Makaleler

Yeni Medya, Kripto Para ve Dönüşüm

Geleneksel medyanın yeni medyaya taşınma sürecinde geçirdiği dönüşümün bir benzerini yaşamaya başlayan finans sektörü, bu dijital dönüşüm yolculuğunda kendisini bekleyen sürprizlerden haberdar mı?

“Yeni medya mı kripto paraların doğduğu yer? Yoksa kripto paralar mı, yeni medyayı yeniden var edecek olan?” Geçtiğimiz günlerde Kadir Has Üniversitesinde gerçekleştirdiğimiz kripto paralar temalı Yeni Medya ‘18 Konferansındaki konuşmamın başlangıcında ortaya koyduğum ikilemdi bu. Biraz da yumurta-tavuk ilişkisini andıran söz konusu ikilem ise insanlığın tanıştığı ilk andan itibaren günlük yaşamına eklemlediği internet ağının giderek merkezsizleşmesi (decentralisation) ve bunun neden olduğu bireysel, toplumsal, kurumsal, ekonomik, ülkesel ve nihayet küresel dönüşümlerdi. İnternetin ilk döneminde medya sektöründe başlayan ve özellikle sosyal medya platformlarının ortaya çıkmasıyla ivme kazanan bu merkezsizleşme süreci, yayıncılık inisiyatifinin tekelci medya yapılarından irili ufaklı topluluk yapıları ile bireylere geçişini de beraberinde getirdi.

Kripto Para

Son dönemde kripto paraların ortaya çıkışı, finans sektöründe de benzer bir dönüşüm sürecini tetikledi. Asırlardır aşırı merkezi biçimde ve sıkı kurallarla yönetilen para sistemleri, Bitcoin’in ortaya çıkışı ve onun özündeki Blockchain (blok zincir) sayesinde, dağıtık bir işleyişe geçişin ilk deneyimlerini yaşamaya başladı. Halihazırda dünyada tahminen ıo ila 12 milyon arasında yatırımcı ve girişimcinin dahil olduğu bu ilk deneyim bile, daha şimdiden yarım trilyon dolara ulaşan bir büyüklük oluşturdu. (Bu sayının 20-30 milyona ulaşması halinde bile yaşanacak dönüşümü siz düşünün!)

Bitcoin ile start alan kripto para sistemlerinin Blockchain’in dağıtık ve şeffaf kayıt zinciri ile kullanıcının mahremiyetine özen gösteren biçimde anonimleşe-bilen kripto güvenlikli yapısı, kişilerin kendi aralarındaki işlemleri, arada banka, noter ve hatta devlet dairesi gibi güven kurumlarına ihtiyaç duymadan ama bağımsız ve akıllı yazılımların sevk ile idaresi üzerinden yapmalarına olanak tanıyor. Kuşkusuz bu bir devrim; bu devrim sonucunda sadece bankaların değil kamu ve özel kurumla-rın da bu şekilde dağıtık/şeffaf defter üzerinden kayıtları mahrem ve anonimleştirilebilen Blockchain yapısına geçmeleri de, devletteki işleyişi bürokrasiden kurtarıp bağımsızlaştırmakta ve hızlandırmakta.

Ancak bu bağlamda, Blockchain’in doğasından kaynaklanan olumsuzlukları da görmeye başlamamız lazım. Öncelikle dağıtık ağ yapısı bizleri, işleyişi tek bir merkezden yönetilen tekelci bir anlayıştan kurtarsa bile, kripto para üretimlerini yapan madenciler gibi, bu defa da sistemden beslenen ve sistemin işleyişiyle ilgili her türlü konuda tasarrufa sahip ayrıcalıklı bir oligopoli yaratmakta. Buna, işleyişindeki aşırı enerji tüketimini de eklersek, çığır açıcı özelliklerine karşın Blockchain aslında bir ara çözüm. Nihai çözüm ise ağı olabildiğince dağıtık hale getiren ve sisteme dahil olan herkesin ağ üzerindeki katkısını ve katılımını hakkaniyetle ölçecek ve bu oranda söz hakkı sağlayacak tam dağıtık yapılar. Bu sayede, bireyleri yayıncılığın üretken bir parçası haline getiren yeni medya platformları misali, finans sektörü de Blockchain sonrası yeni nesil ve tam dağıtık yapıda gelecek kripto paralar sayesinde kaçınılmaz biçimde dönüşecek ve bu dönüşüm sürecinde de, ağ üzerindeki her noktanın katkı ve katılımının karşılığım hakkaniyetli biçimde kuruşlandırarak kendisini doğuran yeni medyayı yeniden var edecek ve kendisi büyüyüp gelişirken onu da büyütüp geliştirecek.

Sözün özü, internet ağlarına taşman veya eklemlenen her türlü işleyiş, istediği kadar merkezi ve otoriter olsun, eninde sonunda önce gayrimerkezileşecek ve nihayet kaçınılmaz olarak tam anlamıyla dağıtıklaşa-caktır. Dijital Dönüşüm yolculuğuna çıkan ya da çıkmış olan kuramların bu gerçeği göz önünde bulundurmalarında fayda var!

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu