Teknoloji ve İnovasyon Haberleri

Emekçilerin Endüstri 4.0 İle İmtihanı

Endüstri 4.0 ve dijitalleşme çağında mavi yakalı işgücünün kaderinin ne olacağı merak ediliyor. Sokakları işini robotlara kaptırmış kitleler mi dolduracak? Yoksa işçiler de dönüşecek mi? Uzmanlar yorumladı…

MODERN otomosyon sistemlerinin veri transferiyle akıllı üretim gerçekleştirmesi fikrine dayanan Endüstri 4.0’ın, özellikle üretim hatlarında devrim yaratacağı tartışmasız bir gerçek, önümüzdeki yıl sadece sanayide 2.3 milyon ünite robot kullanılması beklenirken, özellikle Türkiye’de çalışan işgücünün yüzde 75’ini oluşturan mavi yakalıların sahip oldukları yetkinlikleri tekrar değerlendirmeleri gerekecek gibi görünüyor.

“Yeni Sanayi Devrimi” olarak tanımlanan ve yakın geleceği şekillendirmesi beklenen Endüstri 4.0’ın, mavi yaka istihdamı üzerindeki etkisine yönelik farklı öngörü ve tahminler bulunuyor. 23. İnsan Kaynakları Zirvesi’nde konuşma yapan Liberationist, Change Leadership School CEO’su ve Yazar Gustavo Razzetti, “Belirsizlik döneminden geçiyoruz. Önümüzdeki 25 yıl içinde işlerin yüzde 47’si kaybolacak. Adapte olmak bu rekabetteki en önemli avantaj haline gelecek” demişti.

NİTELİKLİ MAVİ YAKA İHTİYACI

Söz konusu dönüşümün mavi yaka ve ara kademe pozisyonlar üzerindeki beklenen etkilerini değerlendiren Eleman.net Genel Müdürü Özlem Duyarlar’a göre ise, nitelikli mavi yaka ihtiyacı artacak ve 10 yıl içinde 100 bin yüksek nitelikli çalışana ihtiyaç duyulacak. Almanya’nın 2020 yılından sonra sanayi büyümesini yüzde 3, mavi yakalı çalışan artışını ise yüzde 6 olarak öngördüğüne işaret eden Duyarlar, “Endüstri 4.0’m başarılı bir şekilde uygulanması halinde, Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar TL’ye varabilecek bir fayda sağlanması bekleniyor. Çalışacak eleman bulma sıkıntısı ise bir gerçek. İstihdama ilişkin benzer endişeler Endüstri 2.0 vc 3.0 dönemlerinde de gündemdeydi. Ancak daha önceki endüstri devrimleri istihdamı olumsuz olarak değil, tam tersine olumlu yönde etkiledi ve daha çok istihdam alanı oluştu. Bu durumun Endüstri 4.0’da da aynı şekilde sonuçlanacağını düşünüyoruz” diyor.

500 BİN KİŞİYE YENİ İŞ İMKANI

Türkiye’deki çalışan nüfusun yüzde 75’ini oluşturan mavi yakalılar için Endüstri 4.0’m değişim anlamına geldiğini ifade eden Duyarlar şunları söylüyor:

“Bu yeni yaklaşımın çalışanları değişime zorlayacağı bir gerçek. Endüstri 4.0’ın getireceği yeni üretim teknolojileri, çalışanların bugünkünden daha farklı beceri ve yetkinliklere sahip olmalarını gerektirecek. Bu çerçeveden bakıldığında, daha nitelikli işgücüne kapıların açılacağını söylemek de mümkün. TÜSÎAD’ın 2016 yılında hazırladığı Türkiye’nin Küresel Rekabetçi-liği İçin Bir Gereklilik Olarak Sanayi 4.0 raporunda da işaret edildiği gibi, üretim sektöründe, önümüzdeki 10 yıllık süreçte nitelikli olmayan işçilik ihtiyacında 400-500 bin kadar azalma beklenirken, yaklaşık 100 bin kadar da yüksek nitelikli yeni çalışan ihtiyacı olacağı tahmin ediliyor. Buna ek olarak, sanayileşmenin getireceği büyüme akımı sonucunda da 400-500 bin kadar yeni iş imkanı doğacağı tahmin ediliyor. Endüstriyel bilgisayar mühendisliği/ programcılığı, endüstriyel veri bilimciliği, IT/IoT çözüm mimarlığı, veri güvenliği uzmanlığı, robot koordinatörlüğü, 3D yazıcı mühendisliği ve endüstriyel kullanıcı arayüzü tasarımcılığı gibi farklı meslek dallarının popüler olması bekleniyor.”

“RUTİN OLMAYAN İŞLER ETKİLENMEZ”

Türkiye’de üç işsizden ikisinin mavi yaka olduğunu ifade eden Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal ise, Endüstri 4.0’ın çok büyük bir felaket senaryosuna yol açmayacağına inananlardan. Üretim gibi standardizasyonun gerekli olduğu sektörlerde mavi yaka ihtiyacının azalacağını belirten Uysal, “Yapay zeka ve robotlar bence sadece tekrar, tahmin ve veriye dayalı işleri etkileyecek. Mesela hiçbir zaman bir robot garson olmayacak. Garsonluk rutin “‘Tuv53’ bir iş değil çünkü. Anlık olarak elinizi kaldırıp garsonu yanınıza çağırıp bir şey talep edebilirsiniz, o an bir bardak kırılabilir. Bunların hiçbiri öngörülebilir şeyler değildir. Sekreterlik, asistanlık, zanaat, servis hizmetleri, tamir, temizlik ve şoförlük uzun vadede yapay zekanın ve robotların kapabileceği işler arasında görünmüyor. Ama IK gibi veriye dayalı, algoritmalarla mükemmelleştirilebilecek işlerin mutasyona uğrayacağı kesin” diyor.

Kariyer.net’in mavi yaka istihdam piyasasına yeni bir soluk getiren mobil uygulaması İşin Olsun’un Nisan 2018 sonu itibarıyla 1.4 milyondan fazla indirilme aldığını belirten Uysal şunları aktarıyor: “Uygulama içerisinden en çok başvuru alan mavi yaka pozisyonlar sırasıyla, sekreter, garson, temizlik görevlisi, çağrı merkezi elemanı ve kasiyer oldu. Telefonla en çok başvuru alan pozisyonlar ise garson, sekreter, şoför/sürücü temizlik görevlisi ve aşçı olarak sıralandı.”

PROFİLLER VASIF KAZANMALI

Randstad Türkiye Ticari Müdürü Ener Öztürk’e göre, endüstriyel devrimlerin her biri fiziksel işgücü ihtiyacını zaman içerisinde azalttı ve farklı nitelikleri öne çıkarttı. Üçüncü endüstriyel devrim olan otomasyon ile üretim alanında görevlerin önemli bir kısmı insanlardan makinalara geçti ve yıllar içerisinde üretim kapasiteleri artarken işgücü ihtiyacı hep azaldı. “Endüstri 4.0’dan da orta vadede aynı etkiyi beklemek gerekir, vasıfsız mavi yaka olarak tanımladığımız işgücü için gelecek- Ener°^uı” te iş imkanları oldukça kısıtlanacak” diyen Öztürk, üretim süreçlerinin otomatikleşmenin ötesinde artık kendisi ve çevresiyle iletişim içerisinde olan, esnek, çok yönlü ve verimlilik odaklı bir hal alacağına değiniyor. Öztürk şunları aktarıyor:

“Mavi yaka perspektifinden baktığımızda belirli bir sektörden veya alandan bahsetmek yerine belirli yetkinliklerden bahsetmek daha doğru olur. Vasıfsız mavi yaka profilinin, deyim yerindeyse vasıf kazanması gerekir. Diğer tüm işgücünde olduğu gibi mavi yaka çalışanlarından da eğitim ve öğrenmeye açık olması, bunu yaşam boyu sürecek bir prensip olarak kabul etmesi, odaklarını deneyim ve zanaattan daha ziyade esneklik ve adaptasyona yöneltmeleri gerekecek. Tahminlere göre bugün ilkokula başlamış olan neslin en az yüzde 65’i çalışma çağına geldiklerinde bugün adını bile bilmediğimiz mesleklerde çalışacak. Mevcut bilgi ve alışkanlıklarla bu ihtiyaca karşılık vermek mümkün değil. İletişime ve değişime açıklık, öğrenme isteği, adaptasyon ve esneklik kabiliyetleri için hayati özellikler olacak. Bunu sağlayamayan her iş alanı büyük sancı yaşayacak. Bugünden baktığımızda çok ciddi anlamda mantalite ve kültür değişimine ihtiyacımız var. Buna ayak uydurabilen mavi yaka profili, sadece hayatta kalmakla yetinmeyecek aynı zamanda çok daha fazla gelişecek ve bugünden çok daha iyi yaşam koşullarına sahip olacak.”

YAKIN VADEDE RİSK YOK

Assessment Systems CEO’su Levent Sevinç de, Endüstri 4.0 ile yapay zekanın üretimi devralmasının, insan gücüne duyulan ihtiyacı azaltacağını ve bundan en çok mavi yakalı çalışanların etkileneceğini düşünüyor. “Tüm mavi yakalıların işsiz kalacağını söylemek zor ama üretim bandında ihtiyaç duyulan mavi yakalı çalışan sayısının dramatik bir biçimde azalacağı kesin. Bu dönüşüm ülkemizde henüz yaygınlık kazanmadığı için şu an böyle bir durum söz konusu değil” diyen Sevinç’e göre, daha hızlı ve kaliteli ürünler üretilebilmesine olanak sağlayacağı için Endüstri 4.0 orta vadede üretim sektöründe yaygınlaşacak. O zaman geldiğinde ise özellikle vasıfsız çalışanlar için önemli bir tehdit oluşturacak. Yapay zekanın iş hayatında yaygın kullanımının uzmanlık bilgisi gerektirmeyen niteliksiz çalışanları işlerinden edeceğine de vurgu yapan Sevinç sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Şirkete katma değer yaratmayan ancak operatif anlamda şirketin ihtiyaç duyduğu işleri yürüten tüm pozisyonlar yapay zeka ile zamanla ortadan kalkacaktır. Yakın vadede böyle bir risk olmamakla birlikte en fazla beş yıl içerisinde yapay zekanın iş hayatında çok daha fazla yer tutacağını görüyor olacağız. Elbette insana her zaman ihtiyaç olacak ama yapay zeka, sadece nitelikli olanların var olabileceği bir iş hayatına bizi dönüştürecek.”

Berna ÖZTINAZ / PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Başkanı
“Talep ekonomisi yaygınlaşacak”

PERYÖN’ün de gündem maddelerinden biri oian Sanayi 4.0, kurumların önem verdiği konular arasında yer alıyor.

Tüm süreçlerin dijitalleştiği, elektronik cihazların iletişim halinde olacağı bu süreç, kuşkusuz iş yapış biçimlerimizde de değişimlere neden olacak. Araştırmalar, endüstri 4.0 ile birlikte yakın gelecekte pek çok yeni mesleğin hayatımıza gireceğini, “on-demand economy” yani talep ekonomisinin yaygınlaşacağını gösteriyor. Bu durum sadece mavi yaka için değil beyaz yaka için de yeniliklere gebe bir dönem. Talep ekonomisini, tüketicilerin ve firmaların arzlarının, firmalar tarafından kullanıcılar ve çalışanlar yoluyla hızlı bir şekilde tamamlanması olarak özetleyebiliriz. Mesela Uber gibi.

Artık hız ve esneklik hiç olmadığı kadar önemli. Esnek çalışma sistemleri artık pek çok insan için bir yaşam biçimi.  Geçmişe baktığımızda her dönemin, y “Acaba iş gücü kayıplarına neden olacak mı?” endişesi taşıdığına şahit oluyoruz. Ancak her süreç yeni yetkinlikleri ve pozisyonları beraberinde getiriyor.

İnsana olan ihtiyaç biçim değiştirerek devam ediyor. Bu nedenle Endüstri 4.0’ı mevcut işgücü kaynağı için nasıl daha verimli kullanacağımızı düşünmek, bizlerin avantajına olacaktır.

Niyazi BEKİROGLU / SanalUzman Genel Müdürü
“İnsana ihtiyaç her zaman olacak”

Endüstri 4.0 hayatımızdaki payını her geçen gün daha da artıran bir sistem. Henüz tüm kurumlar için söylemek zor olsa da gerekli altyapı hızla yaygınlaşıyor. Dijitalleşme tüm iş süreçlerine yayılıyor. Son devrimin getirdiği ‘İş 3.0 Modeli’ yani zaman ve mekandan bağımsız çalışma ise artık hem kurumların hem de bireylerin tercih ettiği bir kavram. İnsan kaynakları uzmanları, Baby Boomers Kuşağı’nın ortalama 12 değişik rolde ya da işte çalıştığını tahmin ederken, bugünün çalışan genç neslini temsil eden Y ile Z kuşağının kariyer hayatı boyunca 70 değişik iş ve rolde çalışacağını iddia ediyor. Gözlemlerimiz meslek tanımlarının ve istenilen yetkinliklerin değiştiği yönünde. Özellikle masaüstü yazılım, web yazılım, e- ticaret sitesi yazılımı, mobil yazılım, oyun geliştirme, son kullanıcı testleri, ERP/CRP yazılımı, veri tabanı yönetimi, teknoloji mimarlığı gibi farklı uzmanlık alanlarında çalışan kişilere olan talep çoğalıyor. Ancak bu eğilimden negatif sonuçlar çıkarmanın doğru olmadığı görüşündeyim. İş yapış biçimleri ve meslek tanımları değişse de insana olan ihtiyaç her zaman olacaktır.

ÜRÜN DİRİER

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu