Güncel Ekonomi Haberleri

TCMB “ölçülü” faiz indirimine devam edecekmi?

KÜRESEL piyasalarda koronavirüs baskısı sürerken, Idlib’de gerginliği azaltacak önemli hamle Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirvesinden geldi. 5 Mart’ta Moskova’da gerçekleştirilen îdlib Zirvesi’nden ateşkes kararı çıktı. Öte yandan küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye ihracatta başarılara imza atmaya devam etti. Ocak’ta 14.8 milyar dolarla 2020 yılına hızlı başlayan ihracat, Şubat’ta da artış eğilimini sürdürdü. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nce (TİM) açıklanan geçici dış ticaret verilerine göre, Şubat’ta Türkiye’nin ihracatı yüzde 2.31 artarak 14 milyar 655 milyon dolar oldu. Genel ticaret sistemi verilerine göre son 12 aylık ihracat 182.1 milyar dolara ulaştı. 2019’un Cumhuriyet tarihi rekoru olan 180.9 milyar dolar ihracatla tamamlandığını anımsatan TİM Başkanı İsmail Gülle, küresel ve bölgesel gelişmeler ve belirsizliklere rağmen, yeni yılın ilk ayında Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat hacmi rekoru kırıldığını, Şubat’ta ise en yüksek şubat ayı ihracat rekoruna ulaşarak “rekorlar çıtasının” bir üst basamağa taşındığım kaydetti.

Geçici dış ticaret verilerine göre ihracatın 14.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği Şubat’ta, ithalat yüzde 9.93 artışla 17 milyar 651 milyon dolara, dış ticaret hacmi ise yüzde 6.34 artışla 32.3 milyar dolara ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 83 düzeyinde gerçekleşti. Yılın ilk iki ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 4.31 artarak 29.4 milyar dolar, ithalat yüzde 14.39 artarak 36.9 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 79.8 oldu.

TİM verilerine göre, Şubat ayının lideri, 2.52 milyar dolarlık ihracat ile otomotiv sektörü oldu. Otomotivi, 1.52 milyar dolarla hazır giyim ve 1.51 milyar dolarla kimyevi maddeler izledi. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke 1.3 milyar dolarla Almanya, 906 milyon dolarla Irak ve 856 milyon dolar ile Birleşik Krallık oldu. En büyük pazar olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı şubatta yüzde 48.1 olarak gerçekleşti.

faiz indirimi

“MORAL KAYBEDİLMEMELİ”

İhracatta yaşanan artışların moral etkisinin kaybedilmemesi açısından büyük önem taşıdığım dile getiren Beykeııt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, “En önemli mesela ihracatçı olan ve ihracat kervanına katılan firma sayısı. Türkiye’de ne kadar çok firma ihracatçı statüsüne kavuşursa, o kadar başarılı oluruz. Bu heyecan devam etmeli” dedi. İhracatın ithalatı karşılamada olumlu seyirde olunduğunu belirten Ferman, “İthalat da ihracatın tamamlayıcı unsurudur. Özellikle Çin’de global tedarik sıkıntıları ve pahalılaşma bizim de ihracata mal hazırlarken nefesimizi kesebilir. Nitekim geçen seneden itibaren kilo başı ihracat değerimizde biraz . aşınma var” ifadelerini kullandı. Ferman, şimdiden küresel ekonomide ve ticarette yavaşlamaya neden olan koronavirüsün global tedarik zinciri akışının yeniden sorgulanmasını gündeme getirdiğini kaydetti.

YILLIK TÜFE YÜZDE 12.37

Enflasyon beklentilerin altında arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜÎK) verilerine göre, tüketici fiyatları Şubat’ta aylık yüzde 0.35 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.22 puan artışla yüzde 12.37 oldu. Tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artış, büyük ölçüde gıda fiyatlarından kaynaklandı. Gıda ve alkolsüz içeceklcr yıllık enflasyonu Şubat’ta bir önceki aya göre 1.54 puan artarak yüzde 10.58’e yükseldi. Bu gelişmede hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda gruplarının etkisi hissedildi. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 2.51 puan artışla yüzde 4.73’e, işlenmiş gıdada ise 0.53 puan artışla yüzde 16.61’e yükseldi. Kırmızı et fiyatlarındaki yükseliş (yüzde 3.27) eğilimi hızlanarak devam etti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre enerji yıllık enflasyonu 1.60 puan azalarak yüzde 15.54’e geriledi. Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre gıda ve hizmet gruplarının katkıları sırasıyla 0.39 ve 0.11 puan artarken, enerji, alkol-tütün ve temel mal gruplarının katkıları ise sırasıyla 0.18,0.10 ve 0.09 puan azaldı. TCMB’nin de yakından izlediği özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden “B” grubu (işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE) yıllık yüzde 10.93 seviyesinden yüzde 11.10’a yükseldi.

TÜİK verilerine göre ise Şubat’ta geçen yılın aynı ayına göre TÜFE’de artışın yüksek olduğu ana gruplar yüzde 40.15 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 16.44 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde15.31 ile konut, yüzde 14.23 ile eğitim ve yüzde 13.58 ile sağlık oldu. Şubat’ta aylık en yüksek artış ana harcama grupları itibarıyla yüzde 2.33 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde, yüzde 2.03 ile sağlıkta ve yüzde 0.86 ile eğitimde yaşandı. Aylık en yüksek azalış yüzde 4.83 ile . giyim ve ayakkabı grubunda oldıı. Şubat ayının zam şampiyonu yüzde 44.09 fiyat artışıyla kabak olurken bu ürünü yüzde 23.76 ile sivri biber, yüzde 22.12 ile vapur bilet ücreti izledi. Şubat’ta fiyatı en çok düşen ürünler ise sırasıyla yüzde 12.58 ile erkek kazağı, yüzde 11.58 ile domates, yüzde 11.53 ile kadın kabanı oldu.

ÖLÇÜLÜ İNDİRİMLERE DEVAM

ABD Merkez Bankası (FED), yeni tip koronavirüs salgınına ilişkin endişelerin artmasıyla 17-18 Mart’ta gerçekleşecek Açık Piyasa Komitesi toplantısı öncesi faiz indirimine gitti. FED politika faizini .1.50-1.75 aralığından 1.00-1.25 aralığına çekti. TCMB ise bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını 19 Mart’ta yapacak. Ekonomistlerin beklentisi, TCMB’nin sinyal etkisi yapacak “ölçülü” indirimlere devam edileceği yönünde yoğunlaştı.

Geçen hafta açıklanan verilerden biri de ekonomik büyümenin öncü göstergesi kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (ISO) Türkiye İmalat PM1 (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) oldu. ÎSO Türkiye İmalat PM1, Şubat’ta 52.4’e yükselerek üst üste ikinci ay eşik değerin üzerinde gerçekleşti. Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde iyileşmeye işaret ediyor. İSO Türkiye İmalat PMI, Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarında Şubat 2018’den beri en hızlı iyileşme görüldü. Faaliyet koşullarındaki iyileşme, yeni siparişlerdeki belirgin artıştan kaynaklanırken firmalar müşterilerden gelen talebin güçlendiğini belirtti. Yeni alman siparişlerde de son iki yılın en güçlü artışı kaydedildi. Talep koşullarındaki iyileşmeye bağlı olarak imalatçılar üretimi şubatta artırdı. Bu artış, iki yıla yakın bir dönemin en yüksek hızında gerçekleşti.

2019’da şirketlerin net döviz açığı azaldı. Merkez Bankası’nın finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri tablosu değerlendirildiğinde; Aralık’ta bir önceki aya göre varlıklar 308 milyon dolar artışla 123 milyar 238 milyon dolar, yükümlülükler 117 milyon dolar artışla 298 milyar 366 milyon dolara yükseldi. Net döviz pozisyonu açığı ise 175.1 milyar dolar olarak gerçekleşti ve Kasım 2019 dönemine göre 191 milyon dolar azaldı. Aralık 2019 döneminde kısa vadeli varlıklar 103 milyar 994 milyon dolar iken, kısa vadeli yükümlülükler 94 milyar 241 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 9 milyar 753 milyon dolar gerçekleşerek Kasım’a göre 189 milyon dolar arttı.

Prof. Dr. Murat FERMAN / Beykent Üniversitesi Rektörü
“Enflasyonun seyri için ikinci çeyrek önemli”

Şubat ayı enflasyonu beklentilerin altında kaldı. Özellikle gıdadaki artışın henüz gemlenemeyen bir unsur olarak devam ettiğini, gıda yönlü enflasyon riskinin kontrol altına alınamadığını düşünüyoruz. Gıdada bahar etkisinin hissedilmesi için bir süredir gündemden düşen hal ile marketlerle ilgili yasal düzenlemenin yasalaşmasında fayda görüyoruz. Enflasyonda kur artış etkisini Mart’ta göreceğimizi düşünüyoruz. Şubat 2020’de, endekste kapsanan 418 maddeden 248’inin ortalama fiyatında artış gerçekleşmiş. Bu da fiyat tayin edenlerin arz yapısının henüz fiyatları artırma temayülünden vazgeçmediğini gösteriyor.

Enflasyonda ikinci çeyrekte baz etkisiyle bir gerileme olacak ancak enflasyonun 2020 seyri için ikinci çeyrek sonunu beklemek gerekir. Enflasyonla mücadelede gardımızı düşürmeyelim. Fed 2008’den beri ilk kez acil durumu kullandı. Dünya merkez bankaları bu gidişata ayak uyduracak. TCMB’nin 19 Mart’taki toplantısında en kötü ihtimalle 25 puanlık sinyal etkisi yaratacak faiz indirimine gitmesini bekliyorduk. Şimdi bu yüzde 50’ye çıkabilir.

Prof. Dr. Oral ERDOĞAN / Piri Reis Üniversitesi Rektörü
“Toparlanma arzusu açık”

Dış ve iç konjonktüre! gelişmelerdeki sıcaklık devam ediyor; rahatlama sağlanması halinde ekonomide verilere yansıyacaktır. Petrol vb. ürünlerdeki küresel düşük seyir devam ediyor. Bunun enflasyon açısından bir nebze olumlu etkisi göz ardı edilemez. Küresel piyasalarda canlanma başlarsa petrolde de yukarı hareket gelecek. Ancak aynı zamanda ithalatta artış olacağından mal ve hizmet fiyatlarında dış kaynaklı düşüş etkisi de olacağından dengeleyici olur. Enflasyonda aşırı artış ve düşüş kısa vadede düşük olasılık Merkez Bankamız muhtemelen tek haneye doğru ilerlemeyi istikrarlı olarak sürdürmek isteyecektir. Az ya da çok bir indirim düşünecektir kanaatindeyim. FED’in indiriminin Türkiye için destek oluşturduğunu düşünüyorum. PMI’daki gelişme ticari taşımacılık verilerinde de gözlemleniyor. Bir toparlanma arzusu açık. Küresel gerilimlerin ve Suriye gelişmelerinin yumuşaması halinde çok daha net canlanma görülebilir. İlk çeyrekte en azından önceki yıla nazaran daha iyi bir görüntü var.

Prof. Dr. Ahmet İNCEKARA/ İktisadi Araştırmalar Vakfı Başkanı, İstanbul Üniversitesi İktisat Politikaları Bölüm Başkanı
“Dış kaynak girişi olmalı”

2019’un pozitif büyüme ile kapanması, 2020’nin ilk çeyreğinde de ekonomik büyümeyi destekleyici yönde olabilecek. Faizlerdeki düşüşün canlandırdığı iç talep artışı da devam ederse 2020’de ekonomik büyüme hızlanabilecek. Ancak iç talepteki artışın devam edebilmesi için yurtdışmdan kaynak girişi tekrar başlamalı. Dış kaynak girişi olmazsa 2020’de büyüme yüzde 5’in altında kalabilir. 2020’de ekonomideki büyümenin enerji faturası üzerinde yukarı yönlü baskı yaratması beklense de, petrol fiyatlarındaki gerileme öngörüsü baskının bir miktar hafifleyebileceğine işaret ediyor. Enflasyonun bu oranlarda seyretmesi TCMB’nin faiz indirimleri kararını zorlaştırabilir. TCMB’nin faiz indirimleri bundan önce kredi ve mevduat faizlerini aşağı çekerken koronavirüs ve Rusya ile Suriye gerginliği nedeniyle bu kez aynı etkiyi göstermedi.

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
“İhracatımız olumsuz etkilenebilir!”

Enflasyonda kur şoku atlatılmış olsa da halen yüksek bir seyir izleniyor. Aylık bazda Yİ-ÜFE oranının TÜFE oranından yüksek seyretmesi, önümüzdeki dönemde TÜFE’nin artış trendinde olacağına işaret ediyor. Yılsonunda iki hanenin altında bir enflasyonla karşılaşmayacağımızı düşünüyorum.

Koronavirüs paniği piyasaları etkiliyor. İthal mal talebinin önemli bir kısmının karşılandığı Çin’den mal akışının yavaşlaması ekonomi üzerinde bir olumsuz etkiye neden olacaktır. Panik nedeniyle yatırımcılar dolara ve altına yöneldi. Faiz indirimlerine devam edildiğinde TL’nin değer kaybedeceğini; ancak Merkez Bankası’nın faizleri düşürme politikasından vazgeçmeyeceğini, sınırlı düzeyde bir indirime gideceğini düşünüyorum. Koronavirüs salgınının ihracat üzerinde hem olumlu hem olumsuz etkileri var. Çin’den boşalan alanı Türk firmalar belli ölçüde doldurabiliyor, ancak Çin’e ihracat yapan firmaların satış hacimleri geriliyor. Bu ihracatımızı olumsuz etkileyebilir.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu