Başarılı Girişimcilik

Organik Tarım’da Başarılı Girişimciler

Fark yaratan diğer şirketler…

KATİNE: Organik nar ekşisi markası Katine, GAP Ekolojik Tarımsal Kalkınma ve Sosyal Dayanışma Derneği’nin [GAPEKODER) destek verdiği proje kapsamında, Şanlıurfa’da üretiliyor. Katine markasıyla piyasaya sunulan organik nar suları doğal ürünler satan marketlerde satılıyor. GAPEKODER Yönetim Kurulu Başkanı Medet Abbasoğlu, yılda 10 ton organik nar ekşisi ürettiklerini söylüyor.

UMUT TAVUKÇULUK: Elazığ merkezli Umut Tavukçuluk Cengiz Gülmez tarafından kurulmuş. Şirket, Flotty, Doğalım Yumurta ve Green Ranch markalarıyla organik yumurta üretiyor. Ayrıca Flotty markasıyla organik piliç satışını gerçekleştiriyor. Organik yemlerle beslenen tavuklardan elde edilen yumurtalar her gün elle toplanıyor. Bu sayede tavukların doğal yumurtlama alışkanlıkları bozulmuyor. Firmanın üretim tesisindeki tavuklar, kapalı kümeslerde kafes içinde değil açık havada doğal yaşamlarını sürdürebilecek şekilde tutuluyor. Tesis ulusal ve uluslararası kalite sertifikasyon merkezleri tarafından onaylanmış organik tarım yönetmeliklerine göre işliyor. Şirket, talep gelen her bölgede yeni bayilikler veriyor.

DOA ORGANİK ÜRÜNLER: B-B Tekstil firmasının markası Doa Organik Ürünler’in bir mağazası ve 12 satış noktası var. Ayrıca yurtdışında 17 ünlü mağazada ürünleri satılıyor. Doa Organik Ürünler mağazasında bebek ve çocuk kıyafetleri, emzirme kıyafetleri, çorap ve iç çamaşırları, bambu örme oyuncak, bambu örme bere, kozmetik, tahta oyuncak ile doğa dostu bebek ve çocuk ayakkabıları satışa sunuluyor. Organik ürünlerin büyük bir bölümü şirketin İstanbul’daki tesisinde üretiliyor. Bazıları ise Anadolu’daki farklı illerde ürettiriliyor. Firmanın sahibi Fidel Berber, “Bizden bayilik almak isteyenlere beş bin TL tutarındaki ürünlerle birlikte şık bir stant teslim ediyoruz. Bunun dışında isim bedeli ya da başka bir maliyet bulunmuyor” diyor.

KAPBULA ORGANİK ŞEYLER: Kapbula Organik Şeyler mağazalarında bebek ve çocuklara yönelik sadece organik ve ekolojik ürünler bulunuyor. Burada satılan ürünlerin büyük bir bölümü şirket tarafından Türkiye’de üretiliyor. Firmanın İstanbul’da City’s Nişantaşı, APlus AVM İstanbuliki mağazası var. Ayrıca KKTC’de (Girne) bir mağazası bulunuyor. Ayrıca ürünleri bazı Beymen ve Kikimomo mağazalarında da satılıyor. Firma, franchising sistemiyle yeni mağazalar açacak. Mağazanın en az 40 metrekare olması gerekiyor. Franchise giriş bedeli ve diğer yatırım şartları yüz yüze görüşmelerde belirleniyor. Mağazalarda gıda dışında da ürünler bulunuyor. Organik tekstil, organik kozmetik, MMHİ ekolojik temizlik ürünleri ve kurşun içermeyen ayakkabı bunlardan ilk akla gelenler. Firmanın tekstil grubu, yüzde 100 organiklik sertifikasına sahip. Kozmetik ve temizlik ürünleri ise Almanya’dan ithal ediliyor.

ELITE NATUREL: Türkiye’nin ilk sertifikalı organik meyve suyu üreticilerinden Elite Naturel, Ankara’daki tesislerinde ürettiği organik meyve sularının önemli bir bölümünü ihraç ediyor. İhracat yaptığı ülkeler arasında ABD, Japonya, İngiltere ve Almanya gibi seçici tüketicilere sahip ülkeler var. Ürün yelpazesini sürekli geliştiren şirket

yabanmersininden karaduta, ayvadan kavuna, asaiden (acai) karpuza onlarca çeşit meyveden organik meyve suyu üretiyor. Şirket, hiçbir katkı maddesi kullanmadan ürettiği organik meyve sularının yüzde 80’nini ihraç ediyor. Şirket, üretimde kullandığı meyveleri Türkiye’nin dört bir yanından temin ediyor. Başlıca meyve alım bölgeleri ise Gaziantep, Mersin, Adana, Antalya, Aydın, Denizli, Bilecik, Kastamonu, Nevşehir ve Kütahya olarak sıralanıyor. Elite Naturel, söz konusu bölgelerde binlerce sözleşmeli üreticiden organik meyve alıyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Eşmekaya, artan talep doğrultusunda yeni bir üretim tesisi yatırımı yaptıklarını söylüyor.

SECRET FARM: Kadın girişimci Bircan Erdoğan tarafından üç yıl önce İstanbul’da kurulan Secret Farm, organik bebek bisküvisi, galeta, kurabiye, erişte ve un üretiyor. Firmanın sahibi Bircan Erdoğan, “İç pazarda ürünlerimizi satabilecek organik ve doğal ürünler satan marketler arıyoruz” diyor. Şirketin ürünlerin şu anda 30 noktada satılıyor.

HÜSEYİN SERDAR TANAR: 1963 doğumlu Hüseyin Serdar Tanar, Türkiye’nin ilk organik tarım üreticilerinden biri. Çocukluğundan beri çiftçilik yapıyor. Lise mezunu Tanar, iki kez üniversite kazandığı halde çiftçiliği tercih etmiş. Tanar, “1996’da çok iyi bir geliri elimin tersiyle iterek sentetik gübre kullanımını bıraktım. Daha sonra okuduğum bir kitapta yaptığım işin ekolojik tarım olduğunu öğrendim. Uzun yıllar yaklaşık 100 dekar araziyi kimyasallardan temizleyip, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını doğal yöntemlerle düzeltmek için olağanüstü bir çaba sarf ettim. 2001 yılından beri sertifikalı üretim yapıyorum. 20 yıldır ekolojik tarımla ilgili bilgi toplayıp Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriyorum. Çalışmalarımdan dolayı şimdiye kadar üçü uluslararası olmak kaydıyla toplam dört kez ödüle layık görüldüm. Bugün başta Ankara olmak üzere büyük şehirlerde 700’e yakın tüketiciye yaklaşık 25-40 kalem temel gıda maddesini aracısız olarak gönderiyorum. 40 yıllık çiftçilik ve 20 yıllık ekolojik tarım birikimimle ekolojik tarım danışmanlığı yapıyorum. Ayrıca Buğday derneğinin Ta-Tu-Ta projesi kapsamında ekolojik turizm yapıyorum. Bu turizme doğal tedavileri de ekleyerek doğal tedavi merkezi kurmak istiyorum” diyor.

BIOHUMUS: Denizli merkezli KVY Mühendislik “Biohumus” markasıyla organik kompost gübre üretiyor. Ürünlerini 2005’te piyasaya sunan şirket söz konusu ürünü geliştirmek için 4 milyon TL’lik yatırım yapmış. Firmanın Proje Danışmanı Abdulkadir Akın, “Organik gübreleri üretici firmalara toptan satış kanalıyla ulaştırıyoruz. Gübrenin imalatında AB standartlarındaki lisanslı, hastalıktan ari süt çiftliklerinden alınan ham gübre kullanılıyor. Ham çiftlik gübrenin üretim tesisimize sevkiyatı yine AB standartlarına uygun özel araçlarla yapılıyor” diyor. Biohumus kompost gübre, bitkisel üretimin bütün aşamalarında kullanılıyor.

BULUŞ ÇORAP: 1983’ten bu yana İstanbul’daki fabrikasında çorap üretiyor. Firma, 2013’te ürün gamına organik pamuktan üretilen çorapları ekledi. İlk yıllarda sadece Avrupa Birliği ülkelerinde markalar için fason üretim yapan şirket şimdi kendi markasıyla (VNS) ihracata başladı. Aynı zamanda ürünleri iç pazara da sunuyor. Buluş Çorap Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akgül, “Geçtiğimiz aylarda Almanya’da düzenlenen organik fuarında yabancı firmalardan büyük ilgi gördük. Bazı firmalarla ihracat bağlantısı kurduk” diyor.

Dr. Yılmaz BOZ / Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü
Talep daha da artacak

Organik pazardaki temel eksiklik geniş çaplı üretici-tüketici buluşmasında yaşanıyor. Özellikle mamul ve yarı mamul ürünler için bazı hammaddelere ulaşmak çok zor. Örneğin, organik şeker, renklendirici amaçlı kullanılabilecek organik siyah havuç, kırmızı turp, hayvan beslenmesinde kullanılacak organik kaba yem, tarımsal atıkların geri dönüşümünü sağlayacak toprak ve bitki yönetimine ait preparatlar bu konuda örnek olarak verilebilir. Önümüzdeki dönemde işlenmiş organik sertifikalı ürünlere talep daha da artacak. Bu nedenle işlenmiş organik ürünler için kullanılan tüm hammaddenin organik sertifikalı üretilmiş olması gerekecek.

Can OĞAN / Pazarlama Stratejisti
“Sadece organik yazması yeterli değil”

Tüketici artık üstünde sadece organik yazdığı için bir ürüne güven duymuyor. Ürünün gerçekten organik, sağlıklı ve lokal olduğunu kanıtlamanızı sorguluyor. Bunun için çeşitli uluslararası güvenilir sertifikalar (Ecocert), çeşitli bağımsızlığı kabul edilmiş platformlar (Yeşilist, Slow Food) var. Özellikle Türkiye gibi organik sektörüne güvenin yeni oluşmakta olduğu bir pazarda bunlar çok önemli. Bu konuda mutlaka pazarlama ve iletişim stratejilerinizi oluşturmalı ve stratejik şekilde büyütmelisiniz.

Yeni bir ürün ile yola çıkıyorsanız müşterinize ürününüzü, ürününüzün yararını ve müşterinizin neden fedakarlıkta bulunarak ürününüz için ekstra para harcamayı kabul etmesi gerektiğini basit ama etkili bir dille, farklı yollarla, defalarca anlatmalısınız.

Premium ürünlerde asla fiyat en önemli faktör değil. Özellikle sağlık ve iyi hissetmekle ilgili olan bu sektörde müşterinizi iyi fiyatla tavlamanız daha zor olacaktır.

Mustafa SATICI / Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı
Tedarik ve stok sorunu çözülmeli

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de organik tarım gelişen bir trend. Organik tarımda Türkiye’de maalesef ölçek sorunu yaşıyoruz. Üreticilerin çok daha büyük alanlarda üretim yapması gerekiyor. Ayrıca ürettikleri ürünü yılın 12 ayına yayacak bir planlama içinde olmalılar.

Sezon bitince ürün tedarik edememeleri problem yaratıyor. Buna göre planlama yaparak üretim periyotlarını geniş alanlara yaymalılar. Ayrıca tanıtım, pazarlama ve markalaşma konularında eksik kalıyoruz. Bu önemli konulara da yatırım yapılmalı. Ayrıca tüketicilerimizin organik ürünlere güvenmelerini sağlamalıyız. Organik ürünlere hala kuşku ile yaklaşanlar var. Bunun giderilmesi için firmaların reklam kampanyalarına yönelmeleri gerekiyor.

Nergis ASLAN / TUREKS Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü
Kişi başı tüketimimiz sadece 1 euro

Üretim ve tüketim alışkanlığımız İsviçre, Fransa, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin çok gerisinde. Yıllık kişi başına düşen organik ürün harcaması Almanya ve İsviçre’de 150, İtalya’da ise 120 euro. Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO)’nun raporuna göre, bizde ise kişi başına tüketim 1 euro civarında. İstanbul, İzmir, Diyarbakır gibi büyük kentlerde kurulan organik pazarların diğer kentlere yayılması ve raflarında organik ürünlere yer veren zincir marketlerin sayısında artış olması halinde 2017 yılında organik ürün sektöründeki büyüme oranı yüzde 10’un üzerine çıkacaktır.

Nurettin TARAKÇIOGLU / Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı
Bilişim teşvikleri genişletilsin

Ağırlıklı olarak gıda ve tarım ürünlerinde olmak üzere yakın gelecekte tekstil, oyuncak gibi A ürünlerde de organik tarım pazarının daha da gelişeceğini öngörebiliyoruz. Türkiye’nin organik ürünler ihracatı kayda alınabilen 2016 yılı verilerine göre 77 milyon dolar. Ancak firmalarımızın organik olarak beyan etmedikleri için kayda alınamayan tutarla birlikte bu rakamın 300 milyon doları aştığı tahmin ediliyor.

Bu ihracatın yaklaşık yüzde 70’ini Ege İhracatçı Birlikleri gerçekleştiriyor. Organik ürünlerimizin dış pazarda daha çok tanıtım desteğine ihtiyacı var. Bu nedenle ihracat teşvik ve hibeleri konusunda mevcut teşviklere ek olarak, organik tarım uygulamaları ile ilgili daha fazla teşvik imkanının açılması, Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarının daha fazla desteklenmesi, sürdürülebilir ve izlenebilir olma özelliğinin şart olması nedeni ile özellikle organik üretim ile ilgili bilişim teşviklerinin genişletilmesi, pazarda rekabetçi olmamız açısından önem taşıyor.

ERSAN ÇIPLAK

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu