700 maden sahası aramaya açılıyor Madenlerde yerli üretim, Ar-Ge ve inovasyon dönüşümü başlatılıyor. Mermerden kömüre 700 maden sahası ihaleye çıkarılıyor. 50’yi aşkın ildeki sahalar için ihaleler 19 Kasım ’da başlayacak... TÜRKÎYE, madenlerde katma değerli ürün dönemi başlatıyor. Yeni sistemde madencilik sektöründe Ar-Ge ve teknoloji merkezli bir yapıya geçilecek. Maden sahaları, yarım mamul ve nihai ürün üretecck fabrikaların kurulması şartıyla ihale edilecck. Artık madenin işlenmesi için gerekli bütün teknolojik altyapı ve yatırımlar Türkiye’de yapılacak. Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in ifadesiyle “Hammadde üretiminde bir birim olan kazancımız sekize, yarı mamul olduğunda, uç ürün oldıığunda 24’e katlanacak. Hammaddeyi bire satıp, dışarıdan yüz katına, iki yüz katma alma dönemi geride bırakılacak.” Bakan Dönmcz’in açıklamalarına göre, fabrika kurulumu ve Ar-Ge yapılmasını zorunlu kılan yeni sistemin ilk adımı Çinliler ile bu yıl bor karbür tesisinin kurulmasıyla atılacak. Bandırma’da faaliyete geçecek bu tesis ile özellikle savunma sanayi açısından son derece önemli olan yüksek teknoloji ürünlerini üretme kabiliyetine erişilecek. Bir yanda büyük ölçekli, değerli madenlerin uç ürünlere dönüştürülmesini sağlayacak teknoloji transferi projeleri hayata geçirilirken, diğer yanda Maden Kanunu çer- çevesinde hukuki durumları sona eren 700 adet maden sahası ihale edilmek üzere aramalara açılacak. Bu sahaların 388’i aralarında linyit, taşkömürü, turba, antrasit, altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, demir ve manganezin de bulunduğu 4. Grup ve 312’si aralarında mermer, tra-verten, granit, andezit, bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşların da bulunduğu 2. Grup’ta yer alıyor. 4. Grup maden sahaları aralarında İstanbul, Ankara, İzmir’in de bulunduğu 54 ilde, 2. Grup maden sahaları ise Ankara ve İstanbul’un da aralarında bulunduğu 55 ilde ilana çıkarılmış bulunuyor. Migem.gov.tr adresinde aramaya açılacak maden sahalarının yeri, koordinatları, ihale tarihleri yer alıyor. Buna göre 2. Grup maden sahalarına yönelik ihalelerin 19 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında, 4. Grup maden sahalarına yönelik ihalelerin 5 Aralık-25 Aralık tarihlerinde yapılması planlanıyor. En son hukuki durumları sona eren 600 adet maden sahası aramaya açılmak üzere ilana çıkarılıp, ihale süreci 1 Ekim’de tamamlanmıştı. Maden sahalarmın aramaya açılmasını destekleyen iş dünyası ise yatırımcının uzun süredir beklediği bu sahaların ihalesine büyük ilgi olacağı görüşünde. BAŞVURULAR KOMİSYONA Aramalara açılacak 700 maden sahası için başvurular, sahanın ihalesinin yapılacağı tarihte ve 09.00-09.30 saatleri arasında Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda ihale komisyonuna doğrudan yapılacak. Posta veya diğer yollardan yapılan başvurular geçersiz sayılacak. Aramalara açılan sahalara yapılacak başvurularda teklif mektubu ve ihale teminatı ayrı ayrı kapalı zarflar içinde sunulacak. T.C. vatandaşı olmayan gerçek kişiler, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmamış tüzel kişiler, devlet memurları, diğer kamu görevlileri, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel ihaleye katılamayacak. Aynı gerçek veya tüzel kişi tarafından birden fazla, aynı gerçek kişi hem kendi hem de başka gerçek veya tüzel kişi adma asaleten veya vekâleten, aynı gerçek kişi vekâleten birden fazla müracaatta bulunamayacak. vŞirket adına müracaat edilmesi durumunda, şirketin yönetim kurulu üyeleri ve şirket yetkilileri kendi adına veya vekâleten aynı sahaya müracaat yapamayacak. Aksi durumda sadece tüzel kişinin müracaatı kabul edilecek. İhale sonucunda ruhsat alma hakkını kazandığı halde yükümlülüklerini yerine getirmeyen gerçek ve tüzel kişiler bir yıl süre ile kendi adma veya vekâleten MAPEG’de Kanun ve Maden Sahaları İhale Yönetmeliği hükümlerine göre yapılan ihalelere katılamayacak. İHALE TEMİNATINDA ÜÇ ŞART İhaleye katılabilmek için gereken ihale teminatı tutarı, ihale taban bedeli belirleme komisyonu tarafından tespit edilen ihale taban bedelinden ve kapalı olarak verilen teklifin yüzde 20’sinden az olamayacak. Aksi halde teklif geçersiz sayılacak. Bu noktada migem.gov.tr internet sayfasında yatırımcılara ihale teminatıyla ilgili yapılan önemli duyuruyu hatırlatmakta fayda var. Yapılan ihalelerde ihale teminatının eksik yatırılması nedeniyle tekliflerin geçersiz olduğu durumlarla sıkça karşılaşıldığına dikkat çekilen açıklamada, ihale teminatının işletme ruhsatı taban bedelinden, taban ihale bedelinde ve müracaatçı tarafından verilen kapalı teklifin yüzde 20’sinden az olamayacağı, yatırılan ihale teminatının bu üç şartı aynı anda sağlaması gerektiği vurgulandı. İhaleler kapalı teklif ve açık artırma usulü ile yapılacak. Komisyon, ihaleye başlamadan önce teklif sahiplerinin kapalı zarf içinde verdiği ihale teklif dosyasını, sıra numarası vererek kabul edecek. Komisyon ihalesi yapılacak sahaya ait ihale teklif dosyası zarflarını teklif sahiplerinin huzurunda açacak. îhale işlemi sonucunda değerlendirme dışı kalan teklif sahiplerinin ihale teminatları, ihaleden sonra iade edilecek. Geçerli kapalı tekliflerin aritmetik ortalamasının yüzde 50’si ve üstünde olanlar açık artırmaya katılma hakkı elde edecek. Altında kalan teklifler ise değerlendirmeye alınmayacak ve açık artırmaya katılamayacak. Bu teklif sahiplerinin ihale teminatları ihaleden sonra iade edilecek. Geçerli kapalı tekliflerde eşitlik olması halinde eşit teklifler arasında açık artırma teklif verme sırası kura ile belirlenecek. Aritmetik ortalamanın yüzde 50’si ve üzerinde tek kişinin kalması halinde kapalı teklife göre ihale sonuçlandırılacak. Açık artırmada ilk teklif, kapalı teklif sonucu açık artırmaya katılmaya hak kazanan en düşük teklif sahibi tarafından verilecek ve bu teklif kapalı teklifte verilen en yüksek teklifin yüzde 5 fazlasının altında ve yüzde 20 fazlasının üstünde olamayacak. Aynı şekilde açık artırmada sıra ile yapılan artırımlarda, artırım aralığı bir önceki teklifin yüzde 5’inin altına ve yüzde 20’sinin üzerine çıkamayacak. YENİDEN İHALE EDİLECEK Başvurular Maden ve Petrol tşleri Genel Müdürlüğü’nce değerlendirildikten sonra başvuru yapılmayan sahalar yeniden ihale edilecek. Bir sahaya bir ya da birden fazla müracaat yapılmış ise, ihalesi ilan edilen tarih ve saatte Maden ve Petrol işleri Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda yapılarak sonuçlandırılacak. Yapılan ihale sonucu, ihaleyi kazanan müracaatçı kendisine tanınan kanuni süre içerisinde teklif ettiği ihale bedelini ilgili yerç yatırmak zorunda olacak. Aksi halde ruhsat hakkını kaybedecek ve ihale teminatı irad kaydedilecek. İhale bedelini kanuni süre içerisinde yatıran müracaatçılara şartnamede belirtilen diğer yükümlülüklerini yerine getirmeleri için 2 aylık bir süre verilecek. Yükümlülüklerini yerine getiren talep sahibi ruhsat almaya hak kazanacak. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen talep sahibi ruhsat hakkını kaybedecek, yatırılan ihale bedeli iade edilmeyecek ve saha yeniden ihale programına alınacak. Müracaatçıların, ihale şartname bedeli olan 600 TL’yi yatırmaları gerekecek. MERMERDEN KÖMÜRE Şimdi de ihale edilen maden sahaları arasında hangi madenler olduğuna bakmakta fayda var. Maden Kanunu’na göre yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeoter-mal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde maden olarak kabul ediliyor. Kanuna göre madenler mevzuatta altı grupta toplanıyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün ihale edilmek üzere aramaya çıkardığı 700 maden sahası ise 2. ve 4. Gruplardan oluşuyor. 2. Grup’ta mermer, traverten, granit, andezit, bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşların yanı sıra, kalsit, dolomit, kalker, granit, andezit, bazalt gibi kayaçlardan agrega, hazır beton ve asfalt yapılarak kullanılan kayaçlar bulunuyor. Ayrıca kalsit, dolomit, kalker, granit, andezit, bazalt gibi kayaçlardan entegre çimento, kireç ve kalsit öğütme tesisinde kullanılan kayaçlar da bu grupta yer alıyor. Çok geniş bir grubu kapsayan 4. Grup’ta yer alan madenler arasında ise dikkat çekenler şöyle: “Turba, linyit, taşkömürü, antrasit, asfaltit, bitümlü şist, bitümlü şeyi, kokolit ve sapropel, altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, demir, pirit, manganez, krom, civa, anti-muan, kalay, vanadyum, arsenik, molibden, tungsten, kobalt, nikel, kadmiyum, bizmut, titan, alüminyum, nadir toprak elementleri ve nadir toprak mineralleri, killer, tuzlar, bor tuzlan, stronsiyum tuzları...” İHALE YOLUYLA RUHSATLANDIRMA Maden Kanunu’na göre herhangi bir sebeple hükümden düşmüş, terk edilmiş veya taksir edilmiş alanlar ile 2. Grup’ta yer alan mermer, traverten, granit, andezit, bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar ve 4. Grup madenler dışmdaki yeni alanlar ihale yolu ile ruhsatlandırılıyor. ihale bedeli işletme ruhsat taban bedelinden az olamıyor, thale ilam Resmî Gazete’de yayımlanıyor. Kanuna göre ihale bedeli işletme ruhsat taban bedelinden az olmuyor. Maden ruhsat sahasının cinsi, rezervi, bulunduğu bölge, tenörü, istihdam, yatırım, ülke ihtiyaçları ve benzeri hususlar dikkate alınarak şartnamelerde açıkça belirtilmek kaydıyla ara ve uç ürün üretme şartını içeren ihaleler yapılabiliyor. Bu ihalelerde rezervin özellikleri dikkate alınarak ihaleye katılma şartları, taban ihale bedeli, ihale bedelini ödeme şekli ve süresi, üretim süreleri veya tesislerin yatırım süreleri ve diğer hususlar şartnameler ile belirlenebiliyor. Ruhsat sahaları arasında tek başına madencilik yapılamayacak büyüklükteki alanlara ruhsat verilmiyor. Bu alanlar bitişik ruhsat sahipleri arasında ihale ediliyor, îhalelik durumda olan ve madencilik yapılabilmesi için uygun büyüklükte olmayan sahalar, çevresindeki ruhsatsız alanlar veya diğer ihalelik sahalarla birleştirilerek ihale ediliyor. Havza madenciliğini geliştirmek ve jeolojik yapıyı aydınlatmak amacıyla yeni oluşturulan alanlar ile herhangi bir sebeple hükümden düşmüş, terk edilmiş veya taksir edilmiş sahalar, alan sınırlamasına bakılmaksızın birleştirilerek ihale edilebilecek. Bu şekilde ihale edilen sahaların ruhsatlandırılmasında alan sınırlaması aranmayacak. Bu çerçevede sahanın ihalesinin iki defa yapılmasına rağmen sahaya müracaat olmaması durumunda sahanın aramalara açık hale geleceği Genel Müdürlükçe ilan edilecek. İlan edilen sahaya bir aylık sürede müracaat olması durumunda belirlenen ihale, taban bedeli üzerinden ruhsatlandırılacak. Müracaatın birden fazla olması durumunda müracaat edenler arasında yeniden ihale edilecek. TÜRKİYE'NİN KAYNAKLARI Türkiye’nin jeolojik ve tektonik yapısı çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağlıyor. Günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin üretimi yapılmaktayken, Türkiye’de 60 civarında maden türünde üretim yapılıyor. Türkiye, başta endüstriye] hammaddeler olmak üzere, bazı metalik madenler, linyit ve jeotermal kaynaklar gibi enerji hammaddeleri açısından Türkiye zengin kaynaklara sahip olmasına karşın, birkaç maden dışında dünya ölçeğindeki rezervleri kısıtlı. Dünyada üretimi ve ticareti yapılan 90 çeşit maden ve mineralden sadece 13‘ünün ekonomik ölçekteki varlığı henüz saptanamadı. Türkiye 50 çeşit madende kısmen yeterli kaynaklara sahipken, 27 maden ve mineralin günümüzde bilinen rezervleri ve kaliteleri ekonomik madencilik için yetersiz. Türkiye’nin zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya rezervlerinin yüzde 73’ünü oluşturan bor mineralleri alıyor. Bor dışında trona (doğal soda), kaya tuzu, sodyum sülfat, perlit, ponza, feldspat, bentonit, barit, manyezit, alçı taşı, stronsiyum tuzları, zeolit, sepiyolit, mermer ve doğal taşlar, kuvars, kuvarsit, zımpara taşı gibi endüstriyel ham maddeler ile boksit ve krom gibi metalik madenler ve linyit gibi enerji ham maddeleri Türkiye’nin zengin kaynaklara sahip olduğu başlıca madenler arasında yer alıyor. YERLİ KÖMÜRDE YENİ SÜREÇ Son yıllarda yapılan arama çalışmalarıyla kömür rezervlerinin yüzde 100'den fazla artıran Türkiye, yerli kömür üretiminde yeni bir süreci başlattı. Önceki hafta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKÎ) ait yedi saha ruhsat devriyle üretime açıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, konuya ilişkin yaptığı açıklamada TTK'ye ait alanlarda yıllık ilave 3 milyon ton, TKİ'ye ait alanlarda ise ilave 15.6 milyon ton üretim gerçekleştireceklerini söyledi. TKİ'nin ruhsatlarında 25 ila 30 yıl olarak öngörülen proje sürecince yaklaşık 72.3 milyar TL değerindeki yerli kömürün ekonomiye kazandırılacağını dile getiren Dönmez. “Söz konusu dönemde sahalardan kamuya 21 milyar TL gelir akışı sağlanacak” dedi. TTK'nin ruhsat alanlarında yaklaşık 203 milyon tonluk bir üretim sahasının yatırımcılara açılacağını aktaran Dönmez, şunları kaydetti: “Böylece sözleşme süresince 25 milyar TL’lik ithal kömür ikamesi sağlayacağız. Yeni yatırım ve üretimler beraberinde yeni istihdamları da getirecek. Devredilen sahalarda toplamda 15 bin 500 kişilik yeni istihdam olanakları yatırımcılar tarafından sağlanacak.” Türkiye'de mevcut kömür üretiminde yaklaşık 35 bin kişinin istihdam edildiğini belirten Dönmez, sahaların devriyle bu sayının yaklaşık yarısı kadar ilave istihdamın tek kalemde sağlanacağını ifade etti. Dönmez, kömür sektöründe böylece 50 bini aşkın kişinin çalışma imkanı bulacağını ve dolaylı yoldan 500 bin kişilik bir istihdam imkanına kavuşulacağım bildirdi. Aydın DİNÇER / İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı "Tek elden izin sürecinin tamamlanması üretim artışı sağlar" Türkiye’de çeşitli madenler mevcut. Bazı madenler Türkiye'de işlenirken, bazı madenlerin işlenmesi yapılmıyor veya az yapılıyor. Bazı madenlerde fabrika şartının getirilmesi gündemde. Bir kısım madenlerin işleme tesislerinin kurulması büyük yatırım gerektiriyor. Bu tür yatırımları sadece madenci değil sanayicilerimiz ve Türkiye'deki büyük grup şirketlerin yapmasının teşvik edilmesi fayda sağlayacaktır. Madenin işlenme süreci farklı yatırımlar ve deneyim gerektirir, aynen madenin yeraltından çıkarılmasında olduğu gibi. Madencilerimizin önünü açan ve üretimi artıran politikaların devam etmesinin ihracatın arttırılmasına büyük fayda sağlanacağı kanaatindeyim. Madencinin işletmeye geçebilmesi uzun süreç gerektiriyor. Madenciliğin bağlı olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde tüm işlemlerin bitirilmesi ve tek elden izin sürecinin tamamlanması üretim artışı sağlamamıza yarayacaktır. Mevlüt KAYA / Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı "Yatırımcıların ilgisi yüksek olacak” Söz konusu sahaların çoğunluğu ilgililerin Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne birebir dilekçe yazarak ihaleye açılması için talepte bulunduğu sahalar. Bu sebeple ihalelere yatırımcıların ilgisi yüksek olacaktır. Madencilik sektöründe arama faaliyetlerinde bulunmak üzere uzun süredir saha bulunamıyordu. Özellikle ihaleye açılan ruhsat gruplarına baktığımızda 2. Grup madenlerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Doğaltaş sektörümüzün de yer aldığı bu grupta yapılacak madencilik arama çalışmalarının tamamlanması neticesinde tespit edilecek rezervler net ihracatçı olduğumuz doğaltaş sektöründeki ihracatımıza katkı sağlayacak ve rekabet gücümüzü artıracaktır. İhaleye açılan sahaların çoğunluğu arama faaliyetleri gerçekleştirilmemiş yerler. Arama faaliyetleri tamamlanmadan ve maden rezervi ortaya çıkartılmadan ekonomik büyüklüklerle ilgili yorum yapmamız doğru olmayacaktır. Hasan Hüsnü AYVACI / Vezir Madencilik Yönetim Kurulu Başkanvekili "Bu ihaleler uzun süredir bekleniyordu" Sektör uzun süredir maden sahalarının aramaya açılması ihalelerini bekliyor ve açılan ihaleleri takip ediyordu. İhalelerde genelde mermer sahaları 100 hektarla sınırlandırılıyor. Bu ekonomik bir büyüklük. Yatırımcıların ihalelere ilgi göstereceğini düşünüyorum. İhracatçılar açısından, yeni maden sahalarının aramaya açılması ve çıkarılacak madenlerin piyasaya sürülmesinin ekonomiye önemli katkısı olacaktır. Yerin altında bulunan herhangi bir madenin kimseye faydası olmaz. Bunu yeryüzüne çıkarıp, dış piyasaya sattığımız zaman ülkeye döviz girdisi olacaktır. Madencilikte ocakçılık ayrı, fabrikacılık ayrı. Biri hammadde üretir, diğeri hammaddeyi alır, işleyip mamul hale getirir. Sektörümüzde hem ocağı hem de fabrikası olan firmalar da var ancak ocağı var diye bir yatırımcıya fabrika kurma zorunluluğu getirmek yanlış olur. Ömer BALLI / Marmor Madencilik ve Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı "Pazara göre hareket edilmeli" Atıl duracağına, maden sahalarının aramaya açılması amacıyla ihaleye çıkarılması hem ülke ekonomisi hem de yatırımcı ve ihracatçı açısından gayet olumlu. Kendi sahalarımız olduğu için şirket olarak bu ihalelere girmeyi planlamıyoruz ancak birçok şirketin bu ihaleleri beklediğini biliyorum. İhaleye çıkılması beklenen çok fazla saha var. Bu ihalelerin düzenli olarak açılması gerekiyor. Pazarın talebine göre hareket edilmeli, durum tespiti yapılmalı. Bugün Çin ve Hindistan başta olmak üzere Uzakdoğu ülkeleri hammadde alır. Bu ülkelere işlenmiş ürün satıyorum derseniz bu pazarlan kaybedersiniz. Bu pazarlar neredeyse dünya nüfusunun yarısı. Onun için bu pazarlara daha çok mermer bloğu satıyoruz. Avrupa, ABD ve Arap ülkelerinin de aralarında bulunduğu diğer ülkelere genelde işlenmiş ürün ihracatımız var. İşlenmiş ürün ve hammadde ayrımı yapılmamalı. Bugün mermerde işleme kapasitesi çok yüksek, kapasite sürekli büyüyor. Çoğu fabrika talep yetersizliği nedeniyle tam kapasite çalışmıyor. Türkiye, dünyanın en büyük mermer ihracatçılarından biri. İşlenmiş ürün ve blok mermerde mal satamadığımız ülke yok. Ali KAHYAOGLU / Türk Mermer Maden Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı "Sektör dışından yatırımcılar da bu işe girmeli” İhalelere çıkarılan sahalar geç kalıyordu. Onun için bir birikme yaşandı. Bu ihaleye çıkma süreci son iki yılda hızlandı. Bu sahalar içinde çok değerli sahalar olduğu gibi iyi olmayan alanlar da arada çıkacaktır. Kanun gereği düşen sahaların maden olsun olmasın ihaleye çıkarılması gerekiyor. Bu değerler günışığına çıkarılmalı. Madenler mazot ve makineler haricinde yüzde 95 yerli kaynaklarla üretiliyor. Bizim ilgilendiğimiz sahalar yok. Ancak sektörden ve sektör dışından firmaların, bu sahalarla ilgilendiğini biliyorum, duyuyorum. Sektöre dışarıdan girecek insanlar doğru bir yatırımla, iyi bir sahayla işe girerlerse sektöre katkı yapacaklarına inanıyorum. Sektör dışındaki yatırımcıların da bu işe girmesini sağlamaya ihtiyacımız var. Maden sahalarına ilişkin Ar-Ge çalışmalarının yapılması önemli. Bana kalırsa bu işi devlet yapmalı. Çünkü özel şirketlerin ve şahısların bu kadar gücü olamaz. Devletin, Türkiye'nin yeraltı zenginliklerini bulmak için yapılan sondaj çalışmalarını artırması lazım. Yeraltı zenginlikleri bulunup ihaleyle özel sektöre açılmalı. Muzaffer POLAT / Kömür Üreticileri Derneği Başkanı "Madencilerin önü açılmalı” Bu sahalar daha önce birileri tarafından maden varlığı tespit edilmiş, fakat devam edilememiş alanlar. Bu maden sahaları tekrar devletin eline geçtiği zaman, önceden işareti olduğu için ihaleye çıkarılıyor. Devletin elinde bekleyen bu tür sahaların bir an önce ihaleye çıkarılıp aramaya açılması lazım. Devlette durmasının bir manası yok. Ülkenin dövize ihtiyacı var. Daha önce iki kez benzeri şekilde ihaleye çıkılmıştı. İhaleye çıkarılan 2. Grup’ta mermer ve doğaltaşlar var. 4. Grupta ise kömür yer alıyor. İçlerinde oldukça cazip yerler var. Bu sahaları yakından takip edenler bulunuyor. Madencilik, korunması gereken, döviz getirisi olan bir sektör. Onun için madenciliğin önünün hızla açılması lazım. Madencilik faaliyetleri öncesi ve faaliyet süresince temin edilmesi gereken izinlere yönelik sürecin hızlandırılması gerekiyor. Ankara'da imza takip etmekten; maden aramaya çıkmaya zaman kalmıyor. Bu imzaların bitirilip madencilerin madene çıkmasının önü açılmalı, maden sahası ihalelerinin de yapılıp, ekonomiye kazandırılması lazım. HÜLYA GENÇ SERTKAYA