Makaleler

Refah arttıkça kadın girişimci de artacak

Refah arttıkça kadın girişimci de artacak

Yalnızca 80 bin kadın girişimciye sahip Türkiye’de, kadın girişimcilerin önünde hala büyük engeller ve engellemeler var. Ancak kanaat önderleri, refah seviyesi arttıkça ve başarı örnekleri çoğaldıkça, kadın girişimciliğin önümüzdeki yıllarda iyi noktaya geleceği konusunda hem fikirler.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyor. Ancak Türkiye’de kadın olmak ve bunun üzerine bir de kadın girişimci olmaya çalışmak hala oldukça güç. Zira rakamlar da bunları doğrular nitelikte…

Global Entrepreneurship Monitor’un (Küresel Girişimcilik Raporu) son raporuna göre, Türkiye’de olgunlaşmış girişimci oranı çalışan nüfusun yüzde 3,7’si. Türkiye ile aynı ekonomik gelişim ve zenginlik seviyesindeki ülkelerde bu oran yüzde 6,7. TOBB rakamlarına göre Türkiye’de her 16 girişimciden sadece l’i kadın girişimci.

Örneğin, girişimcilik konusunda en ilerideki ülkelerden birisi olan ABD’de son 30 yılda kadınların başlattığı iş sayısı erkeklerin başlattığı iş sayısının iki misli civarında seyrediyor. ABD’de kadınların sahibi olduğu işletmeler arasında yıllık geliri 1 milyon doların üzerinde olanların sayısı 250 bin.

Raporda ülkeler üç temel grupta analiz ediliyor. Türkiye birçok Latin Amerika ve Balkan ülkesi ile birlikte Etkinlik Güdümlü Ekonomiler arasında yer alıyor. Bu grupta erken dönem kadın girişimciliği oranlarına bakıldığı zaman Türkiye Romanya ve Rusya’dan bir adım önde ve diğer ülkelerin gerisinde yer alıyor. Grubun lideri yüzde 27 civarındaki erken dönem kadın girişimci oranı ile Peru, Türkiye ise yüzde 6 civarında bir orana sahip. Arjantin, Meksika gibi ülkelerin de oranı bizlerden yüksek. Inovasyon güdümlü ekonomilere baktığımızda ise dünya liderlerinin ABD, Ingiltere, Avustralya olduğunu görüyoruz. Aynı çalışmaya göre erken dönem girişimcilikte Türkiye en büyük kadın-erkek farkının yaşandığı ülke… Beş erkek girişimciye sadece bir kadın girişimcimiz var.

80 bin kadın girişimci

Türkiye’de kadın girişimciliği konusunda farkındalık ve toplumsal destek artıyor. 2002 yılında KAGİDER kurulduğu zaman iş dünyasının ve girişimcilik alanının erkek egemen yapısına bir alternatif olarak kuruldu. Kuruluşta 37 olan üye sayısı bugün 245 ve bu sayı gittikçe artıyor. Olumlu bir gelişmelerin olduğunu söyleyen KAGİDER Başkanı Gülden Türktan, 2000’lerden bu yana Türkiye’de artan kadın girişimciliğinin artık örgütlü bir hal almaya başladığını ifade ediyor. Türktan, şöyle devam ediyor:

“Birçok ilde kadın girişimci dernekleri kuruldu. Kurumsal yapılar oluşturuldu. Ayrıca, KOSGEB gibi yapıların fon, destek çalışmaları arttı. Kadın girişimcilere özel krediler, avantajlar arttı. Dolayısı ile geldiğimiz noktayı büyük bir kazanım olarak görüyorum. Ancak tabi ki yeterli değil. TOBB verilerine göre 80 bin kadın girişimci var ülkemizde. Bu sayının daha da artması gerekiyor. Bizler de bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz ve edeceğiz.

ABD’li kadınlar iş kurmada hızlı

Ülkelerin büyük çoğunluğunda kadın girişimciliğinin erkek girişimciliğinin gerisinde olduğunu söyleyen Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut, durumun Türkiye kadar dengesiz olduğu ülkelerin genellikle Türkiye’den daha az gelişmiş olan ülkeler olduğunu belirtiyor. Ekonomik gelişimini tamamlamış ülkelerde diğer alanlarda olduğu gibi girişimcilikte de kadın-erkek arasındaki farkların hızla ortadan kalktığını belirten Erkut, “Örneğin girişimcilik konusunda en ilerideki ülkelerden birisi olan ABD’de son 30 yılda kadınların başlattığı iş sayısı erkeklerin başlattığı iş sayısının iki misli civarında seyrediyor. ABD’de kadınların sahibi olduğu işletmeler arasında yıllık geliri 1 milyon doların üzerinde olanların sayısı 250 bin” diyor.

Hükümet ve AB destekliyor

Türktan’a göre kadın girişimciliğinin önündeki en büyük sorunlar, krediye erişim, netvvork, kültürel faktörler- ataerkil yapı nedeni ile güvensizlik ve baskı, kariyer destek mekanizmalarının olmaması, çocuk bakımı gibi devlet destek mekanizmalarının yokluğu, eğitimsizlik ve yüksek vergiler.

“Hepimizin çabası ve kadın girişimciliğine verilen önem nedeni ile daha iyi noktalara gelecektir” diyen Türktan, AB fonlarının ve hükümetin de kadın girişimciliğine olumlu destek verdiğini sözlerine ekliyor.

Zenginleştikçe engeller kalkacak

Ülkede girişimciliğin öneminin tüm ekonomik aktörlerin iyice kavradığını söyleyen Erkut, şunları söylüyor:

“Hükümet, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesinin sadece girişimcilik ile mümkün olabileceğinin farkında ve önemli adımlar atmaya başladı.

Nüfusun yarısını dışarıda bırakan hiçbir ekonomik planın başarıya ulaşması mümkün değil ve Türkiye kadın girişimciliğinin önemini de kavramış durumda. Özellikle TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ve KAGİDER gibi kurumlar bu konuda çok aktifler. Türkiye’deki bankalar da kadın girişimciler için özel krediler ve faiz oranları uygulamaya başladı. Ülke zenginleştikçe ve eğitim seviyesi yükseldikçe engeller yavaş yavaş ortadan kalkacak. Bunun yanında daha hızlı sonuçlar için kadınlara yönelik girişimcilik eğitimleri ve programları da sıkça görülmeye başlandı.”

Kadın girişimcinin engeli çok
Araştırmacılara göre kadın girişimciliğin önünde şu engeller var:

■    Genellikle erkeklerin iş kurma sebebi patron olmak ve amaçlan da işi büyütebildikleri kadar büyütmek. Buna karşılık kadınların büyük çoğunluğu kendilerini denemek ve sınamak için iş kuruyorlar ve işlerinde iş-aile dengesini erkeklerden daha fazla gözetiyorlar. Bu da işin çok fazla büyümesine engel olabiliyor.

■    Kadınların sermayeye ulaşımı erkeklere göre daha kısıtlı. Hem zenginliğin büyük çoğunluğu erkeklerin elinde, hem kadınlar borç almaktan hoşlanmıyorlar, hem de bankalar erkeklere borç vermeye daha yatkınlar. Bu faktörler kadınları daha az sermaye gerektiren ve daha az büyüme şansı olan girişimlere (perakendecilik veya hizmetler gibi) yönlendiriyor.

■    Kadınlar iş ağlarına yeteri kadar dâhil değiller. Özellikle büyük ihalelerin yapıldığı B-to-B sektörü hemen tümüyle erkeklerin kontrolünde ve kadınların bu sektörde ihale kazanma şansı düşük.

■    Kadınların okuma-yazma oranı erkeklere göre daha düşük (Yüzde 95 ve yüzde 80). 15 yaşın üzerinde olup okuma yazma bilmeyen nüfusun yüzde 84’ü kadın.

■    Kadınları iş gücüne dâhil olma oranı (Yüzde 23) dünyanın en düşük ülkelerinden birisinde yaşıyoruz. Müslüman ülkeler arasında kadınların iş gücüne dâhil olma oranı azalan tek ülke Türkiye.

■    Türkiye’de kadınların siyasi gücü zayıf. Son seçimlerde parlamentodaki kadın oranı yüzde 14’e yükselmiş olsa da gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında bu oran çok düşük. Siyasi gücü olmayan gurupların kendi ekonomik ve sosyal statülerini olumlu yönde etkileyecek kanunların çıkmasına katkıda bulunamayacakları ifade ediliyor.

Mustafa Gündoğdu

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu