Dünyadan ve Türkiyeden Güncel Haberler

Irak’ın imarında Türkler öncü olacak

“HER ZAMAN ÖNEMLİ BİR PAZARDI”

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün ise, coğrafi yakınlık ve süregelen ilişkiler çerçevesinde Irak’ın Türk yurtdışı müteahhitlik hizmetleri ve dış ticaret için her zaman önemli bir pazar olduğunu vurgulayarak, Irak’ın bugün de gündemdeki yerini ve önemini koruduğunu ifade etti. 1970’ler-den günümüze kadar Türk müteahhitlik firmaları tarafından Irak’ta gerçekleştirilen 960 projenin toplam bedelinin yaklaşık 25 milyar dolara ulaştığını söyleyen TMB Başkanı Yenigün, bu tutar ile Irak’m toplam proje bedeli bakımından Türk müteahhitlik firmalarının yurtdışmda en fazla iş üstlendikleri Ortadoğu’daki birinci, dünya genelindeki dördüncü ülke konumunda olduğunu vurguladı.

Türk firmalarının Irak’ta yeniden faaliyet gösterebilmeleri için ülkede istikrarın sağlanması ve güvenlik sorununun kesin olarak çözümlenmesinin hayati önem taşıdığını belirten Yenigün, bu koşulların sağlanmasının ardından, Bağdat ve çevresi ile Basra başta olmak üzere ülkenin diğer bölgelerinde de müteahhitlik firmalarına daha fazla iş fırsatlarının doğabileceğini kaydetti.

1.5 MİLYAR DOLARLIK ALACAK

Geçtiğimiz dönemde Irak’ta güvenlik sorunlarının ciddi düzeylere ulaşması ve hak ediş ödemelerinin yapılamaması nedenleriyle bu ülkede iş üstlenmiş Türk firmalarının çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını ve işlerini durdurduğunu dile getiren Yenigün, Türk firmalarının Irak’taki işlerinden doğan 1.5 milyar dolar tutarındaki alacakları konusunda henüz herhangi bir gelişme kaydedilemediğinin altım çizdi. Yenigün, “Kuzey Irak’ta, Türk müteahhitlik firmalarının ödemeleri ile ilgili herhangi bir gelişme söz konusu olmamasına karşın ülkenin güneyinde faaliyet gösteren ve işvereni devlet kuruluşu olan bazı firmalarımızın bir kısım alacaklarım tahsil edebildikleri bilgisi edinilmekte. Son dönemde, bazı firmalarımız Basra bölgesinde büyük ölçekli eneıji santralı projeleri üstlendiler” dedi.

Yenigün, Irak’ın yeniden imarı kapsamında Türkiye tarafından açılacak 5 milyar dolarlık kredinin Irak tarafının Türk müteahhitlik firmalarının birikmiş alacaklarını ödemelerine ve firmaların mevcut projelerini tamamlamalarına da imkan yaratacağım vurguladı.

“YIKILMIŞ YAPILARIN İMARI GÜNDEMDE”

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (ÎNTES) Başkanı Celal Koloğlu, Irak’ın her zaman Türk müteahhitleri ve işadamları açısından önemli bir pazar olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin oldukça önemli olduğunu kaydetti. Koloğlu, iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağların bu ilişkilerin geliştirilmesinin önemli bir zeminini oluşturduğunu dile getirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Irak ziyaretinde Irak’ın yeniden inşasında Türk müteahhitlerin rol almasının gündeme geldiğini belirten Koloğlu şunları söyledi:

“Irak Dışişleri Bakanı Caferi de gerçekleştirdikleri görüşmede ekonomik alandaki ilişkilerin geliştirilmesi için Türk şirketlerini Irak’ta daha fazla yatırım yapmaya davet etti. Bugüne kadar Irak’ta Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, 25 milyar dolara yakın yatırım gerçekleştiren Türk müteahhitleri, Irak’ın yeniden imarında da elbette önemli bir rol üstlenebilir. Tüm jeopolitik risklere rağmen 2017’de Irak’ta 1 milyar 17 milyon dolarlık proje üstlenildi. Özellikle tahrip edilmiş yapıların yeniden inşası gündemde.”

EN BÜYÜK DESTEK TÜRKİYE’DEN

Hatırlanacağı üzere Kuveyt, geçen ay 70’ten fazla bağışçı ülkeden 2 bin 300 şirket ve uluslararası kuruluşun katıldığı Irak’ın Yeniden İmarı Konferansı’na ev sahipliği yapmıştı. Türkiye, Irak’ın yeniden imar ve istikrarı için 5 milyar dolar kredi kolaylığının yanı sıra 50 milyon dolarlık insani ve kalkınma yardım projeleri için kredi taahhüdünde bulunmuştu. İmar projelerine Kuveyt Irak’m yeniden imarı için kredi ve yatırım fırsatları çerçevesinde 2 milyar dolarlık bütçe ayırdı. Bunun 1 milyar doları Kuveyt Arap Ekonomik Kalkınma Fonu’ndan kredi olarak, diğer 1 milyar dolar ise Irak’taki yatırım fırsatları için ayrıldı. Katar’dan 1 milyar dolarlık kredi ve yatırım, Suudi Arabistan’dan 1.5 milyar dolar kredi, BAE’den 500 milyon dolar destek sağlanırken, Avrupa Birliği 400 milyon euro, Almanya ise 500 milyon euro destek sözü vermişti. Konferans’ta Iraklı yetkililer, ülkenin yeniden imarı için 88.2 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu belirtse de konferansın sonunda projelere destekte 30 milyar dolara ulaşılmıştı.

“PAY ALMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Kuveyt’te gerçekleştirilen uluslararası konferansa katılan şirketlerden biri de Limak Holding oldu. Konferansta Türk iş dünyasını memnun eden önemli gelişmeler olduğunu dile getiren Limak Holding Yönetim Kurulu Başkam Nihat Özdemir, “Orada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak’m yeniden yapılanmasında Türk işadamlarının kullanması şartıyla 5 milyar dolar destek alınacağım açıkladı. Bu iş dünyası olarak da bizi çok memnun etti. Irak’ın uzun zamandır büyük altyapı yatırımlarına ihtiyacı var. Bütün dünyadan Irak’a destek geliyor. Önemli olan bu pastadan Türk müteahhitlerinin, Türk işadamlarının pay alabilmesidir. Iraklı, Kuzey Iraklı işadamlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor” diye konuştu.

Yeniden imar sürecinde Irak’ı bir bütün olarak düşünmek gerektiğini söyleyen Özdemir, “Artık bütün dünya da bunu böyle istiyor. Artık bizim muhatabımız Irak Hükümeti olmalı. Kuzey Irak bölgesel bir idari sistem. Kuzey Irak’ta da çok iş imkanı var. Altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyuluyor. Yatırımların başlayabilmesi için sınırdan geçişlerin düzene girmesi gerekiyor. Bunları bir paket olarak düşünmemiz lazım” dedi.

Irak’taki seçimlerde milletvekili adayı

DEİK Türkiye Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha içinönü müzdeki günlerde yeni bir dönem başlayacak. Irak’ta 12 Mayıs’ta yapılacak genel seçimlerde milletvekili adayı olan Taha, hem İstanbul’da hem de Irak’ta oluşturduğu bir ekiple seçim çalışmalarını yürütüyor. Irak iş dünyasının uzun yıllardan beri milletvekili adayı olmasını istediğini söyleyen Taha şunları söylüyor:

“19 Nisan’da seçim çalışmaları için yasal süre başlıyor. Irak’ın birliği beraberliği, yeniden kalkınması başta olmak üzere ekonomiye yöneleceğim, Türkiye ile ilişkilerin daha iyiye gitmesine, sanayi sektörüne önem vereceğiz. Türkiye’deki know-how’ımızı firmalarımızı Irak’a götürüp, onlarla müşterek fabrikalar kurulması için çaba göstereceğim. Irak’ın iç barışını, birliğini beraberliğini, özellikle komşularıyla ilişkilerini daha iyi hale getirmek için çalışacağım. Özellikle temiz su, elektrik, enerji, sağlık, eğitim ve güvenlik hizmetleri gibi konularda İraklıların yanında olmaya çalışacağım.”

Irak iş dünyası rehberi

Ekonomi Bakanlığı’nın internet sitesinde Türk yatırımcıların Irak pazarını tanımalarına yönelik önemli ipuçları veriliyor.

• İş planlaması yapın: Buna göre Irak’ta iş yapmak isteyen yatırımcıların ilk bilmesi gereken “Irak’ta zaman kavramı ve zamanın kullanımının olması gerekenden uzak olduğu.” Türk yatırımcıların randevu zamanları, çalışma saatleri, gecikmeler, iş akışındaki yavaşlık vb. hususları dikkate alarak iş planlaması yapması ve her zaman ihtiyatlı davranması öneriliyor.

• Arapça bilen eleman çalıştırın: İş görüşmelerinde Iraklı muhatabı zorlayıcı satış taktikleri kullanılmamasının önemli altı çiziliyor. Gönderilecek her türlü bilginin Arapçaya çevrilmesinin faydalı olduğu vurgulanıyor. Arapça birkaç cümle konuşabilmenin de memnuniyetle karşılandığı ifade ediliyor. Irak iş kültüründe kartvizit değişimi yaygın olup, kartvizitin bir yüzünün Arapça olması, Türk firmaların Arapça bilen personel istihdam etmeleri öneriliyor.

• Web siteniz olsun: Dış ticaret firmalarının (özellikle üreticiler] web sayfası sahibi olmalarında fayda görülüyor. Türk firmalarının, web sayfalarında üretim ve ürünleriyle ilgili sahip oldukları uluslararası standart belgelerini (ISO, E, CE, SGS/BV, FDA vs.) ifade etmelerinin imajlarına olumlu katkı sağlayacağı değerlendiriliyor. Firmaların ilgilendikleri bölgede; “reklam” ve “acentalık verme” faaliyetlerine ağırlık vermesi de öneriler arasında yer alıyor.

• Iraklı yerel temsilcilerle çalışın: Irak’ta iş yapmak isteyen Türk firmaların Iraklı yerel temsilcilikler, acenteler veya dağıtıcılar ile çalışmaları tavsiye ediliyor. Böylece hem bürokratik engellerin, hem de yapılacak iş görüşmelerinde dil ve kültür engelinin aşılacağı belirtiliyor. Ekonomi Bakanlığı’nın internet sayfasından ulaşılabilecek Irak pazarı ile ilgili bilgiler bölümünde yerel temsilcilerin, ihraç ürününün tanıtımında ve kamu veya özel sektör iş fırsatlarının takibinde de oldukça faydalı olacağı vurgulanıyor.

• Iraklı bir avukattan danışmanlık hizmeti alın: Türk iş insanlarına Irakta acentalık/distribütorlük/temsilcilik sözleşmesi imzalamadan önce, Iraklı bir avukatla istişare edilmesi önemle tavsiye ediliyor.

Verilecek ticari temsilciliğin, “kapsam alanı” ve “süresi” ile Iraklı firmanın “iç piyasadaki dağıtım ağının ve donanımının” tespit edilmesi en önemli unsurlar olarak ifade ediliyor.

• Tanıtım kanallarına önem verin: Irak pazarına giren firmaların ve ürünlerin sayısı arttıkça, ürünlerin tanıtımı için kullanılan araçlar da gelişiyor.

Yerel ve bazı uluslararası Arap televizyon kanalları, reklam ve tanıtım faaliyetleri için etkili kanallar olmakla beraber, şehir merkezlerindeki ilan panoları (billboardlar] da reklam ve tanıtım faaliyetlerinde yaygın biçimde kullanılıyor. Irak’ta düzenlenen uluslararası sektörel fuarlara katılımda aktif pazarlama kapsamında etkili bir tanıtım yolu olarak öneriliyor.

• Ambalaj düzenlemelerine dikkat edin: Irak’a gönderilen kutuların ve sandıkların üzerindeki işaretleme, çıkarılabilir etiketler şeklinde değil, mürekkep ya da boya ile yapılması, ithal edilen konserve ürünlerin üretim ve son kullanma tarihlerinin ambalaj üzerinde kabartmalı ya da yazılı şekilde belirtilmesi gerekiyor. Bilhassa gıda ürünlerinin gümrük kapısından geri dönmemesi veya alıcısı tarafından ihracatçıya iade edilmemesi için, ürünün gümrük kapısına geldiğinde kullanım süresinin (raf ömrünün] en az yüzde 70 oranında devam ediyor olmasına dikkat edilmesi önem taşıyor.

• Navlun fiyatlarının yüksekliğini dikkate alın: İlaçların muhteviyatının açıkça belirtilmesi de öneriler arasında yer alıyor. Ürünlerin zararlı ya da yan etkilerini belirten ilgili etiketin Arapça düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Orta Irak’ta yaşanan olumsuz güvenlik koşulları nedeniyle, Irak’a taşımacılık maliyetli bir hale geldiğine dikkat çekilerek, navlunun pahalılığının, vergi etkisine benzer şekilde ürünlerin ülke içindeki satış fiyatlarına da yansıdığı kaydediliyor.

• Gümrük vergisi mevzuatını ayrıntılı olarak öğrenin: Irak’a ithalatta gümrük vergisi oranı genelde yüzde 5 olup, ihracat faturasının CİF bedeli üzerinden tahsil ediliyor.

KDV veya ÖTV uygulaması bulunmuyor. Ancak 2014 Ocak ayında Irak Hükümeti, lüks tüketim sayılabilecek bazı ürünler için gümrük vergi oranlarını değişik oranlarda artırdı. Temel gıda ürünleri, gümrük vergisinden muaf tutuluyor. Gümrükler Genel İdaresi, Maliye Bakanlığına bağlı bulunuyor. İthalat lisansları Bağdat’ta Ticaret Bakanlığı’nca düzenleniyor.

2011 yılından beri bazı ürünlerin ithalatında “sevkiyat öncesi ürün denetimi” uygulaması yürürlükte bulunuyor. Kuş gribi vakası, Hükümet tarafından hassasiyetle takip ediliyor. Kuş gribi vakasının görüldüğü ülkelerden tavuk ve tavuk ürünleri ithalatı yasaklanıyor. Halihazırda söz konusu yasak bazı ülkelerden ithalata karşı tedbir bağlamında yürürlükte.

İhsan ŞAHİN / Sıla Grup Yönetim Kurulu Başkanı
”Gündemimizde sağlık yatırımları var”

Yatırım için Irak’ın biraz durulmasını ve önümüzü görmeyi bekliyoruz. Irak’ta her şey çok çabuk değişiyor. Öncelikle seçim sonuçları, sonrasında Merkezi Hükümet ile Kuzey Irak’ın arasındaki statü durumunun ne olacağı, sürecin nasıl korunacağı, Irak petrol kaynaklarının nasıl işletileceği. Irak ekonomisini nasıl etkileyeceği, Suriye politikalarıyla Irak’taki gelişmelerinin ne olacağı… Bütün bunları görmek istiyoruz. 2008 ve 2011 arasında ortaklarımızla beraber Irak’ta başta hastane olmak üzere inşaat ve konut alanında ciddi yatırımlarımız oldu. 2011’den sonra, Irak’ta cereyan eden hadiseler, iki ülke arasında yaşanan siyasi gerginlik işlerimizi tasfiye etmemizi ve oradan ayrılmamızı gerektirdi. Ama yeniden Irak’la ilişkilerin düzeldiğini, coğrafyadaki jeopolitiğin yeniden şekillendiğini görüyoruz. Tekrar Irak’ta yatırım ve iş yapma niyetindeyiz. Irak’taki süreç süreklilik haline dönerse, ekonomi tekrar eski gücüne kavuşursa, başta sağlık alanında olmak üzere bazı projelerle ilgilendiğimizi söyleyebiliriz. Gündemimizde hastane yapımı, işletilmesi, serum ve enjektör fabrikası yatırımı projeleri var. Enjektör ve serum fabrikalarının toplam maliyeti 40-45 milyon euro. Hastane yatırımının büyüklüğünde ise oradan gelecek talepler belirleyici olacak. Yatırımlar için Bağdat’ı düşünüyoruz.

Celal KOLOĞLU /Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı
“Müteahhitlerimizin can ve mal güvenliği önceliğimiz”

Bölgedeki barış ve huzur ortamı öncellikli temennimiz. Son yıllardaki siyasi karışıklıklar sebebiyle sorunlu bir bölge olmasına rağmen hükümetimizin Türk şirketlerinin Irak’ta yatırım yapması konusundaki kararlılığı, süregelen hak ediş ve alacak sorununun çözümü için devreye girmesi ve yeni yatırımlar için hayata geçirilmesi planlanan teşvikler oldukça önemli. Sektörümüz yurtdışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetleri alanında, 1972‘den 2017 sonuna kadar 119 farklı ülkede, toplam 355.7 milyar dolar değerinde 9 bin 272 proje üstlendi. Müteahhitlerimiz 1970’li yılardan beri dünyanın dört bir yanında, her coğrafyada birçok başarılı projeyi gerçekleştirerek müteahhitlik sektörünü dünyada bilinen bir marka haline getirdi. Müteahhitlerimiz en kaliteli yolları inşa ediyor; baraj, köprü, enerji santrallerini gerçekleştiriyorlar. İnşa ettiğimiz havalimanları dünyanın en büyük havalimanları oluyor, Türk müteahhitlerinin gerçekleştirdikleri binalar şehrinin simgesi oluyor. Dünyada küresel ölçekte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimizi dünyanın pek çok coğrafyasında sürdürüyoruz.

Bilgin AYGÜL/ Atis Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı
”Konut sektöründe ciddi hareketlilik olacak”

Yeniden yapılanma süreci, güvenlik sorunun çözümü ile paralel giden bir olay. Geçmişte Irak’ta birçok müteahhit firma iş aldı ancak hem para hem de güvenlik sorunu nedeniyle bir kısmı yarım bırakmak zorunda kaldı. En önemli şey, düzenli bir şekilde paranın yatırım yapılacak alanlarda devlet tarafından sağlanması. Uluslararası kuruluşların krediler açarak buna destek olması. Tabii ki bunların yapılabilmesi için de sürekli istikrarlı bir hükümet, güvenlik gerekiyor. Irak Türkiye’nin 90’lar öncesinde Almanya’dan sonra en büyük ihracat yaptığı ikinci ülkeydi. 2011 ve 2014 yılları arasında da gene bu rakamlar Almanya’dan sonra ikinci ülke konumuna getirdi. Irak, her şeyi ithal eden, korumacı olmayan bir ülke. Özellikle sağlık sektöründe hastane yatırımları yapıldı. Türk firmaları bu pazarda sürekli vardı, yine var olacaklar. Irak’ta güvenlik ve istikrar hala sorun olmaya devam ediyor. Siyasi istikrarın tam olarak sağlanmasından sonra uluslararası kuruluşların da kredi hatlarını açacağını düşünüyorum.

Özellikle konut sektöründe ciddi bir inşaat hareketliliği olacaktır. Küçük sanayiye yönelik endüstriyel yatırımlarda hareketlilik yaşanacaktır. Irak’ın Türkiye ile bağlarını güçlendirmek gerekiyor. Bu konuda belki Eximbank’ın bir ülke kredisi olabilir.

Tahir BÜYÜKHELVACIGİL / Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı
”Bitkisel yağ ihracatı zorlaştı”

Bugün dünyada 120 ülkeye bitkisel yağ ihracatı yapıyoruz. Irak’a en fazla yağ ihraç eden ülke Türkiye. Ancak geçen yıl yapılan bitkisel yağ ihracatı geriledi. Bunda Irak Hükümeti’nin Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte Basra tarafına günlük 3 bin ton kırma kapasiteli yağ fabrikası kurması Türkiye’nin özellikle Bağdat ve Basra’da bitkisel yağ ihracatını zorlaştırdı. 2017 başında faaliyete geçen o tesisin kurulması bizi yavaşlattı. 2015, 2016 yıllarında Irak’a 500 bin tonun üzerinde ihracat yapan Türkiye, 2017’de Irak’a ayçiçeği tonumu yağlan olarak 244 bin ton bitkisel yağ ihracatı yaptı. 250 milyon dolar düzeyinde bitkisel yağ ihracatı gerçekleştirildi. İhracatımızın ağırlığı Irak devleti ihalelerine oluyordu. Irak devleti yıllardır her eve unu, yağı, şekeri bedelsiz veriyordu. Kendi tesisini kurunca, bu dağıtım oradan temin edilen ürünlerle sürüyor. Kuzey Irak’ta ‘marka’ olan firmalarımız var. Pazarın yüzde 70-80’ine hakimiz. Hala mal satılıyor, ancak orada da bitkisel yağ satışları her geçen gün düşüyor. Bizi başka pazarlara yönelmeye mecbur etti.

Derya PALA / Ege Su Ürünleri Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
İhracatımız kesintisiz devam ediyor

Türkiye’nin Irak’a yumurta ihracatı 2005-2006 yıllarında başladı. Tavuk ihracatı ise daha sonra. İhracatımız o zamandan bu yana kesintisiz devam ediyor. Temel bir gıda maddesi olması nedeniyle siyasi ve ekonomik istikrarsızlık dönemlerinde bile yumurta ihracatı etkilenmedi. Yıllara göre değişmekle birlikte Türkiye’nin yumurta ihracatının yüzde 85~90’ı Irak pazarına yapılıyor. Irak’ın da neredeyse yumurta ihtiyacının yüzde 85~90’ı Türkiye’den karşılanıyor. Aracısız bir ticaret yapısı var. Uzun yıllara dayandığı için de ciddi güven ve istikrara dayalı ilişkiler sürüyor. Irak’a yumurta ihracatı 2017’de 376 milyon dolar düzeyindeydi. Irak’ın yeniden yapılanması süreciyle birlikte Irak’ın yeniden üretici olma pozisyonu akla gelebilir. Ancak ben çok ihtimal vermiyorum. Farklı alanlarda } yatırımlar gündeme gelebilir ama tavukçuluk sektörüne ilişkin yatırımlar öncelikli olmaz. Bu durum ilk ihracata başladığımız yıllarda da söz konusu oldu. Irak o yıllarda şu anki durumdan daha kötüydü ve yapılanma sürecinin içindeydi. Yumurta üretimi anlamında da girişimleri oldu. Çiftlikler kuruldu. Arz talep dengesinin fiyatı belirlediği bir sektör olması, Irak’ta maliyet kalemlerinin yüksek olması üreticiyi zorladı. Üretimi kapatıp, ithalata döndüler. 2007-2009 ytllarındaydı. 8-9 yıldır üretime dair hiçbir şey yok.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Önceki sayfa 1 2

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu