Otel Yatırımları ve Turizm İşletmeciliği

ORTA SEGMENT YÜKSELİŞTE

Beş yıldızlı markalar yanında asıl gelişme gösterecek yatırım alanının orta segment otelciliği olacağına dikkat çeken Nişancı, “Özellikle ikinci şehirler dediğimiz nüfusu 1 milyonun üstündeki yerlerde orta segmentte otel ihtiyacı var. Bu yatırımlar da başlamış durumda. Erzincan’a Reysaş yatırımıyla Hilton Garden Inn geliyor. Orta segment potansiyeline sahip pek çok kent var” diyor.

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın. Türkiye’de nüfusu 1 milyonu aşan 20 kent bulunduğunu buralarda önümüzdeki dönemde 3-4 yıldızlı otel yatırımlarında patlama yaşanacağını söylüyor.

Göstergeler, yatırımcıları yönlendiren talep doğrultusunda, 2015 yılına kadar bin yeni mülkte Türkiye’nin oda sayısında 120 bin artış yaşanacağını gösteriyor. Bunların içerisinde Marriott, Wyndham, Radisson ve Birleşik Arap Emirlikleri Jumeirah yer alıyor.

Bench Events Yönetim Kurulu Başkanı Orta Asya & Türkiye Otel Yatınm Konferansı (CATHIC) organizatörlerinden Jonathan Worsley, Türkiye ve Orta Asya’da turizm sektörünün canlı bir büyüme yaşadığını söylüyor.

Worsley, son 10 yılda Türkiye’ye 250 bin üzeri oda eklenmesinin yüksek doluluk oranı ve ortalama oda fiyatlarındaki artışla gerçekleştiğini söylüyor.

HERKES HAZIRLANIYOR

Türkiye’de otel yatırımlarının gelişmesinde turizm ve iş dünyasının büyümesinin büyük rolü bulunuyor.
Türkiye’ye yeni giriş yapan Wyndham Hotel Group da, Türkiye’nin potansiyelinin farkına varan gitgide artan sayıdaki sektörün uluslararası oyuncularından. The Wyndham İstanbul Kalamış Marina ve 306 oda kapasiteli Wyndham Petek İstanbul bu yıl kapılarını açacak.

Wyndham Hotel Group Başkanı ve CEO’su Eric Danziger, Wyndham Hotel Group’un tüm dünyadan birinci sınıf konaklama talep eden turist sağlayan Avrupa ve Orta Asya portföyünü genişletme hedefinde Türkiye’nin çok önemli bir rol oynadığını söylüyor.

Marriott International ise geçtiğimiz yıllarda Ankara’da açtığı otel ile JW Marriot markasını Türk pazarına sokmuş oldu. Yeni Renaissance Hotel’in de bu yıl içinde İstanbul’da hizmete gireceği biliniyor.

Türkiye semalarında dalgalanan diger bayraklardan biri de geçtiğimiz yıl 11 otele imza atan ve 2014 yılı itibariyle 14 otelden fazlasını hizmete sokmuş olmayı hedefleyen Hilton’un Doubletree markası.

Accor Hotel Group Başkanı & CEO’su Deniş Hennequin, “Büyüyen bir orta sınıf var. Bu sınıfın eğitimli olması daha kaliteli alışkanlıklara girmesi demek. Piyasayı biz yapılandırıyoruz. Orta ölçekli otellerin artacağını göreceğiz ve zaten bu oteller büyük otellerin rakibi değil. Dikey segmentasyon şimdi yatay segmentasyona dönüşüyor” diyor.

KİM NEREYİ TERCİH EDİYOR?

Dünyanın önde gelen otel ve gayrimenkul geliştirme danışmanlığı firmalarından olan ve son olarak Mandarin Oriental Grubu’nu Bodrum projesiyle Türkiye’ye getiren Servotel Corporation, bu yıl 10 otel markasını Türkiye’ye getirecek.

Türkiye’nin turist çeken ülkeler arasında dünyada yedinci sırada olduğunu belirten Servotel Corporation Başkanı Ömer İsvan, “Dünyanın en önemli markaları bu büyüyen potansiyelin artık sadece kitle turizmi ve ‘ali inclusive’ profilinde kalmayacağının farkında. Bu nedenle Türkiye’ye girmek için fırsat kolluyorlar. Şu anda bizimle yakın temasta olup, proje analizlerimiz ve tavsiyelerimiz ile doğru yatınm ve yatırımcılar ile buluşturulmayı bekleyen en az 30 ocel markası var” diyor.

Servotel son dönemde Türkiye, Doğu Avrupa, Orta Doğu İmgelerinde, Mandarin Oriental, Sheraton, Hilton, W, Four Seasons, Intercontinental, Wyndham, Fairmont, Accor, Marriott, Raffles gibi uluslararası marka gruplan ve Divan gibi Türk markaları ile bütünleşen projelerde danışmanlık hizmeti veriyor.

Türkiye’de en üst segmenti hedefleyen lüks markalann ağırlıklı olarak İstanbul, Ege ve Akdeniz sahillerini tercih ettiklerini belirten İsvan, beş yıldız ve alt segmentteki otel markalannın ise İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, Malatya, Urfa, Antep, Antalya, Kayseri, Adana, Bursa, Mardin, Denizli, Trabzon, Eskişehir’in aralarında bulunduğu 13-14 kentle ilgilendiğine dikkat çekiyor.

Bu haritanın sadece oluşmakta olan talebe reaksiyon olduğunu belirten Ömer isvan, Türkiye’nin bu talep haritasında olmayan ancak talep yaratabilecek nitelikte projelerle destinasyon haline gelebilecek çok yere sahip olduğunu da söylüyor.