Başarılı Girişimcilik

“Kim telefondan krem alır ki?”

Hayallerinin peşinden koşan adam

Genç bir girişimci olarak yeniliklere açık olmak bence başarımda etkili oldu. Dünya ticaretinde olabilecekleri öngörerek adım attım, hızlı ve yenilikçi oldum. Ama öngöremeyip ayak dirediğim de oldu. 2008’de ekipten web sitemizin mobile uyumlu hale getirilmesi konusunda bir öneri geldi. Ben, ‘kim cep telefonundan krem almak ister ki’ diyerek karşı çıktım. Hatta bir de bunlarla vakit kaybetmemek gerektiğini söyleyip önerinin üzerini çizdim. Ekip pes etmedi ve beni zorladı. Şu anda satışlarımızın yüzde 99’u cep telefonundan geliyor.

YASİN ÇÖREKÇİ 2008’de tek bir kremle işe başlamış. Satışları her yıl iki kat artarak hızla büyümüş. Bugün 120 milyon TL cirosu var. Sinoz Kozmetik’in kurucusu Yasin Çörekçinin hedefi ise çok daha büyük. 10 yıl içinde dünya kozmetik liginde ilk 10’a girmek için çok orijinal işler yapıyor…

26 YAŞINDA TBMM’deki danışmanlık görevinden istifa edip kendi işini kurduğunda Türkiye’nin yerli kozmetik devlerinden biri olacağını hayal etmemişti. 2005 yılında e-ticaret sitesiyle işe başladı, 2008 yılında ise tek bir krem üretip sattığı Sinoz Kozmetik’i kurdu. Yasin Çörekci’nin 100 bin TL sermayeyle kurduğu Sinoz Kozmetik 3 milyon euro ihracat ve iç piyasada 100 milyon TL ciroya ulaştı. Aralarında Almanya, İtalya, Hollanda, Japonya, Somali, Afganistan’ın olduğu birçok ülkeye satış yapar hale geldi. Üstelik bunu internet ve sosyal medyayı aktif kullanarak yaptı. Şimdi 40 yaşında olan Çörekçi, ikinci on yıl için yeni bir stratejiyi hayata geçiriyor. Halen 50 olan ürün sayısını 250 çeşide ulaştırarak dünya devleri ligine girmeyi hedefliyor. Son üç yıldır yüzde 100 büyüme sağlayan Sinoz, hem ihracatta hem de ciroda iki katı artış bekliyor. On yılın sonunda ise milyar TL’ye ulaşarak dünya liginde ilk onda olmayı planlıyor.

Sinoz Kozmetik nasıl bir fikirle hayat buldu?

2005’te internet üzerinden alışverişin yeni yeni başladığı bir dönemde e-ticaret sitesi kurdum. Öncesinde bürokrat olarak çalışıyordum ama girişimci olmak istiyordum. İşimden ayrıldım. Mobilya, cep telefonu, dekoratif ürünler, oyuncak, elektronik eşya, kozmetik gibi çeşitli ürünleri sattığım Nebu.com adında bir alışveriş sitesiyle işe başladım. Üç yıl çok iyi giden satışlar, 2008 yılında yaşanan ekonomik daralmayla birlikte dibe vurdu. Bir tek kozmetik ve dermokozmetik alanında satışlarımız iyi gidiyordu. Bu nedenle sadece kozmetik alanına girmeye karar vererek memleketim Sinop’un isminden esinlenerek Sinoz Kozmetik’i kurdum. 100 bin TL sermaye ile işe başladım. îlk olarak mavi anemon çiçeği kremi sattık.

Ürün gamınız nasıl genişledi?

Gördük ki insanlar iyi ürünlere, iyi işlere ilgi gösteriyor. İkinci yılda leke kremi, göz kremi, yüz temizleme jeli gibi çeşitli ürünler çıkardık. Sosyal medyayı çok etkin kullandık. Yerli ve yabancı sosyal medya fenomenleri, bloggerlar gibi geniş kitleleri etkileyebilecek kişilerle işbirliği yaptık.

İhracat nasıl başladı?

E-ihracat yoluyla daha ilk yıldan iç piyasayla birlikte yurtdışına satış yapmaya baş-lamıştık. Şu anda ürünlerimiz Japonya’dan Somali’ye kadar dünyanın her yerine gidiyor.

Hollanda, Almanya, İtalya, Azerbaycan, Somali, Afganistan satış yaptığımız ülkeler ara- s/noz sında. 2016’da Hollanda’da bir şirket kurduk. kIImi Fark Cosmetik adlı bu şirket aracılığıyla direkt ihracat ile tüm Avrupa’ya dağıtım yapıyoruz. Ülkedeki distribütörümüz yolladığımız ürünleri güzellik salonları, eczane ve kozmetik marketlere satıyor. Yeni distribütörlüklerle ilgili çalışmalarımız var. Dubai’de bir ofis açma hazırlığı içindeyiz. Bu sayede Arap ülkelerine daha hızlı ve etkin ulaşacağız. Halen 100 bin dolar olan satış hacmimizin 2-3 milyon dolara çıkmasını bekliyoruz. Yurtdışına yıllık 3 milyon euro’luk satış yapıyoruz. Hedefimiz 2020’de bu ciroyu iki katma çıkarmak. Toplam ciromuz ise bu yıl 100 milyon TL olacak. Tüm satışlarda iki katı büyüme hedefliyoruz.

Bu büyük hedefe nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?

Amacımız kozmetik alanındaki tüm kategorilere girmek. Bebek ve erkek serisi, natürel ürünler gibi her kategoride ürünümüz olacak. Bir de aylardır üzerinde önemle durduğumuz kolajen grubu var. İçilebilir kolajen üretimiyle ilgili Ar-Ge birimimiz uzun süredir çalışıyor. Müşterinin damak tadına uygun ve yüksek oranda faydalı bir ürün bularak piyasaya çıkmak istiyoruz. 2021’e kadar tüm portföyü tamamlayacağız. Toplamda 250 çeşit ürüne ulaşacağız. Bütün ürünleri dünyanın her yerine satacağız. Hedefimiz dünya pazarı. Mavi anemon kremimizle Afganistan’ın her noktasında vitrinlerdeyiz. Hedefimiz önümüzdeki on yılda ciromuzu milyar TL’ye ulaştırmak. Ama daha da önemlisi kozmetikte Türkiye’nin hatırı sayılır markası olmayı hedefliyoruz. Global arenada kozmetik liginde en iyi 10 arasında olmak istiyoruz.

Üretime geçme planınız var mı?

Üretime geçmeyi düşünmüyoruz. Fabrika kurmak ve üretici olmak işin başka bir boyutu. Kendi laboratuvarımızda kendi kimyagerlerimizle Ar-Ge yapıyor, formülü üretiyoruz. Bunu fason olarak gelişmiş fabrikalarda üretiyoruz. Bu şekilde müşterilerimize ve ürünlere odaklanıyoruz. Web sitemizde 1 milyona yakın kayıtlı üyemiz var. Her gün çıkan 5 bin paket yeni müşterimize ulaşıyor. Bin metrekare büyüklüğünde bir depomuz var. Aynı anda 7-8 kişi paketleme yapıyor. Dakikada 50 paketleme yapacak son sistem bir makine siparişi verdik. Siparişlerin daha hızlı ulaştırarak müşteri memnuniyetini artıracağız.

10 metrekarelik ofiste başladı

Ticareti çok seviyordum. İlkokul süresince su sattım. Ortaokula giderken işi büyüterek meyve suyu satmaya başladım. Mahallemizde konsantre meyve suyu üreten bir tesis vardı. Oradan şişeleri alır düğün salonları ve pastanelere satardım. Öğrenci olduğum için kimse kıyamaz, satın alır, beni geri çevirmezdi.

O kadar para kazınırdım ki okula taksiyle gider gelirdim. Hatta babama borç bile vermiştim. Demir doğrama işi yapan babam işinin zorluğundan olsa gerek beni ticarete yönlendirdi, ben de onun isteğiyle iktisat okudum. İş hayatına başladığım Albayrak Holding’de Nurettin Canikli’yle çalıştım. Canikli’nin Milli Savunma Bakanı olmasıyla birlikte Meclis’te milletvekili danışmanı oldum. Ama içimdeki girişimcilik heyecanımı durduramadım. Bürokratlık işimden istifa ederken delirdiğimi söyleyenler oldu. Ama ben hayallerimin peşinden gittim. 2005’te 2 bin TL gibi çok küçük bir bütçeyle e-ticarete başladım. Bin lirasıyla bir bilgisayar aldım. Cağaloğlu’nda 10 metrekarelik bir ofis tuttum. Siparişlerini aldığım kitapları yayınevlerinden temin ederek kargoladım. Ardından çeşitli ürünlerle devam ettim.

ÇİĞDEM YÜCESOY SUBAŞI

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu