Medya Algısında Kadına Şiddet
Ataerkillikle teorik düzeyde bir karşılaşma ise verimli bir eleştiriyi pek mümkün kılmıyor. Zira teoride gerek ataerkillik gerekse anaerkillik esasen bir tür egemenlik ilişkisini ifade etmiyor. Aksine toplumun ve onu oluşturan bireylerin korunması ve yaşatılması noktasında hangi cinsin daha fazla sorumluluk alacağına işaret ediyor. Sorumluluk almanın bir tür otorite temerküzünü ortaya çıkarması ise tabiatın doğal işleyişinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Antropologlar erkeklerin savaşmak yahut avlanmak için topluluk dışına sıkça çıktıkları durumlarda anaerkil bir toplum yapısının teşekkül ettiğini, bunun dışında ise ataerkil bir yapının oluştuğunu söylüyorlar. Her iki sistemin de merkezinde toplum bireylerinin korunması ve yaşatılması yer alıyor. Şu halde ataerkilliğin kendi başına toplum bireylerinin bir kısmının yaşam haklarının ortadan kaldırılmasına, işkence ve şiddete maruz bırakılmalarına hizmet ettiğini söylemek mümkün görünmüyor. Hatta içki, kumar vb. ahlaki zaaflar nedeniyle aile fertlerine şiddet uygulayan, töre adı altında öldüren ve işkence yapan zihniyet ataerkil kodlara da ihanet etmiş oluyor. Peki şiddeti kim üretiyor?
Adına ister maçoluk ister başka bir şey diyelim söz konusu şiddeti üreten ara bir form. Otoriteden kaynaklanan hakları kullanmak noktasında son derece istekli, ancak ataerkilliğin talep ettiği türden ağır sorumlulukların ve fedakârlıkların hiçbirine yanaşmayan bir form bu. Söz konusu form toplumsal bir karşılığı olması nedeniyle ataerkilliğin arkasına saklanarak ürettiği şiddetin üzerinin örtülmesini başarıyor. Bu ara form yerine ataerkilliğe hücum eden feminist çizgi ise hem hedefi ıskalamış oluyor hem de karşısında geniş bir ittifak bulmuş oluyor. Gidişatı beğenmeyen fakat feminist eleştirilere de mesafeli duranların sessizliği bu ittifakın önemli bir unsurunu oluşturuyor.
Kangrene dönüşen bu meselenin çözümü söz konusu ittifakın dağılmasından geçiyor. Gerek medya, gerek eğitim gerekse yasal düzenlemeler anlamında yapılacaklar ancak böylesi bir atmosfer oluştuğunda karşılık bulabilecek gibi görünüyor. Geleceğin ne getireceğini zaman gösterecek.
Fatmanur Altun
