Makaleler

Müslüman Toplumların Yeni Anayasa Süreci

Aslında insanlık tarihi özetlemeye çalıştığımız bu üç çatışma ile deveran etmektedir. Günümüzde Türkler ve Kürtler de, ortak tarihlerinin çatışma deveranını yaşamaktadırlar. Çünkü, etnik kimlik merkezli ontolojik algı mevcut çatışmayı beslemektedir. Oysa, Türkler ve Kürtler, ortak paydası İslam olup, bu ortak kimlik tanımı etrafında yüzyıllardır tek bir toplum halinde birleşip günümüze intikal etmiş iki kardeş topluluktur. Westphalia süreci ve ulus devletlerin kurulması, Osmanlı’da siyasal birlik bağlamı milliyet olan yapılara yol açmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunda henüz on üç milyon ve büyük oranda eğitimsiz köylü kitlesinden oluşan nüfus uzun yıllar, Cumhuriyet elitlerinin belirlediği ulusalcı kimlik değerlerine göre biçimlenmiş bir anlam dünyasının içinde kendini bulmuştur. Süreç içinde bir bütün olarak, hem Türk hem de Kürt kesimi kapsayan bir “Ulusalcılık” sorunu ortaya çıkmıştır. Bu ulusalcı ideolojiyi temsil eden Ergenekon ve PKK/KCK ve siyasal uzantılarının muhatap ve aktör olduğu uzun, yıkıcı ve çatışmacı bir devreden geçilmektedir. Hukukun dışına çıkmış bu üç örgüte karşı yürütülen mücadele, ulusalcı terör sorununa karşı yapılan aynı mücadelenin birer parçasıdır. Ulusalcı Türk Ergenekonu nasıl tasfiye ediliyor ise, ulusalcı Kürt PKK ve KCK’sı da tasfiye edilmelidir. Aksi halde, Kürt kesiminin modası geçmiş bir ulusalcılık fantaziyesi ile PKK gibi izafi bir gücün sultası altına düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Adalet-i izafiye, saltanat ve milliyet merkezli yapılanmalar, tarihte İslam’ın savaş açtığı üç temel sapmadır. Müslüman kimliğine sahip Türkler ve Kürtler İslam’ın savaş açtığı bu üç sapmayı temsil edemezler. Bu üç sapmayı temsil edenlerin etrafında kümelenip, bunlara güç ve destek veremezler. Bilakis, bu sapmalara karşı mücadele için ittihat veya ittifakla mükelleftirler. Bu mükellefiyet bağlamında anlam kazanacak bir anayasa, sözünü ettiğimiz bu üç sapmayı telafi edecek bir genel çerçeveye oturtulmalıdır. Çünkü, Türk-Kürt muhafazakâr ana kitle bu üç sapmanın ve bu sapmaya ve onu temsil edenlere karşı durmakla dinen mükellef olduklarının bilincindedirler. Bu bilinç ile sadece ülkemiz için değil, İslam âlemi için de emsal olacak böyle bir anayasaya toplumsal destek vermelidir.

*ASSAM: Adaleti Savunanlar Derneği Stratejik Araştırma Merkezi.

Yusuf Çağlayan

Önceki sayfa 1 2

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu