Pazarlama ve Satış Taktikleri

Pazarlama iletişiminde dinamik planlama süreci

Reklam sektörünün en önemli reklam verenlerinden olan Unilever, döviz kurundaki yükselişten olumsuz etkilenen şirketlerden biri. Unilever Türkiye CEO’su Mehmet Altınok, artan maliyetler nedeniyle reklam bütçelerinde bir revizyona gitmediklerini söylüyor. Ancak pazarlama iletişiminde dinamik planlama sürecine geçtiklerine vurgu yapıyor.

Unilever

1989 yılında Unilever Türkiye’de ürün müdürü olarak başlayan ve 24 yılda grupta farklı pozisyonlarda çalışan Mehmet Altmok, geçen yıl İzzet Karaca’nm emekli olmasıyla Unilever Türkiye’nin CEO’luğuna getirildi. Pazarlama kökenli bir yönetici olan Altınok’la geçen hafta yapılan bir toplantıda konuşma fırsatı bulduk..

Döviz kurundaki yükselişin kendilerini olumsuz etkilediğinden bahseden Altmok, bu fiyat farkını tüketiciye yansıtmadıklarını ama bundan tüketicinin etkilenmemesinin mümkün olmayacağını söylüyor.

Reklam bütçelerinde bir revizyona gitmediklerinin altını çizen Altmok, ancak pazarlama iletişiminde dinamik planlama sürecine geçtiklerine de vurgu yapıyor.

Türkiye’nin ekonomik krizlere alışık olduğunu ancak hem ekonomi, hem de siyasi bir krizle karşı karşıya ilk defa gelindiğini de sözlerine ekleyen Altmok “Ekonomik krizi yönetebilirdik ama bunu bildiğimizden emin değilim” diyor.

Altınok, son yıllarda pazarlamanın zorlaştığından da bahsediyor. Eskiden müşteriyi gelir, yaş ve cinsiyete göre ayırmanın yeterli olduğunu ancak günümüzde kültür ve dünya görüşüne göre de değerlendirme yapmanın zorunlu hale geldiğini ifade eden Altmok, merkezi bir pazarlama stratejisi oluşturmanın güçleştiğinin de üzerinde duruyor. Türkiye’de tüketici gibi perakende noktalarının da değişimine dikkate çeken Altınok yabancı perakendeciler gelecek diye konuşurken, büyüyenlerin yerel zincirler ve indirim marketleri olduğunu anlatıyor.

Eskide özellikle reklamlarda çatı marka olan Unilever’i kullanmadıklarım ama son dönemde her reklamda özellikle logonun kullanıldığını hatırlattığımız Altınok, “Tüketici artık seçimlerinde daha bilinçli ve ürünün arkasında hangi şirket olduğunu bilmek istiyor. Dolayısıyla bu bizim için bir seçim değil, bir gereklilikti” cevabını veriyor.

înovasyonun Unilever için çok önemli olduğunun altını çizen Altınok, sürdürülebilirliğin artık olmazsa olmaz haline geleceğini, inovasyonun daha çok öne çıkacağını anlatıyor. Bu amaçla Unilever’in Silikon Vadisi’nde bir ofis açtığından bahseden Altmok, Unilever Future Ventures ismini taşıyan bu ofisle birlikte oradaki şirketlerle ortak çalışmalar yapmak üzere iletişim kurulduğunu da sözlerine ekliyor.

Bu trendlere dikkat!

Mehmet Altınok, gelecekte büyük etkisi olacak potansiyele sahip 10 trendden de bahsediyor ve onları şu şekilde sıralıyor:

1- Gelişmekte olan ülkelerdeki belirsizlik
2- Gelecek Asya’da
3- Yeni orta sınıflar
4- Global ile rekabet eden gelişmekte olan pazarlar
5- Büyük ama yaşlı nüfus
6- Hızlı şehirleşme
7- Dijitalleşmenin yeniden şekillendirdiği perakende
8- Enerji krizinin büyümeyi engellemesi
9- Su gerginliğinin kuraklığa doğru bizi götürmesi
10- Gıda sistemindeki kırılganlığımız

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu