Makaleler

Yöneticiler vahim gelişmelere sebep olacak kitle

Toplumumuz gerilmektedir. Gerginlikler hayra alamet değildir. Kitlelerin gerilmesine yönetimin uygulamaları sebep olduğu gibi provokasyonlarda sebep olur. Provokasyonların olması için boşluk, eksiklik veya yanlışlıkların olması gerekir. Boş bırakılan nokta tabiat gereği doldurulduğu gibi bu noktada bırakılan boşluklar olumsuz art niyetli birey veya gruplar tarafından doldurulur.

Pazartesi günü İstanbul’da sonucu hoş olmayacak bir olay yaşandı. Başak şehirde Şahintepe Cem Evine PKK uzantısı yüz kişilik bir grup saldırdı, içerde bulunan üç kişi yaralandı. Saldırıya sebep Cem Evinde önünde Türk bayrağının asılı olması.

Cem Evleri Alevi yurttaşlarımız için kutsal birer mekândır, bizler içinde öyle çünkü orada Allah, Peygamber ve Hz.Ali sevgisi işlenmekte ve yaşatılmaktadır. Hz. Ali ; Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman gibi Halifelerimizden biri aynı zamanda Peygamberimizin çok yakınıdır. Cem Evi Alevilerin şah damarıdır, oraya zarar vermek şah damarlarına zarar vermek kadar acı verir.

Genellikle Aleviler Vatanına milletine bayrağına bağlı insanlardır. Onlarda ki bayrak, vatan, millet sevgisi, birlik beraberlik tutkusu, hayranlık uyandıracak üst noktadadır. Olayın olduğu sokakta binalarına dev Türk bayrakları asan bir bayan kardeşimin “ bunun için canımızı vermeye hazırız” diyerek bayrağı öpmesi bunun en güzel nişanesidir.

Bu milletin öz değerlerine sahip olan bu insanlara yapılan menfur hareket üzüntü verici ve düşündürücüdür. Bölücülerin hain saldırısı sonunda yüzlerce alevi kardeşlerimiz toplanmış tepki göstermiştir.

Bu sebepten yönetenlerimiz uyumamalıdır. Son hareket kitle hareketlerini tetikleyebilecek bir harekettir. Bilindiği gibi kitle hareketleri şuursuz hareketlerdir. Nerde başlayıp nerede biteceği bilinmez. Çünkü Kitlenin aklı ön planda değil şuur altı sı ön plandadır, duyguları ön plandadır.

Gustave Le Bon’un anlatımıyla “kitle;(kalabalık yığın) milliyetleri, meslekleri,cemiyetleri ve kendilerini bir araya toplayan tesadüf no olursa olsun rast gele bir fertler topluluğunu ifade eder” diye tanımlar.
 
Ve şöyle devam eder “Teşekkül halinde bulunan bir kitlenin ilk vasıflarından olan, şuurlu ferdi şahsiyetin kaybolması ve hislerin, fikirlerin aynı istikamete yönelmesi keyfiyetleri, aynı zamanda birçok kimsenin aynı yerde toplanmış olmasını gerektirmez. Birbirlerinden ayrı binlerce kişi, günün birinde, bazı şiddetli heyecanların, mesela milli bir vakıanın tesiri ile bir araya gelerek, psikolojik bir kitle meydana getirebilirler.

Bir psikolojik kitlenin en çok göze çarpan hususiyetleri şudur: Kitleyi meydana getiren fertler kimler olursa olsun, yaşama tarzları, iş güçleri, karakterleri yahut zekâları ister benzer, ister ayrı olsun, kalabalık haline gelmiş olmaları onlara bir nevi kolektif ruh aşılar. Bu ruh onları, her biri tek başına, ayrı ayrı bulundukları halde duyacaklarından, düşüneceklerinden ve yapacaklarından tamamı ile başka bir tarzda hissettirir, düşündürür ve yaptırır.

Kolektif şuur içerisinde, fertlerin akli kabiliyetleri ve şahsiyetleri silinir. Zekâları bakımından birbirine hiç benzemeyen insanlar, bazı defa aynı insiyaklara, aynı ihtiraslara, aynı hislere malik olurlar. Din, politika, ahlak, sevgi, nefret v.s. gibi hisler arasına giren şeylerde en yüksek unsurlar, adi fertlerin seviyesine pek nadir hallerde geçerler. Meşhur bir matematikçi ve kunduracı arasında entelektüel nispet bakımından fark ya hiç yoktur veya pek azdır”.

Bu bilimsel gerçeklerin ışığı altında ve olan olayları göz önünde bulundurarak yönetenlerimiz aklındakileri gerçekleştirmek için gözünü kapatıp karanlıkta yürümemelidir.

Bugünleri değil yarınları çok sonraki yarınları da düşünmek zorundadır, tabi bu milletin ebediyet duygularına sahipse.

Fuat YILMAZER / haber50

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu