlarına yüzde 10.7 zam yapan şirket için ilk çeyrekte gözlenen güçlü talebin devam etmesi durumunda satış gelirleri yılın devamında da olumlu sonuçların açıklanmasına katkı sağlayabilir.

Nisan ayının ortasından itibaren başlayan düşüşte BIST-100’den daha kötü bir performans gösteren Trakya Cam hisselerinde 4.47 üzerine görülebilecek geçişlerde yükselişle 4.70-4.90 seviyeleri hedeflenebilir.

Enver ERKAN / GCM Menkul Kıymetler A.Ş. Araştırma Uzmanı
“Emlak GYO’nun gelirleri artar”

Emlak Konut GYO:

Geçen yılın ilk çeyreğine göre T.C. Başbakanlık TOKİ İştirakidir. satışlarını yüzde 72, net karını ise yüzde 171 oranında artıran şirket, ilgili dönemde 867 milyon TL net kar elde ederek piyasa beklentilerini aştı. Güçlü ihale performansı gösteren şirketin projeleri göz önünde bulundurulduğunda 2018 için satış gelirlerinde 2017’ye göre artışın devamını bekleyebiliriz. Emlak Konut GYO, yılın ilk çeyreğinde 983 adet ön satış yaparak 1.05 milyar TL ön satış geliri elde etti. Bu ön satışların 131 milyon TL’lik kısmı ise yabancılara ait. 2018’in tamamında ön satışlarla hedeflenen tutar 7.3 milyar TL.

Şirket, ön satışlardan güçlü nakit akışı sağlamakta. Bu yıl bankaların konut kredisi faiz oranlarını düşürmeleri ve hükümetin konut sektörüne yönelik destekleri çerçevesinde ciddi miktar da konut talebinin öne çekilmesi beklenebilir. Bu da yılın ilk yarısında konut satışlarına pozitif yansıyabilir. Şirket devam eden projelerinde de yüksek çarpan değerini sürdürmekte ve gelecekte de bunun sürmesini beklemekte. Emlak Konut önümüzdeki dört yıl boyunca yıllık bazda 6.67 milyar TL kar elde etmeyi hedefliyor. Şirket en son, sahip olduğu, İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, Dursunköy Mahallesi’ndeki 3.639.117 metre kare büyüklüğündeki arsasının yüzde 50 hissesini, 312.5 milyon TL+KDV nakit bedelle Türk Hava Yolları Havaalanı Gayrimenkul Yatırım ve İşletme’ye sattı. Bu ve bunun gibi haberler de şirketin nakit pozisyonu açısından olumlu. Emlak Konut GYO hisselerinde yüzde 23 yükseliş potansiyeli ile 2.50 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

SABANCI HOLDİNB:

Finansal hizmetler, enerji, çimento, sanayi, perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren holdingin portföyündeki en önemli kısmı bankacılık oluşturuyor. 2018’in ilk çeyreğinde holdingin bankacılık sektörü iştiraki Akbank’ın beklentilerin üzerinde olumlu kar açıkladığını görüyoruz. Grup da ilk çeyrekte yüzde 33 artışla konsolide 2 milyar 92 milyon TL kar bildirdi. Bankacılık dışı segmentlerde de enerji, çimento ve sigorta grubunun holdingin karlılığına olumlu etki yaptığı dikkat çekiyor. Bu arada sanayi grubunun ilk çeyrekte kara olumlu katkı sağlayamadığı görülüyor. Sanayi grubunda, güçlü talep devam ederken, emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı maliyet yükselişlerinin fiyatlara yansıtılması bu çeyrekte de devam etti.

Buna karşın grubun sanayi şirketlerinin net karı FAVÖK artışına rağmen geriledi. Enerjisa Enerji’nin halka arzı ve Carrefoursa gayrimenkul satışı ilk çeyrekte konsolide kara olumlu katkı sağladı. Holding hisselerinde yüzde 24 yükseliş potansiyeli ile 11.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

İŞ BANKASI:

Takipteki alacaklar oranı sektörün altında olan bankanın aktif kalitesi de yüksek olmaya devam ediyor. Beklenenden daha olumsuz olan makroekonomik ortam banka için olumsuz olsa da, kredi getirisi/mevduat maliyet makasının genişlemesi ve artan net faiz marjı çerçevesinde bankanın rasyolarının önceki çeyrekte güçlü kaldığını belirtelim. Bankanın ortalama öz sermaye ve aktif karlılığı ise yüzde 16.5 ve yüzde 2.0 olarak gerçekleşti. Takipteki krediler de azalmaya devam ediyor.

Nitekim geçen yılın sonuna JL göre 10 baz puan daha azalarak yüzde 2.8’e geriledi Toplam portföyün yüzde 34.5’ini oluşturan TÜFE’ye endeksli menkul değerlerin çeyreksel faiz geliri 551 milyon TL olarak gerçekleşirken, getirisi ise yüzde 11.3 oldu. Banka, TÜFE endeksli tahvillerin hesaplamasında Merkez Bankası enflasyon beklenti anketi kullanıyor.

Banka, iştirak muhasebeleştirilmesinde öz kaynak yöntemine geçti, bu da solo ve konsolide bilançolar arasındaki farkı azalttı. Aynı zamanda öz sermaye ve aktif karlılığı da yeni muhasebe yönteminden olumlu etkilendi. Banka hisselerinde yüzde 24 yükseliş potansiyeli ile 7.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Metin AYIŞIK / Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü
”Maksimum 135 bin, minimum 99 bin 500″

Orta ve uzun vade de borsa trendini belirleyecek ana unsur seçim sonrası oluşacak politik yapı ve hükümet programı olacaktır. Seçimler akabinde açıklanacak sağlıklı politik yapı ile beraberinde gelecek güvenilir bir ekonomik program, global piyasalarla karşılaştırdığımızda geride kalmış ve ucuz olan borsamn risk primi azaltıp olumlu ayrışmasına neden olacaktır. Dolayısıyla seçim sonuçlarının belirlenmesine kadar borsada yatay bir seyir, akabinde sonuçlarına bağlı bir seyir beklemekteyiz.

Borsada orta vade olarak altı ay, uzun vade olarak bir yıl, kısa vade olarak 1-2 ayı öngörüyoruz. Mevcut koşullarda endeks için maksimum 135.000 ve minimum 99.500 seviyelerini bekliyoruz. Seçim öncesi yatırımcılara borsadan fazla bir getiri beklememelerini, satış dalgasının paniğe dönüştüğü durumlarda fazla düşen hisselerden alım yapmalarını, fazla yükselişlerde ise karlarını realize etmelerini tavsiye ediyoruz. İkinci çeyrek bilançoları kapsamında Kardemir Ereğli, THY, Aselsan, Enka İnşaat, Soda Sanayi, Ulusoy Elektrik, Doğan Holding ve Koza Altın hisselerinin ön plana çıkmasını bekliyoruz.

Tuna ÇETİNKAYA / Al Capital Yatırım Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı
“Seçim sonuçları belirleyici olacaktır”

TCMB’nin geçtiğimiz haftalarda aldığı art arda önlemler TL’deki değer kaybının önemli ölçüde tersine dönmesine neden olsa da yapısal olarak 4.40-4.50 bölgesinin altında kalıcı bir beklentimiz yok. Yurtiçindeki tahvil faizlerinin enflasyondan bu denli ayrışması seçim öncesi belirsizliğin de bir göstergesi. Piyasaların böyle ortamlarda çekimser kalmasını olağan karşılamaktayız. Tabii ki bu negatif fiyatlama ve Türkiye’deki finansal volatilite uzun sürmeyecek. Fakat kurun geldiği seviye, yurtdışı yatırımcı tarafından bir cazibe olsa da kurda istikrar sağlanmadığı sürece yabancı ilgisi düşük kalabilir. Bu da BIST-100 endeksi için yeni bir zirvenin önündeki engel olarak görülebilir. Şimdilik yeniden 110.000’lerin üzerine bir beklentiye girmek için erken fakat yıl içerisinde bu bölgelere doğru ataklar bekliyoruz. Seçim sonuçları burada ana belirleyici olacaktır.

Finansal piyasalar için kısa vade kavramı 3-6 aylık bir zaman dilimine denk geliyor bazen daha kısa, orta vadeyi ise 6-12 ay olarak değerlendirebiliriz. Uzun vadeyi de 1 yıl üzeri olarak tanımlamak mümkün. Endeks için kısa vadede minimum 97.800, maksimum 108.200 seviyelerini öngörüyoruz. Yatırımlarını kısa vadede değerlendiren yatırımcılar için tabii ki risk algısına göre strateji değişir. Hissede kalacaklar için önerimiz şirket seçimlerini dikkatli yapmaları yönünde. Bankalardaki yüksek volatilite şimdilik seçim öncesi fiyatlamalar açısından banka seçimini geri planda bırakıyor. Ama hali hazırdaki kazançlara göre fiyatlara baktığımızda değerlemelerin altında yer alan şirketler var. Bu nedenle düşüşlerde yeni pozisyonlar alınabilir. Yükselişte ise kar realizasyonu kısa vadede önerilerimiz içerisinde değil. Bankacılık sektörü hisseleri ilk çeyrek verileri beklentilerin üzerinde yarattığı karlarla yeniden sahnede diyebiliriz ve nispeten ucuz olarak nitelendirdiğimiz Akbank ile Yapı Kredi’yi izlemedeyiz. Buna ek olarak demir-çelik sektöründe Kardemir ön plana çıkarken, otomotivde ise Ford Oto, Tofaş Fabrika ilgi alanımızda. Çemtaş’ı yine sektör içerisinde izlerken, cam sektöründe ise Trakya Cam’ı öne çıkarmaktayız.

Kıvanç MEMİŞOĞLU / İntegral Yatırım Genel Müdürü
”Seçimlerden önce risk iştahı yükselmez”

Merkez Bankası’nın önlemleri piyasalarda oluşan olumsuz algının olumluya dönmesini sağladı. Ancak 24 Haziran tarihinden önce risk iştahının yükselmesini beklemiyoruz. Borsa’daki beklentimiz seçimlere kadar kısa vadede endeksin 102.000-107.000 aralığı gibi geniş bir bant içerisinde dalgalanması.

Orta ve uzun vadede ise seçim sonuçlarının ardından oluşacak siyasi istikrar ve uygulamalar belirleyici olacak. Kurda istikrar sağlanırsa ve ekonomik konularda gerekli adımlar atılırsa borsa endeksi 110.000 seviyelerine doğru yükseliş trendine girebilir. İstikrarsız bir ortam oluşması durumunda ise 101 bin 500 üzerinde dalgalanmalar devam edebilir. Biz orta vade olarak 3-6 ay, uzun vade olarak ta 1 yıl ve üstünü öngörüyoruz.

Bu kapsamda da endeks için minimum 98.000, maksimum 120.000 seviyelerini bekliyoruz. Seçim öncesinde portföylerde hisse oranının yüzde 40’ı geçmesini önermiyoruz. Uzun vadeli yatırımcılar, portföylerindeki zayıf şirketleri, güçlü bilanço açıklamış şirketlerle değiştirerek bu süreci değerlendirebilir. Kısa vadeli düşünenler ise yükselişlerde kar satışı yapabilirler. 101 bin 500 seviyesine doğru düşüşlerde de kısa vadeli pozisyon alabilirler. İlk çeyrek bilançoları kapsamında demir çelik, havacılık, içecek ve otomotiv sektörü hisseleri ön plana çıkabilir.

Bu kapsamda da Ereğli Demir Çelik, Kardemir, Çemtaş, Erbosan, THY, Pegasus, TAV Hava Limanları, Coca-Cola İçecek, Anadolu Efes, Tofaş Fabrika, Ford Otosan ve Ege Endüstri hisselerini beğeniyoruz.

İDİL TARAKLI

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu